Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nerelerde Talep Edilir? İnsan ölümlerine sebep olan ana nedenler arasında en büyük paya sahip olan hallerden biri de trafik kazaları olmaktadır.
Her yıl sayısı daha da artarak devam edecek şekilde yaşanan pek çok trafik kazası vakasının sadece maddi hasarlı olarak sonuçlanması mümkün olduğu gibi aynı zamanda kazaya konu olan kişilerin yaralanmaları ve hatta ölmelerine kadar varabilen sonuçların doğması söz konusu olmaktadır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nedir
Kazalar sadece kazaya karışmış olan kişilerin değil aynı zamanda yakınlarının da tam bir yıkıma uğramasına sebep olabiliyor. Hem kişilerin yaşamış olduğu acı ve keder hem de maddi zorluklar nedeniyle ortaya çıkan bu kayıpların önlenmesi noktasında destekten yoksun kalma tazminatı olarak bilinen tazminatın talep edilmesi mümkün olmaktadır.
Trafik kanunları ile zorunlu hale getirilmiş olan trafik sigortaları tarafından talep edilen bu tazminat türü hakkında tüm yasal işlemleri eksiksiz bir şekilde yerine getirerek hiçbir kayba uğramadan hakların korunmasını sağlamak için mutlaka bir avukat desteği alınmalıdır. Temel olarak hayatını kaybeden kişilerin eğer hayatına devam ediyor olsalardı bakmaya devam ettikleri ve kendisinin desteğine muhtaç durumda olan kişilerin nasıl kazançlara sahip olacağı fikrinden hareketle belirlenen tazminat değerleri olarak tanımlanan destekten yoksun kalma tazminatı farklı uygulamalara tabii tutulmaktadır.
Kişinin ölmesinden dolayı bir daha asla destek veremeyecek olduğu yakınları tarafından istenilen bu tazminat bedellerinin tek bir seferde peşin olarak ödenmesi gerekmektedir. Kişinin desteğinin bulunup bulunmamasından hareketle tazminat verilmesi konusunda bir karar verilmesi söz konusu olduğu için hayatını kaybetmiş olan kişinin sadece yasal mirasçısı olanlar değil aynı zamanda bakımını üstlendiği herkes bu tazminat talebinde bulunabilmektedir. Bu tazminatlarla ilgili olarak yapılan düzenlemeler
Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde değerlendirilmeye alınmıştır. Yeni yapılan düzenlemeler sonucunda sosyal güvenlik ödemeleri ve ifa amacı taşımayan ödemelerin tazminattan indirilmeden kişilere verilmesine karar verilmiştir. Mahkemenin hakkaniyet ölçülerinde tazminat değerlerinin artırılması ya da indirilmesi konusundaki hamleleri de tamamen yasaklanmıştır. Mahkeme destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunan kişide bazı özellikleri aramaktadır. Kişiler ancak bu özelliklere sahip olduğu takdirde tazminatları almaya hak kazanmaktadır.
Yasada açık bir şekilde belirtildiği gibi eğer fiili olarak bakım masrafları üstleniliyorsa bu durumda kişinin tazminat talebinde bulunması söz konusu oluyor. Buna ek olarak yasanın yaptığı bir diğer tanımlamada ilerde oluşabilecek olası sorunlara karşı kişinin bakım masraflarının karşılanabileceği ihtimalidir. Bu iki şart yerine geldiği takdirde kişiler mahkemelere destekten yoksun kalma tazminatını almak üzere başvurarak dava açabilirler.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatını Kimler Alabilir?
Trafik kazası, iş kazası gibi herhangi bir kazanın ardından hayatını kaybetmiş olan kişilerin kazadan önce sağlığı döneminde yardım ettiği ve bakımlarını karşılamak için maddi destekte bulunduğu herkes tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunabilmektedir. Çoğunlukla hayatını kaybetmiş olan kişinin aile bireyleri tarafından talep edilen destekten yoksun kalma tazminatının aynı zamanda kan bağı bulunmamasına rağmen ölen kişinin sağlığı döneminde bakımını üstlendiği kişiler tarafından talep edilmesi de mümkün olmaktadır.
Mahkeme bu kişilerin belirlenmesinde ispat yükümlülüklerinin yerine getirilmesinden hareketle bir karar vermektedir. Bu kişiler kendileri bizzat başvuru yoluyla destekten yoksun kalma tazminat davalarını açabilmektedirler.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Alma Süreci Nasıl İşler?
Daha çok iş kazaları ve trafik kazalarının ardından belirli kusurların işlenmesi sebebiyle hayatını kaybetmiş olan kişilerin talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatları ancak söz konusu olaya karışan kişinin ölümünün kesinleşmesi ile birlikte talep edilebiliyor. Bunun dışında olan farklı yaralanma durumları için Türk hukuk sisteminde farklı tazminat uygulamaları bulunmaktadır. Destekten yoksun kalma tazminatını almak üzerine bir talebi olan kişilerin öncelikle dava açarak resmi hukuki yola başvurması gerekiyor. Buna ek olarak dava sürecinin ilerlemesinde davanın sahip olduğu niteliklerin de önemli ölçüde payı bulunmaktadır.
Destekten yoksun kalma tazminatını talep eden kişilerin tazminatlara hak kazanması ancak ölen kişinin sağlığı döneminde destek aldıklarını ispatlamaları sonucunda olmaktadır. Üçüncü kişiler için fazladan ispat yükümlülüğünün yerine getirilmesini sağlayacak olan çok sayıda belgenin temin edilmesi gibi hususiyetler söz konusu iken aile bireyleri için bu türden bir şart aranmamaktadır. Yasalarda ayrıca belirtilmemiş olsa da farklı bir durum göz önüne alınmayacağından dolayı ölen kişinin anne babası, eşi, çocukları, nişanlısı, birlikte yaşadığı nikahsız partnerlerinin destekten yoksun kalma tazminatı talepleri karşılık bulmaktadır.
Ölen kişinin ve destekten yoksun kalma tazminatını talep eden kişilerin sahip oldukları özel durumdan hareketle tazminatların ne şekilde verilmesi gerektiği konusundaki karar hakimin kendisi tarafından verilir. Uygulamada kabul görmüş olan ödeme şekli irat şeklinde olan sermaye ödemeleridir. Davanın niteliğine ve ölümün gerçekleşmesine sebep olan olaya bağlı olarak farklı koşullar altında değerlendirilebilecek olan bu tazminat bedellerinde hakim tarafından belirlenmiş olan rakamların ödenmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Ödemede sermaye biçiminin tercih edilmesi hukuki sistem içinde peşin ödeme olarak açıklanmaktadır.
Trafik Kazası Sonucunda Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
Trafik kazalarının ölümlü sonuçlanması halinde zarara uğrayan kişinin yakınlarının tazminat talebinde bulunması mümkün oluyor. Yaşadıkları mağduriyetlerin karşılığının alınması amacıyla talep edilen destekten yoksun kalma tazminatında pek çok kişi bilgisiz olduğu için uğradıkları zararlarla kalmaktadır. Ancak kişiler bu konularda bilgi sahibi olduğu takdirde yasal haklarını kullanarak yaşadıkları maddi mağduriyetlerin önüne geçilmesini sağlayabileceklerdir.
Tazminatların ödenmesi söz konusu olduğunda davalara trafik kazasına karışmış olan sürücüler, eğer varsa bunların dışındaki araç sahipleri ve kişilerin bağlı bulunduğu sigorta şirketleri dahil olur. Trafik sigortası ilk aşamada ortaya çıkabilecek olan tazminat miktarlarının ödemesini yapmakla yükümlüdür. Eğer sigorta poliçelerinde belirlenmiş olan rakamlardan fazla bir miktarda tazminat ödemesinin yapılması durumu ortaya çıkmışsa bu halde sigorta şirketlerinin artan miktarları trafik kazasında sorumlu ve kusurlu olan kişilere yöneltmesi söz konusu olabiliyor.
İş Kazalarının Sonucunda Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
Trafik kazalarında olduğu gibi iş kazalarında da her geçen gün büyük kayıplar verilmeye devam edilmektedir. Devlet tarafından her ne kadar caydırıcı ve güvenliği artırıcı önlemler alınıyor olsa da kişilerin ihmallerine bağlı olarak çok farklı şekillerde iş kazaları gerçekleşmektedir. Kazaların ölümlü halde gerçekleşmesi durumu beraberinde hayatını kaybetmiş olan işçinin yakınlarının ekonomik açıdan büyük zararlara uğramasına sebebiyet veriyor.
Bu noktada hayatını kaybeden işçinin eğer ölmeseydi ortaya koyacağı iş karşılığı alacağı gelirler üzerinden bir değerlendirme yapılarak destekten yoksun kalma tazminatı belirlenmektedir. Sıklıkla yaşanan vakalarda pek çok kez kusurlu olan işverenin kan parası adı altında hukuki yollara başvurulduğunda alınabilecek olan tazminatlardan çok daha düşük miktarlardaki değerlere insanları razı bırakması ortaya çıkabiliyor. Hukuki haklar bilindiği takdirde bu tür sömürülerin önüne geçmek de mümkün olacaktır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Alabilecek Kişiler ile İlgili Detaylar
Destekten yoksun kalma adı üzerinde olduğu gibi hayatını kaybetmiş olan kişinin sağlığı süresinde destekte bulunduğu kişiler tarafından talep edilebilecek olan bir tazminat çeşidi olmaktadır.
Bu nedenle tazminat talebinde bulunacak kişiler herhangi bir akrabalık, kan bağı ya da miras ilişkisinin bulunması şartı aranmamaktadır. Destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunan kişiler arasında ilk sırada gelenler hayatını kaybeden kişinin eşi, nişanlısı, çocukları, kardeşleri ve anne babasıdır.
Daha önce uygulamada aile reisi kavramının kullanılmasından dolayı tazminatların alınmasında çeşitli uyuşmazlıkların ortaya çıkmasına sebep olan eşlerin tazminat alması konusu birlikte yönetim ilkesinden hareketle desteğin varlığının şüphesiz olduğunu göstermekte ve tazminatların alınmasını haklı kılmaktadır.
Yine aynı şekilde anne ve babanın çocukların fiili desteği olduğunu belirten Türk Medeni Kanunu uyarınca kişilere destekten yoksun kalma tazminatlarının verilmesi mümkün olabiliyor. Çocuklar ile ilgili olarak destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken çocukların geleceği düşünülerek hakim tarafından bir karar verilir.
Bu noktada çocuğun yasalar dahilinde ergin niteliğine kavuşmasına kadar olan dönemdeki süreden hareketle tazminat miktarları belirlenmektedir. Çocuklarla ilgili dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da kişinin ölümü sırasında cenin sıfatına sahip olan çocuklarla ilgili olmaktadır.
Yasal olarak cenin şeklinde tanımlanmış çocukların da gelecekteki bakımlarının karşılanmasında destekte bulunulacağı öngörüsünden hareketle destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebiliyor. Destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunabilecek kişilerden diğerleri kişinin anne babası ve kardeşleri olmaktadır. Kişilerin birbirine bakmakla yükümlü olmadığı düşünülen bu durumlarda yetişkin çocuklarla ilgili olarak genellikle hakim tarafından tazminatın belirlenmesi yönünde bir karar verilmektedir.
Bu kişiler için her bir davanın ayrıca değerlendirilmesi hakim tarafından özenle yapılmalıdır. Kişilerin destekten yoksun kalma tazminatını alması için kesin bir şekilde evlilik birliği içinde olması şartı aranmamaktadır. Bu noktada kişinin nişanlısının da destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunması mümkün oluyor.
Nişanlılığın evlilik için en iyi göstergelerden biri olması sebebiyle hakkında tazminatın verilmesi yönünde bir karar çıkan bu durumun tespitinde kişilerin içinde bulunduğu yörede bağlı bulundukları örf ve adetlerden hareket ederek bir karar verilmektedir. Bir diğer önemli nokta da resmi nikah bulunmadan birbiri ile yaşayan kişilere ilişkin oluyor.
Daha çok dini nikahlardan dolayı ortaya çıkan bu özel koşul aynı zamanda evlenmeyi tercih etmeyip birlikte yaşayan çiftler için de geçerli olmaktadır. Hayatta kalan eşin ölen kişiyle aralarındaki ilişkinin devamı olduğu yönündeki ispat yükümlülüğünü yerine getirmesi halinde destekten yoksun kalma tazminatlarının verilmesi yönünde karar çıkarılabiliyor.
Tüm bu kişilerin dışında yasalarda genel ahlak, adap, örf ve adetlere ters düşmeyecek kapsamına dahil edilen birliktelikler, destekte bulunmalar için de söz konusu kişilerin tazminat talebinde bulunması söz konusu oluyor. Ancak bu noktada kişilerin kendilerine yapılan desteği ispatlama yükümlülüğü bulunmaktadır.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?