Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat Nasıl Alınır?

Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat Nasıl Alınır?
Doktorların yanlış tedavisi ya da teşhisi nedeni ile kişilerin tazminat talebinde bulunduğu durumların en yaygın örneği kişilerin ameliyatlar sırasında yaşamış oldukları zararlar olmaktadır.

Hekim sorumluluğu, hukukta "yüksek özen borcu" olarak tanımlanan özel bir sorumluluk türüdür. Bu sorumluluk, hekimin mesleki bilgi ve becerisini, hastanın sağlığını korumak ve iyileştirmek amacıyla kullanırken göstermesi gereken özenin derecesini ifade eder.

Hukukta, hekimlerin bu özen borcunu ihlal etmeleri durumunda, ortaya çıkan zarardan sorumlu tutulabilecekleri kabul edilir. Bu çerçevede, Yargıtay kararları, hekim sorumluluğunun kapsamı ve uygulanmasıyla ilgili önemli prensipleri ortaya koymaktadır:

Yüksek Özen Borcu: Hekimler, hastalarına karşı yalnız mesleki bilgi ve becerilerine dayalı bir özen göstermekle kalmaz, aynı zamanda genel hayat tecrübesine dayalı bir dikkat ve özeni de göstermekle yükümlüdürler. Bu, hekimin sadece bilgi ve deneyimini değil, aynı zamanda sağduyu ve dikkatini de işine yansıtması gerektiği anlamına gelir.

Hafif Kusurdan Sorumluluk: Hekimler, hafif kusurlarından dahi sorumludur. Bu, hekimin görevini yerine getirirken göstermesi gereken özenin çok yüksek bir seviyede olduğunu gösterir. Hekimin, hastasının zarar görmemesi için gereken tüm önlemleri alması ve tedavi sürecinde hiçbir ayrıntıyı göz ardı etmemesi beklenir.

Tedavi Sırasındaki Kusurlar: Hekimin tedavi sırasındaki her türlü kusuru, zararın tamamından sorumlu tutulmasına neden olabilir. Bu, yanlış teşhis, tedavi sırasında yapılan hatalar veya gerekli önlemlerin alınmaması gibi durumları kapsar.

Doktor ve Hastane Yönetiminin Ortak Sorumluluğu: Bir hastanın tedavi sırasında uğradığı zarardan, hem tedaviyi gerçekleştiren hekim hem de hastaneyi işleten kurum sorumludur. Bu, hastane yönetiminin, çalıştırdığı personelin seçiminde ve eğitiminde gereken özeni gösterme yükümlülüğü olduğunu ifade eder.

Dava ve Bilirkişi İncelemesi: Hekim tarafından yapılan bir tedavi sonucunda zarar gören hastanın açtığı davalarda, özellikle kusurun belirlenmesi ve zararın derecesinin tespiti için detaylı bir bilirkişi incelemesi gerekebilir. Bu inceleme, hem hekimin hem de hastane yönetiminin sorumluluğunun net bir şekilde ortaya konulması için önemlidir.

Hekimin Bilim ve Teknolojiyi Takip Etme Yükümlülüğü: Hekimler, mesleki uygulamalarında güncel bilim ve teknolojiyi takip etmek ve bu doğrultuda en iyi tedavi yöntemlerini uygulamakla yükümlüdür. Bu, hekimin hastaya karşı özen borcunun bir parçasıdır.

Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat Nasıl Alınır?

Ameliyatlar sırasında kişilerin bedenlerinin içinde gazlı bez, iğne ya da benzeri sağlık malzemelerinin bırakılarak hastanın ameliyattan çıkması sonucunda yaşadığı sorunlara bağlı olarak kişilerin tazminat talep etmesi mümkün olabiliyor. Bu durumların olaylar yaşandıktan çok uzun bir süre sonra fark edilmesi halinde bile tazminatların açılması söz konusu olabilmektedir.

Ayrıca birkaç yıl sonra ortaya çıkan bu ağrıların ve sorunların doktorlar tarafından geçici bir ağrı olduğu ya da önemsenmeyecek derecede ağrılar olduğu söylenerek hastaların tedavisi yapılmıyorsa bu durumda da kişilerin tazminat talep etmesi söz konusu olabiliyor.

Doktorun Yanlış Teşhis ve Tedavisine Karşı Maddi ve Manevi Tazminat Davaları

Doktorluk faaliyeti içinde ortaya çıkan kusurların tamamından sorumlu olan bu kişilerin mutlaka en yüksek dikkat ve konsantrasyon içinde işlerini sürdürmeleri gerekiyor. Doktor eğer hastalıkların teşhisi ya da tedavisi aşamasında herhangi bir endişe yaşar ya da şüpheye düşerse mutlaka bu durumu en kısa sürede çözüme kavuşturmalıdır.

Bu çözüm yollarını ararken doktorların kendi bilgilerine ve tecrübelerine bağlı olarak tüm becerilerini ortaya koymaları ve her hastanın kendine has özelliklerine göre bir tedavi sürecini sürdürmelidir. Farklı tedavi yöntemlerinin ortaya çıkması halinde hastaya danışmadan karar vermesi söz konusu ise doktorun en tehlikesiz ve en az risk içeren tedaviyi uygulaması gerekmektedir.

Tüm bunlar özenli bir şekilde yapılmadığı takdirde hastalarda herhangi bir yan etki ile karşılaşılması ya da hayat fonksiyonlarının sona ermesi anlamına gelen ölüm durumu gerçekleşirse bu halde kişiler savcılıklar aracılığı ile suç duyurularında bulunup haklarını arayabiliyorlar.

Mahkemelerde görülen davalar sırasında öncelikle davaya konu olan kusurların hastanın kendi özelliklerinden ya da doktorun tedavi yöntemlerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığına ilişkin kesin bir tespitin yapılması sağlanır.

Ortaya çıkarılan kusurlar doktorun kendisi tarafından gerçekleştirilmişse bu durumda kusurun kişisel kusur kapsamında değerlendirilerek davalının haksızlığının ispatlanmasında yol alınabiliyor. Bir diğer kusur türü olan hizmet türü ile kişisel kusur arasında küçük bir fark da bulunmaktadır.

Davaya söz konusu olan mağdur kişilerin yaşadığı sorunların eğer kişilerin kendi sağlık problemlerinden kaynaklandığı görülürse bu durumda olayın hizmet kusuru olarak değerlendirilmesi söz konusu oluyor. Davaya konu olan olayların kişisel kusurlardan dolayı ortaya çıktığı gözleniyorsa bu durumda davalarda adli yargı aşamasına gidilerek vekalet sözleşmesinin gereklerine göre ya da haksız fiil şartlarına bakılarak hükmün verilmesi sağlanıyor. Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat

Ölümle Sonuçlanan Yanlış Teşhis ve Tedavi Gerekçesi ile Açılan Tazminat Davaları

Çoğu zaman ağır ihmaller sonrasında ortaya çıkan doktorların ya da hastanenin kusurları nedeniyle tedavi altındaki kişilerin hayatını kaybetmesi söz konusu olabilmektedir.

Bu durum kişilerin kusuru ile meydana geliyorsa bu durumda maddi ve manevi tazminat davalarının açılması söz konusu oluyor. Bu tür tazminat davalarında mağdur sıfatına sahip olan kişiler ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişiler olmaktadır. Bu kişiler tarafından açılan davalar destekten yoksun kalma gerekçesine dayandırılarak açılır.

Bu tür davaları açamayan kişiler ise kişilerin yetişkinlik yaşına erişmiş olan yakınları olmaktadır. Çünkü bu kişiler kendi kazançlarını elde etmekte ve bakıma muhtaç olmamaktadırlar. Yine aynı gerekçelerle herhangi bir akrabalık bağı bulunmayan kişilerin de destekten yoksun kalma gerekçesi ile tazminat alması söz konusu olabiliyor.

Destekten yoksun kalma gerekçesi ile yanlış teşhis ya da tedavi sonucunda hayatını kaybetmiş olan kişilerin yakınları tazminat talep ederken tazminatın hesaplanması hayatını kaybeden kişinin tahmini yaşam süresine göre belirlenmektedir. Eğer kişiler evli durumdalarsa ve emeklilik sürecindelerse emekliliklerinin de tazminatların hesaplanmasına dahil edilmesi sağlanıyor.

Bu hesaplamalar sırasında dikkat edilen aktif dönem kavramının hesaba kişilerin gerçekte kazanmış oldukları miktar üzerinden dahil edilmesi sağlanmaktadır. Aktif dönem hesaplarının kesin bir şekilde ortaya koyulması adına mutlaka gerekli araştırmaların yapılmasına öncülük edilir.

Maddi tazminatların yanı sıra kişilerin manevi tazminat talep etmesi de söz konusu olabiliyor. Buradaki tazminatların belirlenmesinde kişilerin yaşadığı acı ve kedere bağlı olarak bir rakamın ortaya konması söz konusu olurken aynı zamanda yol açtığı kusurlar çok küçük hatalara neden olmuş olsa bile doktorlardan tazminat alınması söz konusu olabiliyor. Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat

Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Sonucu Bedensel Zararlar Sebebiyle Maddi ve Manevi Tazminat Davaları

Yanlış teşhis ya da tedaviler sonucunda insan vücudunda karşılaşılabilecek olan durumlardan biri de kişilerin yaşamış oldukları bedensel zararlar olmaktadır. Bu olaylarla karşılaşıldığı zaman tazminat talep edilmesi halinde kişilerin olaydan sonra iş göremezlik durumlarına bakılarak bir tazminat miktarının belirlenmesi sağlanır. Eğer kişilerin ömrünün sonuna kadar ya da çalışabilecekleri dönemin sonuna kadar yaşayabilecekleri bir kusura sahip olmaları söz konusu ise bu durumda güç kaybı tazminatı adı altında tazminat talep etmeleri söz konusu olabiliyor.

Tazminatlara aynı zamanda kişilerin tedavi sürecinde yaptığı harcamalar da dahil edilmektedir. Bu maddi tazminat haklarına ek olarak kişilerin manevi tazminat talep etmeleri de söz konusu olabiliyor. Manevi tazminat taleplerinin ortaya çıkmasını haklı çıkaracak olan kişilerin acı veya uzun süre depresyon benzeri sıkıntılar yaşaması da gerekmektedir.

Bedensel zararlar eğer bedensel bütünlüğün korunamaması şeklinde gerçekleşmiş ve kişiler bu nedenle bir uzuv kaybı yaşamışlarsa bu durumda uzuvlarının yerinde kullanılan çeşitli protez ürünlerinin tazminatlarının talep edilmesi de söz konusu olabiliyor. Hatta sürekli olarak tedavi gerektiren bir kusur ortaya çıkmışsa bu durumda tazminatın tüm bu masrafları karşılayabilecek kadar yüklü olması da sağlanabiliyor. Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat

Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Sonucu Kaybedilen Zaman ve Harcanan Masraflar için Tazminat Talebi

Doktorlar tarafından tanı, teşhis ve tedavi sırasında kişilerin zararına sonuçlar doğuran ve kendi yeteneksizlikleri, dikkatsizlikleri ve bilgi eksikleri ile ortaya çıkan bazı durumların tazminatlarla karşılanması istenebiliyor. Bu tazminatlar bir gerekçeye dayandırılırken kişiler bu süreçte yaşadıkları zaman kaybını ve harcadıkları masrafları tazminata dahil ederler.

Ameliyatta Yanlışlıklar Yapılırsa İstenebilecek Haklar Nelerdir?

Tazminatları talep ederken kişilerin bu tazminatların hesaplanmasını da aynı zamanda etkileyecek olan bazı haklı gerekçeleri mahkemeye sunmaları gerekmektedir. Bunlar arasında ilk sebep ameliyatlar için harcanmış olan tüm masrafların tazminata dahil edilmesinin istemidir.

Buna ek olarak ameliyat öncesi ve sonrasındaki hastane kontrolleri, ulaşım giderleri, ilaçlara ödenen paraların da bu süreçte tazminata dahil edilmesi söz konusu olabiliyor. Kişilerin ameliyat süreci boyunca yaşadığı iş kaybının da bu süreçte talep edilmesi mümkün olmaktadır. Maddi tazminat olarak değerlendirilebilecek olan bu haklara ek olarak manevi tazminat taleplerinin karşılık bulmasına yönelik olarak da kişilerin haklarını araması söz konusu olacaktır. | Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat

Yanlış Tedavinin Başka Bir Hastalığı Ortaya Çıkarması Durumunda Tazminat Hakkı

Doktorlar tarafından bir hastanın ya da hastalığın derinlemesine araştırılmadan hakkında teşhis yapılmasının ardından hastaya uygulanabilecek olan tüm tedavi yöntemleri içerisinde yan etkiler ve zararlar da barındırabilmektedir. Bu durum doktorun yükümlülüğünün ne kadar önemli olduğunu da aynı zamanda göstermektedir.

Çoğu zaman doktorların hastanın kişisel sağlık sorunlarını dikkate almadan ortaya koymuş olduğu tedavi yöntemleri ile ortaya çıkan bu sorunlarda kişilerin maddi ve manevi tazminat talebi ile doktora karşı dava açması da söz konusu oluyor. Tazminatlarda hastalığın kesin olarak teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi için harcanacak olan masraflar talep edilmektedir. Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat

Doktor ve Sağlık Kurumunun Kusuru ile Ortaya Çıkan Zararlar

Ameliyatlar başta olmak üzere her türlü tedavi yönteminde kişilerin sağlık hizmetleri almış olduğu hastanede, ameliyathanelerde ya da muayene odalarında çeşitli şekillerde tedaviyi aksatacak bakımsızlık ya da hijyenik alanların oluşturulmaması gibi durumlarla karşılaşıldığı takdirde kişilerin enfeksiyon kaparak rahatsızlanmaları söz konusu olmaktadır.

Bu kişiler hastanede yattıkları sürelerin ve tedavi süreçlerinin tüm masraflarını kişilerden tazminat yoluyla talep edebilirler. Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat

Estetik Ameliyatlarda Doktor Yanlış Tedavi Sonucu Tazminat Hakkı

Kişilerin kusurlu uzuvlarını daha estetik bir görünüme kazandırmak amacıyla yaptırmış olduğu estetik ameliyatlarında sıklıkla istenilmeyen tedavilerin ortaya çıkması halinde tazminatların açılması söz konusu olmaktadır.

Kişiler ameliyatların başarısız geçmesinin ardından yaptıkları harcamalara ve gelecekte başarısız ameliyattan dolayı kaybedecekleri miktarlara bağlı olarak maddi tazminat; yaşadıkları sıkıntılı süreçler için de manevi tazminat talep edebilmektedir. Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat

Hastanın Bilgilendirilmeden Yapılan Yanlış Tedaviler Nedeniyle Tazminat Talepleri

Hastanın bilincinin açık olduğu durumlarda kendisinden, bunun aksi durumlarda hasta hakkında söz sahibi olan yakınlarından onay alınmadığı sürece tedaviler devam ettirilmez. Ancak bu durumun ihmal edilmesinin ardından uygulanan tüm tedavi aşamalarının kusurlu bir şekilde başarısız sonuçlanması söz konusu olursa hastanın ya da uygun olmayan durumlarda hasta yakınlarının tazminat talep etmesi mümkün oluyor.

Hastaların durumları ve kendilerine uygulanacak olan tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirilmeden yapılan yanlış tedavilerde en sık karşılaşılan vakalar ameliyatlarla ilgili olmaktadır. Hastaneler ve doktorlar özellikle ameliyatların yapılmasından önce kişilerin onayını almada özenli bir şekilde davranarak dikkatli olmalıdırlar.

Hastanın belirlenen ameliyat şartları altında ameliyata katılması sonucunda kişilerin tedaviye dahil edilmesi sağlanabiliyor. Hastanın onay vermemiş olmasının dışında kalan hastanın süreçten bilgilendirilmemesini takip eden işlemler ve operasyonlar yapıldığı takdirde kişilerin haklarını talep etmek adına tazminat istemesi söz konusu olabiliyor. Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat

Hasta Bilgilendirilmeden Yapılan Ameliyat Başarılı Geçerse Ne Olur?

Sağlık hizmetleri içindeki her bir durumun ayrı vakalar şeklinde değerlendirilmesi hukuk sistemi içine de dahil edilerek dikkat edilmesi gereken bir nokta olmaktadır. Ameliyatların hastanın bilgilendirilmeden yapılmasının ardından başarılı geçmiş olduğu durumu ile karşılaşılıyorsa bu durumda kişilerin eğer bu ameliyatı olmasalardı sağlık durumları nasıl olurdu sorusuna alacakları cevaplara göre tazminat taleplerinin haklı çıkarılması söz konusu oluyor.

Bu tür vakalarla en sık karşılaşılan sağlık hizmeti doğum sırasındaki uygulamalar olmaktadır. Çoğu zaman doktorlar tarafından normal doğum sırasında sezaryene karar verilerek hareket edilir. Bu durumda kişilerin haklılık paylarının doğması mümkün olabiliyor.

Ancak yine de her şartta Türk Ceza Yasası'na göre kişilerin ameliyat ve tedavi işlemleri öncesinde doktorlar ya da hastane tarafından kesin, açık bir şekilde bilgilendirilmiş olması gerekmektedir. Bu sayede doktorların yükümlü olduğu tüm sorumlulukları üzerinden atması da mümkün olacaktır. Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat

Gizlilik ve Kayıt Tutma İlkelerinin Aşılması ile Ortaya Çıkan Tazminat Hakları

Doktorun hasta ile ilgili olarak hem hastalıklarını hem de tedavilerini gizli tutması sorumluluğu bulunmaktadır. Doktor tarafından kesin bir şekilde uyulması gereken bu hususlarda hastanın onayının alınmadığı durumlardan bir zararın ortaya çıkması söz konusu olmuşsa bu durumda kişilerin maddi ve manevi zararların karşılığında tazminat taleplerini iletmeleri mümkün oluyor.

Hekim ya da altındaki sağlık görevlisi tarafından yapılması gereken gerekli kayıt tutma ve dosyalama işlemlerinin gerçekleşmemesi halinde de davaların açılması için yeterli sebep ortaya konulmaktadır. Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat

Acil Hastalara veya Yaralılara İlk Yardım Yapılmazsa Tazminat Hakkı Bulunur Mu?

Doktorların Türk Ceza Kanunu içerisinde belirlenmiş olan maddeler uyarınca hızlı bir şekilde yardım gerektiren ve acil tedavi uygulamalarının yapılması gerekli her durumda mutlaka bilgisini ve becerisini kullanarak müdahalede bulunması gerekmektedir.

Bu tür bir sorumluluk doktor tarafından yerine getirilmediği takdirde kişilerin maddi ve manevi tazminat talep etmesi de söz konusu oluyor. Doktorların dışında hastanedeki sağlık görevlilerinin ya da yetkililerin de acil vakalarla karşılaşan kişilerin kapıdan geri çevirme durumu söz konusu olmuşsa bu durumda onların da kanunlara göre suç işlemiş olduğu dikkate alınır.

Bu nedenle hastanelerdeki ilk yardım servislerinin açık tutulmaları konusunda kesin belirlemeler de yapılmıştır. Eğer tedaviler sırasında kişilerin yataklı bir tedaviye dahil edilen tedavi süreçlerinden geçmesi mümkün oluyorsa bu durumda da sağlık kurumları ya da ilgili kişiler tarafından tedavilerinin yapılması gerekmektedir.

Hatta hastane tarafından uygun tedavi şartlarının oluşmasına olanak sağlayacak olan alanların da oluşturulması gerekmektedir. Bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen hastanelerin yönetim idarecileri, sorumlu müdürleri ve nöbetçi hekimlerinin Türk Ceza Kanunu'nun 83. ve 98. maddelerine göre dava edilmesi söz konusu olmaktadır. Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat

Fazla Ücret Alınırsa Kişiler Tazminat Talep Edebilir Mi?

Sağlık Mevzuatı'nın belirlemiş olduğu tüm düzenlemeler içinde hastaların tedavilerinin gerçekleşmesini sağlayacak olan ücretlendirmelerle ilgili olarak herhangi bir şekilde kesin bilgilendirmelerden kaçınılmıştır. Kişilerin ödeyecekleri miktarları belirlerken bir standarda tabii olmadan hastanenin istemiş olduğu ücretlere razı olması genellikle bazı kusurların ortaya çıkmasına sebep oluyor.

Bu konuda Sağlık Bakanlığı'nın sadece günlük hastane yatak ücretleri konusunda aşılmaması gereken ücret konusunda bir belirleme yapmış olması hastanelerin diledikleri gibi ücretler ortaya koymasına imkan veriyor. Özel hastaneler başta olmak üzere hastanelerin ameliyatlardan sıradan tedavi yöntemlerine kadar masraflarının en yüksek düzeyde olması nedeniyle hastaneler ücretlerde kendi menfaatleri ortaya çıkaran rakamlar üzerinden taleplerini iletirler.

Tüm bu etkenlere rağmen hastanelerin yapmış olduğu uygulamalara bağlı olarak istediği rakamlar gayet uygun seviyelerde bulunmaktadır. Ancak özel hastanelerin birçoğu burada belirtilmiş olan rakamlara söz konusu olabilecek tedavi yöntemlerinde zaman zaman vermemiş oldukları hizmetleri de dahil ederek masrafların daha da artmasına sebep olabiliyorlar. Hastaların öncelikle haklarına sahip çıkmak adına mutlaka tedavi ya da ameliyat olmadan önce altına gireceği masraflar hakkında bilgi sahibi olması gerekmektedir. Hastaneler ya da doktorlar tarafından kişilerin aşırı ücretlere maruz kalması söz konusu olan davalar açılmışsa bu durumda davanın Borçlar Yasası üzerindeki maddelere göre ele alınması gerekmektedir.

Haksız eylem davranışları üzerinden dikkate alınan bu hususlarda sözleşmeye aykırılıklar, vekillik sözleşmesindeki kusurlar ve vekaletsiz olarak iş görmekle ilgili olan maddelere dayanarak davanın yargılanmasına devam edilir. Tüm bu aşamalarda Sağlık Mevzuatı'nın gereklerine göre işlemler yapılır.

Sağlık kurumlarında yaşanan skandalların başında özel hastanelerin başı çektiği büyük bir sağlık kurumu miktarında görülen ortak sorun olan hastane ücretlerini ödemeyen kişinin hastaneden çıkarılmaması durumu yatmaktadır. Hatta kişilerin hastane masrafları konusunda bilgilenmelerinin ardından bu giderleri karşılayamayacak durumda olmaları ya da bunun farkında olmalarının ardından kişilerin hastayı devlet hastanelerine sevk etmek istediğinde özel hastaneler tarafından bunun engellendiği durumlarla da karşılaşılabiliyor.

Ücretlerin ödenmemesi gerekçe gösterilerek yapılması engellenen bu sevk işlemlerinde mağdur olan kişiler için herhangi bir düzenleme yapılmamış olsa da kişilerin Cumhuriyet savcılığına başvurarak hakkını talep etmesi gerekmektedir. Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat

Doktor Yanlış Teşhis ve Tedavi Nedeniyle Tazminat Sıkça Sorulan Sorular

TAZMİNAT DAVASI - DAVALI İDARE TARAFINDAN DAVACIYA ENJEKSİYONUN SONUÇLARININ VE OLASI KOMPLİKASYONLARININ ANLATILDIĞINA VE DAVACININ BU İŞLEME RIZA GÖSTERDİĞİNE DAİR YAZILI VE İMZALI AYDINLATILMIŞ ONAMININ ALINIP ALINMADIĞININ TESPİTİ

ÖZET: Adi Tıp Raporunda davacıda gelişen arazın enjeksiyon uygulamalarının komplikasyonu olarak kabul edilmesi ve enjeksiyonun hatalı bölgeye uygulandığına dair dosya içeriğinde delil bulunmaması durumu karşısında, idari eylemle zarar arasında nedensellik bağı kurulamadığından maddi tazminata hükmedilmesinin koşulları oluşmamakla birlikte, enjeksiyon uygulamasından önce risklerin anlatılıp davacıdan yazılı onamın alınmamış olması durumunda, Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca davacının aydınlatılma ve onay verme hakkının elinden alınmış olacağı ve yürütülen sağlık hizmetinin gereği gibi işletilmediği konusunda davacıda endişe ve üzüntüye yol açacağından davacının manevi tazminat talebinin, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ilkesi de gözetilerek değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda Mahkemece, davalı idare tarafından davacıya enjeksiyonun sonuçlarının ve olası komplikasyonlarının anlatıldığına ve davacının bu işleme rıza gösterdiğine dair yazılı ve imzalı aydınlatılmış onamının alınıp alınmadığı, enjeksiyonun yetkili sağlık personeli tarafından yapılıp yapılmadığı hususları araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu durum araştırılmadan eksik inceleme ile manevi tazminat talebinin reddinde hukuka uyarlık görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

İDARİ İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİ - TAKDİR EDİLEN MANEVİ TAZMİNAT MİKTARININ İDARENİN KUSURUNUN AĞIRLIĞINI ORTAYA KOYACAK DÜZEYDE OLMADIĞI - MAHKEMECE TAKDİR EDİLEN MANEVİ TAZMİNAT MİKTARININ YETERSİZ BULUNDUĞU - TAZMİNAT TUTARININ YENİDEN BELİRLENMESİ

ÖZET: Dava konusu olayda, idarenin kusuru, olayın oluş şekli ve zararın niteliği dikkate alındığında, mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının, duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa giderecek, idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak düzeyde olmadığı görülmektedir. Bir başka anlatımla, Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yetersiz bulunduğundan, manevi tazminatın amaç ve niteliği dikkate alınarak yukarıda belirtilen ölçütlere göre hükmedilecek manevi tazminat tutarı yeniden belirlenmelidir.

TAZMİNAT DAVASI - DAVACILARIN YAKINLARININ ÖLÜMÜ NEDENİYLE DAVALI İDARENİN TAZMİN SORUMLULUĞUNUN BULUNDUĞU - DAVACILARIN MADDİ VE MANEVİ ZARARLARININ TAZMİNİNE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Dava; davacıların yakını F. A.'ın … tarihinde geçirdiği bademcik ameliyatı sonrası sunulan sağlık hizmetinin kusurlu işletilmesi nedeniyle öldüğünden bahisle, uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık …-TL maddi ve ..-TL manevi olmak üzere toplam …-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davacıların yakınlarının ölümü nedeniyle davalı idarenin tazmin sorumluluğu bulunduğundan davacıların maddi ve manevi zararlarının tazminine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde verilen mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.Hükmün bozulması gerekmiştir.

İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİ - SAĞLIK HİZMETİ NEDENİYLE DUYULAN SIKINTI VE ÜZÜNTÜNÜN KISMEN DE OLSA HAFİFLETİLEBİLMESİ GEREĞİ - TEMYİZE KONU KARARIN MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİNİN REDDİNE İLİŞKİN KISMINDA HUKUKA UYARLIK GÖRÜLMEDİĞİ

ÖZET: Davacıların yakınının hayatını kaybetmesinde etkili sebep olmasa bile, yürütülen sağlık hizmetinin gereği gibi işlemediğini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla davacıların yakını için sunulan yetersiz sağlık hizmeti nedeniyle duyulan sıkıntı ve üzüntünün kısmen de olsa hafifletilebilmesi amacıyla davacılar lehine manevi tazminata hükmedilmesi gerekmekte olup; temyize konu kararın manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir.

İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİ - ANAL ATREZİ İLE DOĞAN BEBEĞİN SİSTEMİK MUAYENESİ YAPILMADAN TABURCU EDİLDİĞİ - DAVACILAR LEHİNE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ - MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİNİN REDDİ YOLUNDA VERİLEN KARARIN BU KISMINDA HUKUKİ İSABET GÖRÜLMEDİĞİ

ÖZET: Davacıların çocuğunun konjenital anomali ile doğumunda davalı idare personelinin kusuru bulunmamakta ise de; davacıların gebelik muayenesi için davalı idareye bağlı hastanelere müracaatlarında yeterli anamnezinin alınarak kayıt altına alınmadığı, anemnezine göre ileri tetkik ve takip konusunda yönlendirilmediği, Gebelik takibinde gerekli özenin gösterilmediği, anal atrezi ile doğan bebeğin, sistemik muayenesi yapılmadan taburcu edildiği, bu yönleriyle sağlık hizmeti sunumunun kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından, davacıların maruz kaldığı acı, elem ve üzüntünün hafifletilebilmesi amacıyla davacılar lehine manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, manevi tazminat isteminin reddi yolunda verilen Mahkeme kararının bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir

Bu haber toplam 389 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara