Eşin Ailesine Hakaret Boşanma | Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

Eşin Ailesine Hakaret Boşanma

Eşin Ailesine Hakaret Boşanma

Eşin Ailesine Hakaret Boşanma | Dünden bugüne gelen saygın bir kurum olarak kabul görülen evlilik, kadın ve erkeğin sevgi ve saygı tutkalıyla beraber bir ömür boyu ortak bir hayat kurma amacıyla, insanlığın devamı, toplum olma, sevgi ve dostluk kurma gayesini de içerisinde harmanlayarak kadın ve erkeğin karı koca sıfatıyla toplumun en küçük yapı taşını bir araya getirdiği hukuken, dinen ve toplum olarak kabul gören en ulvi kurumdur.

Eşinin Ailesine Hakaret Etmek Nedeniyle Boşanma Davası

Türk medeni kanununa göre kadın ve erkek arasında nikahla kurulan evlilik birliğiyle birlikte tarafların karşılıklı olarak birbirlerine karşı hak ve sorumluluklarına sahiptir. Kadın ve koca, aile birliğinin mutluluğu ve huzurunu birlikte temin etmek ve ortak çocukların eğitim, bakım ve gözetimine itina göstermekle sorumlu tutmakta, karı koca beraber yaşamak, birbirine karşı sadık olmak ve yardımcı olmak mecburiyetindedirler.

Kadın veya kocadan herhangi birisi diğer eşin ailesine yapılan hakaret, aşağılama ve benzeri tavır ve davranışlar ortak yaşam ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasına konu edilen duygusal şiddete yönelik bir hareket ve davranış olduğundan dolayı boşanma gerekçe sayılan davranışlardandır.

Boşanma davasına gerekçe olan davranışlar arasında değerlendirilen duygusal şiddet, boşanma davalarında çeşitlilik göstermektedir. | Eşin Ailesine Hakaret Boşanma

Boşanma Davasında Eşe Hakaret

Hakaret, kadın veya kocanın onur, şeref, haysiyet ve saygınlığını aşağılayan nitelikte sözler ve davranışlardandır. Kadın veya kocanın bizzat kendisine veya arkasından hakaret edilmesi durumda eşler arasında müşterek yaşamın temelinden sarsacak düzeyde ve evlilik birliğinin devamına olanak vermeyecek şekilde bir geçimsizliğe neden olmasıyla boşanma davasında boşanma gerekçesi sayılan davranışlardandır.

Yargıtay örnek karar “Mahkemece yapılan yargılamada, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan hadiselerde, davalı karşı davacı olan kocanın ağır kusurlu kabul edilerek kocanın boşanma davası ret edilmesi, davacı karşı davalı olan kadının davasının kabul edilmesiyle boşanmaya karar verilmiş ise de: yapılan araştırma, soruşturma ve toplanan kanıtlardan; mahkemenin de kabul ettiği üzere davacı karşı davalı kadının da kocasının annesine hakaret ettiği ve kocasını makasla yaraladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu olaylara göre, koca da boşanma davası açmakta haklıdır. Öyleyse Kocanın davasının da kabul edilmesiyle boşanmaya karar verilmesi gerekirken kocanın boşanma davası ret edilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir”

Diğer bir örnek karar “toplanan kanıtlardan; davacı karşı davalı olan kadının kocasının babasına küfür ederek üstüne yürüdüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda karı koca arasında ortak yaşamın temelinden sarsacak seviyede ve evlilik birliğinin devamına olanak vermeyecek şekilde bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Hadiselerin akışı içerisinde davalı karşı davacı olan kocanın da dava açmakta haklıdır. Bu koşullar altında tarafların beraber yaşamaya mecbur bırakmanın artık kanunen mümkün görülmemesine rağmen, davalı karşı davacı kocanın boşanma davası kabul edilmesiyle boşanmaya karar verilecek yerde, eksik gerekçe ile davalı karşı davacı kocanın davasının ret edilmesi doğru bulunmamıştır”. | Eşin Ailesine Hakaret Boşanma

Eşini Ailesi ile Görüştürmemek ve Eşe Hakaret

Bir diğer örnek karar “davalı kocanın, uzun süre kadını ailesiyle görüştürmediği ve karısına senin anan orospu diyerek küfür ve hakaret etiği, kendisinden boşanacağını söylediği anlaşılmaktadır. Bu durumda karı koca arasında ortak yaşamın temelinden sarsacak seviyede ve evlilik birliğinin devamına olanak vermeyecek şekilde bir şiddetli geçimsizlik mevcut ve sabittir”.

Bir diğer örnek karar “davalı kocanın, kadını ve ailesine tehdit ve hakaretler ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda karı koca arasında müşterek yaşamın temelinden sarsacak seviyede ve birliğin devamına olanak vermeyecek biçimde bir geçimsizlik mevcut ve sabittir”.

Bir diğer örnek karar “davalı kocanın, davacı karısının ailesi ile görüşmesini müsaade etmediği ve kadının ailesine pislikler diyerek hakaretler ettiği anlaşılmaktadır. Bu koşullar altında karı koca arasında ortak hayatı temelinden sarsacak seviyede ve birliğin devamına imkan vermeyecek biçimde bir şiddetli geçimsizlik mevcut ve sabittir”.

Bir diğer örnek karar “davalı kocanın evlilik birlik sorumluluklarını yerine getirmediği, alkol kullanıp davacı kadın ve ailesine hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu şartlar altında eşler arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak seviyede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek şekilde bir geçimsizlik mevcut ve sabittir”. | Eşin Ailesine Hakaret Boşanma

Eşlerin Karşılıklı  Hakaret Etmesi Nedeniyle Boşanma Davası

Evlilik birliği içerisinde karı kocanın birbirlerine karşılıklı olarak hakaret etmeleri evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasına konu olmakta ve duygusal şiddet içeren bir davranış olduğundan dolayı boşanmaya gerekçe sayılan davranışlardandır.

Karı kocanın birbirlerine karşılıklı olarak hakaret etmeleri haricinde boşanma davasına neden oluşturacak başka bir hareket ispatlanmamış ise taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmaya kararı verilebilir.

Türk Ceza Kanununa göre de suç kapsamında olan hakaret, boşanma davalarına sıkça konu edilmektedir. Eşlerden birinin diğer eşe veya eşlerin birbirlerine karşı devamlı olarak hakaretler etmesi hem aile içerisindeki huzurun kaybolmasına hem de evlilik birliğinin temelinde sarsılmasına neden olan davranışlardandır. Karı kocanın birlerine karşı hakaretleri gibi eşlerin ailelerine karşı hakaretleri de duygusal şiddet kabul edilen eylemlerdir.

Yargıtay örnek karar “boşanma davasına sebep olan hadiselerde karı kocanın karşılıklı olarak birbirlerine hakaretlerde bulundukları eşlerin eşit kusurlu olduklarının anlaşılmış bulunmasına göre davalı kocanın aşağıdaki bent haricinde kalan temyiz itirazları yersizdir”. | Eşin Ailesine Hakaret Boşanma

Eşin Ailesine Hakaret Boşanma | Sıkça Sorulan Sorular

ORTAK HAYATI TEMELİNDEN SARSACAK DERECEDE VE BİRLİĞİN DEVAMINA İMKAN VERMEYECEK NİTELİKTE BİR GEÇİMSİZLİK MEVCUT OLMASI”][vc_column_text]Yapılan yargılama ve toplanan delillerden mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı-karşı davalı erkeğin, ailesinin müdahalesine sessiz kaldığı, müşterek konuta cihaz yerleştirerek uzun bir süre eşini dinlediği,

Tehdit ettiği ve evden kovduğu, davalı-karşı davacı kadının ise, eşine ve eşinin ailesine sürekli hakaretler ettiği, anlaşılmakla, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadın az da olsa kusurludur.

Bu halde, taraflar arasında ki ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-karşı davalı erkek dava açmakta haklıdır. Davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddi doğru bulunmamıştır.TAZMİNAT İSTEMİ – DAVALI ERKEK EŞTEN KAYNAKLANAN DAVACI KADIN EŞİN KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI TEŞKİL EDEN MADDİ BİR HADİSENİN VARLIĞININ KANITLANAMADIĞI”][vc_column_text]Davalı erkek eşten kaynaklanan davacı kadın eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir hadisenin varlığı kanıtlanamamıştır.

Davalının bahsi geçen sözleri davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Davalı kadın eşin manevi tazminat isteminin reddi gerekir.TARAFLAR ARASINDA ORTAK HAYATI TEMELİNDEN SARSACAK DERECEDE VE BİRLİĞİN DEVAMINA İMKAN VERMEYECEK NİTELİKTE BİR GEÇİMSİZLİK MEVCUT OLDUĞU – ERKEĞİN DAVA AÇMAKTA HAKLI OLDUĞU – BOŞANMAYA KARAR VERİLMESİ GEREĞİ Davalı-karşı davacı kadının ortak çocukların babalarına karşı olumsuz tavır ve davranışlar göstermeleri konusunda etkilediği, ortak çocuklardan kızlarının nişan töreni konusunda eşine bilgi vermediği, eşinin ailesine karşı olumsuz tutum ve davranışlar sergilediği, onlara hakaret ettiği ve muska yaptırmak istediği anlaşılmaktadır.

Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-karşı davalı erkek dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.DAVALI KOCANIN EŞİNE AĞIR KÜFÜR EDİP EŞİNİN AİLESİYLE GÖRÜŞMESİNİ SINIRLADIĞI – EŞİNİ AŞAĞILAR SÖZLER SARFEDEN DAVACI KADINA NAZARAN KOCANIN DAHA AĞIR KUSURLU OLDUĞU Toplanan delillerden, boşanmaya neden olan olaylarda, eşine ve ailesine ağır küfür ve hakaret eden, ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kalan, eşinin ailesiyle görüşmesini sınırlayan ve eşiyle yeteri kadar ilgilenmediği anlaşılan davalı kocanın, eşini aşağılar tarzda sözler sarfeden davacı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.

Durum böyle iken, mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.KOCANIN EŞİNE HAKARET ETTİĞİ AŞAĞILAYICI SÖZLER SÖYLEDİĞİ VE TARAFLARIN SON YAŞANAN TARTIŞMADA BİRBİRLERİNİN BOĞAZINA SARILMAK SURETİ İLE KARŞILIKLI FİZİKSEL ŞİDDET UYGULADIĞI Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda; güven sarsıcı davranışlar içerisine girdiği gerekçesi ile davacı-davalı (koca)’nın tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek kocanın boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının ise kabulüne karar verilmiş ise de,

Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-davalı (koca)’nın güven sarsıcı eylemleri sabit değil ise de kocanın eşine hakaret ettiği, aşağılayıcı sözler söylediği, buna karşılık davalı-davacı (kadın)’ın ise babasının eşine ve ailesine hakaretlerine sessiz kaldığı, eşine aşağılayıcı sözler söylediği ve tarafların son yaşanan tartışmada birbirlerinin boğazına sarılmak sureti ile karşılıklı fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır.

Gerçekleşen bu olaylar karşısında davacı-davalı (koca)’nın boşanma davasının da kabulü gerekir. Bu yön nazara alınmadan hüküm tesisi doğru olmamıştır.

4.558 Görüntülenme

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp