Türk Ceza Kanunu’nda belirtilmiş olan kurallara göre resmi belgelerin değiştirilmesine sebep olan, sahte bir şekilde bunların düzenlenmesini sağlayan ya da sahte belgeyi kullanan kişilerin sahtecilik suçu ile karşı karşıya kalarak cezalandırılması söz konusu olabiliyor.
Hukuk sistemi içinde suçların farklı boyutları bulunduğu gibi sahtecilik suçunda da maddi konu resmi belge olmaktadır.
Evrakta Sahtecilik Suçu Nedir?
Kendine ait bir başlıkta düzenlenmemiş olsa da Türk Ceza Kanunu içerisinde yer alan Kamu Güvenine Karşı Suçlar başlığı altında detayları belirtilmiş olan evrakta sahtecilik suçu kişilerin bu duruma maruz kalmaları halinde haklarını alabilmek üzere yasal yollara başvurabileceği bir süreci ifade etmektedir.
Sahtecilik suçunun resmi belgeler üzerinde kamu görevlisi kişi tarafından ya da herhangi bir başka kişi tarafından yapılmış olması ile ilgili tüm hususlar da bu başlık altındaki detaylarda açık bir şekilde belirtilmiştir.
Resmi belgelerin dışında resmi belge hükmünde kabul edilen belgeler de maddi konuya dahil edilebilmektedir. Resmi belgenin tam olarak ne olduğu ile ilgili bilgi ise teoride yer alan bilgiler ve Yargıtay kararları ile birlikte ortaya çıkmaktadır. Bu noktada resmi belgelerin mutlaka hukuki bir sonuç doğuran ve kişilerin irade beyanlarını ortaya koyan aynı zamanda mutlaka bir düzenleyicisi bulunan belgeler olması beklenmektedir.
Sahte olarak belgeleri düzenlemek, başka kişileri ya da kurumları aldatacak şekilde bunlar üzerinde değişiklikler yapmak ve belgeleri bu amaçlara uygun olacak şekilde kullanmak suçun ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Seçimlik hareketler olarak adlandırılmış olan bu hususlara ek olarak gerçeğe aykırı belge düzenlenmesi de hukuki yollara başvurmada bir gerekçe olarak öne sürülebiliyor. | Evrakta Sahtecilik Suçu Cezası Suç Duyurusu
Evrakta Sahtecilik Suç Duyurusu Nasıl Yapılır?
Evrakta sahtecilik suçundan bahsetmek için mutlaka bir kişinin bu konuda bir şikayetinin bulunması zorunlu olmamaktadır. Bu süreç ile ilgili takibatın Cumhuriyet Başsavcısı tarafından res’en yürütülmesine dikkat edilir. Bu gerekçeyle sahteciliğe ilişkin davaların kamu davası olarak görülmesi söz konusu olabiliyor. Bunlara ek olarak kamu görevlilerinin davaya konu olduğu durumlarda mutlaka bu görevli hakkında yetkiye sahip olan merciden izin alınması da gerekli olmaktadır.
Özel Belgede Sahtecilik Nedir?
Resmi belgelerde olduğu gibi özel belge niteliği taşıyan belgelerde de sahtecilik konusunun ön plana çıkması söz konusu olabilmektedir. Yine aynı şekilde belgeleri sahte şekilde düzenleyen ve gerçek bir özel belgenin başkalarını aldatma amacıyla farklı şekilde değiştirilmesine sebep olan kişiler için sahtecilik suçundan söz etmek mümkün olabiliyor. Bu kişiler hakkında bir ile üç yıl arasında hapis cezalarının verilmesi öngörülmektedir.
Resmi belge ile özel belgeler arasında sahtecilik suçuna ilişkin bir farktan söz etmek iki ayrı hareket ile ortaya çıkan maddi unsurlarla söz konusu olmaktadır. Bu durumlardan ilki özel belgenin sahte şekilde düzenlenmesi ya da bu belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi olurken ikincisi ise belgenin fail ya da 3. bir kişi tarafından sahte olduğu bilinmesine rağmen kullanılması olmaktadır.
Maddi unsurların ortaya çıkması için belgenin değiştirilmiş ve düzenlenmiş olmasının yanında mutlaka belgenin kullanılmış olması şartı da aranmaktadır. Özel belgelerin resmi belgelerdeki sahtecilik suçundan ayrıldığı bir nokta da sadece maddi sahtecilik suçu ile kişilerin yargılanması olmaktadır. Belgelerde aranılan kullanma şartından kast edilen durum doğal olarak hukuki bir sonuç doğuran alanlarda belgenin kullanılması olmaktadır. Bu hukuki bir ilişki sırasında ya da hukuki bir işlem yapılırken belgenin kullanılması anlamını taşımaktadır. Kullanma ile ilgili olarak bir de eğer bu belge hazırlanmamış olsaydı hangi hukuki sonuçlar ortaya çıkacaktı bunlara dikkat edilmeye çalışılır. | Evrakta Sahtecilik Suçu Cezası Suç Duyurusu
Belgelerin kullanılmasının ardından kişilerin bu belgelerden vazgeçmesi gibi hususlar herhangi bir şekilde suçun ortadan kaldırılmasına gerekçe olarak gösterilemez. Kullanma eylemi hakkında dikkat edilmesi gereken bir ayrıntı da belgelerin resmi mercilere karşı kullanılması zorunluluğunun bulunmamasıdır. Yani gerçek kişiler arasında da belgelerin kullanılması ile birlikte sahtecilik suçundan söz etmek mümkün olabiliyor.
Belgelerin kullanılması sırasında sahtecilik suçundan hüküm giymesi söz konusu olan kişilerin mutlaka bu belgelerin sahte olarak düzenlenmesi ve değiştirilmesi süreçlerine dahil olması beklenmektedir. Eğer bu aşamada kişiler süreçlere dahil olmamışlarsa sahtecilik suçundan da söz etmek mümkün olmayacaktır.
Sahtecilik suçunun kullanmadan dolayı bir kişinin üzerinde kalması beklenen hallerde belgeyi düzenleyen kişiler ile belgeyi kullanmış olan kişi arasında mutlaka bir bağın bulunması gerekmektedir. Kullanma unsurlarına iki farklı açıdan sınırlama getirilerek bunların bir kurala oturtulması hedeflenmiştir. Öncelikle ilk dikkat edilecek nokta kısmen sahte niteliğini taşımakta olan bir yazının tazminini sağlamak ve gerçek bir varakanın kısmen tağyiri söz konusu olduğunda bu kısımlara ilişkin sonuçların alınması olmaktadır.
Sahte olmayan kısımlar için gerçekleştirilen kullanmaların sahte varakanın kullanılmasına dahil edilmesi mümkün değildir. Bu sebeple kullanmanın maddi olmayıp hukuki sonuçları da doğuruyor olması şartına bakılmalıdır. Sahte bir varakanın ortaya çıkmasının ardından kullanılmasından söz etmek ise ancak iki durum ile mümkün olmaktadır. Bu durum failin varakayı adli makamlarda kullanması veya böyle bir makama gerek kalmadan kullanması ile görünebilmektedir. | Evrakta Sahtecilik Suçu Cezası Suç Duyurusu
Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Nasıl Oluşur?
Tıpkı özel belgelerde olduğu gibi resmi belgelerde de sahtecilik suçundan söz etmek mümkün olabiliyor. Resmi belgenin sahte olarak düzenlenmesinde katkısı bulunan başkalarını aldatacak şekilde bu belgeleri sahte niteliğinde değiştirilmesini sağlayan kişiler için Türk Ceza Kanunu iki ile beş yıl arasında hapis cezası kararı vermektedir.
Kamu görevlilerinin kendi görev sınırları içinde yapmış oldukları benzer sahtecilik suçları için ise kanunda yine üç ile sekiz yıl arasında hapis cezası kararının verilmesi belirlenmiştir.
Suçun unsurunu oluşturan seçimlik hareketlerin de ayrıca belirtildiği kanunlarda kamu görevlilerinin öncelikle sahte olarak belgeyi düzenlemiş olduklarına bakılmaktadır. Bununla birlikte görevlinin başka kişileri aldatacak şekilde mutlaka belgeyi değiştirmiş olabileceği de ikinci gerekçe sayılabilir.
Tüm bu sahtecilik suçu sınıflandırmalarının dışında söz konusu olan bir diğer husus da kamu görevlileri için sadece geçerli olabilen gerçeğe aykırı olarak belge düzenlemek durumu olmaktadır.
Buna ek olarak Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddesinde belirtilmiş olan herhangi bir gerekçenin de birlikte ortaya çıkması ile birlikte sahtecilik suçundan bahsetmek mümkün olabiliyor. Eğer suçlar kamu görevlileri yerine sivil yani gerçek kişiler tarafından işlenmişse bu durumda sahtecilik suçu hakaret suçu niteliği taşıyarak hukuki yollara taşınmaktadır. | Evrakta Sahtecilik Suçu Cezası Suç Duyurusu
Evrakta Sahtecilik Suçunun Cezası Paraya Çevrilir Mi?
Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri sahtecilik suçunun kamu görevlileri dışında kalan bir kişi tarafından işlenmesi halinde iki ile beş yıl arasında bu kişinin cezalandırılması yönünde karar vermektedir. Yine aynı bölümde yer alan düzenlemelerde suçun faili olan kişinin değişmesi ile söz konusu cezaların daha da artması oransal olarak mümkün olacaktır.
Suçun failinin herhangi bir kişi değil de kamu görevlileri olduğu durumlarda ise hapis cezaları bu kişiler için üç ile sekiz yıl arasında değişmektedir. Suç nitelikli bir şekilde işlenmişse bu durumda cezanın yarı oranına indirilmesinden de söz edilebiliyor.
Fail hakkında verilmiş olan cezaların paraya çevrilmesi mümkün gözükmese de TCK’da belirtilen maddeye göre resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işleyen kişilerin hapis cezalarının adli para cezasına dönüşmesi mümkün olmaktadır. Resmi evrakta suç duyurusu hakkında ki makale için göz atınız. | Evrakta Sahtecilik Suçu Cezası Suç Duyurusu
Yargıtay Kararı – Evrakta Sahtecilik Suçu Cezası Suç Duyurusu
T.C. YARGITAY, Ceza Genel Kurulu Esas: 2007/11-245 Karar: 2007/264 Karar Tarihi: 04.12.2007
RESMİ EVRAKTA SAHTECİLİK VE MEMURA YALAN BEYANDA BULUNMAK SUÇU – İLGİLİ YÖNETMELİĞE UYGUN ARAŞTIRMA YAPILMADIĞINDAN DİPLOMA DENKLİK BELGESİ VERİLDİĞİ – İDARENİN YANLIŞ VEYA EKSİK UYGULAMASININ SANIK ALEYHİNE YORUMLANAMAYACAĞININ KABULÜ GEREĞİ
Resmi belgede sahtecilik suçunun oluşması için o belgenin belirli kişileri aldatabilecek yetenekte olması ve bu hususun objektif olarak saptanması gerekir.
Suça konu diplomanın, bu diplomalarda bulunması gereken bütün unsurlun taşıdığı, benzer diplomaları birçok kez inceleyen görevlileri aldattığı ve bu hususun objektif olarak saptandığının kabulü.
Evrakta Sahtecilik Suçu Cezası Suç Duyurusu | Sıkça Sorulan Sorular
SAHTE FATURA DÜZENLEMEK KULLANMAK SUÇLARI – İLGİLİ SUÇLARIN BİRBİRİNDEN AYRI VE BAĞIMSIZ SUÇLAR OLDUĞU – SANIĞIN 2011 YILINA VE 2012 YILINA İLİŞKİN BİRER KEZ CEZALANDIRILMASININ TALEP EDİLMİŞ OLDUĞUNUN KABULÜ – 2012 TAKVİM YILINDA HEM SAHTE FATURA DÜZENLEMEK VE HEM DE SAHTE FATURA KULLANMAK 2011 TAKVİM YILINDA İSE SADECE SAHTE FATURA KULLANMAK SUÇLARINDAN HÜKÜM KURULDUĞU ÖZET: Sahte fatura düzenlemek ve sahte fatura kullanmak suçları birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olup; sanık hakkındaki kamu davasının, vergi inceleme ve kaçakçılık suçu raporları içeriklerine uygun olarak “2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak ve sahte fatura düzenlemek” suçlarından açıldığı nazara alınmadan ve hükmün gerekçesinde “.
Sanığın 2011 yılına ilişkin olarak 213 sayılı yasanın 359/b, 43 maddeleri gereğince bir kez, 2012 yılına ilişkin olarak 213 sayılı yasanın 359/b, 43 maddeleri gereğince bir kez cezalandırılmasının talep edilmiş olduğunun” kabulüne rağmen 2012 takvim yılında hem “sahte fatura düzenlemek” ve hem de “sahte fatura kullanmak” 2011 takvim yılında ise sadece “sahte fatura kullanmak” suçlarından hüküm kurulduğu belirtilmek suretiyle hükmün karıştırılmasından dolayı hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?