İflasın Ertelenmesi Tedbir Kararı Şartları | Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

İflasın Ertelenmesi Tedbir Kararı Şartları

İflasın Ertelenmesi Tedbir Kararı Şartları

İflasın Ertelenmesi Tedbir Kararı Şartları Nelerdir? İflasın ertelenmesine yönelik tedbir kararı, icra takibinin yapılması ancak, tedbir kararı çıkarıldığı noktada durdurulmasını ifade eder. İflasın ertelenmesi, İcra ve İflas Kanunu’nda yapılan bir değişiklik ile, söz konusu durumun kötüye kullanılması sebepleri dolayısı ile kaldırılmıştır. Bu yasa değişikliği sonrasında, iflas etmek üzere olan şirket konkordato talebinde bulunmak durumundadır.

Konkordato Nedir?

Bir şirket batmak üzereyse, konkordato talep ederek, borcunun bir süre ertelenmesini isteyebilir. Bunu yapabilmek için borçlarını nasıl ödeyeceğine dair bir plan göstermek durumundadır. 4 ayrı konkordato çeşiti bulunur. Bunlar;

  • Adi konkordato,
  • İflastan sonra konkordato,
  • Mal varlığının terki suretiyle konkordato,
  • Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılanması anlamında konkordato

Adi Konkordato Nedir?

Adi konkordato talebinde bulunmak için, borçlu kişinin bir dilekçe ile mahkemeye başvurması gerekecektir. borçlu aynı zamanda ne tür bir proje yazmış olduğunu göstermek durumundadır. Borçlunun yapmış olduğu teklif ve şartlar, yetkili merci tarafından incelenir ve konkordato talebi değerlendirilir.

İflastan Sonra Konkordato Nedir?

Konkordato talebinde, iflastan sonra bulunulacağında, kişi, icra dairesine konkordato talebini götürmelidir. Bu noktada anlaşmaya varması gereken taraflar borçlu ve alacaklıdır.

Mal Varlığının Terki Suretiyle Konkordato Nedir?

Mal varlığının terki niteliğinde yapılan konkordato teklifi, borçlu kişiye mallar üzerinde tasarruf hakkı verecektir. Yani kişi mallarını üçüncü bir kişiye devretme hakkı kazanır. Alacaklılar kurulu ve konkordato tasviye memurları, borçlu ile anlaşırlar.

Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yapılandırılması Nasıl Yapılır?

Alacaklı ya da borçlu, üzerinde çalışmış olduğu bir yeniden yapılandırma projesi ile, Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvuruda bulunur. Bu durum sonrasında proje oy çoğunluğu ile kabul edilir.

İflasın Ertelenmesi Tedbir Kararı Nasıl Çıkarılır?

Fransız Hukuku’ndan alınan iflasın ertelenmesi, bir şirketin mali durumunun düzeltilmesi ve buna yönelik önlemler alınması anlamına gelir. İflasın ertelenmesi tedbir şartları ise, şu şekilde açıklanır. İflasın ertelenmesi talebinde bulunan kişi, aynı zamanda iflas talebinde de bulunmuş sayılmaktadır. Bu noktada, kişi, ihtiyati tedbir kararı ile, alacaklıların baskısından kurtulmuş olur. Yani gıyabında yapılacak olan takip durdurulmuştur.

İflasın ertelenmesi talebi yargılanmayı gerektirir.

İflasın Ertelenmesi Tedbir Kararı Şartları, İflasın ertelenmesi durumunda tedbir şartları, maddi şartlar ve şekil şartları olmak kaydı ile ikiye ayrılır. Iflasın ertelenmesi alabilmek için gereken maddi şartlar;

  • Borca batıklık,
  • Sermaye şirketi ve kooperatifin mali durumu için iyileştirme projesi,
  • Ortaklığın tasfiye halinde olması,
  • Alacaklıların durumunun iflasın açıklanmasına oranla daha kötü duruma sokulmaması

Şeklindedir. İflasın ertelenmesi alabilmek için gereken şekil iflas erteleme şartları;

  • Borca batıklık bildiriminde bulunulması,
  • İflasın ertelenmesi için talepte bulunulması,
  • Masrafların peşin olarak ödenmesi,
  • Fevkalade mühletten yararlanılmamış olunması

Olacaktır.

İflas Erteleme Nedir? | İflasın Ertelenmesi Tedbir Kararı Şartları

İflas erteleme tedbir şartları, Türk Ticaret Kanunu ve İcra İflas Kanunu’nda yer alır. Normal şartlarda bir şirket eğer borçlarını ödeyemeyecek bir duruma gelmişse, iflas etmek durumunda kalır. İflasın ertelenmesi ise, şirketin son bir umutla maddi durumunu kurtarabileceği düşüncesidir. Mahkeme şirketin durumunu inceledikten sonra, eğer şirketin kurtarılabilecek bir pozisyonda olduğuna karar verirse, borçlarını ödemesini erteleyerek iflası bir süre durdurur. Bu durumda şirketin borçlu olduğu üçüncü kişi, alacağını temin edemez.

Konkordato Nedir?

Konkordato, batmanın eşiğine gelmiş bir şirketin borçlarının ödenmesi durumunun belli şartlar dahilinde durdurulmasıdır. Konkordato durumundan en çok, söz konusu şirketin borçlu olduğu taraf etkilenir. Konkordato;

  • Adi,
  • İflastan sonra,
  • Mal varlığının terki

Şeklinde üçe ayrılır.

Adi Konkordato Nedir? İflasın Ertelenmesi Tedbir Kararı Şartları

Adi konkordatoda, borçlu olan taraf ve aalacaklı olan taraf aralarında borcun yapılandırılması suretinde bir anlaşmaya varırlar. Bu durumun neticesinde kişiler mahkemeye başvuruda bulunurlar. Bu şekilde yapmış oldukları borcun ödenmesi anlaşması mahkemeye taşınır. (İflasın Ertelenmesi Tedbir Kararı Şartları)

Konkordato Başvurusu Nereye Yapılır?

Konkordato başvurusunu yapacak olan taraf, Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvuracaktır. Mahkeme durumu bilirkişi aracılığı ile araştırır. Bu noktada başvuruyu yapan şirketin varlıkları, bilançosu, teklifi ve borçlarını ödeyeceğine dair öne sürdüğü proje incelenir. (İflasın Ertelenmesi Tedbir Kararı Şartları)

Konkordato Süreci Nasıl İlerler? İflasın Ertelenmesi Tedbir Kararı Şartları

Mahkeme durumun incelemesini yapan bilirkişinin vereceği rapora göre, konkordato talebini reddeder ya da kabul eder. Konkordato talebinin kabulü durumunda;

  • Borçlu şirkete tanınacak olan iflas erteleme süresi 2 aydır.
  • Borçlu kişiye bir komiser atanır.
  • Borçlu konkordato sürecine girdiği an itibari ile, hakkında herhangi bir icra takibi başlatılamaz.
  • Borçlunun konkordato süreci öncesinde hakkında başlatılmış olan işlemler durdurulur.

İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; tasfiye memuru olarak atanan …’un ihyasına karar verilen şirkete karşı açılmış olan iflas davasının asli müdahili olduğunu, asli müdahil talebi ile vermiş olduğu dilekçesinde iflas talebinin reddini ve bu olmadığı takdirde iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep ettiğini,

Dolayısıyla menfaat çatışması hususunun doğduğunu, yerel mahkemece gerekçeli karar yazılarak davadan el çekmesine rağmen ek karar oluşturularak tasfiye memuru atamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dışı …’un 2002 yılından itibaren şirketteki yöneticilik sıfatının olmadığını,

Dolayısıyla şirketle arasında menfaat çatışması olmasının yanı sıra tasfiye memuru atanmasını gerektirecek bir konumunun da olmadığını belirterek ek kararın tasfiye memurlarına ilişkin verilen kararlar yönünden kaldırılarak, şirkete tarafsız 3.kişinin tasfiye memuru olarak atanmasını karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili karar ve ek kararı  tasfiye memuru atanmasına ilişkin kısmı istinaf etmiş olup, esas hükme yönelik istinaf olmadığı,davacı tarafça ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu dava dosyası bulunduğu, böylece davalının taraf olduğu davalar var iken şirketin ticaret sicil kaydının silinmesi 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesine aykırı olup,

Yapılacak tasfiye işlemi de yasaya uygun olmayacağından mahkemece sadece ihya kararı vermekle yetinmek gerekirken tasfiye memuru atanması doğru olmamıştır.Bu suretle, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru atanması yönünde bir karar verilmesi gerekmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün tasfiye memuru atanmasına ilişkin kısmı ile tasfiye memurunun değiştirilerek yeniden tasfiye memuru atanmasına ilişkin  ek kararın kaldırılmasına; tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. (İflasın Ertelenmesi Tedbir Kararı Şartları)

Makalede İflasın Ertelenmesi Tedbir Kararı Şartları konusuna yer verilmiştir. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve İcra Hukuku Avukatı ve danışma konularında sayfaları ziyaret edebilirsiniz.

110 Görüntülenme

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp