İmzaya İtiraz Davası İspat Yükü

İmzaya İtiraz Davası İspat Yükü
İmzaya İtiraz Davası Takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi; aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu fasıl gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sadır sayılacağı, İmzasını haksız yere inkar ederse sözü edilen senede dayanan takip konusu miktar...
İmzaya İtiraz Davası İspat Yükü Nedir? İmzaya itiraz davası açmak, borçlu olan kişinin Türk Ceza Kanunun 168. maddesinin 4 numaralı bendine göre hakkıdır. İmzaya İtiraz Davası İspat Yükü icrada yapılan satış işleminden başka bir işlemi durdurmamaktadır. Fakat bu durum icra hâkimin borçlunun sunduğu dilekçeye olan kanaatine göre değişiklik göstermektedir. Borçlunun yaptığı itirazın hâkim tarafından ciddi görülmesi durumunda, hâkim icra takip işlemlerini geçici olarak durdurma yönünde karar verebilmektedir. İmzaya İtiraz Davası İspat Yükü ile takibin durdurulması ile sonuçlanabilecek önemli bir davadır. Bu sebeple alanında uzman bir avukat ile çalışmak dava sürecinin daha hızlı ve profesyonel şekilde geçirilmesine yardımcı olacaktır.

İmzaya İtiraz Davası İspat Yükü Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?

Kişi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını imzaya itiraz dilekçesi ile yapabilmektedir. Bono, poliçe ya da çekler gibi kambiyo senetleri için gerçekleştirilen icra takiplerinde, ödeme emrinin gönderildiği tarihten itibaren 5 gün içerisinde imzaya itiraz davası açılabilmektedir. İmzaya itiraz davası açılabilmesi için takibi gerçekleştiren İcra Dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesine dilekçe verilerek başvuru yapılmalıdır. Borçlunun hazırladığı dilekçede imzaya itiraz ettiğini açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde kambiyo senedinde ki imzasını kabul etmiş sayılmaktadır. Örneğin kişi hazırladığı Dilekçede yalnızca ‘borcum yoktur’ şeklinde bir ifade kullanırsa kambiyo senedindeki imzayı kabul etmiş sayılır.

İmzaya İtiraz Davası İspat Yükü süreci nasıl işler?

İmzaya itiraz hakkındaki inceleme İcra Mahkemesi tarafından duruşmalı olarak yapılmaktadır. Oruçta olan ve imzaya itiraz davası açan kişinin ilk duruşmada hazır bulunması oldukça önemlidir ve zorunludur. Borçlu eğer ki haklı bir gerekçe sunmadan ilk duruşmaya katılmazsa dava itirazın geçici olarak kaldırılması kararı ile kapanmaktadır. İcra Mahkemesi ya da bilirkişiye yaptıracak İncelemeden sonra borçlu tarafından inkâr edilen insanın kendisine ait olup olmadığına kanaat getirilmesi gerekmektedir. İmza gerçekten borçluya ait değil ise itiraz kabul edilir ve takip durdurulur. İtiraz asılsız çıkar ise dava itiraza red kararı ile kapatılmakta ve icra takibi sürecine devam edilmektedir. Davada itirazın kabul edilmesi durumunda alacaklının kötü niyet ya da kasıt düşünerek açtığı icra takibi için alacaklı aleyhine para cezası hükmetmektedir. Makalede İmzaya İtiraz Davası konusuna yer verilmiştir. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve İcra Hukuku Avukatı ve danışma konularında sayfaları ziyaret edebilirsiniz.

İmzaya İtiraz Davası İspat Yükü

Takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi; aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu fasıl gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sadır sayılacağı, İmzasını haksız yere inkar ederse sözü edilen senede dayanan takip konusu miktar ile orantılı olmak şartı ile %20  para cezasına mahkum edileceği ve merciden itirazının kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı şeklinde yazılır. İmzaya İtiraz Davası, İİK.nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur.

İmzaya İtiraz Davası İspat Yükü Yargıtay Kararı

YARGITAY kARARINA GÖRE, borçlular icra dairesine süresinde yaptığı borca itirazında açıkça senetteki imzaya itiraz etmediğinden dayanak senet İİK. nun 68/1. anlamında imzası ikrar edilmiş belge sayılır. Yargıtay Karar incelemelerinde, vade tarihinin, tanzim tarihinden önce olduğu görülmektedir. Bu durumda tanzim tarihinden evvelki vadeyi taşıyan bu senette tanzim tarihinin TTK.nun 690. madde göndermesi ile bonolarda da uygulanması gereken TTK.nun 615. maddesine aykırı olarak düzenlendiğinin kabulü gerekeceğinden. TTK.nun 688-689. maddeleri gereğince dayanak senet bono vasfında kabul edilemez ise de, borçlu icra dairesine süresinde yaptığı borca itirazında açıkça senetteki imzaya itiraz etmediğinden dayanak senet İİK.nun 68/1. anlamında imzası ikrar edilmiş belge sayılır. İlamsız icra takibine itiraz halinde İİK.nun 68. maddesindeki belgelerden birine sahip olan alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebileceği gibi İİK.nun 67. maddesi uyarınca genel mahkemelerde itirazın iptali davası da açabilir. Mahkememizin kararı esas yönünden kesinleşmiş olmakla esas yönünden bir karar verilmesine yer olmadığına, takip alacaklısının çekte lehtar olup imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğu anlaşılmış, tüm dosya kapsamıyla kanun maddesi gereğince alacaklının takip konusu asıl alacağın yirmisi oranında kötü niyet tazminatına yüzde onu oranında para cezasına hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir KAPSAMINDA SAHTELİK İDDİASI HAKKINDAKİ CEZA SORUŞTURMASI DAVASI DEĞERLENDİRİLEREK SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ - TALEBİN REDDİ. ÖZET: Mahkemece yapılan açıklama ve ilkeler doğrultusunda HMK'nun ilgili maddesi kapsamında sahtelik iddiası hakkındaki ceza soruşturması (davası) değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken talebin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. İMZAYA İTİRAZ DAVASI İSPAT YÜKÜ - ÇEKTEKİ İMZANIN LEHTAR BORÇLUNUN ELİ ÜRÜNÜ OLDUĞUNU KONTROL ETMEDEN SENEDİ ALAN ALACAKLININ İMZAYA İTİRAZI KABUL EDİLENE KARŞI BAŞLATTIĞI TAKİPTE EN AZINDAN AĞIR KUSURLU OLDUĞUNUN KABULÜ. ÖZET: Somut olayda, takip dayanağı çekte, muteriz borçlunun, ... ...Pazarlama İnş. Dış Tic. Ve San. Ltd. Şti., alacaklının ise, çeki, imzaya itiraz eden ... ...Pazarlama İnş. Dış Tic. Ve San. Ltd. Şti.’den ciro yolu ile alan Türkiye .... Bankası A.Ş. olduğu görülmekte olup, ...nın imzaya itirazı üzerine yapılan inceleme sonunda, imzanın borçluya ait olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda, takip alacaklısı, muteriz ... ile doğrudan ilişki içinde olduğundan, imzanın itiraz eden borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Çekteki imzanın lehtar borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte, en azından ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. İMZAYA İTİRAZ DAVASI İSPAT YÜKÜ - BORÇLUNUN YARGILAMA SONUÇLANINCAYA KADAR SENET METNİNDEN ANLAŞILAN İTİRAZ SEBEPLERİNİ İLERİ SÜREBİLECEĞİ. MAHKEMECE KEŞİDE TARİHİNDE MEVCUT PARAF İMZA İLE TAHRİFATIN VARLIĞI YÖNÜNDEN BİR İNCELEME YAPILMADIĞI. ÖZET: İİK'nun 170/b maddesi göndermesiyle aynı kanunun 63. maddesi gereğince borçlu, itirazın incelemesi sırasında alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir. Borçlu, itirazın incelenmesi sırasında verdiği dilekçesinde, takibe konu çekin tarih kısmında tahrifat yapıldığını ileri sürmüş olup, bu itiraz "senet metninden anlaşılan" itiraz sebepleri arasındadır. İcra mahkemesine yapılan itiraz, HMK anlamında bir dava olmadığından ıslah müessesesi uygulanamaz. Ancak, yukarıda da açıklandığı üzere, borçlu yargılama sonuçlanıncaya kadar senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir. Somut olayda, mahkemece, keşide tarihinde mevcut paraf imza ile tahrifatın varlığı yönünden bir inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, çekin keşide tarihindeki paraf imzanın, keşidecinin eli ürünü olup olmadığının, eli ürünü değilse çekin keşide tarihinde tahrifat yapılıp yapılmadığının, tahrifat var ise, keşide tarihinin tahrifattan önceki halinin bilirkişi marifetiyle tespit edilerek, bu tespite göre ibrazın süresinde olup olmadığı belirlenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsiz olduğundan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Bu haber toplam 598 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara