İş Davalarında Yetkili Mahkeme, İş Davalarında Yetkili Mahkeme Yargıtay Kararları, İş Davasında Yetkili Mahkeme, İş Davasında Görevli Mahkeme.
İş davalarında dava açılacak yetkili mahkeme davanın ileride reddedilmesi gibi olumsuz sonuçlara neden olacağından iş davasının doğru yerde ve doğru mahkemede açılması gerekmektedir. İş davalarının nerede görüleceği konusunda birçok alternatif bulunmaktadır. İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklara, sigortasız çalışma sebebiyle hizmet tespit davalarına, iş kazaları sebebiyle meydana gelen zararlara ilişkin tazminat davalarına bakan iş mahkemelerinin geniş görev alanı ve yargılama çevresi bulunmaktadır.
İş davalarında yetkili mahkeme işçinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki iş mahkemesi olabileceği gibi işverenin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki iş mahkemesine de iş davası açılabilmektedir. Ayrıca iş kazası nedeniyle görülecek tazminat davaları iş kazasının meydana geldiği yerdeki iş mahkemesince de görülebilmektedir.
İş Davası Konuları Nelerdir?
İş davasının genel çerçevesi işçi ve işveren arasında meydana gelen alacak davaları olarak karşımıza çıkmaktadır. İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlığın çözümü için açılan bu davalar;
- Kıdem ve ihbar tazminatı,
- Fazla mesai ücret alacağı,
- Yıllık ücretli izin alacağı,
- Hafta tatili ve genel ücret alacağı
Gibi iş mahkemesi dava konuları olmakla birlikte işe iade davaları, sigortasız çalışılan işyerinde bu çalışmanın tespiti için açılan hizmet tespit davaları ve iş kazasından doğan maddi ve manevi tazminat davaları olmak üzere çeşitli dava türlerine ayrılmaktadır.
İş davası açılmadan önce işçi ve işverenin arabulucuda bir araya gelmesi zorunlu tutulmuştur. Bu sebeple iş akdinin haksız yere feshedilmesi, işe iade davaları ile diğer hizmet alacağı tazminat davalarının açılmadan önce arabulucuya dava açanın başvuru yapması zorunludur.
İş Dava Dilekçesinin Hazırlanması
İş davasının açılması arabulucudan sonuç alınamadığına dair hazırlanan son tutanaktan 15 gün içinde iş davalarında yetkili mahkeme 2019 neresiyse oraya dava dilekçesiyle başvurulmasıyla açılacaktır. İş davası dilekçesinde;
- Davacı, davalı kimlik bilgileri, adresleri, telefon numaraları, varsa avukata ait bilgiler,
- Davanın konusu,
- Davanın netice-i talep bölümü
Olmazsa olmaz kısımlardandır. İş davasında dava dilekçesi hazırlanırken dava konusu olaylar ve davanın kazanılmasına etki edecek deliller açık ve net bir biçimde dava dilekçesinde açıklanmalıdır. İş davalarında ispat yükümlülüğü davayı açan tarafa aittir. Bu sebeple iş davasında etkili sonuçlar elde etmek ve davanın hızlı bir biçimde sonuçlanması için iş davasında uzman avukatlık bürolarından hukuki destek alınmasında fayda vardır. Bu sayede hem dava dilekçesi hukuka uygun gerekçelerle açılabilirken hem de davanın neticesi arzu edilen sonuçları karşılaması bakımından avukat tutmak fayda sağlayacaktır.
İş Davaları Ne Kadar Sürer?
İş davalarının ne kadar sürede sonuçlanacağı davaya bakan iş mahkemesinin iş yükü ve dava dosyasının içeriği ile yakından ilgilidir. İş davalarında tanıklar, bilirkişi raporları gibi yargılamaya etki eden deliller ile iş davası görülen mahkemenin yoğunluğu iş davasının süresini doğrudan etkilemektedir.
2019 yılında Adalet Bakanlığı tarafından getirilen hedef süre uygulamasıyla işe iade davası başta olmak üzere işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklardan kaynaklanan iş davalarının 540 günde, iş kazası sebebiyle meydana gelen zararlara karşı açılacak maddi ve manevi tazminat davalarının ise 450 günde sonuçlandırılması öngörülmektedir. Bu sürelere arabuluculuk süreleri ile karara itiraz edilmesi halinde istinaf ve temyiz yargı yollarında geçecek süreler dahil değildir.
GÖREVLİ MAHKEME: İş Mahkemesidir. İş Mahkemesi bulunmayan yerlerde İş Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesidir. Örn: Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde işyeri olan bir işçi için görevli mahkeme İş Mahkemesi sıfatıyla Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesidir.
YETKİLİ MAHKEME: 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 5.maddesine göre işverenin ikametgahı sayılan yer mahkemesi (Ticaret Sicil Kaydının bulunduğu yer) veya işçinin işini yaptığı işyerinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili. Bu düzenlemeye aykırı yetki sözleşmeleri geçersizdir.
Haklı Nedenle Fesih Şartları | İş Davalarında Yetkili Mahkeme
Haklı nedenle fesih için iki türlü şart bulunmaktadır. Bunlardan biri sürekli bir hizmet sözleşmesinin var olmasıdır. Bu konu İş Kanunu 10. maddede yer almaktadır. Maddeye göre, iş 30 günden fazla sürüyorsa, bu sürekli iş kapsamındadır. İkinci şart ise haklı nedenlerin var olmasıdır. Bu nedenler İş Kanunu 25. maddede açıklanmıştır. Haklı nedenler üç ana başlıkta toplanmıştır.
Sağlık Sebepleri
Sağlık sebeplerinin haklı neden olması için, işçi kusuruna dayalı olan hastalık veya sakatlık olmalıdır. Ayrıca tedavi edilemeyen hastalık veya çalışmasını engelleyen nedenler varsa, bunlar da haklı neden olan sağlık sebepleridir.
Ahlak ve İyi Niyet Kurallarına Uymayan Haller ve Benzerleri
İş sözleşmesine bağlı olarak işçinin en temel borcu, işini yerine getirmesi ve bu faaliyetinde dürüstlük ve doğruluk kurallarına uygun olarak hareket etmesidir.
Eğer bahsi geçen güvene ve ilkelere aykırı hareket söz konusu olursa, işverenin iş sözleşmesini haklı nedenle feshi açığa çıkabilir. Bu noktada ‘’ve benzerleri’’ ifadesi ve bendin yoruma açıklığı, birçok durum bu kapsamda değerlendirilebilmektedir. İşçinin başka bir iş arayışı nedeni ile iş yerini terk etmesi, bu konuya örnek teşkil eder.
Bent altında düzenlenen pek çok durum söz konusudur. İşçinin işvereni yanıltan davranış veya söylemleri, şeref ve namusa zarar getirecek sözlerin işçi tarafından sarf edilmesi, başka bir işçiye yapılan cinsel taciz veya sataşma bu durumlardandır.
Ayrıca işçinin içki ve uyuşturucu yasağına karşıt harekette bulunması, doğruluk ve bağlılık içermeyen davranışlar, işveren güvenini kötüye kullanma, hırsızlık, meslek sırrını açıklamak, işçinin iş yerinde işlediği suç, devamsızlık, yapmakla mükellef olunan görevlerin yapılmaması, iş güvenliğini tehlikeye atmak, iş yerinde zarar meydan getirmek de bu bent altındaki açıklamalardır.
Zorlayıcı Sebeplere Dayanan Fesih
İşçi, iş yerinde çalışma devam ederken kendi çevresi kaynaklı zorlayıcı sebeplerden ötürü 1 haftadan fazla süreyle işe gidemezse, işverenin iş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkı oluşur. İş sözleşmesi bu andan itibaren sürekli bir ifa imkânsızlığı niteliği taşır.
Ayrıca işçi kusurlu veya kusursuz fark etmez gözaltına alındı veya tutuklandıysa, devamsızlık 1 haftalık süreyi aşarsa yine haklı nedenle fesih hakkı doğar. İş sözleşmesi burada askıya alınmış ve belirtilen süre geçtiğinde haklı nedenle fesih hakkı açığa çıkmış olmaktadır.
Fesih Hakkının Kullanım Süresi
İşveren derhal fesih hakkını kullanmak istediğinde, tanınan süre 6 iş günü ile sınırlı olmaktadır. Bu süre İş Kanunu madde 25/2 bendi kapsamında meydana gelen işten çıkarmalarda geçerlidir.
Ahlak ve iyi niyet kurallarına uygunsuzluk nedeniyle derhal fesih hakkını kullanılacaksa, işveren işçinin bu davranışlarını öğrendiği andan 6 iş günü sonrası ve her halde fiil gerçekleştiğinden itibaren bir yıl sonrası bu hakkını kullanamaz. Fakat işçi olayda maddi kazanım sağlamışsa, bir yıllık süre uygulanmamaktadır.
Makalede İş Davalarında Yetkili Mahkeme konusuna yer verilmiştir. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve İş Hukuku Avukatı ve danışma konularında sayfaları ziyaret edebilirsiniz.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?