İşçi Resmi Tatil Ücretinin Ödenmemesi durumunda Haklar nelerdir? İş kanunda bir işveren işçinin nasıl hangi sürelerde ne kadar süre çalıştırılacağını açık olarak belirtilmiştir. İşçinin haftalık en fazla çalıştırma olarak 45 saatlik süreyi belirtmiştir.
45 saatlik süre dışında yapılan tüm fazla mesai, dini ve resmi bayramlarda çalıştırması durumunda, işçinin yazılı iznin olması gerekliliği özellikle belirtilmiştir. Resmi bayramlarda işçinin iznini alarak çalıştırılması durumunda işçiye fazladan ücret ödemesi gerekmektedir.
Bu ücretin hesaplanması bir günlük günlük yevmiyedir. Yani 60 TL alan bir işçi çalıştığı gün için 120 TL alması gerekmektedir. İşçinin resmi bayramlarda çalışmış olmasına rağmen yazılı izni alınmamış ve de fazla ücreti ödenmemeiş ise, 5 yıllık zamanaşım süresi içinde dava açmak süretiyle talep edebilir.
Resmi tatil ücretlerinin iş mahkemesinde ispatı ise tanık, e-mail, çalışma çizelgesi (onaylı) ve diğer belgeler ile ispat edilmektedir. İş mahkemesinde resmi tatil ücreti ispat edilmesi halinde bu ücretlerin ödenmesine karar verilir. İşçi Resmi Tatil Ücretinin Ödenmemesi
İşçi Resmi Tatil Ücretinin Ödenmemesi Yargıtay Kararı
Davalı iş yeri resmi bir müessese olan belediyeye ilişkin olup puantaj girdilerinin imzasız olması söz konusu puantaj kayıtlarını geçersiz kılmaz.
Kaldı ki kanıtların bu yöndeki takdiri bilirkişiye değil mahkemeye aittir. Bilirkişi seçenek hesaplamayla puantajı itibar edilmesi ya da edilmemesi ihtimallerine göre hesaplamayı gösterebilir.
Bilirkişinin mahkeme hakimi adına kanıt takdiri yapılması, puantaj kayıtlarına itibar etmemesi yetki sınırlarının aşılması niteliğindedir.
Başka bir Yargıtay Kararında Dosyanın eki olan ve tüm işçileri gösteren bir bölüm bordrolar imzalı iken bir bölümü ise imzasızdır. İşveren doğrulusunda hafta tatili alacaklarının devre devre ödendiği de bellidir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre çok mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının bordrolarda sıfır (0) olarak gösterilmesi,
Herhangi bir tahakkuk ve ödeme içermemesi durumunda davacı işçi, bu alacaklarla alakalı çalışmasını ispatlaması halinde alacağa hak kazanır.
Bu nedenle tahakkuk tespit edilen imzalı ve imzasız olan bordrolar ayrıştırılarak, imzalı olan aylar dışlanarak, davacının çalıştığı günler ile müsaadeli ve raporlu bulunduğu tarihler belirleme edilerek hafta tatili alacağı hesaplanmalıdır. İşçi Resmi Tatil Ücretinin Ödenmemesi
Diğer makalelerimize Ankara avukat sayfamızdan göz atabilirsiniz.
İşçi Resmi Tatil Ücretinin Ödenmemesi Sıkça Sorulan Sorular
ALACAK DAVASI – DAVACININ TÜM ULUSAL BAYRAM GENEL TATİL GÜNLERİNDE ÇALIŞTIĞININ KABULÜNE GÖRE ANILAN TATİL GÜNLERİ İÇİN ÇALIŞILMADAN ÖDENEN BİRER YEVMİYEDEN AYRI OLARAK ÇALIŞTIĞI İÇİN AYRICA BİRER YEVMİYE TUTARINDA ÜCRET ALACAĞINA KARAR VERİLMESİNİN DOSYA KAPSAMINA UYGUN OLDUĞU.
ÖZET: Yargıtay kararlarında fazla mesai ücreti yer alan bordroların ihtirazı kayıtsız imzalanması veya bankadan çekincesiz tahsili halinde tahakkuk edenin üzerinde fazla mesai yaptığını aynı mahiyette yazılı delil ile ispat külfetinin işçi üzerinde olduğu kabul edilmektedir.
Dosya mahiyette bir delil bulunmamakla davacının fazla mesai ücreti alacağının reddine ilişkin yerel mahkeme kararı isabetlidir.
Ubgt alacağı yönünden dinlenen tüm tanıklar ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıldığını beyan etmişlerdir. Sunulan bordrolar incelendiğinde 2014 Temmuz- Ekim, 2015 Ocak- Mayıs-Temmuz-Ağustos-Eylül-Ekim, 2016 Ocak aylarında zamlı ubgt ücreti tahakkuk edildiği ve davacıya ödendiği anlaşılmaktadır.
Buna göre davacının tüm ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığının kabulüne göre anılan tatil günleri için çalışılmadan ödenen 1 er yevmiyeden ayrı olarak çalıştığı için ayrıca 1 er yevmiye tutarında ücret alacağına karar verilmesi dosya kapsamına uygundur.
HMK’nın 353/1-b maddesinin 1. alt bendi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı ve davalı tarafın istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?