İşe iade davasında İspat Yükü Kimdedir? | Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

İşe İade Davası Açma ve İspat Yükü

İşe İade Davası Açma ve İspat Yükü

İşe İade Davası Açma ve İspat Yükü Hangi Tarftadır? İşe iade davası açmak, iş sözleşmesine aykırı bir şekilde ve haklı bir neden olmaksızın işten çıkarılan işçi için mümkün olmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu kapsamında işveren ve işçi arasında bulunan iş ilişkisinin sürekliliğinin sağlanabilmesi için hükümler yer almaktadır.

İş Kanunu’nun 20. Maddesinde bir işçinin haklı bir neden göstermeden iş sözleşmesini feshetmesi durumunun geçersiz olacağı belirtilmektedir. İşe iade davası kazanma şansı işverenin işçiyi haklı bir sebeple işten çıkardığını kanıtlayıp kanıtlayamayacağına göre değişiklik göstermektedir.

İşe İade Arabuluculuk Süre

İşveren ve işçi ilişkileri kapsamında yapılmış olan en büyük değişikliklerden birisi, taraflar arasında bulunan uyuşmazlıkların çözülmesi yolunda oldu.

İş mahkemelerinin yükünü azaltmak, işveren ve işçi arasındaki anlaşmazlıkları daha hızlı ve daha kolay bir şekilde çözüme ulaştırabilmek için, işe iade sürecinde arabuluculuk dönemi başlatılmıştır.

İşe İade Nedir ?

İş Kanunu’ nda yer alan bazı maddeler, işverenin hangi durumlarda işçinin, iş akdine son verebileceğini belirtmiştir. Bu maddelere dayanarak, işe iade davası, iş akdi için geçerli bir sebep olmadan, işe son verilmesi durumlarında, açılması gereken bir davadır. Çalışma hayatına son verilen ay da iş akdi sonlandırılan işçiler, gerekli olan işe iade davası şartlarının sağlıyorlar ise, bu davayı açarak ellerinde bulunan hakları kullanabilirler.

İşe iade davası açılabilmesi için sağlanması gereken birtakım şartlar mevcuttur. Bu şartlar sağlanmadan işe iade davası açılamaz. Açılacak olan davanın ne kadar süreceği, bu davayı kimlerin ve hangi şartlarda açabileceği ve kimlerin işe iade davası açamayacağı gibi kurallar ve bilgiler 4857 saylı İş Kanunu içerisinde belirtilmiştir.

Arabuluculuk Nedir ?

Arabuluculuk, sistematik teknikler uygulanarak ve müzakerede bulunmak amacı ile tarafların bir araya gelmesini sağlayan ve taraflar arasında bulunan sorunun çözüme kavuşturulmasını sağlayan, hukuki bir yöntemdir. Arabuluculuk süreci içerisinde, aralarında husumet bulunan taraflar, bu husumeti mahkemeye taşımadan çözüme ulaştırabilirler.

Adalet Bakanlığı tarafından görevlendirilecek olan arabulucu, tarafları bir araya getirir ve dört haftalık süreç içerisinde, tarafların arasında bulunan husumeti ortadan kaldırmaya çalışır.

Bu şekilde sorun ortadan kalkarsa, mahkemeye başvurmaya gerek kalmadan husumet yok edilir.  Şayet arabuluculuk yöntemi sayesinde, taraflar arasında uzlaşma sağlanamaz ve dört haftalık süreç son bulursa, geriye kalan tek hukuki yöntem olarak mahkemeye başvurulur ve taraflar arasında bulunan husumet, hakim tarafından verilecek olan karar ile son bulur.

İşe İade Sürecinde Arabulucu Zorunluluğu

1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe giren kanun ile, işe iade sürecinde arabuluculuk başvurusu yapmak bir zorunluluk haline getirilmiştir. Yalnızca işe iade gibi alanlarda değil, tazminat ve fazla mesai gibi durumlarda yaşanılan uyuşmazlıklarda da arabuluculuk bir zorunluluktur.

Geçmiş dönemlerde yaşanan işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklarda, arabuluculuk zorunlu olmadığından, taraflar öncelikli olarak mahkemeye başvurmayı tercih etmekteydi. Mahkeme süreçlerinin sonlanması oldukça uzun sürebiliyordu ve verilen karara itiraz edilmesi halinde, mevcut dava temyize taşınarak sürecin daha fazla uzamasına da neden oluyordu.

Arabuluculuk yöntemi sayesinde işçi ve işveren arasındaki anlaşmazlıklar mahkemeye taşınmadan çok daha kısa süre içerisinde ve birçok yönden avantajlı olacak şekilde çözüme ulaştırılmaya başlandı. Hak iddia eden taraf, gerçekten haklı olsa bile arabulucuya başvurmadan, mahkemeye başvuru yapamaz.

İşe İade Davalarında Arabuluculuk Süresi

Yapılan arabulucu başvurusunun ardından, Adalet Bakanlığı bir arabulucu görevlendirir. Arabulucu, arabuluculuk sürecinin başlamasından itibaren 3 hafta içerisinde arabuluculuk sürecini olumlu ya da olumsuz olarak sonlandırmakla yükümlüdür.

Şayet 3 haftalık sürecin sonunda arabulucu, verilen sürenin yetersiz olduğunu beyan ederse ek olarak 1 haftalık süre daha verilir ve toplamda verilen süre 1 ay olarak tamamlanır.

Arabulucunun tüm süreci sonlandırabileceği süre en fazla 1 aydır. İşe iade sürecinde arabuluculuk faaliyetlerinin olumlu bir şekilde tamamlanması birçok bakımdan taraflar için avantajlı olacaktır.

İşe İade Davası Şartları Nelerdir, Hangi Durumlarda Dava Açılabilir?

İşe iade davasının açılabilmesi için bazı şartları uygunluk sağlanması ve bu şartlar kapsamında işten çıkışın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İşe iade davası 2020 yılında açılabilmesi için şartlar şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Bir kişinin işe iade davası açabilmesi için çalıştığı işyerinde 30 ya da daha fazla kişinin çalışıyor olması gerekmektedir.
  • Kişinin haksız bir nedenle iş sözleşmesinin iptal edilmiş olması gerekmektedir.
  • Haksız bir nedenle İşten çıkarılan işçi ile işveren arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalanmış olmalıdır.
  • Bu davanın açılabilmesi için iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmiş olması gerekmektedir. Fesih için yapılan bildirimin işveren tarafından yazılı olarak yapılmış olması ve sözleşmenin Fesih nedeninin açık bir şekilde belirtilmiş olması gerekmektedir.
  •  Kendi isteğiyle işten ayrılan bir işçi işe iade davası açma hakkına sahip değildir.
  • Sözleşmenin feshinden sonra en fazla 1 ay içerisinde işe iade davasının açılması gerekmektedir.
  • İşe iade davası için başvurulacak mahkeme işverenin ya da işyerinin bağlı bulunduğu adreste bulunan İş Mahkemesi olmalıdır.

İşe İade Davası İspat Yükü Nedir?

İş Kanunu’nun 20. maddesinde düzenlenen hüküm kapsamında işverenin iş sözleşmesini iptal etme sebebi ve bu sebebin geçerli olup olmaması iddiasına göre dava açılabilmektedir.

İşe iade davası açma ve ispat yükü konusunda hükümler İş Kanunu’nda net bir şekilde belirtilmiştir. İlgili şartlara uygunluk gösteren işçiler işe iade davası açma hakkına sahiptir.

İşe iade davalarında ispat yükü ise işverene aittir. İşçinin dava açma hakkı bulunmakta ve işten çıkarılma sebebinin haklı olduğunu kanıtlama yükü işveren de bulunmaktadır.

Çalışma dünyasındaki hak kayıplarının önüne geçilebilmesi ve adil bir yapının şekillendirilebilmesi hedefi ile 21. Yüzyıl Türkiye’ sinde 5221 sayılı İş Kanunu yürürlüğe alınmıştır. Bu kapsamda söz konusu İş Kanunu’ nun 20. Maddesi çerçevesinde işe iade davaları ile ilgili olarak düzenlemelere yer verilmiştir.

Söz konusu olan kanunun düzenlenmesinde işe iade talebi öncelikle arabulucuya başvuru yapılmasını zorunlu ve dava açma şartı olarak kabul edilmiştir. İşe iade talebini arabuluculuk görüşmesinde kabul edilmemesi halinde işçi iş mahkemesine dava açma hakkına kavulşacaktır.

İşçi işe iade davasını iş sözleşmesinin feshedilmiş olunan çalışan, fesih bildirimine neden gösterilmemesi ya da gösterilmiş olan nedenin geçerli bir neden olmaması iddiası ile fesih bildiriminin tebliğ edilmiş olduğu tarihten başlayarak bir aylık süreç içerisinde arabulucuya, arabuluculuk görüşmesi olumsuz olması halinde 14 gün içinde İş Mahkemesi aracılığı ile işe iade davası açma hakkına sahip olabiliyor.

Bu ilgili madde çerçevesinde iş sözleşmesi usulüne aykırı fesih yapılan çalışan, işe iade davası açarak, işe iade sonucunda kanunun vermiş olduğu hakları talep edebilme imkanından faydalanabiliyor.

İşe İade Davasında İspat Yükü Kimdedir?

İşe İade Davasında İspat Yükü Kimdedir?

İşe İade Davasında İspat Yükü Kimdedir?

5221 sayılı İş Kanunu’ nun 20. Maddesi dahilinde düzenlenmiş olan işe iade davasının, yine aynı madde içerisinde ispat yükünün kimde olduğuna ilişkin olarak da açıklamalara yer verilmiştir.

İş Kanunu’ nun 20. Maddesi dahilinde işe iade davası içerisinde ispat yüküne dair düzenleme, fesih uygulamasının geçerlilik taşıyan bir nedene dayanmakta olduğunun iddia edilmesi halinde, işveren tarafından söz konusu olan iddiasının ispatını yapma yükümlülüğü bulunmaktadır.

İş Kanunu kapsamı dahilinde işe iade davalarında ispat yükü işverene ait olurken, işveren tarafından sözleşmenin feshinin haklı-geçerlilik niteliğine sahip olan sebepler doğrultusunda gerçekleştirilmiş olunduğunu somut deliller ile kanıtlama yükümlülüğüne sahiptir.

Eğer söz konusu geçerli nedenlere bağlı sözleşme feshi uygulandığı iddiasının somut deliller ile ispatının işveren tarafından yapılmaması halinde İş Mahkemesi, işe iade kararı alır ve işverene yönelik olarak tazminat uygulaması yaptırımında bulunur. (İşe İade Davası Açma ve İspat Yükü)

İşe İade Davası Nerede Açılır?

İş Kanunu kapsamında iş akdi feshinin haksız yere yapıldığını düşünen işçiler tarafından işe iade davası açma hakkı bulunuyor. İşe iade davası açmak isteyen çalışanlar açısından bu aşamada davanın nereye başvurularak ve nasıl açılacağı yönünde oluyor.

İşe iade davası başvurusu açılması için çalışanların İş Mahkemeleri’ ne başvuru gerçekleştirmeleri gerekiyor. Ancak çalışanların bu başvurularını mutlak suret ile ikamet ettikleri bölgedeki ya da işi yerine getirmekte olduğu yerdeki İş Mahkemeleri aracılığı ile gerçekleştirmeleri büyük bir önem arz etmektedir. (İşe İade Davası Açma ve İspat Yükü)

İşe İade Arabuluculuk Avukatlık ve Danışmanlık

İşe iade davası gibi İş Hukuku kapsamına giren tüm davalarda mutlak suret ile iş davaları ile ilgili olarak tecrübe ve  bilgi sahibi olan avukat desteğinin alınması hem dava sürecinin daha hızlı sonuçlanmasını sağlar hem de dava neticesinde alınacak sonucun tam olarak istendiği gibi olmasını ve hak kayıplarının yaşanmasının engellenebilmesi açısından son derece büyük bir önem arz eder.

İşe iade davası sonucunda elde edilen hakları kullanmak doğrudan çalışanın inisiyatifi altında bulunduğunun da unutulmaması gereken noktalardan birisini oluşturuyor.

Makalede İşe İade Davası Açma ve İspat Yükü konusuna yer verilmiştir. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve İş Hukuku Avukatı ve danışma konularında sayfaları ziyaret edebilirsiniz.

İşe İade Davası Açma ve İspat Yükü -Sıkça Sorulan Sorular

İŞE İADE DAVASI – DAVACININ İŞE İADE KARARININ KESİNLEŞMESİNDEN SONRA SÜRESİ İÇİNDE İŞVERENE İŞE BAŞLAMAK İÇİN BAŞVURUDA BULUNDUĞU – TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE USUL VE KANUNA UYGUN OLAN HÜKMÜN ONANMASI GEREĞİ

ÖZET: İşverenin mahkeme kararının sonuçlarını bertaraf etmek amacıyla yaptığı eylemler hukuka aykırı olup davacının şahsi menfaatleri ihlal edildiğinden ihlalin ve kusurun özel ağırlığına göre manevi tazminat verilmelidir.

İşe başlatmama tazminatı süresi içinde işe başlatılması için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmamanın müeyyidesi olup davalı işverenin mahkeme kararının sonuçlarını bertaraf etmek amacıyla işlediği davacının kişilik haklarını zedeleyen hukuka aykırı eylemi davacıya işe başlatmama tazminatı yanında ayrıca manevi tazminat ödenmesini de gerektirir.

İŞE İADE DAVASI – TUTANAKLAR – GÜVENLİK KAMERA KAYITLARI İLE DAVACI İŞÇİNİN NÖBET YERİNİ SIK SIK TERK ETTİĞİ VE İŞİNİ AKSATTIĞI – İŞYERİNDE OLUMSUZLUKLARA YOL AÇAN DAVRANIŞLAR – FESHİN GEÇERLİ NEDENE DAYANMASI NEDENİYLE DAVANIN REDDİ GEREĞİ

ÖZET: Dosya içeriğine göre iş yerinde tutulan tutanaklar, güvenlik kamera kayıtları ile davacı işçinin nöbet yerini sık sık terk ettiği ve işini aksattığı, bu davranışlarının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı ve iş ilişkisinin işveren açısından çekilmez bir hal aldığı, işverence yapılan feshin davacının davranışlarından kaynaklanan geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından davanın reddi gerekirken kabulü hatalıdır.

805 Görüntülenme

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp