İşe İade ve İşçi Davasında İspat konusu, İşe iade davalarında ispat yükümlülüğü davayı açacak olan işçiye bırakılmıştır. İşe iade davası açılması için birtakım şartların varlığı zorunludur. İşçi ve işveren arasında en sık karşılaşılan uyuşmazlıklardan olan işe iade davasıyla işe iade edilebilmek mümkündür.
İşe iade ve işçi davasında ispat dava dilekçesinde açıklanmalı ve iş sözleşmesinin haksız yere feshedildiğine dair kanıtlar mahkemeye sunulmalıdır. İşe iade davaları açılmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur. İşe iadesi istenen işçi iade davası açmadan önce mutlaka arabulucuya süresi içinde başvurmalıdır.
İşe İade Davası Açabilmenin Şartları Nelerdir?
İşçinin haklarını korumaya yönelik olan iş kanunları aynı zamanda işverenin de haklarını düzenlemekte işe iade davaları bu sebeple her durumda açılamamaktadır. İşe iade şartları 2019 konusunda gerekli koşulların gerçekleşmesi halinde işe iade davası açılması mümkün olmaktadır. Bu şartlar şunlardır:
- İş sözleşmesinden kaynaklanan belirsiz iş sözleşmesinin konuları arasına giren bir uyuşmazlık bulunması,
- İş sözleşmesinin haksız yere ve işveren tarafından feshedilmesi,
- İşçinin işyerinde en az 6 ay süreyle çalışmış olması,
- İşyerinde 30 ya da daha fazla işçinin çalışıyor olması,
- İşçinin işveren vekili veya yardımcısı konumunda olmaması
İşe iade davası açılmasının en temel şartlarındandır. Bu sebeplerin varlığı halinde işe iade davaları açıldığında haksız nedenlerin ispatıyla işe iade davasından olumlu sonuçlar alınabilir.
İşe İade Davası Açılmadan Önce Arabuluculuk
İşe iade davası açabilmek için birtakım ön koşullar bulunmaktadır. İşe iade davası açmadan önce arabulucuya başvurmak hukuk sistemimizde zorunlu hale getirilmiştir. İşe iadede arabulucuya başvuru süresi haksız feshin işçiye tebliğinden itibaren 30 gündür. Bu süre içinde arabulucuya başvurulmazsa işe iade davası da açılamaz.
Arabulucu işçi ve işvereni bir araya getirerek uyuşmazlığı çözmeye çalışmaktadır. Şayet bu sorun arabulucuda çözümlenemezse anlaşılamadığına dair tutulan son tutanaktan 15 gün içinde işe iade davası açılabilir.
İşe İade Davasının Açılması ve İspat Yöntemleri
İşe iade davası görüldüğü üzere arabulucudan sonuç alınamamasıyla açılabilmektedir. İşe iade davası yetkili mahkeme işçinin veya işverenin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki iş mahkemesidir. İş mahkemesine işe iade davası dava dilekçesinin mahkemeye sunulmasıyla açılır.
İşe iade davasında işe iadeyi haklı kılacak sebeplerin varlığına yer vermek ve haksız yere iş akdinin feshedildiğini ispatlamak davacının veya varsa vekilinin sorumluluğundadır. Bu sebeple dava dilekçesinde işe iadeyi haksız kılan durumlar hukuka uygun tüm ispat vasıtasıyla delillendirilebilir.
Ayrıca işyerinde en az 6 ay kalınması, işçinin statüsü, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshi gibi tüm belgelerin dava dosyasında yer alması sağlanmalıdır.
Şayet işveren işçiden kaynaklanan bir kusurdan dolayı iş akdini sonlandırdığını iddia ediyorsa bu durumun ya hiç gerçekleşmediği ya da olayın gerçekte nasıl vuku bulduğuna yönelik haksız nedeni çürütücü ispat vasıtaları iş mahkemesinde görülecek davaya sunulmalıdır.
Makalede İşe İade ve İşçi Davasında İspat konusuna yer verilmiştir. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve İş Hukuku Avukatı ve danışma konularında sayfaları ziyaret edebilirsiniz.
İşe İade Ve İşçi Davasında İspat İstinaf Kararı
İŞE İADE VE İŞÇİ DAVASINDA İSPAT – İŞÇİ İLE İŞVEREN İLİŞKİSİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK İSTEMİ – FAZLA ÇALIŞMA İDDİASININ ANCAK YAZILI BELGE İLE KANITLANMASI GEREKTİĞİ.
DAVALI TARAFÇA YAZILI BELGE SUNULAMADIĞI. FAZLA ÇALIŞMA ALACAĞININ İSPATLANAMADIĞI – İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİ.
Davacı vekili dava dilekçesinde, Müvekkilinin yazılı izni almadan ücretsiz izne çıkartıldığını, fabrikanın tekrar faaliyete geçmesinden sonra müvekkilinin iş başı yaptığını, müvekkilin hak ve alacaklarını, fazla mesailerini alamadığını, maaşlarının düzenli olmaması çalışma şartlarının kötü, yoğun ve ağır olmasından dolayı işten kendi isteği ile mecburen ayrıldığını.
Müvekkilinin işyerinde en son asgari ücret ile çalıştığını maaşını Ziraat bankası ve Bank Asya Osmaniye şubesinden aldığını, davalı-karşı davacı işyerinde üzerine düşen tüm görevleri yerine getirdiğini çalıştığı tüm günleri aynı şekilde ve yoğunlukta çalıştığını ancak müvekkilinin iş akdi haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğini müvekkilinin yasal haklarının hiç birini alamadığını, davalarının kabulü ile 100,00 TL kıdem tazminatı fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile tahsiline, 10,00 TL fazla mesai ücretinin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsili, istemiştir.
Davalı-karşı Davacı cevap ve dava dilekçesinde özetle: Davacı-karşı davalı tarafından açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup red edilmesi gerektiğini, davacı-karşı davalının müvekkili şirkette herhangi bir hak ve alacağı olmadığını, müvekkil ile davacı arasında asgari ücret üzerinden çalışacağına dair hizmet sözleşmesi imzalandığını ve davacının asgari ücret üzerinden müvekkil şirket nezninde çalışmaya başladığını
Müvekkili firmada 3 vardiya yapıldığını her vardiya 8 saat olup fazla çalışma yapılmadığını, eğer fazla çalışma olmuş olsa idi müvekkil şirket tarafından bu fazla çalışma ücreti işçilere ödenmekte olduğunu davacının yıllık izinlerini kullanmadığını davacının sözleşmesinin haksız nedenle fesih edildiği için ihbar ve kıdem tazminatına hak etmeyeceğini hafta tatili ve fazla çalışma dini ve milli bayramlarda çalıştığını iddia eden işçi norm kurumu uyarınca bu iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğunu,
Bu nedenle davacının zamanaşımı itirazlarının kabulü ile haksız ve mesnetsiz davasının reddi ile davalının çalışması gereken ihbar süresini çalışmamasından kaynaklı 100,00 TL alacaklarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Kıdem tazminatı alacağı talebinin KABULÜ ile net 17.326,94 tl kıdem tazminatı alacağının iş akdinin fesih tarihi olan 15.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine.
İşe İade ve İşçi Davasında İspat | Sıkça Sorulan Sorular
İŞE İADE VE İŞÇİ DAVASINDA İSPAT – SOMUT OLAYDA DAVACININ SADECE 2014 YILINA İLİŞKİN PERFORMANS DEĞERLENDİRME FORMUNUN BULUNDUĞU.
BUNUN DIŞINDA GEÇMİŞ YILLARA AİT PERFORMANS DEĞERLENDİRME FORMUNUN DOSYAYA SUNULMADIĞI. DAVALI İŞVERENCE İSPAT YÜKÜNÜN YERİNE GETİRİLMEDİĞİ.
ÖZET: Somut olayda davacının sadece 2014 yılına ilişkin performans değerlendirme formunun bulunduğu, bunun dışında geçmiş yıllara ait performans değerlendirme formunun dosyaya sunulmadığı, dolayısıyla davalı işverence ispat yükünün yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
Davacının performansının düşüklüğünün süreklilik arz ettiği, sürekli düşme eğiliminde olduğu iddiası kanıtlanamadığı anlaşılmakla yerel mahkemesince davacının işe iade kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, yerel mahkemenin objektif, rasyonel ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki delillerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre HMK 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu,
İlk derece mahkemesinin olay ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
İŞE İADE VE İŞÇİ DAVASINDA İSPAT – DAVACININ DAVALI İŞYERİNDE ÜRÜN TANITIM UZMANI OLARAK ÇALIŞTIĞI.
DAVALI İŞVERENLİKÇE DAVACININ PERFORMANSININ UZUN SÜREDİR BEKLENEN DÜZEYİN ALTINDA KALDIĞI GEREKÇESİ İLE İŞ AKDİNİN FESHEDİLDİĞİ.
DAVACININ PERFORMANSINDA SÜREKLİ BİR KÖTÜLEŞME OLDUĞU YÖNÜNDE YETERLİ BİR DÖNEMİ KAPSAYAN VERİLERİN DAVALI TARAFÇA DOSYAYA SUNULMADIĞI.
ÖZET: Somut uyuşmazlıkta, davacının 20/04/2016-08/08/2017 tarihleri arasında davalı işyerinde ürün tanıtım uzmanı olarak çalıştığı, davalı işverenlikçe davacının performansının uzun süredir beklenen düzeyin altında kaldığı gerekçesi ile iş akdinin feshedildiği, davacının performansında sürekli bir kötüleşme olduğu yönünde yeterli bir dönemi kapsayan verilerin davalı tarafça dosyaya sunulmadığı,
Karşılaştırmalı bir değerlendirme yapılabilmesi için performansı davacıdan düşük çalışanlar olup olmadığının, eğer var ise bu kişilerle ilgili ne tür işlemler yapıldığına ilişkin belgelerin davalı tarafça dosyaya sunulmadığı, davacının iddia edilen performans düşüklüğünden dolayı savunması alındıktan sonra performansının iyileştirilebilmesi yönünde eğitim ve ek destek çalışmalarının yapıldığı hususunun davalı tarafça ispat edilemediği,
Sonuç olarak feshin son çare olması ilkesi göz önüne alınarak geçerli bir fesih yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu açıklamalar altında davalının bu yönleri hedefleyen istinaf talepleri isabetsiz Mahkeme hükmü yasaya ve vakıaya uygun olduğundan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Diğer İşe İade ve İşçi Davasında İspat konuları hakkında yazılara göz atabilirsiniz.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?