Konut Dokunulmazlığının İhlali | Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

Konut Dokunulmazlığının İhlali

Konut Dokunulmazlığının İhlali

Konut Dokunulmazlığının ihlali hangi nedene bağlı olursa olsun suç kapsamındadır. Bu tür eylemler ” Hürriyete Karşı Suçlar ” kapsamında değerlendirilir ve Türk Ceza Kanunu’ nun 116. Maddesi ile düzenlenmiştir. T.C. Anayasası’nın 21. Maddesi ” konut dokunulmazlığı ” başlığını detaylı olarak ele alır.

Bu maddeye göre kimsenin konutuna herhangi bir şekilde girilemeyeceğini anayasal bir hak olarak tanımlar. Bahsi geçen konut, kamu düzeni, toplumsal güvenlik, sağlık nedenleri, genel ahlaki sebepler, suçun önlenmesi ve benzeri durumlarda yetkili bir makam tarafından verilmiş bir karar varsa bile, bu kararın uygulanmasını Hakim kararına vermiştir.

Yetkili makamlar bu konuda bir karar almışsa ve hakim bu kararı onaylamazsa, ilgili karar 48 saat içerisinde düşer. Tüm bunların ışığında konut dokunulmazlığı, Anayasal bir haktır. (Konut Dokunulmazlığının İhlali)

Konut Dokunulmazlığının İhlalinin Cezası Nedir

Konut dokunulmazlığının ihlali, yetkili merciler tarafından bile çok gerekmedikçe ve hakim onayı olmaksızın yapılamayan bir eylemdir ve bu eylemi işleyen herkes Türk Ceza Kanunu 116. Madde kapsamında bu suça ilişkin 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılırlar.

Yanı sıra eylem gerçekleşirken meydana geliş şekli itibariyle kişinin hak ve özgürlüklerini sınırlandıran, başka olayların da vuku bulması, cezanın somut olayın gerçekliğine göre değişkenlik gösterir.

Tehdit, şantaj, birden fazla kişiyle ve çeşitli aletler yardımıyla yapılan ihlal durumu, bir suç veya terör örgütünün adının kullanılması ve korkutmak amaçlı baskı oluşturulması, yaralama ve devamında cinayet gibi somut olayın gerçekliğini değiştiren diğer unsurlar, Türk Ceza Kanunu’ nun da ki düzenlenme durumuna göre değerlendirilir ve ceza buna göre belirlenir. (Konut Dokunulmazlığının İhlali)

Konut Dokunulmazlığının İhlalinin Kanun Maddeleri

Türk Ceza Kanunu’ nun 116. Maddesi

“özel kullanıma mahsus yerlerin huzuru ve güvenliğine ilişkin menfaatin korumasına”

yönelik olarak konut dokunulmazlığını ihlal eylemini inceler ve düzenler. Yanı sıra ortak hükümler kapsamında Türk Ceza Kanunu 119. Madde

“Silahla, Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle, Birden fazla kişi tarafından birlikte, Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.”

Konut Dokunulmazlığının İhlaline Örnek Olaylar Nelerdir?

Hükmü kullanılarak genel anlamda nitelikli olarak düzenlenir. Devamında eylemin gerçekleşmesi sırasında yaralama veya cinayet gibi şiddet olayları gerçekleşmişse, Dava Türk Ceza Kanunu’ nun yaralama ve öldürme ile ilgili maddelerine göre incelenir ve cezai yaptırım bunların toplamına göre gerçekleşir. Bu türlü cezalar ağırlaştırılmış cezalar kapsamına girebilir.

Türk Ceza Kanunu’ nda 2005 yılında yapılan değişikliklerle, önceki kanunda tam olarak açıklanmamış olan işyeri ve konut eklentileri konusunda detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Buna göre bir doktor muayenehanesine izinsiz olarak girmek, konut ihlali suçu kapsamına girer.

Önceki kanunda belirsizliklere sahip olan eklenti ve işyerleri konusu, günümüzdeki işlerliğiyle Konut dokunulmazlığı hakkını üst düzeyde korumaktadır. (Konut Dokunulmazlığının İhlali)

Diğer makalelerimize Ankara Avukat sayfamızdan göz atabilirsiniz.

Konut Dokunulmazlığının İhlali | Sıkça Sorulan Sorular

Konut Dokunulmazlığının İhlal Ve Hırsızlık Yargıtay Kararı

Sanık … hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b,143/1 maddeleri uyarınca belirlenen 2 yıl 2 ay hapis cezasından, aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması sırasında 1 yıl 9 ay 20 gün yerine hesap hatası sonucu 21 ay 20 gün hapis cezasına ve konut dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulurken,

Eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 116/4,119/1-c maddeleri uyarınca belirlenen 2 yıl hapis cezasından, aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması sırasında 1 yıl 8 ay yerine hesap hatası sonucu 16 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamış,

5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

KONUT DOKUNULMAZLIĞINI İHLAL SUÇU – HÜKMÜN CMK İLGİLİ MADDESİ GEREĞİNCE GEREKÇEYİ İÇERMEMESİ NEDENİYLE KESİN HUKUKA AYKIRILIK HALİ BULUNDUĞU

Sanık hakkında daha önce 18/01/2012 tarihinde erteleme yapılmaksızın hapis cezalarına hükmedildikten sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğine göre, sanığın deneme süresinde yeniden suç işlemesi karşısında açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi gerektiği halde,

Ancak mahkemece CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık hakkında koşullarının varlığı halinde cezanın ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verilerek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilecekken,

Sanığın tekrar suç işlemesi durumunda açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması dışında, bir imkan mahkemeye tanınmadığı gözetilmeden sanık hakkında hükmedilen hapis cezasını bu kez erteleyerek yazılı şekilde hüküm kurulması hususunun eleştiri konusu yapılması gerekmiştir.

Sanık hakkında kısa süreli hapis cezası verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, deneme süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle artık TCK’nun 50 maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı halde, farklı gerekçeyle söz konusu maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş olması hususu eleştiri konusu yapılmıştır.

ÖZET: Suç tarihinde mağdurun evinin eklentisi niteliğindeki kümese birlikte girerek mağdurun güvercinlerini çaldıkları iddia edilen suça sürüklenen çocukların eyleminin sübuta erip ermediği sübutu kabul edildiği taktirde,

Suçun hukuki niteliği ve konut dokunulmazlığını ihlal suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılarak verilecek hükmün yasal dayanakları gösterilmeden, suça sürüklenen çocukların küçük olmaları,

Çalınan güvercinlerin iade edilmesi, sabıkasız olmaları ve suç kasıtlarının bulunmadığı biçimindeki dosya içeriğine uygun düşmeyen ve yasal olmayan gerekçelerle hükümler kurulması nedeniyle hükümlerin bozulmasına, dosyanın yeniden incelenmek üzere gönderilmesine karar verilmiştir.

NİTELİKLİ HIRSIZLIK KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇLARI – SANIĞIN SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA EVRELERİNDE ŞİKAYETÇİNİN EVİNE TANIK İLE BİRLİKTE GİTTİĞİ.

SANIĞIN ŞİKAYETÇİNİN KİRA PARASINI ÖDEMESİ İÇİN KIZINA VERDİĞİNİ SAVUNDUĞU – TANIĞIN İSE KARAKOLDA KENDİSİNE GÖSTERİLEN DİĞER TANIĞI TEŞHİS EDEMEDİĞİ.

OLAYA İLİŞKİN DOĞRUDAN GÖRGÜ VE BİLGİSİ BULUNAN VE SANIĞIN SAVUNMASINDA ADI GEÇEN ŞİKAYETÇİNİN KIZININ TANIK SIFATIYLA DİNLENEREK SONUCUNA GÖRE SANIĞIN HUKUKİ DURUMUNUN DEĞERLENDİRİLMEDİĞİ.

İlk derece mahkemesince son kararında TCK.nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olarak TCK.nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesince bu fıkradaki bazı hak ve ehliyetler açısından kısmı iptal edildiği gözetilmeyip bu fıkranın tümden iptal edilmiş gibi hüküm kurularak hatalı uygulama yapılmış ise de,

Bazı hak ve ehliyetlerin iptaline dair Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ilk derece mahkemesinin son kararının verildiği tarihte yürürlükte olmakla, kanun maddesinin iptal kararından sonra yürürlükte kalmış hali ile bu maddedeki hak yoksunluklarının uygulanmasına ve ehliyetlerin kısıtlanmasına infaz aşamasında yasal engel bulunmadığından ilk derece mahkemesinin hatalı uygulaması için bozma yapılmamış ve bu durum eleştirilir mahiyette görülmüştür.

Sanığın soruşturma ve kovuşturma evrelerinde şikayetçinin evine Tanık F. P. ile birlikte gittiği, şikayetçinin kira parasını ödemesi için kızı F.’e verdiğini, savunmuş olması, Tanık Z. T.’ın ise karakolda kendisine gösterilen tanığı teşhis edemediğinin anlaşılması karşısında olaya ilişkin doğrudan görgü ve bilgisi bulunan ve sanığın savunmasında adı geçen şikayetçinin kızı F. P.’ın tanık sıfatıyla dinlenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmemesi bozmayı gerektirmiştir.

NİTELİKLİ HIRSIZLIK KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇLARI – HIRSIZLIĞA KONU BİR KISIM EŞYALARIN İADE EDİLMİŞ OLDUĞU

ŞİKAYETÇİDEN KISMEN İADE NEDENİYLE ETKİN PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNİN UYGULANABİLMESİ İÇİN RIZASININ BULUNUP BULUNMADIĞININ SORULMADIĞI

İsnad olunan iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan mahkumiyet hükmü kurulmasını hukuken haklı ve zorunlu kılan iş bu suçun maddi ve manevi unsurlarının bulunduğunun tespit olunduğu, keza ilk derece mahkemesince tespit olunan ve mahkumiyet hükmü ile tecziye olunan eylemin s.s.çocuk tarafından işlendiğinin belirlendiği,

İş bu tespitlerin soruşturma evresinde ve kovuşturma evresinde yasaya uygun toplanan ve duruşmada tartışılan delillere dayandırıldığı, zikrolunan delillerin ilk derece mahkemesinde kovuşturma evresinde iddianın ve savunmanın tartışılmasına açılıp muhakemenin özünü teşkil eden tartışmanın sağlandığı ve bu durumun duruşma tutanaklarında istinaf denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz yansıtıldığı, böylece ilk derece mahkemesince mahkumiyet yönünde hüküm oluşturulduğu, oluşturulan mahkumiyet yönündeki vicdani kanaatin kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,

Mahkumiyet hükmünün gerekçesinde mahkumiyete esas alınan delillerin gösterildiği ve keza gerekçede iş bu delillerin özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, bu itibarla kurulan mahkumiyet hükmünde suçun subutu açısından yasal ve vicdani bir isabetsizlik olmadığı belirlenmiş,

Hırsızlığa konu bir kısım eşyaların iade edilmiş olduğu anlaşılmakla şikayetçiden  kısmen iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için rızasının bulunup bulunmadığının sorulmadan suça sürüklenen çocuk hakkında bu maddenin uygulanmayarak hüküm kurulmuş olmasından hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

1.507 Görüntülenme

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp