İş yerinde yaralanma nedeniyle açılan tazminat davaları, maddi ve manevi tazminat davaları şeklinde açılabilir. Bu davalar, iş yerinde yaralanan kişi tarafından açılır.
Davalı taraf, iş veren ve işverenin birlikte çalıştığı diğer işverenler olabilir. Yani davada birden fazla davalı taraf bulunabilir. Maluliyetten kaynaklanan tazminat davası açılabilecek durumlar;
- İşçinin iş yerinde geçirdiği herhangi bir bedensel ve ruhsal rahatsızlık olduğunda,
- İşçinin iş yeri dışında olması fakat o esnada dışarda bulunmasının sebebinin, işveren tarafından kaynaklanması durumunda,
- İşçinin kendisine ayrılan bebeği ile ilgilenmesi gereken zaman diliminde malul olması durumunda,
- İşçinin işe giderken ya da gelirken kullandığı araç, iş yerine aitse ve kişi kaza geçirmişse,
Şeklinde izah edilir. Kişi, iş kazası nedeniyle sakatlandığı zaman, iş göremediği süre boyunca ücret ve kazadan dolayı tazminat alma hakkı kazanır.
İş Kazalarının Zaman Aşımı Süresi Nedir?
İş kazalarında maluliyet ya da ölüm durumunda dava açılabilmesi için gereken süre 10 yıldır. Bu süre sonrasında dava açılamaz. Eğer açılan dava bir ceza davasıysa ve dava taksirle iki kişinin ölümüne sebep olmak durumu itibari ile açılmışsa, bu davanın 15 yıl olan zaman aşımı süresi değerlendirilir.
Dava, iki kişinin yaralanmasına sebep olmaktan dolayı açılmışsa, bu davanın zaman aşımı süresi 8 yıl olduğundan, iş kazası tazminat davası zaman aşımı süresi değerlendirilir.
Maluliyetten Kaynaklı Tazminat Davalarına Görevli ve Yetkili Mahkeme
İş kazalarında açılan davalarda yetkili mahkeme, davalı tarafın olay esnasında ikamet ettiği bölgeede yer alan mahkemedir. Davalının birden fazla olduğu durumlarında, herhangi birinin adresinde dava açmak yeterli olacaktır.
İş kazası neticesinde işçi hayatını kaybetmişse ve davayı ölen işçinin yakınları açıyorsa, kendi ikamet bölgelerinde yer alan İş Mahkemeleri’nde davayı açabilirler.
Maluliyetten Kaynaklanan Tazminat Davası Süreci
Kişi, söz konusu iş kazası gerçekleştikten hemen sonra, işveren SGK’ya durumu bildirmekle yükümlüdür. Bu durum sonrasında SGK müfettişleri durumu tespit için olay yerine geleceklerdir. Daha sonra durumun iş kazası olduğu konusunda rapor oluşturulur.
Akabinde kişi, İş Mahkemeleri’ne dilekçe ile başvurularak açılır. SGK’nın durumun iş kazası olmadığı kanaatine varması sonrası, iş kazasının tespiti için SGK’ya ve işverene dava açılabilir. İş kazası geçirdim tazminat alabilir miyim? Sorusuna istinaden, iş kazası durumu kesinleştikten hemen sonra, tazminat davası açma hakkı oluşur.
TAZMİNAT İSTEMİ – DAVACILARIN YAKINININ TEDAVİ SIRASINDA HASTANE MİKROBU ALMASI NETİCESİNDE HAYATINI KAYBETMESİ – TAZMİNAT İSTEMLERİNİN KISMEN KABULÜ.
Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunun 13.06.2012 tarih ve 2312 karar sayılı ek bilirkişi raporunda; “……Enfeksiyon Kontrol Komitesinin periyodik olarak yaptığı incelemelerde hastanın ameliyat olduğu günlerde yoğun bakım ve ameliyathaneden alınan ortam kültürlerinde MRSA üremesine rastlanmadığı, hastanın eşinin enfeksiyondan korunma konusunda eğitildiği, yara yeri kültüründe MRSA üremesi saptanmasının hemen ardından intaniye kliniğinde izolasyonu sağlanarak medikal tedavisine başlandığı,
Hastanın öyküsünün mevcut hastalıkları dikkate alındığında hastane enfeksiyonu oluşmasını kolaylaştıracağı, hastanede yattığı süre içinde bu enfeksiyona maruz kalınabileceği, en gelişmiş ülkelerde bile tüm önlemlere rağmen bu enfeksiyonun görülebildiği,
Tanının konulmasıyla birlikte gerekli tedavinin hastaya zamanında yapıldığı, dolayısıyla hastane personeli ve hekimlere atfı kabil kusurun bulunmadığı” yönünde görüş belirtilmiş ise de yukarıda açıklamasına yer verilen “tıbbi uygulama hatası-komplikasyon” ayrımına ilişkin açıklamalar dikkate alındığında;
Oluşan durumun, hizmet kusuru kavramının niteliği dikkate alındığında komplikasyondan öte, davalı idareye ait hastanede hijyen şartları açısından gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği gerekçesiyle davalı idarenin kusuru bulunduğu,
Dava dosyasına ibraz edilen bilgi ve belgelerden ispatlanan maddi zarar miktarı olan 168,00 TL’lik kısmının kabulü ile hizmet kusuru nedeniyle davacıların murisinin vefatı sonucu davacıların duyduğu elem ve ızdırap için,
Davacılara 70.000,00 TL (eş için 30.000,00-TL, diğer davacıların her biri için 20.000,00-TL) manevi tazminat isteminin kısmen kabulü, maddi ve manevi tazminat istemlerinin fazlaya ilişkin kısımlarının reddi yolunda verilen kararın,
Taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması talebi incelenmiş, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
İdarenin Hatası – Malüliyetten Kaynaklanan Tazminat Davası Karar
TAZMİNAT İSTEMİ – TESPİTLER ARASINDAKİ ÇELİŞKİLERİN GİDERİLMESİ BAKIMINDAN ADLİ TIP GENEL KURULUNDAN RAPOR ALINARAK SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ – EKSİK İNCELEME – KARAR DÜZELTME İSTEMİNİN KISMEN KABULÜ
ÖZET: Gerek dava konusu olay bakımından ilgili hususların açıklığa kavuşturulması gerekse dosya kapsamında yer alan Yüksek Sağlık Şurası Kararı ile Adli Tıp Raporunda yer alan tespitler arasındaki çelişkilerin giderilmesi bakımından Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, aksi yönde eksik inceleme üzerine verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Adli Tıp ile ilgili konularda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmekle yükümlü olduğu, ayrıca, Yüksek Sağlık Şurası Raporu içerik olarak değerlendirildiğinde de hizmet kusurunun varlığı ya da yokluğunun tespitini yapmaktan öte doktorun ceza yargılaması bağlamında, kişisel kusurunun olup olmadığına ilişkin olduğu kanaatine varılarak dosya yeniden Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, davacıların müşterek çocukları ..’ın Fırat Üniversitesi Hastanesinde gördüğü tedavi sırada yakalandığı menenjit hastalığına davalı idarece yapılan yanlış bir teşhis veya uygulamanın sebep olup olmadığı,
Başka bir ifadeyle söz konusu teşhis ve tedaviye ilişkin uygulamadan veya gerekli muamelelerin zamanında yapılmamasından dolayı davalı idarenin hizmet kusurunun bulunup bulunmadığının sorulmuş,
Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulunun 01.07.2015 tarih ve 3236 sayılı raporunda özetle “Üniversite Hastanesinde aynı hal ve şartlarda gösterilmesi gereken özende eksiklik bulunduğu, ancak hastalığın niteliği gereği erken teşhis edilmesi durumunda da nörolojik sekellerin gelişebileceği oy birliğiyle mütalaa olunur.”
Tespiti üzerine davanın kabulü ile 523.315,26TL maddi, ve 50.000TL manevi tazminatın ilk davanın açıldığı 19.02.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Makalemizde Malüliyetten Kaynaklanan Tazminat Davası konusu yer almıştır. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve Tazminat Hukuku Avukatı sayfalarını ziyaret edebilirsiniz.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?