Meslek Hastalığı Tazminatı Nedir Nasıl Alınır? Meslek sebebiyle yaşanan hastalıklar için tazminat çeşitli durumlarda talep edilebilir. Meslek hastalığı tazminatı işçinin görevleri sebebiyle yaşadığı ve sağlık bütünlüğünü bozan tüm unsurları içermektedir.
Meslek hastalığı sigortalı olarak kişinin çalıştığı ya da yaptığı işin niteliği sebebiyle tekrarlanan nedenle ya da işin koşulları sebebiyle uğradığı geçici ya da sürekli hastalıkları kapsamaktadır. Bu gibi durumlarda iş sağlığı ve güvenliği kanununda yer aldığı üzere, bu durumlar meslek hastalığı olarak ifade edilir.
Çalışan kişiler uzun süre aynı işi yapmak ve aynı şekilde çalışma neticesinde bir süre sonra meslek hastalığına yakalanabilir. Bu gibi durumlarda kişinin maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı doğmaktadır. Bu gibi durumlarda işçi dava açabilir.
Meslek Hastalığı Tazminatı Davası Ne Kadar Sürer?
Meslek hastalığı hakları bakımından işçi, işverene maddi ve manevi tazminat davası açabilir.
Sigortalı olarak çalışan kişinin mesleğini yapması sırasında her gün yerine getirdiği rutin işler sebebiyle ya da işin özelliği sebebiyle meydana gelen hastalıklar sebebiyle hakları bulunmaktadır. Sigortalının sahip olduğu her hastalık, meslek hastalığı değildir. Bu noktada meslek hastalıkları ise:
- Baş ile ilgili sorunlar
- Göz ile ilgili sorunlar
- Kulak ile ilgili sorunlar
- Yüz ile ilgili sorunlar
- Boyun ile ilgili sorunlar
- Göğüs hastalıkları
- Omuz ve kol ile ilgili sorunlar
- El bileği ve el ile ilgili sorunlar
- El parmakları ile ilgili sorunlar
- Omurga ile ilgili sorunlar
- Karın hastalıkları
Meslek Hastalığı Maaşı Ne Kadar? Meslek Hastalığı Tazminatı
Meslek hastalığı işçi hakları kapsamında korunmaktadır. Kişi işten ayrıldıktan sonra da dava açabilir. Bu noktada zamanaşımı süresi 10 sene olarak belirlenmiştir. Kişinin alacağı tazminat ise hastalığın durumuna ve kusurlara bağlı olarak değişmektedir.
Tarafların kusur oranları bu noktada etkili olmaktadır. Bunun dışında alınacak olan tazminatın belirlenmesinde maluliyet varsa maluliyet oranları da tespit edilmelidir.
İşçinin en son geliri de tazminat için belirleyici olmaktadır. Bunun yanı sıra meslek hastalıkları sebebiyle yaşamını kaybeden kişilerin yakınları da tazminat davası açabilir.
Meslek Hastalığı Tazminatı, Meslek Hastalığı 506 sayılı kanunun 11/B maddesindeki tanımı gözden geçirelim: “Meslek hastalığı, sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir.”
Meslek Hastalığı bir hastalığın meslek hastalığı olarak kabul edilebilmesi için bazı şartların bulunması gerekir. Her şeyden önce bir hastalık olmalıdır. İşçinin tedricen tekrarlanan harici bir sebebin etkisiyle maruz kaldığı vücut bütünlüğünün ihlali olayına hastalık adı verilmektedir.
Meslek Hastalığı, Sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir.
Meslek Hastalığı Şüphesi Olan Sigortalı İlinizde bulunan sosyal güvenlik il/merkez müdürlüğüne başvurarak meslek hastalığı tespit işlemlerinizi başlatabilirsiniz.
Meslek Hastalığı Yükümlülük Süreleri Nelerdir?
Sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreyi, ifade eder.
Maruz kalma süresi ise, Zararlı etkenin başlamasıyla hastalık belirtilerinin ortaya çıkması için gereken en az süreyi ifade eder. Yönetmelikte belirlenmiş hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır. (Meslek Hastalığı Tazminatı)
Meslek Hastalığı Nedeniyle Sağlık Kuruluna Müracaat Edilirken İstenen Belgeler
Meslek Hastalığı sebebiyle Sağlık Kuruluna Gönderilen Meslek Hastalığı Dosyasında şu belgeler bulunmalıdır.;
İlk işe giriş sağlık raporu, bulunmadığı durumlarda bu raporun olmadığına dair yazılı beyan, Sigortalının çalışma süre ve koşullarını belirleyen mesai listesi yada listeleri,
Kurumumuz adına, daha önce meslek hastalığı tespit edilmiş, kontrol muayenesi yada hastalığında artma sebebi ile müracaat eden sigortalıda; daha önce meslek hastalığı tespitinin yapıldığı T.C. Sağlık Bakanlığı Meslek Hastalıkları Hastanesine ait hasta arşiv dosyası ile yeni sağlık kurulu raporu aslı ile dayanağı tıbbi belgeler,
İlk tespit ise yeni açılmış dosyası ile, yeni sağlık kurulu raporu aslı ve dayanağı tıbbi belgeler, İş yerinde yapılmış olan periyodik muayene raporları yada onaylı örnekleri, Dosya içerisinde mevcut belgelere dair kontrol listesi, kontrol eden yetkilinin isim ve imzası, bulunmalıdır. (Meslek Hastalığı Tazminatı)
Meslek Hastalığı Unsurları Nelerdir?
Meslek hastalığının doğuran, aynı olayın birden fazla, yani müteaddit defa meydana gelmesi ve vücuda yavaş yavaş etkide bulunması, yani tedciri bir nitelik taşıması gerekir. Ayrıca tedciren tekerrür eden harici sebep; işçinin vücut bütünlüğünü ihlal etmelidir.
İşçinin yakalandığı hastalık, örneğin pnömokonyoz, beden bütünlüğünü ihlal eden bir hastalıktır. Bu hastalık bilhassa akciğerlerde ve solunum yollarında tahribat yaptığından hastada; öksürük, nefes darlığı, zayıflık, iştahsızlık ve halsizlik görülmektedir. Meslek hastalığının mukadder sonucu, buna tutulan işçinin ölümüdür.
İş kazasında ölüm bazı durumlarda harici sebebin oluşu ile birlikte derhal meydana geldiği halde, meslek hastalığında daima hastalığın ilerlemesi sonucu olmaktadır. Ancak, meslek hastalıkları sadece vücudun fizik bütünlüğünde değil ruh ve sinir bütünlüğünde de arazlar meydana getirmektedir. Bu nedenle vücut bütünlüğünün ihlalinden, hem fizik, hem de ruh bütünlüğündeki ihlaller anlaşılmalıdır.
Ölüm sebebinin, Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri göz önünde tutularak resmi bir sağlık kuruluşunca tespiti gerekir. Sağlık İşlemleri Tüzüğünde hangi hastalıkların işyeri şartlarından meydana geldiği gösterilmiştir ve bunlar meslek hastalığı olarak yer almaktadır.
Sağlık İşlemleri Tüzüğünde meslek hastalıkları sayılmıştır. Bu tüzüğe ekli listede yer almayan herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılabilmesi için iş yeri şartlarından doğduğunun kesin olarak tespiti gerekir. (Meslek Hastalığı Tazminatı)
Meslek Hastalığında İlliyet Bağı Nedir?
Bir hastalığın, meslek hastalığı olarak nitelendirilebilmesi için bu hastalık ile görülen iş arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Bununla beraber hemen belirtelim ki, meslek hastalıklarında işçi, işverenin emir ve talimatı altında çalışıyor ve çalıştığı işyerinin durumu hastalık oluşturmaya uygun bulunuyorsa, uğranılan hastalık esasen meslek hastalığıdır.
Pozitif hukukumuzda hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı, 506 sayılı Kanunun 11. Maddesinin (B) fıkrasının son bendinde “ bu kanuna göre tesbit edilmiş olan hastalıklar listesi” hükmü gereğince Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğünde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu listede bulunmayan hastalıkların meslek hastalığı sayılıp sayılmayacağı konusunda çıkan uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanacaktır. Meslek hastalığı ile görülen iş arasındaki illiyet bağı, işçinin zararlı ajana maruz kalma süresine “ yükümlülük süresi” ne göre belirlenir.
Meslek hastalıklarını gösteren listede yükümlülük süresi gösterilmektedir. Bunun için işçinin o işyerinde çalıştığı süre ile daha önce çalıştığı işyerlerinin durumu araştırılıp sonucuna göre hangi işverenin işyerinde meslek hastalığına yakalandığının tespiti gerekir. (Meslek Hastalığı Tazminatı)
Meslek Hastalığı Maddi Manevi Tazminat Davası
Yargıtayca aşağıda verilen karara göre Meslek hastalığı nedeniyle ehliyet yeterliliğini kaybetmesi nedeniyle öncelikle vesayet altına alınması gerektiği belirtilmektedir. Bu kararda ayrıca hastalığın meslek hastalığı olup olmaması konusunda da bir çelişki bulunmaktadır.
Makalemizde Meslek Hastalığı Tazminatı konusu yer almıştır. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve İş Hukuku Avukatı sayfalarını ziyaret edebilirsiniz.
Meslek Hastalığı Tazminatı | Sıkça Sorulan Sorular
ALACAK DAVASI – MESLEK HASTALIĞI SEBEBİYLE SÜREKLİ İŞ GÖREMEZ DURUMA GİREN KAZALI SİGORTALIYA BAĞLANAN GELİRLER İLE YAPILAN YARDIMLARIN TAHSİLİ İSTEMİ – TAZMİNAT DOSYASINDAKİ KUSUR RAPORUNUN ESAS ALINARAK HÜKÜM KURULMASI.
ÖZET: Soyut ifadelere dayanmayan, olay tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuata uygun olarak, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerekeceği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığı ve dayanağı mevzuat hükümleri ayrıntılarıyla irdelenerek iş kazasının olduğu,
Meslek kolu ile İş Sağlığı ve İş Güvenliği konusunda uzman bilirkişi kurulundan alınacak kusur raporu ile tazminat dosyasının kesinleşmesi halinde farklı kusur oranları tespit edildiği takdirde çelişki de giderilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken,
Tazminat dosyasındaki kusur raporunun esas alınarak hüküm kurulması isabetsizdir. Meslek Hastalığı Tazminatı olarak kayıt edildi.
ALACAK DAVASI – İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI İLE HASTALIK BAKIMINDAN İŞVERENİN VE ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN SORUMLULUĞU.
İŞVERENİN MÜTESELSİLEN SORUMLU OLACAĞI TUTAR – KURUM LEHİNE USULİ KAZANILMIŞ HAK DURUMU NAZARA ALINARAK KARAR VERİLMEK ÜZERE HÜKÜM BOZULMASI.
ÖZET: Mahkemece öncelikle ceza davasının içeriğinin de dikkate alınması suretiyle davalıların meydana gelen olaydaki konumları ve davalılar bakımından üçüncü kişi veya işveren vekili/alt işveren olup olmadıkları belirlenmeli,
Sonucuna göre 5510 sayılı Yasanın 21’inci maddesinin ilk fıkrasının mı yoksa 4’üncü fıkrasının mı uygulanması gerekeceği net olarak belirlendikten sonra gerçek zarar tavan hesabı da yaptırılmak suretiyle yukarıdaki açıklamalara göre özellikle değinilen 21/4. Madde gözetilerek davacı kurum alacağının belirlenmesi gerekir.
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI – DAVACININ DAVADAN ÖNCE VESAYET ALTINA ALINDIĞI – DAVANIN KISITLI ADINA KANUNİ TEMSİLCİSİ TARAFINDAN VESAYET MAKAMI TARAFINDAN HUSUMETE İZİN İÇİN VERİLMİŞ KARAR ALINARAK AÇILMASI GEREĞİ.
ÖZET: Davacı davadan önce vesayet altına alındığı anlaşıldığından dava ehliyeti yoktur. Vasi tarafından vekalet verilse de dava açması mümkün değildir.
Davanın kısıtlı adına kanuni temsilcisi (vasi) tarafından, vesayet makamı tarafından husumete izin için usulüne uygun olarak verilmiş bir karar da alınarak açılması gerekir. Bu yön gözetilmeden aksi şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?