Sağlık Hukuku Avukat ve Danışma Konuları Nelerdir? Sağlık hukuku kapsamı, özetle günümüzde büyük bir öneme sahip olan hasta hakları kavramıyla birlikte değerlendirilmeye tabi tutulan bir hukuk dalıdır.
Hasta hakları olarak tabir edilen kavram ise doktrin ve tıp sektöründe 1970’li yıllardan itibaren gündeme getirilen bir konudur. Ancak kendi hukuk sistemimizde bizim mevzuatımıza Sağlık Bakanlığı öncülüğünde 1998 yılında gündeme getirilmiştir.
Zira söz konusu yıl içerisinde yayınlanan Hasta Hakları Yönetmeliği ile yasal zemine oturtulan hasta hakları, o günden bu yana sağlık hukuku sistemimizin önemli bir parçası olarak kabul edilmektedir.
Sağlık Hukuku Avukat Ve Danışma
Sağlık hukukunun temel hareket alanı hasta hakları üzerine oluşturulmaktadır. Çünkü sağlık hukukuna ilişkin meydana gelen tüm hukuki anlaşmazlıklar, hasta hakları temelinde gündeme gelmektedir. Bu bağlamda hasta hakları kavramı;
- Hastaların kendileriyle ilgili tedavi, muayene ve tüm sağlık işlemleri ile ilgili olarak bilgilendirilmesi
- Hastaların herhangi bir sağlık personelinden insani şartlara uyan ve kolay ulaşılabilir bir şekilde sağlık hizmeti alabilmelerinin sağlanması
ve buna benzer konuları kapsamaktadır. Dolayısıyla bu tür konular çerçevesinde gündeme gelen hukuki uyuşmazlıkların genellikle sağlık hizmeti sunan kurum, kuruluş, doktor veya diğer sağlık personelleri ile sağlık hizmetinden faydalanan hasta veya muayene olan kişiler arasında olduğu görülmektedir.
Sağlık Hukuku Ceza ve Tazminat Sorumluluğu
Sağlık hukuku kapsamında hekimlerin görev ve sorumlulukları belirli sınırlar çerçevesinde belirlenmiş olup, söz konusu hekim veya diğer sağlık personellerinin bu sınırlara uyumlu hareket etmeleri önem teşkil etmektedir.
Zira hekimlerin görevi gereği vücut bütünlüğüne müdahale niteliği taşıyan eylemlerin gerçekleştirilmesine ilişkin görev ve sorumlulukları, sağlık hukukunun temel konularından biri olarak öne çıkmaktadır.
Çünkü hekimlerin söz konusu görev ve sorumlulukların belirlenmiş olduğu yasa veya mevzuata aykırı eylemler içinde bulunmaları halinde, hem cezai hem de hukuki birtakım sorumluluklar ile karşılaşmaları mümkün olmaktadır. Bu noktada hukuki sorumluluklardan kasıt tazminat hususudur.
Dolayısıyla hekimlerin bu tür görev ve sorumluluklara ilişkin düzenlenen ilgili mevzuatlar sadece hekimlerin gerçekleştirmiş oldukları haksız fiiller kapsamında değerlendirilmemektedir.
Aynı zamanda ihmal olarak nitelendirilebilecek şekilde hekimin görevinin gerekliliklerini yerine getirmemesi durumlarında da özen yükümünün ihlali söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla bu tür hallerde de gerçekleştirdikleri haksız fiiller sebebiyle hekimler açısından birtakım sorumluluklar ile karşılaşılması mümkün olmaktadır.
Yanlış Tedavi Nedeniyle Maddi Manevi Tazminat
Yanlış tedavi sonucu mağdurluğun giderilmesi için maddi manevi tazminat davası açabilme hakkı, Türk Hukuku yasalarınca her Türk vatandaşına tanınmış bir ayrıcalıktır.
Sağlık Hukukunda doğru, düzgün ve yasalara bağlı şekilde sağlık hizmetinden yararlanma hakkı da bulunan vatandaşlar, doktor tarafından yanlış muayene edildiğinde ortaya çıkan sonuçlardan doktoru veya ilgili kişileri sorumlu tutabilirler.
Hastanın muayenesinin yanlış ve insani şartlar altında yapılmamış olmasının yanında, hastaya hizmet alma hakkı olan sağlık muayenesinin hiç yapılmadığı durumlarda da doktora veya ilgili kişilere maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
Ayrıca söz konusu durumlardan hasta yakınları da olumsuz etkilenmiş ise kanunlar bu kişilere de tazminat davası açabilme hakkı tanımaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki, tıbbi müdahale veya tedavi sırasında mağdur olan kişilerin, yasalar tarafından hakkı olan yanlış tedavi nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açmaları için karşı tarafın yani doktor ya da sağlık kuruluşunun kusurlu olması gerekmektedir.
Hangi Durumlarda Yanlış Tedavi Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davası Açılır?
Bilindiği üzere tıbbi müdahalelerde hastaların ne şekilde tedavi alması gerektiği yasalar tarafından açıklanmıştır. Söz konusu hasta haklarını hemen hemen bütün hastanelerin duvarlarında asılı olarak görmek mümkündür.
İşte bu hasta haklarının ihlali durumlarında ve doktor ya da diğer sağlık görevlilerinin kusurlu hareketlerinde ve hastanenin hizmet kusuru olması durumunda maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
Bu durumları kısaca özetlemek gerekirse, şu olaylar sebebi ile ilgili hastalar ve hasta yakınları mağduriyetini gidermek amacıyla yargı yoluna başvurabilirler:
- Destekten yoksun kalma tazminatı: Hastanın yanlış tedavi sonucu vefat etmesi durumunda vefat eden kişinin yakınlarının açabileceği dava türüdür.
- İş gücü kaybı tazminatı: Yanlış tedavi sonucu kalıcı iş gücü kaybı yaşayan hastaların mağduriyetini gidermek amacıyla sorumlulara açtığı dava türüdür.
- Manevi tazminat: Doktor veya hastanenin yanlış tedavi uygulamaları sonucu hayatını kaybeden hastanın yakınları bu olaydan duydukları elem ve ıstırabın azaltılması için manevi tazminat davası açabilirler.
Yanlış Tedavi Nedeniyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat Davalarında Zaman Aşımı
Doktor hatası nedeniyle tazminat davası zamanaşımı süresi hastanın vefat etmesi durumunda 15 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.
Buna ek olarak iş gücü kaybı yaşayan hasta için ise 8 yıllık zamanaşımı süresi söz konusudur. Bu süreler içinde dava açılmadığı takdirde hukuki olarak mağdurların maddi ve manevi tazminat açabilme hakları son bulur.
Tazminat Hukuku – Sağlık Hukuku Avukat Ve Danışma
Sağlık hukuku kapsamında öne çıkan yükümlülükler bağlamında hekimlere biçilen görev ve sorumlulukların yanında özel sağlık kuruluşlarının ve idarenin de sorumluluğundan bahsedilmesi gerekmektedir.
Zira hastalar hekimlerin sorumluluğu altında gerçekleşen herhangi bir haksız fiil yüzünden zarara uğrayabilecekleri gibi aynı zamanda özel sağlık kuruluşlarından veya idarenin ihmalkarlığı sebebiyle de zarara uğrayabilmektedir. Çünkü sağlık hizmetlerinin bir kamu hizmeti olduğu göz ardı edilmemelidir.
Bu sebeple idarenin görev ve yükümlülükleri arasında sağlık hizmeti verilmesine ilişkin birtakım hususlar da öne çıkmaktadır. Hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluklar idareyi bağladığı gibi aynı zamanda idarenin kusursuz sorumluluğu da yargı içtihatları ile geniş bir alanda uygulanmaktadır.
Sağlık Hukuku Avukatı
Gizem Bucak Avukatlık Bürosu bünyesinde çalışmalarını sürdüren uzman sağlık hukuku avukatı kadromuz, sizlere en iyi çözümleri üretmek amacıyla görev aldıkları her davada titizlikle çalışmaya devam etmektedir.
Zira kişilerin hayatlarında oldukça önemli bir yere sahip olan gerek yaşamlarının devamı gerekse de vücut bütünlüklerini koruma konusunda önem teşkil eden hususların olması sebebiyle sağlık hukuku davalarında uzman avukat desteği alınması önem teşkil etmektedir.
Avukatlık büromuz kapsamında yürütülen sağlık hukuku işlemlerinde, hastanelere, tedavi merkezlerine, muayenehanelere, estetik merkezlerine, doktor ve sağlık sektörü çalışanlarına, hasta ve hasta yakınlarına kadar oldukça geniş çerçevede hukuki hizmet vermekteyiz.
Bu noktada profesyonel hukuk desteğinden yararlanabileceğiniz ve sağlık hukuku avukat ve danışma konularında verdiğimiz hizmetler şunlardır:
- Sağlık kurumları personellerinin sözleşmeleri kapsamındaki ilişkilerinin hukuki açıdan düzenlenmesi
- Hasta ve hekimler arasında yaşanan uyuşmazlıkların çözümü
- Hasta ve hekim haklarına ilişkin danışmanlık hizmetleri
- Malpraktis davalarında ilgili hekim hakkında tazminat talebi
- Malpraktis davalarında ilgili hekim hakkında cezai sorumluluklar
- İdari sağlık kuruluşları veya özel hastaneler, sağlık kuruluşları, tedavi merkezleri sorumlulukları
- Sağlık sigortası uyuşmazlıklarının ortadan kaldırılması
Büromuzun uzman avukat desteğinden yararlanarak sağlık hukuku avukat kapsamında karşılaştığınız tüm hukuki ihtilaflarda, menfaatlerinizi en iyi şekilde koruyan ve sizi hukuki alanda en iyi şekilde temsil eden uzman sağlık hukuku avukatlarımız hakkında daha detaylı bilgilere ulaşmak için büromuzla iletişime geçebilirsiniz.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?