Sağlık Hukuku Avukatı Ankara - Sağlık Tazminat ve Ceza Davaları

Sağlık Hukuku Avukatı Ankara - Sağlık Tazminat ve Ceza Davaları
Doktorların hastalarına karşı bakım ve tedavi konusunda görevleri bulunmaktadır. Bu sebeple doktorlar her türlü kusurdan Dolayı sorumlu olmaktadır.

Hekim sorumluluğu, Türkiye'de ve birçok ülkede, sağlık hizmetlerinin sunumunda önemli bir yere sahiptir. Yargıtay kararları, hekimlerin hastalarına karşı taşıdıkları özen borcunu ve bu borcun ihlali sonucunda ortaya çıkan hukuki sonuçları detaylandırır. Hekimler, mesleki bilgi ve becerilerinin yanı sıra, genel hayat tecrübeleri doğrultusunda da dikkat ve özen göstermekle yükümlüdürler. İşte bu konuda Yargıtay'ın belirlediği bazı temel prensipler:

Yüksek Özen Borcu ve Kusurun Her Türlüsü: Hekimler, hastalarının zarar görmemesi için yalnızca mesleki (teknik) değil, aynı zamanda genel hayat tecrübelerine dayanarak herkese yüklenebilecek dikkat ve özeni göstermek zorundadır. Bu yüksek özen borcu, hekimin hafif kusurlarından dahi sorumlu tutulabileceğini ifade eder. Yargıtay, hekimin meslek alanı içinde olan hafif dahi olsa bütün kusurlarının sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmesi gerektiğini vurgular.

Objektif Kusur ve Mesleki Şartlar: Hekimin kusuru, kendisinden beklenen gerekli özeni ve sadakat borcunu eksik veya hiç yerine getirmemesi durumunda ortaya çıkar. Kusurun saptanmasında objektif ölçütler esas alınır, yani mesleğin gereklerini bilmek ve uygulamak temel kriterdir.

Tedbir ve İhtiyat: Hekim, tıbbi müdahaleleri gerçekleştirirken gerekli tüm tedbirleri almalı, ufak bir tereddüt durumunda bile bu tereddütü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmalı ve koruyucu önlemler almalıdır.

Hekimin ve Hastane Yönetiminin Sorumluluğu: Tıbbi hatalardan kaynaklanan zararlarda, eğer davacının kusuru yoksa, tazminattan indirim yapılamaz. Hastane yönetimi, istihdam eden sıfatıyla, kendi hastanesinde çalışan hekimin kusurundan sorumludur.

Yanlış Teşhis ve Tedavinin Sonuçları: Hekimin yanlış teşhis ve tedavi sonucu hastanın ölümüne sebebiyet vermesi durumunda, hekim ve hastane yönetimi, gerekli özeni göstermedikleri için sorumlu tutulurlar. Dosya içerisindeki raporlar ve Adli Tıp Kurulu gibi kurumların değerlendirmeleri, bu sorumluluğun derecesinin belirlenmesinde önemli rol oynar.

Tam Sorumluluk ve Kusur Oranına Göre İndirim: Hekimin ve sağlık personelinin "en hafif kusur"larından dahi "tam sorumlu" tutuldukları, kusur oranlarına bakılmaksızın tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak, hastanın kendi ihmal ve hatası saptanmışsa, bu durumda tazminattan indirim yapılabilir.

Sağlık Davaları Avukat ve Danışma

Sağlık alanında karşılaşılan problemler nedeniyle açılan davalar sağlık davaları olarak karşımıza çıkmaktadır. Gerek kamu hastaneleri olsun gerekse de özel hastanelerde çalışan doktorlar olsun hastalarını tedavi ederken birtakım sorumlulukları ve görevleri bulunmaktadır. Doktorlar hastaların ve hastalıkların tedavi edilmesinde yanlış tedavi yöntemi uygulaması veya doktor ihmali nedeniyle istenmeyen zararlara sebep olması nedeniyle yaptıkları işlemlerden sorumlu tutulmakta bu işlemlere karşı mahkemeye yoluna başvurulabilmektedir.

Sağlık davaları açılabilmesi için aranan en önemli şart hastada yanlış tedavi ya da ihmal nedeniyle oluşan zararın tıp dünyasında kanıtlanabilir olması gerekmektedir. Doktorun uyguladığı işleme bağlı olmayan sonuçlar dava konusu yapılsa bile etkin sonuç alınması noktasında mahkemede karşılığı olmayacağından delilleriyle ispatlanabilen doktor kusuru ve hatalarının dava konusu yapılması önem arz etmektedir.

Ölüm, yaralanma, uzuv kaybı, maluliyet gibi birçok zarar sebebiyle hastane ve doktor aleyhine sağlık davası açılabilmekte ve maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilmektedir.

Malpraktis Sağlık Davaları Kime Karşı Açılır?

Malpraktis olarak bilinen ve tam yargı davalarının konusunu ilgilendiren hatalı tıbbi uygulamalar sağlık davalarında en sık karşılaşılan dava türlerindendir. Malpraktis davaları;

  • Doktorun hasta ve hastalığın tedavi edilmesinde özen göstermemesi,
  • Doktorun hastaya yanlış tedavi uygulaması

Şeklinde ortaya çıkan görevi kötüye kullanma durumunda açılan davalardandır. Bu davalar tedavinin kamuda mı yoksa özel hastanede mi yapılmasına göre farklılık arz etmektedir.

Kamu hastanelerinde yanlış tedavi nedeniyle oluşan hekim hatalarına karşı idare mahkemesine idare aleyhine dava açılabilirken özel hastanelerde ihmal ya da diğer nedenlerle meydana gelen yanlış tedavi nedeniyle Malpraktis davaları tedaviyi uygulayan doktor aleyhinde mahkemeye Malpraktis şikayet dilekçesi ile başvurarak açılmaktadır. Kamuda meydana gelen doktor hatalarında mahkeme sonucunda doktor kusurlu bulunmuşsa idare mahkeme sonucunda oluşan zararı doktordan rücu edebilmektedir.

Doktor Hatası Nedeniyle Sağlık Davası Açılmasında Zamanaşımı

Doktor hatası nedeniyle açılacak sağlık davalarında zaman aşımı uygulanan tedavinin yapıldığı yere göre değişiklik arz etmektedir. Eğer uygulanan yanlış tedavi kamu hastanesinde yapılmış ise hastanın yanlış tedavi yapıldığını öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve her halükarda 5 yıl içinde önce idareye zararın tazmini için başvurması buradan alacağı olumsuz veya istenmeyen sonuç halinde ise 60 gün içinde idare mahkemesine dava açması gerekmektedir.

Doktor hatası nedeniyle tazminat davası zamanaşımı özel hastane ve özel muayenehanelerde gerçekleşmiş ise hastanın yanlış tedavi yapıldığını öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halükarda 10 yıl içinde sağlık davası açılması gerekmektedir.

Bu davalarda zamanaşımı süresi şayet uygulanan hatalı tıbbi tedavi ceza davasının konularını da kapsayacak şekilde gerçekleşmişse ceza kanununda esas olan zamanaşımı süreleri sağlık davaları açısından da geçerli olmaktadır.

Sağlık Hukuku Danışmanlığı - Sağlık Hukuku Avukatı

Doktor hatası nedeniyle tazminat davasının açılmasından sonra mahkemede bu tedavi yönteminin kusurlu olduğunun delileriyle ispatlanması gerekir. Bu nedenle sağlık davaları alanında sağlık hukuku avukatı ile çalışmak hem idare karşısında kendinizi daha iyi temsil etmenize hem de mahkemeden istenilen sonuçları almanıza yardımcı olacaktır.

Ülkemizde hekim hataları, tıbbi hatalar ve tıbbi hizmetlerin yanlış ve kötü kullanımı gibi kavramlar olarak da ifade edilebilmektedir. Bir doktorun tedbirsizlik, dikkatsizlik ve acemilik veya kurallara uymama gibi durumlar ile tedavi ve teşhis konusunda standartlara uymayan davranışları ile hastalarına zarar vermesi de hekim hatası olarak tanımlanmaktadır. İnsanlar genel olarak sağlıklarını kaybetmeden değerini anlayamasalar da, sağlığın önemi herkes tarafından bilinmektedir.

Hayati bir tehlikenin söz konusu olmadığı sağlık sorunlarında bile insanların ne kadar mutsuz olduğu, sağlık olmadan mutlu olunamayacağını doğrulamaktadır. Tüm bu sebepler ile sağlık hakkı insanların en temel haklarından birisi olmaktadır. İnsan hakları evrensel bildirgesinin 25'inci maddesinde de bu konu belirtilmektedir. Ayrıca ülkemizin anayasasında da sağlık hakkı konusunda bir güvence bulunmaktadır. Yaşama hakkının en temel parçalarından birisi olan sağlık hakkı kapsamında, herkesin sağlıklı olma ve sağlığını koruma ile geliştirme hakkı bulunmaktadır. Ancak yaşanan hastalıklar, kazalar ve farklı nedenler sonucunda insanlar sağlıklarını kaybedebilmektedir. Bu durumda hasta hakları söz konusu olmaktadır.

Doktorlar görevini en iyi şekilde yerine getirme, hastalara azami özen ve alaka gösterme ve hastayı bilgilendirme zorunluluğu bulunmaktadır. Hasta hakları genel olarak bunlardır ve daha detayları da bulunmaktadır. Burada önemli olan konu mağdur olan hastaların tazminat konusundaki haklarıdır. Kısaca doktorlar hastalarını en kısa sürede ve en iyi şekilde iyileştirmek zorundadır.

Bunların aksi durumlarında ise hastanın tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır. Doktorlar tarafından yapılan hatalar çoğu zaman telafi edilmeyen ve geri alınamayan hatalar olmaktadır. Yanlış bir tedavinin veya teşhisin uygulaması sonucunda meydana gelen sorunlar çoğu zaman telafi edilmemektedir. Yapılan yanlış tedaviler bazı durumlarda ölümlere bile neden olabilmektedir. Hasta hakları ise aşağıda belirtildiği gibidir.

Koruyucu sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkı Irk, dil, din, cinsiyet ve ekonomik durum gibi bir ayrıma maruz kalmadan sağlık hizmetine ulaşma hakkı, Sağlık hizmetini güvenli bir şekilde ve hijyenik şartları sağlanmış şekilde alma hakkı. Sağlık hizmetleri ve olanakları hakkında bilgilendirme hakkı, Sağlık kurumu ve sağlık hizmeti veren kişileri seçme ve değiştirme hakkı, Mahremiyet hakkı, Kendisine uygulanacak olan tıbbi müdahaleler hakkında rızasının alınması hakkı. Tedaviyi kabul etme, reddetme ve durdurma hakkı, Uygun bir şekilde ziyaretçi kabul etme hakkı, Hakların ihlali ve mağdur olması durumunda şikayet ve dava hakkı.

Sağlık Hukuku Tazminat Davası Nasıl Açılır?

Yanlış bir tedavinin uygulandığı hastanenin özel veya devlet hastanesi olması bu konuda belirleyici olmaktadır. Yanlış bir tedavinin yapıldığı hastanenin bir devlet hastanesi olması durumunda, dava devlete karşı açılacaktır. Ancak bazı durumlarda kişisel kusurların ön planda olması ile sadece doktorlara da davalar açılabilmektedir.

Yapılan yanlış tedavi bir özel hastanede olmuş ise bu konuda tazminat davası hem doktora, hem de hastaneye açılabilmektedir. Bu durumda doktor ile birlikte doktoru çalıştıran ve tedavinin uygulandığı hastane de sorumlu olmaktadır.

Sağlık Hukukunda Doktorun Sorumluluğu

Doktorların hastalarına karşı bakım ve tedavi konusunda görevleri bulunmaktadır. Bu sebeple doktorlar her türlü kusurdan Dolayı sorumlu olmaktadır. Hatta hafif kusurlarından bile doktorlar sorumlu olmaktadır. Doktorların kusurları durumunda hastalar dava açma ve tazminat talep etme hakları bulunmaktadır.

Bunun yanında hastalarda tedavinin başarılı olması için doktorun talimatlarına uygun bir şekilde davranmaları gerekmektedir. Hastaların yapacakları bu davranışlar kendi sorumluluklarında olmaktadır. Bu sebeple de dikkatli ve özenli olmaları gerekmektedir. Doktorlar ise hastalarının tüm tedavilerini hatasız ve eksiksiz şekilde yapmak ve tamamlamak zorundadır.

Yapacağı basit ve küçük yanlışlar için bile tazminat ödemek zorunda kalabilmektedirler Doktor yanlış tedavi ve teşhis nedeniyle tazminat konusu hakkında ki makaleyi okuyabilirsiniz. Sağlık Davaları günümüzde sık sık gündeme gelen konuların başında gelmektedir. Dolayısıyla günümüzde Doktor - Hasta ilişkisinden kaynaklanan davalar ve tazminat davalar mahkemelerde konu edilmektedir.

Sağlık Davaları ve Tazminat

Sağlık Davaları ile ilgili diğer konu başlıkları, sağlık davası, sağlık hukuku davaları, sağlık tazminat davaları sağlık hukuku avukatı ve danışmanlık ile aşağıda ki konularda dava açılmaktadır.

  • Hekimin Hesap Verme Yükümlülüğü
  • Hekimin Tedaviyi Yürütmesi
  • Hekimin Uygulayacağı Tedavi Yönteminin Seçimi
  • Tanıda Sorumluluk Doğuran Haller
  • Hekimin Teşhis Koyması
  • Doktorun Hukuki Sorumluluğu
  • Doktorun Hastaya Karşı Sözleşme Dışı Sorumluluğu
  • Doktorun Sözleşme İçi ve Sözleşme Dışı Sorumluluğu
  • Doktor Hasta Hukuki İlişki
  • Hastanın Rızasının Alınması
  • Hatalı Tıbbi Tedavi Sağlık Hukuku Avukatı ve Danışmanlık

Makalede Sağlık Hukuku Avukatı Ankara Sağlık Davaları Konusuna yer verilmiştir. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve Yanlış tedavi nedeniyle maddi manevi tazminat konusu hakkında ki makaleye göz atabilirsiniz.

Sağlık Davalarında Hizmet Kusuru Bilirkişi Tespiti

Doktorun edimlerini yerine getirmediği, taahhüt ve tıbbın gereklerine uygun ameliyat yapmadığı ve estetik ameliyatın başarısız olduğu iddiasıyla maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Varılmak istenilen sonucun ve buna dayalı olguların hukuki nitelendirilmesi yapıldığında ise, taraflar arasında BK'nun 355 ve devamı (TBK'nun 470 ve devamı) maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu ortadadır.

Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; gerek Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan alınan ilk raporda, gerekse öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan ikinci raporda, eserin ayıplı olup olmadığını değerlendirmeye imkan verecek bilgiler ve açıklamaların yer almadığı, Ayrıca davalı doktorun, davacı iş sahibini aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği hususunun değerlendirilmediği anlaşılmaktadır (Sağlık Hukuku Avukatı Ankara).

Bundan ayrı, her iki raporu hazırlayan heyetlerde; sadece bir tane Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi uzmanının yer aldığı, görüş bildiren diğer heyet üyelerinin başka dalların uzmanları olduğu görülmektedir. Buna göre, aldırılan bilirkişi raporları hüküm vermeye yeterli değildir. Sağlık Hukuku Avukatı ve danışma konularında sayfaları ziyaret edebilirsiniz.

Sağlık Hukuku Avukatı Ve Danışmanlık

Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi bölümünden seçilecek uzmanlardan oluşturulacak bilirkişi heyetinden; davalı yüklenicinin Borçlar Kanun'unun 357/son (Türk Borçlar Kanun'unun 472/son) maddesi uyarınca risk aydınlatmasını yazılı olarak yerine getirip getirmediği,

Gerçekleştirdiği estetik amaçlı ameliyatın taraflar arasındaki sözleşme, yüklenicinin taahhüdü ve tıbbın gereklerine uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, Amacına ulaşıp ulaşmadığı, ortaya çıkan eserin ayıplı olup olmadığı hususlarında hükme esas teşkil edecek nitelikte rapor alınması ve diğer deliller ile birlikte değerlendirilmesi suretiyle oluşacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesis edilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme yapılmıştır.

Sağlık Hukuku Nedeniyle İdare Mahkemesine Tazminat Davası Eser sözleşmesini; vekalet akdi gibi diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran en önemli özelliklerinden birisi sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Bu taahhüdün altına giren yüklenici, BK'nun 356/1 (TBK'nun 471/1) maddesi ve işin mahiyeti gereği, işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır.

Sadakat borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapması ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınması anlamını taşır. Buna göre, işi yüklenen yüklenicinin, kararlaştırılan edimleri ifa ederken, mesleğinin tüm kurallarını eksiksiz yerine getirmesi, iş sahibinin edim menfaatinin gereğidir. Makalede Sağlık Hukuku Avukatı Ankara Sağlık Davaları Konusuna yer verilmiştir

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara