Savurganlık ve Kötü Yönetim Sebebiyle Kısıtlılık Altına Alma Nasıl Olur? Kişilerin fiil ehliyetlerinin bulunması, tek başlarına hukuki bir işlemi, herhangi bir kişinin onamasına gereksinim duymaksızın tesis edebilmeleri, hukuk hayatına geçirebilmeleri demektir.
Bu anlamda, kısıtlılık altında alınmış bir kişinin, yani eski deyimle hacir altına alınmış bir kişinin, fiil ehliyetinin kısıtlandığını söylememiz mümkündür. Peki, nedir fiil ehliyetinin kısıtlanması?
Vesayet Altına Alınma ve Vasi Atanması
Kişinin tek başına hukuki işlem tesis edebilme yetkisinin elinden alınması, yani işlemlerinin bir kişinin (yasal temsilcinin) onayına bağlı tutulması anlamına gelir. Kısıtlılık altına alınmış kişinin işlemlerinin geçerlilik arz edebilmesi için, ya yasal temsilcinin işleme önceden “izin” vermiş olması, ya da işlem yapıldıktan sonra “icazet” vermesi gerekir.
Eğer yasal temsilci suskun kalırsa, “sükut inkardan gelir” ilkesi uyarınca, kısıtlılık altındaki kişinin söz konusu işleminin yasal temsilcisi tarafından onaylanmadığı anlamı çıkar. Bu durumda, söz konusu hukuki işlem tabiri uygunsa askıda kalacaktır. Yani, bu işlem artık “noksanlık” yaptırımına tabi tutularak sakat hale getirilmiştir.
Yukarıda ayrıntılı olarak belirttiğimiz gibi, kişinin kısıtlılık atlına sokulması önemli hukuki neticeler doğuracağından, bu kararı verecek yargıcın çok iyi düşünerek, hakkaniyet esasıyla hareket etmesi ve asıl amacının “hacir altına alınacak kişinin korunması” olması gerekmektedir. Şimdi, özetle kısıtlılık altına alınma sebeplerini görelim. Savurganlık ve Kötü Yönetim Sebebiyle Kısıtlılık
Kısıtlılık Altına Alınma Nedenleri Nelerdir?
- Akıl Hastalığı ya da Akılca Zayıflık
Bu durumda, öncelikle şu ayrıma değinmek gerekir. Kişinin eğer akıl hastalığı “ayırt etme gücünü ortadan kaldıracak kadar” ağır olursa, artık burada kısıtlama kurumu değil, “tam ehliyetsizlik” kurumu söz konusu olur. Yani, ayırt etme gücü bulunmayan kişinin zaten hiçbir işlemi geçerli değildir. Ancak, kişinin akıl hastalığı ayırtım gücünü ortadan kaldıracak kadar ağır değilse, “kendisine ve ailesine ya da çevresine zarar vermesini önlemek maksadıyla” kişi kısıtlanabilecektir.,
- Bir Yıl veya Daha Uzun Süreli Hapis Cezasına Çarptırılmış Kişi
Kişi, eğer bir yıl ya da daha uzun bir süre için hapis cezasına çarptırılırsa, kendiliğinden kısıtlılık altına alınacaktır.
- İlgilinin Kendi Talebi
Eğer kişinin kendisi kısıtlılık altına alınmak isterse, bunu mantıklı bir gerekçeye dayandırmak suretiyle kısıtlılık altına alınabilir. Ancak, kısıtlılık altına alınan kişi, daha sonra kendi rızasıyla kısıtlılık altından çıkamaz.
- Savurganlık, Alkol veya Uyuşturucu Madde Kullanımı, Kötü Yaşam Tarzı, Kötü Yönetim
Savurganlık, gelir ve kazancına uygun düşmeyen tarzda düşüncesizce tüketimde bulunma eğilimini; alkol ve uyuşturucuya bağımlılık, içki ve uyuşturucu düşkünlüğünün bağımlılık haline gelmesini; kötü yaşama tarzı, ahlaka aykırı bir yaşam stiline sahip oluşunu; kötü yönetim (suiidare) bir kimsenin bilgisizliği veya aczi yüzünden ekonomik varlığını tehlikeye düşürecek şekilde davranmasını ifade eder.
Bu hallerin de kısıtlama sebebi olması o kimsenin kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açması ve bu yüzden sürekli yardım ve bakım gerektirmesi veya başkasının güvenliğini tehdit etmesine bağlıdır.
Burada, kişinin savurganlık veya kötü yönetiminin mutlaka bilinçli bir iradeye dayanmasına gerek yoktur. Kişi bunu akılca saflığından dolayı da yapıyor olabilir. Bu gibi durumlarda, ailenin ya da çevredekilerin bizzat kendileri ilgili kimsenin kısıtlılık altına alınmasına yönelik dava açarlar. İlgili madde, Türk Medeni Kanunu’nun 406.maddesidir. | Savurganlık ve Kötü Yönetim Sebebiyle Kısıtlılık
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?