Tanıma ve Tenfiz Davası Nasıl ve Nerede Açılır? Tanıma ve tenfiz davalarının nasıl ve nerede açılacağı sorusunun cevabına istinaden, bu davalar, Türkiye’de açılır. Tanıma ve tenfiz davası açmak isteyen kişiler, Türkiye’de ikametlerinin kayıtlı olduğu şehirde davayı açabilirler.
Türkiye’de herhangi bir ikametleri yoksa, İstanbul, Ankara ve İzmir şehirlerinde bu davalar açılabilecektir. Tanıma ve tenfiz davası açmak için, kişilerin şahsen Türkiye’de bulunması gerekmez.
Avukatlarına vekalet veren kişiler, avukatları tarafından mahkemede temsil edilebilirler. Aksi takdirde, kişilerin mahkemede bireysel olarak bulunmaları gerekecektir.
Tanıma ve Tenfiz Davası Nedir?
Tanıma ve tenfiz davaları, yabancı bir mahkemede alınmış bir kararın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde geçerli olması adına açılması gereken davalardır. Tanıma tenfiz farkı şöyle açıklanır; Tanıma davası ile, yabancı mahkemede alınmış söz konusu hükmün, tanınması sağlanır. Eğer hükmün sonucu bir icra gerektiriyorsa, ek olarak tenfiz davası da açılması gerekir.
Örnekle, Farklı bir ülkede boşanmış olan Türk vatandaşının medeni hali, Türkiye’de hala evli olarak devam eder. Medeni halin değişmesi için, tanıma davası açılır. Boşanma neticesinde, var olan çocukların velayetleri, verilmesi gereken nafaka gibi konularda bir hüküm var ise, bu hükmün icrasını sağlamak adına, tenfiz davası açılacaktır.
Tanıma ve Tenfiz Davaları Zorunlu mudur?
Bu davaları açmak zorunda olmak gibi bir durum yoktur. Bu davaların açılmaması neticesinde oluşabilecek problemler vardır. Yabancı bir mahkemede alınmış olan hükmün, Türkiye’de tanınmıyor olmasının kişiye ilerde getirileri olacağı düşünülüyorsa, bu davalar açılmalıdır.
Kararlar, kendiliğinden Türkiye’de tanınmayacaktır. Bu durum devletlerin egemenliği ilkesine aykırıdır. Örnekle, boşanmış bir kişi, Türkiye’de hala evli görüleceğinden, kişinin vefat etmesi durumunda, eski eş, miras hakkından hala yararlanabilir çünkü hukuka göre kişiler hala evlidir. Ya da kişiler tekrar evlenmek istediklerinde, bu mümkün olmaz.
Tanıma ve Tenfiz Davaları Süresi
Bu davaların açılması için, herhangi bir süre sınırlaması yoktur. Kararın yabancı mahkemede alınması sonrası, kişiler hemen bu davaları açmak durumunda değillerdir ancak, eğer davalar bir an evvel açılmazsa, süreç uzayabilir ve normalden daha zahmetli bir hal alabilir.
Örnekle, boşanmanın tanınması ve tenfizi için dava açıldığında, davalının adresi değişmiş ise, davalıya hiçbir şekilde ulaşılamıyorsa, davanın sonuçlanması da mümkün olmayacaktır.
Tanıma ve tenfiz davasını bir an evvel açarak sonuçlandırmak, sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından en iyisi olacaktır. Tanıma tenfiz davası ne kadar sürer? sorusunun cevabı ise, evrakların tam olmasına göre değişiklik gösterse de, bu davalar kısa bir süre içerisinde sonuçlanabilen davalardır. Boşanmak isteyen her iki eşin ayrı avukatlara vekalet vermesi durumunda 10 ile 20 gün içinde en hızlı sonucu ulaşılan durum olduğunu belirtmek gerekir.
Tanıma ve Tenfiz Davası Nasıl Nerede Açılır
Yabancı mahkemelerin kararlarının Türk Hukukunda geçerli hale gelerek hüküm ve sonuç doğurabilmesi tanıma veya tenfiz davası açılması gerekmektedir.
Yabancı mahkeme kararları verildiği ülke sınırları içerisinde geçerli olup, sonuç doğurur. Yabancı mahkemelerin kararlarının Türk Hukukunda geçerli olabilmesi için, Türkiye’de yetkili ve görevli mahkeme tarafından tanınması veya tenfizi edilmesi gereklidir.
Bu işlemde Türkiye’de Tanıma ve Tenfiz Davası açılması ile olur. Tenfiz Davası, MÖHUK madde 52’ye göre ; Kararın tanıma ve tenfizin hukuki yararı bulunan herkes tanıma veya tenfiz isteminde bulunabilir.
Tanıma veya Tenfiz istemi bir dilekçe ile yapılır. Dilekçede yer alacak hususlar; Tenfiz isteyenle karşı tarafın ve varsa kanuni temsilci ve vekillerin ad, soyad ve adresleri, Tenfiz konusu hükmün hangi devlet mahkemesinden verilmiş olduğu ve mahkemenin adı ile ilâmın tarih ve numarası ve hükmün özeti, Tenfiz, hükmün bir kısmı hakkında isteniyorsa bunun hangi kısım olduğu. Tenfiz Davasında Dilekçeye eklenecek belgeler MÖHUK madde 53’te sayılmıştır :
Yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi (Apostil ).
İlâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi, Tenfiz istemine ilişkin dilekçe, duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edilir. İstem, basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanır.
Tanıma ve Tenfiz Davası Nerede Açılır
Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizi Davasında Görevli Mahkeme Neresidir?
Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizi kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Aile mahkemesini ilgilendiren konularda görevli mahkeme aile mahkemesidir. (Boşanma-Velayet, Nafaka v.b)
Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanıma ve Tenfizi Davası Yekili Mahkemeler Hangisidir ?
Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizi Davasında Tenfiz kararları kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye’deki yerleşim yeri,
Yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye’de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.
Yabancı Mahkeme Kararlarında Tanıma Ve Tenfiz Şartları
Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizi, Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dahilinde verir: Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması.
İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması. Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması,
O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması. gerekmektedir.
Yukarıda sayılan şartlar varsa, yabancı mahkeme ilamının Türkiye’de icra edilebilmesi, yetkili Türk mahkemesi tarafından “Tenfiz Kararı” verilmesine bağlıdır.
Tanıma ve Tenfiz Davası Arasındaki Fark Nedir
*Yurtdışında bulunan mahkeme , karar verirken, aleyhinde tenfiz istenen kişiyi , usulune uygun şekilde dinlenmemiş , çağrılmamış, kendisine savunma hakkı verilmemiş ise, tenfiz davası esnasında aleyhinde tenfiz istenen kişi bu duruma itiraz ederse davanın reddine karar verilir.
*Yabancı mahkeme kararının Türkiye’de tenfizi için yabancı mahkeme tarafından usulune uygun savunma hakkının verilmiş olması gerekir.
*Tanımada böyle bir şart yoktur.Tenfiz yapılması için Türkiye Cumhuriyeti ile , tenfiz edilecek mahkeme kararının verildiği ülke arasında Tenfiz yapılabilmesi için yurtdışında kararın verildiği ülke ile Türkiye Cumhuriyeti arasında hukuki karşılıklılık anlaşması veya sözleşme gereklidir.
*Bu şartlar tanıma davasında aranmaz. Konu Tanıma ve Tenfiz Davası Nasıl ve Nerede Açılır bilgiler için diğer sayfaları ziyaret edebilirsiniz.
Tenfiz Davasında İtiraz
HUMK. m:429’a göre; İlk derece mahkemelerinin ve Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinin kesin olarak verdikleri kararlarla, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlara karşı,
Yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.
Temyiz istemi Yargıtay’ca yerinde görüldüğü takdirde, karar kanun yararına bozulur. Bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
Makalede Tanıma ve Tenfiz Davası Nasıl ve Nerede Açılır? konuları işlenmiştir. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve Tanıma Ve Tenfiz Davası ve danışma konularında sayfaları ziyaret edebilirsiniz.
Tanıma ve Tenfiz Davası Nasıl Açılır? | Sıkça Sorulan Sorular
TENFİZ DAVASI – TENFİZE KONU KARARIN NİSPİ HARCA TABİ DAVALARDAN OLDUĞU GÖZETİLEREK DAVA DEĞERİ ÜZERİNDEN HESAPLANMASI GEREKTİĞİ – MAKTU KARAR VE İLAM HARCI ALINARAK SONRASINDA HARÇ İKMALİ GERÇEKLEŞTİRİLMEKSİZİN YARGILAMAYA DEVAM EDİLMESİNİN İSABETSİZLİĞİ.
ÖZET: Tenfize konu kararın nispi harca tabi davalardan olduğu gözetilerek dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının 1/4’ü oranında peşin harcın davacıdan tahsil olunarak yargılama yapılması gerekirken mahkemece,
Maktu karar ve ilam harcı alınarak ve sonrasında harç ikmali gerçekleştirilmeksizin yargılamaya devam edilerek esasa yönelik hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Konu Tanıma ve Tenfiz Davası Nasıl ve Nerede Açılır? bilgiler için diğer sayfaları ziyaret edebilirsiniz.
TENFİZ VE TANIMA DAVASI – YABANCI UNSURLU DAVALARDA YARGILAMA USULÜ İLE İLGİLİ SORUNLARIN HAKİMİN HUKUKUNA TABİ OLDUĞU – TANIMA İSTEĞİNİN KABULÜ GEREKİRKEN REDDİNİN İSABETSİZ OLUŞU
ÖZET: Ortada kesinleşmiş bir mahkeme kararı olduğu için yabancı kararda uygulanmış olan usul ve tespitler tanıma ve tenfiz davasının inceleme konusu dışındadır.
Tanınması istenen kararda davalının Resmi Gazete ile çağrılmasına rağmen duruşmada bulunmadığı belirtilmiştir. Yabancı unsurlu davalarda yargılama usulü ile ilgili sorunlar hakimin hukukuna (Lex Fori) tabidir. Mahkemece davacının tanıma isteğinin kabulü gerekir. Konu Tanıma ve Tenfiz Davası Nasıl ve Nerede Açılır bilgiler için diğer sayfaları ziyaret edebilirsiniz.
TENFİZ DAVASI – DAVANIN GENEL HÜKÜMLERE TABİ BİR DAVA NİTELİĞİNDE OLMAYIP AİLE MAHKEMELERİNİN GÖREVİ DAHİLİNDE OLDUĞU – GÖREVSİZLİK KARARI VERİLMESİ GEREĞİ.
ÖZET: Davanın genel hükümlere tabi bir dava niteliğinde olmayıp, Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun maddelerinin birlikte değerlendirilmesi ile davanın Aile Mahkemelerinin görevi dahilinde olduğu anlaşıldığından, mahkemece; görevsizlik kararı verilmesi gerekirken hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür. Konu Tanıma ve Tenfiz Davası Nasıl ve Nerede Açılır? bilgiler için diğer sayfaları ziyaret edebilirsiniz.