Taraf muvazaası nedeniyle tapu iptali davası -Muvazaa danışıklılık anlamına gelir. Kişilerin bilerek ve isteyerek iradeleri ile beyanları arasında uyuşmazlık yaratmalarıdır. Gizli yapılan bir anlaşma olup üçüncü kişileri hedefe alır. Şöyle açıklayalım; üçüncü kişileri aldatmak, kandırmak için tarafların kendi aralarında geçerli olmayan ama geçerliymiş gibi gösterdikleri sözleşme yapmada bir araya gelip anlaşmalarıdır.
Örneğin, miras payından mal kaçırmak gayesiyle vefat edenin sahip olduğu gayrimenkullerin birini veya tamamını varislerden birine veya üçüncü kişilere tapuda satış yaparak devir eden miras bırakan muvazaalı işlem yapmıştır. Yapılan bu işlemin muvazaalı sayılmasının nedeni yapanların asıl amacı mirastan mal kaçırmayı gizleye bilmektir.
Mirastan mal kaçırmak genellikle miras bırakanın sağlığında varisleri arasından birisine gayrimenkulünü gerçekte bağışlamak amacıyla, ancak tapudan satış yaparak diğer mirasçıların taşınmaz üzerinde dava açmasını engellemek için muvazaalı işlem şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Yapılan bu işlemin muvazaalı sayılmasının nedeni yapanların işlemin asıl amacı bağışlama işlemini gizleye bilmektir. (Taraf Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali)
Bundan dolayı kişilerin kendi aralarında yapmış oldukları gizli söyleşme geçersizdir. Yazılı ya da sözlü olması fark etmez. Ayrıca üçüncü kişiyi kandırmak için yapılan göstermelik sözleşmenin de geçerliliği bulunmaz.
Bir işlemin muvazaalı sayılabilmesi için gerçekleşmiş olması gereken şartlar şunlardır;
*Üçüncü kişilere karşı bir araya gelen tarafların amaçladıkları ve yaptıkları işlemler arasında yapılan uyuşmazlığın bilerek ve isteyerek yapılmış olması
*Tarafların bir araya gelişlerinde ve yaptıkları gerçekliği olmayan sözleşmedeki maksatlarının üçüncü kişileri kandırma amacını taşıması
*Üçüncü kişiyi aldatmak bir araya tarafların yaptıkları işlemin muvazaalı olması için anlaşmış olması
Mirastan mal kaçırma hukukta nispi (nitelikli) muvazaa olarak geçer. Mirastan mal kaçırmada diğer bir ifadeyle muris muvazaası da söz konusu olan iki işlem bulunur. Bunlardan bir görünüşteki işlemdir ki bu üçüncü kişileri kandırmak için yapılan işlemdir. İkinci gizli işlemdir ki bunda taraflar görünüşteki işlem için anlaşıp karar almışlardır. Bu iki işlemin tek amacı vardır üçüncü kişiyi kandırmak.
Tarafların gerçek iradesini yansıtmayan görünüşteki işlemin amacı üçüncü kişileri kandırmaktır. Örneğin, bağışlanmak istenen gayrimenkul, tapuda satış işlemi yapılarak devredilerek diğer mirasçılar veya üçüncü kişiler aldatılmak istenmektedir.
Muvazaalı işlemde görünüşteki işlemde taraflar gerçek iradelerini ortaya koymazlar. Gerçek iradeleri gizli işlemde saklıdır. Yukarıdaki örnekte bağışlama işlemi gizli ve muvazaalı bir işlemdir. (Taraf Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali)
Taraf Muvazaası İle İlgili Yargıtay Kararları
ÖZET: Taraflar kardeş olsalar da taraf muvazaasına dayalı iddianın yazılı belge ile kanıtlanması zorunludur. Ne var ki, davacının kendi muvazaalı işlemine dayalı iddiasını yazılı delille ispat edemediği açıktır.
Öte yandan iddiasını ispatla mükellef olan davacının eldeki davada olduğu gibi böylesi bir delili bulunmuyorsa nihai olarak başvuracağı çare akidine yönelteceği yemindir.
Hal böyle olunca, davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığı gözetilerek, davacıya davalının kendisinden kaynaklanan (onun zatından sadır olmuş) vakıalar ve fiiller hakkında davalı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Hal böyle olunca, davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığı gözetilerek, davacıya davalının kendisinden kaynaklanan (onun zatından sadır olmuş) vakıalar ve fiiller hakkında davalı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. (Taraf Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali)
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?