Trafik Kazası İş Gücü Kaybı Tazminat Davası da 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının Genel Şartlarının B-2 maddelerinde sigortacının zarar giderim yükümlülüğü, zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının poliçe limiti dahilinde tazminatı ödemekle yükümlü olup, bu sürenin sonunda ödeme yapılmadığı takdirde temerrüt gerçekleşeceği öngörülmüştür.
Trafik Kazası İş Gücü Kaybı Tazminat Davasında Sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatında zarar görenin geliri ve kazancı önemlidir.
Trafik Kazası Sonrası İş Gücü Kaybına Yönelik Tazminat Davası
Trafik kazalarının ardından mağdur durumda olan ve kazadan zarar gören tarafın bazı tazminatlara hak kazanması söz konusu olabiliyor. Bunlardan en sık karşılanan tazminat türü destekten yoksun kalma tazminatları ancak ölümle sonuçlanmış trafik kazalsında söz konusu olurken iş gücü kaybı tazminatı doğrudan kazadan zarar gören kişinin sahip olabileceği bir haktır. Kişilerin bu tazminatlara sahip olması için kazalardan bazı özelliklerle çıkmış olması gerekiyor.
Trafik kazalarının ardından zarar gören kişiler hastanede yaşanan tedavi sürecindeki tüm masrafların kaybını tazminat yoluyla temin edebilirler. Bunun yanı sıra hali hazırda çalışmakta olduğu işlerindeki performanslarının düşmesinden dolayı da bir tazminat bedeline hak kazanması söz konusu olabiliyor. Bir diğer tazminat hakkı da kişilerin gelecekteki çalışacakları dönemlere ilişkin olarak talep edilen miktarlar olmaktadır.
İş gücü kaybı nedeniyle talep edilen bu tazminat bedelleri kişilerin gelirinin azalması şeklinde sonuç vermesiyle alınabiliyor. Buna ek olarak kişilerin çalışma performanslarında herhangi bir kayıp olmamış olsa da mutlaka sağlığının eski haline gelmesi için yapması gereken şeyler için yaptığı harcamalar da tazminat yoluyla alınabilmektedir.
Hatta kişilerin yaşadıkları iş gücü kayıpları ömürlerinin kısa süreli olmasında etkili olduğu gerekçesi ile bile ortaya çıkarılarak tazminat taleplerine dahil edilebiliyor. Tazminat miktarları verilirken kişilerin iş gücü kaybı yaşamasının ardından ortaya çıkan ekonomik durumunu düzeltme ve geçimini sağlamak için verdiği tüm emeğin ve yaptığı harcamaların karşılığını alması sağlanmaktadır.
Kişilerin durumlarını düzeltmek adına daha fazla çalışması gerektiği durumlar söz konusu olduğunda ise tazminat miktarlarının belirlenmesinde kişinin daha iyi beslenmesi yönünde yapacağı harcamalar dikkate alınır. Trafik kazası sonrası zarar gören kişinin çalışması sırasında daha fazla çaba sarf etmesine bakılarak erken ölümünün gerçekleşeceği öngörülmekte ve buna bağlı olarak maddi tazminat bedellerinin hesaplanması sağlanmaktadır.
İş gücü kaybından kaynaklanan maddi tazminat miktarları belirlenirken dikkat edilen bir nokta da kişinin meslekte ilerlemesinin önünün kesildiği gerekçesidir. Tüm hallerde aynı zamanda kişinin yaşı da göz önüne alınarak bir tazminat miktarının belirlenmesi sağlanır. | Trafik Kazası İş Gücü Kaybı Tazminat Davası
Trafik Kazası İş Gücü Kaybı Tazminat Süreleri
Sürekli iş gücü kaybı olarak tanımlanan trafik kazası sonrası artık hayatlarının geri kalan dönemlerinde yaşayacakları kusurları içeren kayıplar yaşandığı zaman tazminat miktarlarının belirlenmesinde dikkate alınan süreler pasif dönemlerle birlikte değerlendiriliyor.
Kişilerin iş gücü kaybı tazminatı alırken gelirlerinde bir kayıp yaşanması zorunlu değildir. Bu noktada kişilerin çalışma faaliyeti içinde iken ortaya koydukları performansta harcadıkları çaba dikkate alınarak bir zarar belirlemesi yapılmaktadır.
Hatta Yargıtay kararlarına göre kişilerin sürekli iş gücü kaybı haklarının yanı sıra iş göremezlik durumlarının da sürekli olması halinde iş göremezlik tazminatlarından hak talep etmeleri de söz konusu olabiliyor.
İş gücü kaybı yaşayan kişilerin tazminatları belirlenirken dikkate alınan aktif dönemin hesaplanmasında kişinin eğer iş gücü kaybı yaşamasıydı trafik kazası öncesinde kazandığı geliri almak için ne kadar çaba harcaması gerekirdi bununla ilgili olmaktadır. Kişinin iş gücü kaybının ardından daha fazla çaba göstereceği genel kabul olarak ele alındığında tazminatın buna dahil edilmesi gerekiyor.
Tazminatlara bu durumun dahil edilmesindeki temel amaç zarara uğrayan kişinin kendi gelişimi, harcadığı yüksek çaba için yapması gereken beslenme giderleri başta olmak üzere tüm giderler olmaktadır. Bu noktada pek çok kişinin özellikle pasif dönemle ilgili olarak kesin bir şekilde kişinin uğradığı zararın tespit edilemeyeceği öngörüsünden hareketle asgari ücret üzerinden iş göremezlik oranları dikkate alınarak tazminatların alınması ile ilgili oluyor.
Kişilerin uğradığı zararların pasif dönem içindeki çalışmalarla bir engele takılması söz konusu değildir. Bunun nedeni kişinin trafik kazası ile karşılaşmamış olsa ve iş gücü kaybına uğramamış olsa yaşayacağı fazla eforun dikkate alınması olmaktadır.
Sürekli iş göremezlik tazminatları ile ilgili olarak Yargıtay tarafından yapılan kabullerde pasif dönemler için de ayrıca bir hesaplamaya girişilmesi gerekmektedir. Bunun son olarak şekillenmesinde kişilerin pasif dönemleri almaları beklenen yaşlılık aylıklarının dikkate alınması olmaktadır. | Trafik Kazası İş Gücü Kaybı Tazminat Davası
Bu sebeple aktif döneme etki olabilecek iş gücü kaybı değil de hayatı sürdürmenin uğradığı zararların karşılanması adına efor gerekçe gösterilerek tazminat talebinde bulunulması söz konusu oluyor.
Trafik kazasında zarar gören ve sürekli iş göremezlik haline sahip olan çocuklar için Yargıtay tarafından tazminat sürelerinin çocukların gelir elde etmeye başladıkları tarihten başlayarak hesaplanmasına dikkat edilmektedir. Ancak çocuklarla ilgili olarak pasif dönem için böyle bir hesaplamaya girişilmemektedir.
Bunun gerekçesi olarak çocukların sadece pasif dönem dışında aktif dönemden önceki hayatlarında da kendi yaşıtlarına göre daha fazla efor sarf ederek bir hayat süreceğinin belirlenmesi olmaktadır. Çocukların böyle bir durumla karşılaşmalarının ardından haklarında maddi tazminat taleplerinin iletilmesi söz konusu olabiliyor.
Bu sebeple kişiler çocukların çalışma dönemlerinde bulunmamasına dikkat etmeden trafik kazası sonrası iş göremezlik söz konusu olduğunda mutlaka tazminat taleplerini iletmelidirler. | Trafik Kazası İş Gücü Kaybı Tazminat Davası
Trafik Kazası Sürekli İş Göremezlik Oranı Nedir?
Kanunlarla birlikte iş göremezlik oranı olarak adlandırılan kavram teknik anlamda kişilerin yaşamış olduğu çalışma kayıplarının oransal olarak karşılığı olmaktadır. İş göremezlik tazminatlarında maddi olarak yaşanan kayıpların tespit edilmesinde çalışma gücünün kayıp oranı son derece önem taşıdığı için mutlaka iş göremezlik oranlarının doğru bir şekilde tespit edilmesi gerekmektedir.
Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü dikkate alınarak hesaplanmakta olan iş göremezlik oranlarında kişilerin çalışma gücünde yaşadığı kayıp oranlarının kesin olarak tespit edilmesi sağlanır. Ancak tespit edilen bu oran sadece çalışma eylemi içerisinde yaşayacağı kayıplar için bir referans olabilmektedir.
Bunun dışında kalan kişilerin çalışmadığı dönemler için yaşadıkları iş gücü kayıplarının da ayrıca hesaplanması söz konusu olabiliyor. Trafik kazası sonrasında hayatını devam ettirebilmek için bazı teknik açıdan aletler ya da araçlar kullanması gereken kişilerin hayatlarını bu şekilde devam ettirmelerinden dolayı yaşayacakları kayıpların da karşılanmasına yönelik olarak hareket etmek gerekiyor. Bu noktada kişinin kullanmak zorunda olduğu araçlarla yaşadığı konfor kaybının ve ekonomik olarak sahip olduğu geleceğinin olumsuz olarak etkilenmesinden hareketle bir tazminat belirlenmesi sağlanır.
Ekonomik geleceğin sarsılması adı altında kişilerin yaşamış oldukları kayıpların karşılanmasına yönelik olarak bir tazminat alınması söz konusu olabiliyor. Bu konuda mutlaka bilirkişi sıfatına sahip olan kurumlar aracılığı ile kişilerin yaşamış olduğu kayıpların oransal olarak değerlerinin belirlenmesi gerekmektedir. | Trafik Kazası İş Gücü Kaybı Tazminat Davası
Trafik Kazası İş Gücü Kaybında Kusurun Önemi
İş gücü kaybı ve iş göremezlik ile ilgili tazminatlarda kusurlu sorumluluk ilkesi üzerinden hareket edilerek kişilerin yaşamış olduğu zararların temin edilmesi yönünde karar verilmektedir. Borçlar Kanunu’nda yer alan ilgili maddeler uyarınca kişilerin kusurlu olarak hukuka aykırı bir şekilde başkasına zarar vermesinin ardından verdiği zararı karşılaması gerekmektedir.
Ayrıca kişinin sadece hukuk kurallarında bulunan fillere göre değil aynı zamanda ahlak kurallarına göre uğradığı zararların da karşılanması yönünde taleplerini dile getirmesi gerekiyor.
Yapılan düzenlemelerle birlikte artık pek çok kişinin hukuk kurallarında bulunmadığı iddia ettiği eylemler üzerinden tazminat ödemekten kaçınması durumundan da kurtulmaları mümkün oldu. Ahlak kurallarına aykırı filler için de maddi tazminat bedellerinin ödenecek olması özellikle sosyal hayatın düzenlenmesinde etkili bir sonuç ortaya çıkaracaktır.
Zararların belirlenmesinin ardından tazminat miktarları belirlenirken mutlaka iş gücü kaybına uğrayan ya da iş göremezlik raporuna sahip olan kişilerin sadece kendilerinin değil aynı zamanda kazaya karışan diğer tarafın kusurlarına göre de tazminat miktarlarında indirime gidilmesi mümkün olmaktadır.
Borçlar Kanunu’nda belirtilen maddelere göre zararın ortaya çıkmasında kişinin de payı bulunuyorsa bu durumda tazminat miktarlarının azaltılması ya da tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik olarak mahkemeden karar çıkması mümkün olmaktadır.
Buna ek olarak trafik kazasında kusurlu olan kişi tazminatla yüklendikten sonra belirlenen miktarları ödeyemeyecek duruma gelmişse bu halde de Trafik kazası tazminatın indirilmesine karar verilebiliyor.
Makalemizde Trafik Kazası İş Gücü Kaybı Tazminat Davası konusu bilgi amaçlı verilmişti. Trafik Kazası İş Gücü Kaybı Tazminat Davası konusunda daha detaylı bilgi için Trafik Kazası avukat desteği alınız. | Trafik Kazası İş Gücü Kaybı Tazminat Davası
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?