Boşanma süreci, çiftler arasında ortaya çıkan çeşitli sorunlar nedeniyle evliliğin sona erdirilmesini gerektiren zorlu bir dönemdir. Evlilikte yaşanan problemler, çeşitli özel boşanma sebepleri ve ağır kusurlar çerçevesinde değerlendirilir. Boşanma sürecinde mahkemeler, evliliğin temelinden sarsıldığı ve devamının mümkün olmadığı durumları dikkate alır. İşte boşanma süreciyle ilgili sıkça sorulan sorular ve bu soruların detaylı cevapları:
Özel Boşanma Sebepleri Nelerdir?
Özel boşanma sebepleri, evliliğin sürdürülemeyecek duruma gelmesine neden olan ve genellikle bir tarafın diğerine karşı işlediği kabul edilen ciddi davranışlardır. Bu sebepler arasında zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı bulunur. Bu durumlar, evlilik birliğinin temellerini derinden etkileyen ve onarılması güç zararlara yol açan davranışlar olarak değerlendirilir.
Boşanma Davasında Ağır Kusurlar Nelerdir?
Boşanma davalarında ağır kusurlar, genellikle eşlerden birinin diğerine karşı gerçekleştirdiği psikolojik, fiziksel, cinsel veya ekonomik şiddet eylemleri olarak karşımıza çıkar. Her iki cinsiyet için de ağır kusur sayılabilecek bu davranışlar, somut olayın özelliklerine göre değerlendirilir. Bu kusurlar, evliliğin sürdürülmesini imkansız hale getiren ve ortak yaşamı temelden sarsan eylemler arasında yer alır.
Eski Eş ile Yeni Eşi Kıyaslamak Boşanma Sebebi Mi?
Eşin eski eşi ile sürekli kıyaslanması, hakaret ve aşağılama içeren davranışlar, boşanma sebebi olarak kabul edilebilir. Bu tür davranışlar, evlilik birliğini temelden sarsacak ve evliliğin devamını imkansız hale getirecek düzeyde geçimsizliğe neden olabilir. Mahkeme, bu tarz durumları ciddi bir kusur olarak değerlendirip, evliliğin sonlandırılmasına karar verebilir.
Eşin Başka Erkeklerle Kıyaslamak Boşanma Sebebi Mi?
Eşin, partnerini başka kişilerle kıyaslaması ve bu durumu hakaret içeren bir davranışa dönüştürmesi, boşanma sebebi olabilir. Bu tür davranışlar, eşler arasında derin yaralar açabilir ve evlilik birliğinin devamını olumsuz etkileyebilir. Mahkemeler, bu tür kıyaslamaların yarattığı geçimsizliği boşanma davasında dikkate alır.
Eşin Ailesi ile Görüşmemek Boşanma Sebebi Mi?
Eşin, diğer eşin ailesiyle görüşmeyi reddetmesi, ailesine saygısızlık etmesi veya kötü davranması, boşanma sebebi olarak değerlendirilebilir. Aile ilişkilerine saygısızlık, evlilik içindeki huzuru bozabilir ve evliliğin sürdürülmesini zorlaştırabilir. Bu tür davranışlar, boşanma davasında kusur olarak kabul edilebilir.
Yargıtay’dan Emsal Karar: Eşini Başkasıyla Kıyaslama Boşanma Sebebi
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun emsal niteliğindeki kararı ile birlikte; eşinin başkaları ile kıyaslayan, eşinin dedikodusunu yapan ve kusurlarını ulu orta konuşan taraf boşanmada kusurlu sayılacak.
4. Aile Mahkemesi’nde görülen boşanma davasında, aralarında şiddetli geçimsizlik olduğunu iddia eden karı koca hazır bulundu. Mahkeme, evi sürekli terk edip başka bir yere giden kocanın taleplerini reddederek kadının boşanma talebini kabul etti.
Yerel mahkemenin vermiş olduğu bu kararı davalı – karşı davacı koca temyiz etti. Bunun üzerine dava dosyası Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne intikal etti. Dava dosyasını inceleyen Yüksek Mahkeme, hukuka aykırı karar verildiği gerekçesiyle mahkeme kararını bozdu.
Söz konusu bozma kararına gerekçe olarak; davacı – karşı davalı kadının da eşini başkalarıyla kıyasladığı, hakir gördüğü, eşine baskı uyguladığı ve davalı – karşı davalı erkeğin iktidarsız olduğuna dair dedikodu çıkardığı anlaşıldığından kocanın da dava açmada hakkı bulunduğunun altı çizildi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi bu sebeple davalı – karşı davacı erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerektiği halde, yetersiz gerekçe ile karşı davanın reddi hukuka uygun bulunmadığına hükmetti.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ndan Emsal Karar
Yüksek Mahkeme’nin bozma kararından sonra dava dosyasını yeniden değerlendiren Aile Mahkemesi, ilk hükmünde direndi. Bunun üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, davacı – karşı davalı kadının eşi üzerinde baskı kurmaya çalıştığı, kendi ailesiyle kıyaslamak suretiyle onu hakir gördüğüne dikkat çekerek emsal niteliğinde karara hükmetti.
Kararda; “Davalı-karşı davacı erkeğin iktidarsız olduğu yönündeki dedikoduların çıkmasına sebebiyet verdiği ve tüm bu olguların tanık beyanlarıyla doğrulandığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay’dan Emsal Karar: Eşini Başkasıyla Kıyaslama Boşanma Sebebi
Dosyada tanıkların olmayan vakıaları olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu bulunmadığına göre davacı-karşı davalı kadının da kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir.” denildi.
Bu gerekçelerle davalı – karşı davacı erkeğin de boşanma davasının kabulünün gerektiği vurgulandı. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesine göre uygulamada bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince kararın oy birliği ile bozulmasına karar verildi.
Emsal niteliğindeki bu karara göre eşinin dedikodusunu yapan, eşini başkalarıyla kıyaslayan ve eşinin kusurlarını ulu orta konuşan taraf boşanma davasında kusurlu sayılacak.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?