Yargıtay’dan şoke eden ‘sadakatsiz eş’ kararı! Boşanma davalarına ilişkin verilen çarpıcı kararlara bir yenisi daha eklendi. Bir süredir evlilik sınırlarını aşan bir geçimsizlik içinde bulunan çiftin boşanma davasının görüldüğü mahkeme salonunda şaşırtan gelişmeler yaşandı. Karşılıklı olarak boşanma davası açan çift, boşanma davalarına yeni bir boyut kazandırdı. Eşinin kendisine ihanet ettiği hakkında şüpheleri olan kadın, davada kanıt olarak kullanmak üzere kocasını takip ederek aldatıldığını gösteren görüntüler elde etti. Elde ettiği görüntüleri bir CD içinde mahkemede delil olarak kullanması üzerine Aile Mahkemesi’nde görülen dava sonuca ulaştı. Evli bulunduğu tarihler içerisinde ihanet etmesi bir kusur olarak görüldü. Aile Mahkemesi’nce verilen boşanma kararı ile aynı zamanda davalı eşe nafaka bağlanmasına da karar verildi. Aile Mahkeme’since verilen kararın aksine Yargıtay’dan şaşırtıcı bir sonuç geldi.
Hukuka Aykırı Delil Hükme Alınamaz
Aile Mahkemesinde kadın eş lehine verilen karar sonrası davanın temyiz başvuru üzerine değerlendirmede bulunan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, mahkemeye sunduğu aldatıldığına dair görüntülerden oluşan CD’ye yönelik olarak Özel Hayatın Gizliliği maddesine dikkat çekti. Bireylerin evli dahi olsa yapılan fiilin özel hayatının gizliliği kuralını taşımadığı ve kadın eşin mahkemeye sunduğu bu delilin hukuka aykırı kanıt olduğu kararına vardı. Hukuka aykırı delilin hukuk hükümleri kapsamınca hükme alınamayacağını söyleyerek 3. Aile Mahkemesi tarafından verilen kararın uygun bulunmadığını belirtildi ve bozulması istendi.
Özel Hayatın Gizliliği İlkesi Önem Teşkili Ediyor
Yapılan temyiz incelemesi sonunda 3. Aile Mahkemesi tarafından karşı davalı kadın lehine verilen karar bozuldu ve ardından nafaka kararının temyiz inceleme aşamasına geçildi. Davalının ve karşı davalı kadının evlendikleri tarih göz önüne alınarak evlendiği tarihten sonraki dönemde yoksulluk nafakası istenemeyeceğinin ancak evlenmeden önceki tarihin geçerli olabileceği belirtildi ve konuya ilişkin yazılı hüküm kurmanın doğru olmadığının altı çizildi. Belirtilen bu hususlar noktasında verilen nafaka kararının bozulması istendi. Mahkeme oy birliği esasına dayanarak kararın bozulmasına hükmetti. Aile Mahkemesi’nde verilen kararların aksine bir sonuca varılan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nde verilen bu kararlar boşanma davalarına yönelik değişik bir bakış açısı doğurdu. Özel hayatın gizliliği ilkesinin evliliklerde korunması gerektiği Yargıtay kararı ile gündeme geldi.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?