Borçlunun alacaklıdan mal kaçırması durumu, alacaklı tarafın kendisine karşı icra takibi başlatması ve alacaklarını borçlunun sahip olduğu mallardan alabilmesi için haczedilmesi ve satılmasını önlemek amacıyla yapılan harekettir. Borçlu taraf mallarının haczedilmesi önlemek amaçlı birçok yolu deneyecektir ve bunu yapabilecek durumu da vardır. Bu önlemlerden bir tanesi ise sahip olduğu malları başkasının üzerine geçirmek ya da satmaktır.
Hacizden öncesinde borçlu sahip olduğu malları istediği gibi değerlendirebileceği gibi haciz esnasında da malları hakkında istediği tasarrufta bulunabilmektedir.
Fakat bu durumda da alacaklı taraf İcra Fas Kanunu hükümleri gereğince borçlu tarafında yapılan tasarruf işlemini iptal edebilme hakkına sahiptir. Bunun için mahkemeye başvurması gerekmektedir. Borçlu taraf kendi malları üzerinde istediği kararı alabilir.
Alacaklı taraf eğer borçlu mallarını satmış dahi olsa kalan mallardan alacağını sağlayabiliyorsa borçlunun diğer satışını gerçekleştirdiği malları alacaklıyı ilgilendirmez fakat kalan mallardan alacağını alamıyorsa borçlunun bulunduğu tasarrufu iptal ettirme hakkına sahiptir. Alacağı kadarını iptal ettirebilmektedir. Böylece borçlunun mal kaçırmasını önleyebilecektir. | Alacaklıdan Mal Kaçırma Tasarrufun İptali
Tasarrufun İptali Davası Nedir?
Tasarrufun iptali davası alacaklıyı zor duruma sokmak ya da alacağını sağlayamamasını sağlamak amaçlı borçlunun malları üzerinde bulunduğu tasarrufu engelleme davasıdır ve İcra İfas Kanunu içerisinde madde 277 ve devamına dayanmaktadır.
Tasarrufun İptali Davası Şartları
İvazsız tasarruf denilen herhangi bir karşılık beklemeden devretme yoluyla gerçekleştirilen tasarruflar iptal edilmektedir. Borçlunun çok yakınlarına, eşine, çocuğuna, annesine ya da birinci derece akrabalarına ivazsız olarak yaptığı tasarruflar kolaylıkla iptal edilebilmektedir. Bunların yanı sıra çoğu zaman ivazlı yani belli bir miktar karşılığında yapılan devretmeler de iptal edilebilmektedir.
Örneğin borçlu, çok az bir miktara satış gerçekleştirdiyse bu durumda ya da kira karşılığında(irat) ya da ölünceye kadar bakma sözleşmeleri (infika) devretmelerde de iptal söz konusu olabilmektedir. Bu devretmeler son 2 yıl içerisinde yapıldığı takdirde iptal edilebilmektedir.
Ayrıca borçlu kısım haciz ya da aciz vesikası alabilmektedir bu durumda ise bu vesikayı almadan 1 yıl önceki tasarruflar da iptale tabi tutulmaktadır. Sonuç olarak borçlu bazı tasarruflarda bulunabilmektedir fakat bu tasarruflar alacaklıya kasten zarar verme amacıyla yapılırsa iptal edilebilmektedir. Bu durum ise kanunun 280. maddesinde kanıtlanmıştır. | Alacaklıdan Mal Kaçırma Tasarrufun İptali
Tasarrufun İptali Davası Açma Süresi
Yapılan tasarrufu iptal ettirmek için dava açma süresi ise tasarrufun yapıldığı zamandan itibaren 5 yıldır. Bu dava yalnızca borçluya haciz açtığında alacak herhangi bir mal bulamadığında kesin veya aciz vesikası olan alacaklı tarafından açılabilir. Konuyla bağlantılı Tasarrufun İptali Davası hakkındaki makaleyi okuyabilirsiniz. | Alacaklıdan Mal Kaçırma Tasarrufun İptali
Alacaklıdan Mal Kaçırma Tasarrufun İptali | Sıkça Sorulan Sorular
ALACAK DAVASI – EMSAL TAŞINMAZ İLE DAVAYA KONU TAŞINMAZIN BİRBİRİNE GÖRE ÜSTÜN-ÜSTÜN OLMAYAN YÖNLERİNİN MUKAYESE EDİLİP BUNA GÖRE DAVAYA KONU TAŞINMAZIN DEĞERİNİN BELİRLENMESİ İLE BU ESASLARI DİKKATE ALARAK HAZIRLANAN VE YİNE İLK DERECE MAHKEMESİNCE İTİBAR EDİLEN BİLİRKİŞİ KURULU RAPORUNA İTİBAR EDİLEREK BELİRLENEN BEDELİN BANKAYA DEPO ETTİRİLİP KARAR KESİNLEŞMEDEN DAVALILARA ÖDENMESİNE KARAR VERİLDİĞİ – HÜKMÜN USUL VE YASAYA UYGUN OLDUĞU ÖZET: Davaya konu taşınmazın arsa olmasına göre, yerel mahkemece kamulaştırma kanununun 11/g maddesi gereği kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre davaya konu yerin değerinin belirlenmesine mahallinde yapılan keşfe iştirak eden bilirkişi kurulunca resen emsal olarak seçilen Trabzon, Ortahisar, Kireçhane Mah. 537 parsel noda kayıtlı taşınmazın davaya konu taşınmazla meskun mahal özellikleri, bulundukları bölgelerdeki yapılaşma, coğrafi vb. gibi özelliklerinin benzerlik göstermesi nedeniyle emsal taşınmaz olarak belirlenmesine,
Yine emsal taşınmaz ile davaya konu taşınmazın birbirine göre üstün-üstün olmayan yönlerinin mukayese edilip buna göre davaya konu taşınmazın m² değerinin belirlenmesi ile bu esasları dikkate alarak hazırlanan ve yine ilk derece mahkemesince itibar edilen …. tarihli bilirkişi kurulu raporuna itibar edilerek belirlenen bedelin bankaya depo ettirilip karar kesinleşmeden davalılara ödenmesine karar verilmesine göre davacı idare vekili tarafından öne sürülen istinaf nedenleri bakımından ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirildiğinden istinaf başvurusunun HMK 353/(1)-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. | Alacaklıdan Mal Kaçırma Tasarrufun İptali
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?