Borca ve İmzaya İtiraz Davası Tarafınıza tebliğ edilmiş olan bir ödeme emrinde borca, yetkiye, imzaya, sözleşmeye, senede ve faize itiraz edilmesi mümkün olabilmektedir. Tüm bu itirazlar birbirinden farklı şekillerde ve hukuki açıdan farklı yollar ile yapılabilmektedir. Borca itiraz edilmesi konusunda, söz konusu olan borcun aslında olmadığı, alacaklı ile tebliğ alan tarafında bire borç ilişkisinin olmadığının savunulması söz konusu olmaktadır.
İmzaya itiraz konusunda, tebliğ edilen belgede belirtilen borcun ortaya çıktığı senet veya sözleşmedeki imzanın tebliğ alan ve borcu olduğu söylenen tarafa ait olmadığının savunulması söz konusudur. Yetkiye itiraz konusunda, yapılan ödeme emrinin yetkisiz bir icra müdürlüğünden başlatıldığının savunulması söz konusu olmaktadır. Yapılan ödeme emrinin İstanbul İcra Müdürlüğünden başlatılmasının gerekmesi halinde Ankara İcra Dairesinden başlatılması durumunda bu itiraz yapılabilmektedir.
Faize itiraz konusunda, tebliğ edilen borca yapılan faizin yasal olmadığı, geçersiz olduğu veya gereken orandan ve rakamdan fazla olduğunun savunulması söz konusudur. Senede veya sözleşmeye itiraz konusunda, ödeme emrini doğuran senet veya sözleşmenin var olmadığının savunulması söz konusudur.
Borca ve İmzaya İtiraz Davası
Borca ve İmzaya İtiraz Davaları Tarafınıza tebliğ edilmiş olan bir ödeme emrinde borca, yetkiye, imzaya, sözleşmeye, senede ve faize itiraz edilmesi mümkün olabilmektedir. Tüm bu itirazlar birbirinden farklı şekillerde ve hukuki açıdan farklı yollar ile yapılabilmektedir. Borca itiraz edilmesi konusunda, söz konusu olan borcun aslında olmadığı, alacaklı ile tebliğ alan tarafında bire borç ilişkisinin olmadığının savunulması söz konusu olmaktadır.
İmzaya itiraz konusunda, tebliğ edilen belgede belirtilen borcun ortaya çıktığı senet veya sözleşmedeki imzanın tebliğ alan ve borcu olduğu söylenen tarafa ait olmadığının savunulması söz konusudur. Yetkiye itiraz konusunda, yapılan ödeme emrinin yetkisiz bir icra müdürlüğünden başlatıldığının savunulması söz konusu olmaktadır. Yapılan ödeme emrinin İstanbul İcra Müdürlüğünden başlatılmasının gerekmesi halinde Ankara İcra Dairesinden başlatılması durumunda bu itiraz yapılabilmektedir.
Faize itiraz konusunda, tebliğ edilen borca yapılan faizin yasal olmadığı, geçersiz olduğu veya gereken orandan ve rakamdan fazla olduğunun savunulması söz konusudur. Senede veya sözleşmeye itiraz konusunda, ödeme emrini doğuran senet veya sözleşmenin var olmadığının savunulması söz konusudur.
Adli senetler resmi bir makam veya memurun katılımı olmadan düzenlenen senetlere denmektedir. İmzaya itiraz konusunda dikkat edilmesi gereken bazı konular bulunmaktadır. İmzaya itiraz edecek olan kişinin imzaya itiraz ettiğini açıkça ve anlaşılır bir şekilde belirtmesi zorunludur. Bu durumda şöyle ifadelerin kullanılması gerekmektedir.
Senet altında bulunan imza bana ait değildir.
Ben böyle bir imza atmadım.
Bu imzaya itiraz ediyorum
İmzaya itiraz edecek olan kişinin imzaya net bir şekilde itiraz ettiğini belirtmemesi durumunda imzayı kabul etmiş sayılmaktadır. Yani imzanın kendisine ait olmadığını bilen ve düşünen kişinin “böyle bir borcum yok” demesi imzaya itiraz olmayacak ve imzayı kabul etmiş olacaktır.
İmzaya itiraz edilmesi sadece senetli takip işlemlerinde yapılabilmektedir. İcra dairesinde imzaların noterce tasdik edilmiş senede dayanması durumunda, senetlerin adli bir senet olmaması durumunda borçlu imzaya itiraz edememektedir. Böyle bir itiraz icra müdürlüğü tarafından incelenememektedir. Böyle bir senetteki imzanın kendisine ait olmadığını düşünen kişiler sahtekarlık davalsı açmalıdır. Bu durum imzaya itiraz konusu dışında olan bir konudur.
Borca İtiraz Edilmesi
Borçlunun imzaya itiraz etmesi dışında kalan tüm itirazları borca itiraz şeklinde olmaktadır. Borcun ödendiği, zamanaşımına uğradığı, müeccel olduğu yani vadesinin gelmediği, icra dairesinin yetkisiz olduğu ve buna benzer yapılacak tüm itirazlar borca itiraz şeklindedir.
Böyle durumlarda sadece itiraz ediyorum veya itiraz hakkımı kullanıyorum diyerek itiraz edilebilmektedir. Ancak bu konuda dikkat edilmesi gereken bazı konular bulunmaktadır. Yapılan itirazda kişilerin hakları belirtilen sebepler ile sınırlı kalmaktadır.
Yapılan itirazlarda herhangi bir sebep belirtmeden genel bir itiraz yapılmış ise bu durumda senedin adli bir senet olması ile imza kabul edilmiş olacaktır. Borca yapılan itirazlarda belirtilen sebepler borçlu için sınırlayıcıdır. Sonradan bu sebeplerin daraltılması ve genişletilmesi mümkün olmayacaktır.
Bu konuda borca itiraz konusunda yapılan itiraz için borcun vadesinin gelmediğinin belirtilmesi durumunda imzaya itiraz edilmesi, yetkiye itiraz edilmesi bu vadesinin dışında kalan tüm itirazların önü kapanmış olacaktır. İtiraz sebebine bağlı kalma kuralı, itirazın kesin bir şekilde kaldırılması istendiğinde icra mahkemelerinde geçerlidir.
Ancak alacaklının itirazın iptali davası açması durumunda bunun genel mahkemelerde açacağı için borçlu burada itiraz sırasına ve belirttiği sebeplere bağlı olmayacaktır. Makalede Borca Ve İmzaya İtiraz Davası bilgi amaçlı yazılmıştır. Borca ve İmzaya İtiraz Davası konusunda avukat desteği alınmasını tavsiye ediyoruz.
Yargıtay Kararı – Borca Ve İmzaya İtiraz Davası
T.C. YARGITAY 12.Hukuk Dairesi Esas: 2016/22205 Karar: 2016/19220 Karar Tarihi: 20.09.2016 İMZAYA İTİRAZ – KANUN MADDESİNDE TAZMİNAT VE PARA CEZASI ÖNGÖRÜLMEDİĞİNDEN MAHKEMECE ALACAKLI ALEYHİNE TAZMİNATA VE PARA CEZASINA HÜKMEDİLMESİNİN İSABETSİZ OLDUĞU – DÜZELTEREK ONAMA
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?