Çocuğun Mallarının Korunması Davası Neden Açılır? | Türk Medenî Kanununun, Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4/1. maddesinde Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru veya evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde kararı veren mahkeme, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri aile mahkemesine. Yoksa Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun belirlediği mahkemeye durumu derhal bildirir.
Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister hükmüne yer verilmiştir.
Küçüğün velayetinin olduğu tarafın nüfus kayıtlarına göre MERNİS adresi yer mahkemesinin uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin görevli ve yetkili olur.
169. maddesi; boşanma veya ayrılık davası açılınca, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin hakime kendiliğinden geçici önlemleri alma yetkisini verdiğinden ve bu maddede kötü yaşama tarzı,
savurganlık ve mal varlığını kötü yönetmeye dair herhangi bir hükmün mevcut olmadığından, iddiaların kamu düzeninden olan vesayet davası açısından değerlendirilmesi gerekmektedir. | Çocuğun Mallarının Korunması Davası Neden Açılır?
Çocuğun Mallarının Korunması Davası Neden Açılır Yargıtay Kararları
Çocuğun Mallarının Korunması Davasında örnek bir dava da şu şekilde karar verilmiştir.
Dava dilekçesinde, kısıtlanması istenilenin mal varlığını kötü yönetmesi ve savurganlık ile kötü yaşam tarzı iddiası olduğu halde; mahkemece, Türk Medeni Kanununun 406. maddesi uyarınca herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır.
Vesayet hakkındaki hükümlerin kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece re’sen araştırma yapılabileceği de gözetilerek,
Türk Medeni Kanununun 406. maddesinde yer alan hususlar yönünden re’sen ve tarafların gösterecekleri delillerin toplanıp değerlendirilmesi yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Karar: Davacı … vekili dava dilekçesinde, vekil edeninin … isimli kişiyle imam nikahlı birlikteliğinden 2006 doğumlu Halil İbrahim ve 2003 doğumlu … isimli çocuklarının doğduğunu, evlilik dışı doğan müşterek çocukların velayetlerinin TMK’nun 337.maddesi gereği doğrudan anneye geçtiğini, vekil edeninin çocukları adına aldığı taşınmazları annenin velayet görevini kötüye kullanarak 3. kişiye muvazaalı olarak sattığını açıklayarak müşterek çocukların malvarlığının yönetim ve idaresi için vekil edeninin kayyım olarak atanmasına karar verilmesini istemiştir. | Çocuğun Mallarının Korunması Davası Neden Açılır?
Çocuğun Mallarının Korunması Davasında örnek bir dava da şu şekilde karar verilmiştir.
Mahkemece, çocuk mallarının korunması ve yönetimi kapsamında kalan iş ve işlemlerin velayet hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği, bu hususta küçüklerin velayetinin askıda olmayıp annede olması dikkate alınarak kayyım tayinini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; çocuk mallarının korunması ve davacının bu amaçla kayyım tayin edilmesi istemine ilişkin olup, TMK’nın 360. maddesi “ana ve baba, çocuğun mallarını yönetmekte her ne sebeple olursa olsun yeterince özen göstermezlerse hakim, malların korunması için uygun önlemleri alır…” hükmünü,
Aynı kanunun 361. maddesi “çocuğun mallarının tehlikeye düşmesi başka bir şekilde önlenemiyorsa hakim, yönetimin bir kayyıma devredilmesine karar verebilir…” hükmünü içermekte olup; belirtilen maddeler, Türk Medeni Kanunu’nun “Aile Hukuku” başlığını taşıyan ikinci kitabı içinde yer almaktadır. Aile hukukundan doğan dava işlerde Aile Mahkemeleri görevlidir.
Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir ve mahkemenin görevli olması dava şartıdır. Dava şartlarının mevcut olup olmadığı mahkemece re’sen gözetilir. O halde, işin Aile Mahkemesinin görevine girdiği nazara alınarak, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. | Çocuğun Mallarının Korunması Davası Neden Açılır?
Çocuğun Mallarının Korunması Davası Neden Açılır? | Sıkça Sorulan Sorular
KÜÇÜĞÜN MALLARININ KORUNMASI İSTEMİ – UYUŞMAZLIĞIN AİLE MAHKEMESİNCE GÖRÜLÜP SONUÇLANDIRILMASI GEREKTİĞİ Küçüğün mallarının korunması istemine ilişkin uyuşmazlığın aile mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. ANA VE BABANIN SORUMLULUĞUNDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT İSTEMİ – GÖREVLİ MAHKEMENİN AİLE MAHKEMESİ OLDUĞU Somut olayımızda; yukarıdaki hükümler çerçevesinde dava konusu uyuşmazlık ergin olan çocuk tarafından baba aleyhine Türk Medeni Kanununun .. maddesine dayalı olarak açılan ana ve babanın sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davasıdır.
Mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgilidir. Yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır.
Açıklanan hükümler çerçevesinde görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir. İşin esasının incelenmesi gerekirken, görevsizlik yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. ÇOCUK MALLARININ KORUNMASINA İLİŞKİN İSTEM – ÇOCUĞUN ANNE VE BABASININ BOŞANDIĞI Mallarının korunması istenen çocuk …’ın anne ve babasının boşanması nedeniyle, velayeti kullanan anne …’nın yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olacağı hususu kuşkusuzdur.
Dosya kapsamından, veli …’nın nüfus kayıtları ve 14.01.2016 tarihli kolluk araştırmasına göre … Mahallesi … Sokak …/… adresinde ikamet ettiğinin belirtildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, uyuşmazlığın Gönen Asliye Hukuk Mahkemesi’nde (Aile Mahkemesi sıfatıyla) görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ÇOCUK MALLARININ KORUNMASI DAVASI – RESEN ARAŞTIRMA İLKESİ – DURUŞMA AÇILMAKSIZIN DOSYA ÜZERİNDEN HÜKÜM VERİLDİĞİ Çocuk mallarının korunmasına ilişkin davalar kamu düzeniyle doğrudan ilgili olup, re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Davanın bu niteliği, duruşmalı inceleme yapılmasını, delil toplanmasını ve ayrıntılı araştırmayı gerekli kılmaktır.
Mahkemece duruşma açılmaksızın, dosya üzerinden hüküm verilmiştir. Dolayısıyla tarafa delillerini sunma hakkı tanınmamıştır. Öyleyse açıklanan hususlar gözetilerek, talebin duruşma yapılarak incelenmesi, tarafa delillerini sunması için süre verilmesi gerektiğinde re’sen de araştırma yapılması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.DAVA KONUSU UYUŞMAZLIĞIN AİLE HUKUKUNA İLİŞKİN OLDUĞU – AİLE HUKUKUNDAN DOĞAN DAVA İŞLERDE AİLE MAHKEMELERİNİN GÖREVLİ OLDUĞU Dava konusu uyuşmazlık; çocuk mallarının korunması ve davacının bu amaçla kayyım tayin edilmesi istemine ilişkin olup ilgili kanun maddeleri, Türk Medeni Kanunu’nun “Aile Hukuku” başlığını taşıyan ikinci kitabı içinde yer almaktadır. Aile hukukundan doğan dava işlerde Aile Mahkemeleri görevlidir.
Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir ve mahkemenin görevli olması dava şartıdır. Dava şartlarının mevcut olup olmadığı mahkemece resen gözetilir. O halde, işin Aile Mahkemesinin görevine girdiği nazara alınarak, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?