Güveni Kötüye Kullanma Suç Duyurusu

Güveni Kötüye Kullanma Suç Duyurusu
Güveni Kötüye Kullanma Suç Duyurusu Görevi kötüye kullanma suçundan söz edilebilmesi için ilk olarak devredilen malın bir hizmet ilişkisi çerçevesinde devredilmiş olması ve kişiler arasında kurulmuş olan hizmet ilişkisinin sürekli bir hizmet ilişkisi olması şarttır. Bundan dolayı görevi kötüye kullanma suçunu oluşturan davranışın yukarıdaki açıklamada...
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Şikayet Nedir Nasıl Yapılır? Güveni kötüye kullanma suçu ceza davasının konuları arasında bulunan dava çeşitlerindendir. Güveni kötüye kullanma suçunda basit ve nitelikli hal olmak üzere iki durum söz konusudur. Güveni kötüye kullanma suçunun basit şekilde işlenmesi halinde davanın açılması cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmak suretiyle gerçekleşmektedir. Güveni kötüye kullanma; belli süre kullanılması veya elinde bulundurulması amacıyla verilen bir malın zilyetliğini elinde bulunduran kimsenin bu malı geri vermemesi ya da aldığını inkar etmesi anlamına gelmektedir. Güveni kötüye kullanma suçu şikayet şeklinde talepte bulunularak açılabileceği gibi emniyeti suiistimalin nitelikli hallerinin varlığı halinde cumhuriyet savcıları tarafından re ’sen de soruşturulabilmektedir.

Güveni Kötüye Kullanma Davası Açma Usulü

Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için öncelikle davalı ve davacı arasında yani mal sahibi ile malı kullanan zilyet arasında geçerli olan yazılı veya sözlü bir anlaşma bulunması gerekmektedir. Örneğin arabasını kullanmak üzere arkadaşına veren kimse arabasını geri alamadığı takdirde güveni kötüye kullanma suçu oluşabileceği gibi arabasını tamir için bırakan kimsenin geri arabasını alamaması da güveni kötüye kullanma şartlarının oluşmasına neden olacaktır.

Güveni kötüye kullanma şikayet dilekçesi

Güveni kötüye kullanma şikayet dilekçesi hazırlanarak cumhuriyet savcılıklarına başvurulabileceği gibi kolluğa giderek de şikayet başvurusu yapılabilir. Dava dilekçesi hazırlanırken dava suç duyurusu şeklinde olmalı davalı, davacı bilgileri, adresleri ve varsa avukata ait bilgilere dilekçede yer verilmelidir. Güveni kötüye kullanma suçunun oluşmasına neden olan ve mülkiyeti ispatlayıcı belgeler delilleriyle savcılık makamına sunulmalıdır. Cumhuriyet savcısı kendisine ulaşan şikayet ya da suç duyurusunu değerlendirmekte ve soruşturma sonucunda iddianame hazırlayarak dava açılmasını sağlamakta veya suçun unsurları oluşmamışsa güveni kötüye kullanma hakkında takipsizlik kararı vermektedir. Asliye ceza davasına iddianame sunulursa ve mahkeme tarafından kabul edilirse dava açılmış olacaktır. Bu süreçten sonra mahkeme duruşma günü belirleyerek davaya bakmakta ve davalının suçlu bulunması halinde hapis cezası veya adli para cezasına karar verebilmektedir. Ceza davasından etkili sonuçlar almak için ceza hukuku alanında tecrübe sahibi avukatlık bürolarıyla çalışmakta fayda vardır.

Güveni Kötüye Kullanma Suçu Nerede Görülür?

Güveni kötüye kullanma suçu ceza hukukunun görev alanına giren davalar arasındadır. Nitelik itibariyle bu suçun cezası 10 yıldan az olduğundan asliye ceza mahkemeleri güveni kötüye kullanma davasında görevli mahkemelerdir. Güveni kötüye kullanma suçunun gerçekleştiği yerdeki asliye ceza mahkemeleri davaya bakmakla yetkilidir. Güveni kötüye kullanma suçu şikayet kapsamında açıldığı takdirde uzlaşmaya tabi suçlardandır. Bu sebeple suç duyurusunda bulunulurken ve kovuşturmanın devamı için davalı ile uzlaşıp uzlaşmayacağı her iki tarafa da sorulmaktadır.

Güveni Kötüye Kullanma Ceza Davasında Zamanaşımı

Güveni kötüye kullanma ceza davasında takibi şikayete bağlı durumlarda failin ve güveni kötüye kullanma fiilinin öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içinde dava açılmalıdır. Güveni kötüye kullanma suçu şikayet zamanaşımı suçun nitelikli şekilde işlenmesi halinde ise cumhuriyet savcısı tarafından soruşturulmakta ve 15 yıllık zamanaşımında açılabilmektedir. Re ’sen açılmış güveni kötüye kullanma davasına katılmak davanın her aşamasında mümkündür.

Güveni Kötüye Kullanma Suç Duyurusu

Görevi kötüye kullanma suçundan söz edilebilmesi için ilk olarak devredilen malın bir hizmet ilişkisi çerçevesinde devredilmiş olması ve kişiler arasında kurulmuş olan hizmet ilişkisinin sürekli bir hizmet ilişkisi olması şarttır. Bundan dolayı görevi kötüye kullanma suçunu oluşturan davranışın yukarıdaki açıklamada bahsedilen çerçevede gerçekleşmesi durumunda nitelikli güveni kötüye kullanma suçu gerçekleşmiş olur. Bu durumda mağdur 15 yıl içinde şikayette bulunabilir. Hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçu şikayete bağlı mı sorusunun cevabından sonra  görevi kötüye kullanma ile güveni kötüye kullanma aynı anlama mı geliyor sorusuna cevap verilmelidir. Mülga 765 sayılı TCK'nın 508. maddesinde düzenlenen "Emniyeti Suiistimal" suçu ile 510. maddesinde düzenlenen "Hizmet Sebebiyle Emniyeti Suiistimal" suçu, 5237 sayılı TCK'da "Güveni Kötüye Kullanma" başlığı altında 155. maddede birleştirilerek düzenlenmiştir. Konun somutlaştırmak adına verilen yargıtay kararında, Sanığın muhasebeci ile birlikte çalıştığı sırada, mükellefe ait vergi borcunu ödemiş olduğu halde, bu vergi borcuna ilişkin ödemenin katılan banka çalışanı tarafından iptal edilmiş olması sonrasında yapmış olduğu müracaatların bankaca uygun görülmemesi neticesinde şikayeti üzerine açılan kamu davası uyarınca, katılan bankanın gişe görevlisi hakkında hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmiş olması şeklinde gelişen olayların akabinde sanık tarafından facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde yazılanların kendi mağduriyetini ifade amacı dışında, 5411 sayılı Kanun'un 74. maddesinde tanımlanan özel kastı taşımadığı anlaşılmakla, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi yanlış olduğunu belirtilmiştir. (Güveni Kötüye Kullanma Suç Duyurusu) Güveni kötüye kullanma suçunun düzenlendiği 155. madde; Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyedliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır. Güveni Kötüye Kullanma Suçu, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur." şeklindedir. Maddenin birinci fıkrasında güveni kötüye kullanma suçunun temel şekli, ikinci fıkrasında ise nitelikli hali düzenlenmiştir. (Güveni Kötüye Kullanma Suç Duyurusu)

Görevi Kötüye Kullanma ile Güveni Kötüye Kullanma Aynı Anlama Mı Gelir?

Güveni kötüye kullanmayla görevi kötüye kullanma aynı anlama gelmez. Görevi kötüye kullanma, nitelikli güveni kötüye kullanma suçlarından biridir. İkisi arasındaki en belirgin fark görevi kötüye kullanma durumunda devredilen malın devamlı bir hizmet ilişkisi nedeniyle devredilmiş olmasıdır. Görevi kötüye kullanma nitelikli güveni kötüye kullanma olduğu için basit güveni kötüye kullanma durumlarından daha ağır bir cezaya alır. (Güveni Kötüye Kullanma Suç Duyurusu)

Güveni Kötüye Kullanma Suçu Emniyeti Suiistimal Suçu TCK Açısından Aynı Suçlar Mıdır?

Emniyeti suistimal suçu ile güveni kötüye kullanma suçu TCK tarafından aynı suç olarak kabul edilir. Bu durum Türk Ceza Kanunu'nda 155. maddesinde açıkça belirtilmiştir. (Güveni Kötüye Kullanma Suç Duyurusu)

Güveni Kötüye Kullanma Suç Duyurusu | Sıkça Sorulan Sorular

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU - SANIĞIN ŞİRKETTE SATIŞ ELEMANI OLARAK ÇALIŞMASI - SANIĞIN KENDİSİNE SATMASI İÇİN TESLİM EDİLEN EŞYALARI SATMIŞ GİBİ GÖSTEREREK UHDESİNE GEÇİRDİĞİ. ÖZET: Şikayetçi Ü...a ait ... Dayanıklı Tüketim Malları ve Ev Gereçleri Ticaret Pazarlama Şirketi'nde satış elemanı olarak çalışan sanığın, aynı suçu işleme kararının icrası kapsamında, değişik tarihlerde, kendisine satması için teslim edilen bazı eşyaları satmadığı halde, sahte satış sözleşmeleri ve senetler düzenlemek suretiyle satmış gibi göstererek uhdesine geçirdiği anlaşıldığından, sanığın eyleminin zincirleme şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik kabul ve uygulamada bir isabetsizlik görülmemiştir. GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU - SANIĞIN MÜŞTEKİYE AİT LOKANTADA AHÇI OLARAK ÇALIŞTIĞI - SANIĞIN BANKAMATİK KARTI İLE ÇEKMİŞ OLDUĞU PARAYI VE İŞ YERİNE AİT MOTORSİKLETİ ALARAK KAÇTIĞI. ÖZET: Somut olayda; sanığın, müştekiye ait lokantada ahçı olarak çalıştığı, müştekinin, mal aldığı kasaba ödeme yapması için bankamatik kartını sanığa teslim ettiği, sanığın bankamatik kartı ile çekmiş olduğu ….. TL parayı ve iş yerine ait motorsikleti alarak kaçtığı anlaşılmakla, atılı suçun sübut bulduğuna yönelik kabul ve uygulamada bir isabetsizlik görülmemiştir. GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU - ZAMANAŞIM SÜRESİ NEDİR - YARGI KARARI"][vc_column_text]Ceza kanunda 155 kısımın 2. maddesi incelendiğinde, thizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin dava zamanaşımı süreleri, aynı Ceza Kanunun 66 kısmının  1-d maddesi gereğince, 15 yıl olduğu belirtilve bu sürenin henüz dolmadığı nazara alınarak esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu kamu davasının düşmesine karar verilmesi, İş Hukukunda Güveni Kötüye Kullanma Suçu Ve Fesih Somut uyuşmazlıkta, her ne kadar mahkemece davacının iş akdinin feshinin davacının işverene ait malları üçüncü bir şahsa satarak işverenin güvenini kötüye kullandığı ve bu nedenle feshin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davacı hakkında güveni kötüye kullanma ve hırsızlık suçu isnatlarıyla ceza davası açıldığı ve davanın halen derdest olduğu, ceza davasında ifadesine başvurulan hurdacı .... isimli şahsın tanık olarak alınan beyanında ve kendisine yaptırılan usulüne uygun teşhis sırasında, temyiz incelemesi dairemizce yapılan 2017/26742 esas sayılı dosyanın davacısı olan ve aynı nedenle işten çıkartılan işçi ....ı teşhis etmesine rağmen davacıyı teşhis edemediği, bu durum dikkate alındığında devam eden ceza davasının sonucunun beklenmesi gerekir. Mahkemece bekletici mesele yapılmaması hatalıdır. Güveni kötüye kullanma hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı Türk Ceza Kanununun ikinci kitabının birinci kısmının bir ve ikinci bölümündeki suçlar, Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, millî savunmaya karşı suçlar, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları ile yabancı devletlerle olan ilişkilere karşı suçlardan veya zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.” şeklindeki düzenleme ile son zamanlarda yapılan kanun değişiklikleri ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına hukukî sonuç bağlandığı gibi, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilerek 5 yıl boyunca denetim süresine tabi tutularak özgürlüğünün kısıtlanması, yaptırımlara tabi tutulması da İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetlerini Koruma Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkı başlığındaki düzenlemeye aykırı olması, keza ortada açıklanmış bir hüküm olmamasına rağmen bu hükme dayanılarak sanık hakkında tazminat davası açılarak manevi tazminata konu edilebildiği veya diğer müştekiler tarafından açılan davalarda emsal gösterildiğinin anlaşılması karşısında, kararın aslında hukuki sonuç doğurduğu.

Bu haber toplam 461 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara