İş Sözleşmesinin Haklı Nedenlerle İşverence Feshi Nedir? İşveren tarafından iş sözleşmesinin feshinin yapılması mümkün olup bu feshin hukuken haklı nedenlerle yapılması gerekmektedir.
Aksi takdirde İş Kanunu’nu kapsamında işçiye verilen haklar kapsamında işçi işverene karşı iş davası açabilmektedir.
İşverenin haklı nedenle feshi 2019 yılında bildirimsiz şekilde yapılabilmekte ve sözleşme derhal iptal edilebilmektedir.
Sağlık Nedeniyle İş Sözleşmesinin Haklı Nedenlerle İşverence Feshi
İş akdinin işveren tarafından feshi hukuken haklı nedenlere dayalı şekilde yapılmalıdır. Kanun kapsamında işverenin iş sözleşmesini feshinde haklı görüldüğü sağlık nedenleri şu şekilde sıralanabilmektedir;
- İşçinin kusurlu davranışları sonucunda hastalanması ya da sakatlanması durumunda işveren iş sözleşmesini haklı olarak feshedebilmektedir. Bu kapsamda işçi yaşam tarzından, kendi kastından dolayı ya da kötü alışkanlıklara olan düşkünlüğünden dolayı bir hastalığa ya da sakatlığa uğradığı için ardı ardına 3 iş günü ya da 1 ay içerisinde 5 iş gününden fazla devamsızlık yaparsa işveren bildirimsiz olarak iş sözleşmesini feshedebilmektedir.
- İşçinin tedavi edilemeyecek bir hastalığa yakalanması ve bu sebeple işyerinde çalışmasında sakınca görülmesi durumunda işveren bildirimsiz olarak iş sözleşmesini feshetme hakkına sahiptir.
- İşçinin kusuru bulunmadan hastalık ya da kazaya uğraması, hamilelik ya da doğum nedeniyle devamsızlık yapması durumunda işveren bildirimsiz olarak sözleşmeyi feshedebilmektedir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken İş Kanunu’nun 17. maddesinde düzenlenen ve işçiye yasal olarak verilen izin haklarının haricinde yapılan devamsızlıkların dikkate alınması gerektiğidir.
Ahlak kurallarına uymama Nedeniyle İş Sözleşmesinin Haklı Nedenlerle İşverence Feshi
Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan bazı durumlar da iş sözleşmesinin haklı nedenlerle işverence feshi Yapılabilmektedir. Bu haklı nedenler şu şekilde sıralanabilmektedir;
- İşçinin işverene vasıfları ve sahip olduğu şartlarla ilgili yanıltması işverenin iş sözleşmesini bildirimsiz şekilde feshetmesi için hak tanımaktadır. İş sözleşmesinin yapıldığı sırada işçinin kendi adına belirttiği vasıf ve şartlar gerçekte kendisinde bulunmuyorsa işveren iş sözleşmesini feshedebilmektedir.
- İşçinin işverene ya da işverenin aile üyelerinden birine karşı şeref ve namusuna dokunacak, onurunu kıracak sözler sarf etmesi ya da davranışlarda bulunması işverenin haklı olarak iş sözleşmesini feshedebilmesini sağlamaktadır.
- İşçinin bir başka işçiye cinsel tacizde bulunması, işverenin bildirimsiz olarak iş sözleşmesini feshetme hakkını doğurmaktadır.
- İşçinin işyerinde 7 günden fazla olmak üzere hapis cezası alacağı bir suç işlemesi durumunda işveren bildirimsiz olarak iş sözleşmesini feshedebilmektedir.
- İşçinin haklı bir neden sunmadan ya da işverenden izin almadan ardı ardına 2 iş günü ya da 1 ay içerisinde 2 defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü ya da bir üç işgünü işine devam etmemesi durumunda işveren sözleşmeyi feshedebilmektedir.
- İşçinin iş güvenliğini tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunması ve bu durumun işverene hem maddi hem de manevi zarar vermesi durumunda işveren sözleşmeyi iptal edebilmektedir.
Makalede İş Sözleşmesinin Haklı Nedenlerle İşverence Feshi konusuna yer verilmiştir. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve İş Hukuku Avukatı ve danışma konularında sayfaları ziyaret edebilirsiniz.
İş Sözleşmesinin Haklı Nedenlerle İşverence Feshi
Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine ve boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakları ile işe başlatmama tazminatına dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı işveren, işletmesel karar nedeni ile feshin geçerli nedene dayandığını savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından davanın kabulü ile davacının işine iadesine, davalının sonuçlarından sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından, savunma gibi beyanda bulunularak istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; davacının iş sözleşmesinin alman işletmesel karar nedeniyle yazılı olarak yapılan bildirim ile feshedilmiş ise de davalı işveren tarafından işletmesel karar öncesi ve sonrasına ilişkin şirketin organizasyon şemalarının ibraz edilmediği, yine şirketin zarar ettiği belirtilmiş ise de mali durumunu gösterir bilançosunun ibraz edilmediği.
Davacı ile aynı nedenle işten çıkartılan M. D. tarafından Ankara 39. İş Mahkemesinin Dosyasında hukukçu, mali müşavir ve işletmeciden oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda işverenin işletmesel karar nedeniyle geçerli feshi ispat edemediğinin açıkça belirtildiği,
Davalı tarafça feshin geçerli nedene dayandığının ispat edilemediğinden yapılan feshin geçersiz olduğu anlaşılmış.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?