İşçi Alacakları Nasıl Hesaplanır? İşçi alacaklarının hesaplanması için belirli yasalara göre hareket etmek gerekmektedir.
İşten ayrılan ya da işveren tarafından iş akdi sonlandırılmış olan işçiler, alacaklarını dava ile talep edebilir. Özellikle işçi alacakları kapsamında:
- Kıdem tazminatı,
- İhbar tazminatı,
- Belirsiz alacak davaları,
- Yıllık izin ücret alacakları farklı şekillerde hazırlanmaktadır.
İşçi alacakları için dava açıyorsa, bu noktada alacağı olduğunu delillerle kanıtlamak durumundadır.
Kıdem tazminatı ya da ihbar tazminatı talep edilebileceği gibi, ulusal ya da bayram tatillerinde alacaklarının hesaplanması ya da fazla mesai ücretlerinin ödenmesi için iş yerindeki yazışmalar ya da işyerinde çalışan kişilerin tanıklığı gerekebilir.
İşçi alacakları nasıl hesaplanır konusu için makalemizi okumaya devam edebilirsiniz.
İşçi Alacak Davası Ne Kadar Sürer?
İşçi alacakları hesaplama için işçinin açacağı dava oldukça önemlidir. Kıdem tazminatı ve fazla mesai ücretlerinin hesaplanması daha farklı olmaktadır.
Şayet fazla mesai ücreti talep ediliyorsa bu noktada işçinin haftalık 45 saatten daha fazla çalıştığını ispat etmesi gerekmektedir. Fazla mesailer 4857 sayılı olan İş Kanunu’nun 41. Maddesine göre düzenlenmektedir.
İş Kanunu kapsamında belirtilmiş olan süreden daha fazla çalıştırılan personele ücret verilmesi gerekmektedir. Fazladan saat için ücretler %50 daha fazla olmak zorundadır.
Bunun için çalışan kişinin saatlik ücretleri hesaba katılmaktadır. Ancak bu durumda işçi sözleşmesinin de önemli bulunmaktadır. Şayet işçi haftalık 40 saate çalışmak için anlaşmış ise bu noktada 40 saat üzerinden hesaplanmalıdır.
Kıdem Tazminatı Belirsiz Alacak Davası 2019
İşçi alacakları kısmi dava dilekçesi hazırlanırken hak kayıpları yaşamamak için profesyonel bir avukattan destek alınması önemlidir. Dilekçelerin eksik, yanlış ya da hatalı hazırlanması durumlarında talep mahkeme tarafından reddedilebilir.
Bu gibi durumlarda kişi için hak kayıpları söz konusu olabilir. Bundan dolayı da alanında uzman kişiler ile çalışmak ve dilekçenin hazırlanması gerekir. İşçinin alacakları için açabileceği davalar ise:
- Maddi ve manevi tazminat davası,
- Süt izni hakkı davası,
- İşçinin sigortalı olarak çalıştırılma zorunluluğu ve yıllık ücretli izin hakkı,
- Tatil ücretleri ve davası,
- İşçinin ücret hakkı alma davası.
İşçi Alacakları Nasıl Hesaplanır?
İşçi işe iade davası açarken, izin ücretinin işe iade davası içinde isteyip isteyemeyeceği davanın sonucuna göre belirlenmelidir.
Gerçekten işçinin dava sonucu işe başlatılması durumunda, önceki fesih ortadan kalkmış olmakla ve iş ilişkisi devam ettiğinde 4857 sayılı Yasanın 59 uncu maddesi uyarınca izin ücreti istenemez.
İşçinin işe başvurusuna rağmen yasal bir aylık işe başlatma süresi içinde işe alınmaması halinde ise, işe başlatmama anı fesih tarihi olarak kabul edildiğinden, izin alacağı bu tarihte muaccel olur.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir.
İşveren işçinin yıllık izinlerini kullandırdığına dair imzalı belge ile ispat etmesi gerekir. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. İş sözleşmesinin feshi nedeniyle kullandırılmayan yıllık izin ücreti, izin alacağına dönüşür.
Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. İş sözleşmesinin işverence feshedilmesi halinde, 4857 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde belirtilen yasal ya da arttırılmış bildirim önelleri ile 27 nci madde uyarınca işçiye verilmesi gereken iş arama izinleri, yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe giremez.
Kanundaki bu düzenleme karşısında, işçi tarafından ihbar önelli fesih halinde fesih bildirimi ile yıllık izin süresi birbirine karışacağı kabul edilmelidir. Kanunda, iş sözleşmesinin feshi nedeniyle kullanılmayan yıllık izin ücretlerinin kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir.
İzin ücretine hak kazanma zamanı olarak kabul edilmiştir. İş sözleşmesinin iptal edildiği tarihte izin ücreti muaccel olur, ancak faiz başlangıcı içinde temerrüde düşürülmesi gerekir. (İşçi Alacakları Nasıl Hesaplanır?)
Dairemizce, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmemiş ve İş Kanununun 34 üncü maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemeyeceği kabul edilmiştir.
Bu itibarla, izin ücreti için yasal faiz uygulanmalıdır. Sözleşmenin feshi üzerine ödenmesi gereken izin ücretinden taktiri indirim yapılması doğru değildir. İşe iade davası sonunda işçinin işe başlatılmadığı tarihte iş sözleşmesi feshedilmiş sayıldığından, izin ücreti hesabında işçinin işe başlatılmadığı tarihte alması gereken ücret dikkate alınmalıdır. İşverenin işçiyi işe başlatması durumunda, iş ilişkisi kesintisiz devam ettiğinden, kullandırılmayan izin ücretine de hak kazanılması söz konusu olmaz.
4857 sayılı Yasanın 53 üncü maddesinde işçinin yıllık ücretli izin hakkından vazgeçemeyeceği kurala bağlandığına göre, işçinin daha önce ödenen izin ücretinin, işe iade sonunda işçinin işe başlaması halinde işçinin kullanmadığı izin hakkına sayılması da doğru olmaz.
Yıllık izin hakkı Anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devam ederken izin ücrete dönüşmeyip ve bu haktan vazgeçmez.. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde izin ücretlerini işverenden istemesi mümkün değildir.İşçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının olup olmadığının tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır. (İşçi Alacakları Nasıl Hesaplanır?)
Diğer makalelerimize Ankara Avukat sayfamızdan göz atabilirsiniz.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?