İşçinin Gerçek Ücretinin Tespiti Nasıl Yapılır? Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

İşçinin Gerçek Ücretinin Tespiti Nasıl Yapılır? İşçinin gerçek ücretinin tespiti Yargıtay kararı

İşçinin Gerçek Ücretinin Tespiti

Yargıtay’ın yerleşik görüşlerine göre, tazminat hesaplamalarında gerçek ücretin esas alınması gerektiği vurgulanmaktadır. Gerçek ücret, işçinin kıdemi, eğitimi, yaptığı işin özelliği ve niteliği gibi unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Bu kapsamda, işyeri veya sigorta kayıtlarında yer alan ücretler her zaman gerçek ücreti yansıtmayabilir. Yargıtay kararları, gerçek ücretin saptanmasında çeşitli yöntemler önermektedir:

Meslek Kuruluşlarından Bilgi Alınması: Davacının kıdemi, eğitimi, çalışma tarihleri ve görevi gibi faktörler dikkate alınarak ilgili meslek kuruluşlarından ücret araştırması yapılması gerekmektedir. Bu yöntem, özellikle işçinin ücretiyle ilgili gerçek durumun ortaya çıkarılması için önemlidir.

Bordroların Gerçekliğinin Değerlendirilmesi: İmzalı bordroların gerçeği yansıtmadığı durumlarda, işçinin gerçek ücretinin araştırılması için meslek kuruluşlarına başvurulmalıdır. Bordrolarda gösterilen ücretin gerçek ücreti yansıtmadığından şüphelenildiğinde, işçinin çalışma süresi, yaptığı iş ve çalışma tarihleri gibi faktörler dikkate alınarak meslek kuruluşlarından gerçek ücret bilgisi istenmelidir.

Ücret Bordrolarının Yetersizliği: Ücret bordrolarının önkoşulsuz imzalanmış olması, bordrolardaki ücretin gerçek ödenen ücret olduğunu kabul etmek için yeterli değildir. İşçinin yaptığı işin niteliği, hizmet süresi, iş deneyimi ve işyerinin özellikleri dikkate alınarak bir inceleme yapılmalı ve gerçek ücretin saptanması gerekmektedir.

Nitelikli İşler ve Asgari Ücret: Nitelikli işlerde çalışan işçilerin asgari ücretle çalıştırılması, hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmeyebilir. Bu tür durumlarda, işçinin yaş, kıdem ve yaptığı işin niteliği gibi faktörler göz önünde bulundurularak, emsal işçilerin aldığı ücretler meslek kuruluşlarından saptanmalı ve tazminat hesaplamaları bu bilgilere göre yapılmalıdır.

Gerçeği Yansıtmayan Bordroların Geçersizliği: Gerçeği yansıtmayan ücret bordroları, davacının gerçek ücretinin belirlenmesi sürecinde geçerli sayılamaz. Davacının çalıştığı işyerinin niteliği, hizmet süresi ve tanık ifadeleri gibi faktörler dikkate alınarak, gerçek ücretin saptanması ve buna göre karar verilmesi gerekmektedir.

Yaş, Kıdem ve Yapılan İşin Dikkate Alınması: Davacının yaşı, mesleki kıdemi ve özellikle yaptığı iş, ücretin saptanması sürecinde önemli faktörlerdir. Bu faktörler, işçinin bordrolardaki ücretin günün koşullarına uygun olup olmadığını değerlendirmede esas alınmalıdır.

Vasıflı İşçiler ve Ücret Araştırması: Vasıflı işçilerin ücretlerinin saptanırken, yaş ve kıdem gibi olguların yanı sıra, aynı işyerinde çalışan benzer vasıflı işçilerin ücretleri de gözetilmelidir. Bu bilgiler ışığında, gerçek ücretin belirlenmesi ve tazminatın bu ücrete göre hesaplanması gerekmektedir.

İşçinin Gerçek Ücretinin Tespiti Nasıl Yapılır?

İşçinin gerçek ücretinin tespit talebi özellikle gerçek maaşının altında sigorta primi yatan kişilerde görülmektedir. Bu gibi durumlarda, işçi belirli bir miktar maaş almanın yanı sıra işçinin ücretleri SGK’ya daha düşük rakamlar üzerinden bildirilmektedir.

Özellikle de iş akdinin sonlandırılmasında sonra tazminat ve benzeri alacakların hesabında da problemler meydana gelebilmektedir. Maaş, işçinin en önemli geçim kaynaklarından biridir. Bundan dolayı da maaşların eksiksiz ve zamanında yatması iş kanunu kapsamında korumaya alınmıştır.

Ücretlerin yatmaması ya da eksik yatması durumlarında işçi alacaklarını talep edebilir. İşçinin Gerçek Ücretinin Tespiti özellikle işçilik maliyetlerini azaltmak için yapılan girişimler sebebiyle ortaya çıkmıştır.

İşçinin sosyal güvenlik primlerinin düşmesi durumunda, emeklilikte daha az maaş alınacaktır. Bu gibi durumlarda Sosyal Güvenlik Kurumu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işverenleri idari para cezalarına tabi tutmaktadır.

Ücret Tespit Davası Dilekçe Örneği

Ücret tespit davası için dilekçe örneği hazırlanırken mutlaka uzman bir avukat yardımı ile dilekçelerin hazırlanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra işçi mahkemede hakkını arayabilir ve işçinin iddiası incelenmektedir. Bu aşamada mahkeme:

  • Taraf tanıkları dinlemektedir,
  • Davacıyla aynı işi yapan kişilerin meslek odaları varsa, bu alandan ücret miktarları sorulur,
  • Gerekli durumlarda bilirkişi görüşlerine başvurulur.

İşçinin ücretinin gerçek ücret üzerinden bildirilmediği durumlarda, mahkemede bu durum ispatlanabilir. Bunun yanı sıra işçinin ücretlerinin düşük gösterilmesi, işçi için iki olumsuz sonucu bulunmaktadır.

Öncelikli olarak işçinin sigorta primlerinin eksik yatırılması sebebiyle emeklilik maaşları daha az olmaktadır. Bunun yanı sıra işçinin maaşının olması gerekenden daha az olması sebebiyle kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretleri de daha az hesaplanır. Bundan dolayı işçinin maaşının olması gerektiği gibi yatırılması gerekir.

Ücret Tespitinde Kurbağa Hamlesi Nedir?

Ücret tespiti Yargıtay tarafından yapılmaktadır. İşçinin açtığı davada, aldığı ücret konusunda farklı iddialar ya da tutarsızlıklar söz konusu ise bu noktada emsal araştırması yapılmaktadır.

İşçinin alabileceği gerçek ücretlerin tespiti için davacının iş ve kıdemi de belirtilmeli ve meslek kuruluşuna yazı yazılarak, alınacak olan yanıta göre karar verilmesi gerekmektedir.

İşçinin Gerçek Ücretinin Tespiti Ne Demektir?

İşçinin Gerçek Ücretinin Tespiti, İşçilerin aldıkları ücretler hakkında sıklıkla kullanılan kavramlardan biri olan gerçek ücret tanımı beraberinde alınan ücretlerden farklı ücretlerin de bulunup bulunmadığı konusunda soruları da getirmektedir. Gerçek ücret kavramı doğrudan sigorta primleri ile ilgili bir kavram olmaktadır.

İşveren tarafından zaman zaman işçi maliyetlerinin düşmesi adına bazı kötü niyetli kişiler Sosyal Güvenlik Kurumu’na yanlış bildirimlerde bulunabiliyor. Uygulamada oldukça sık bir şekilde yapılan ve neredeyse işçilerin büyük bir bölümü tarafından da kabul edilmiş olan bu durum gerçek ücretin tespitinin gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır.

İş sözleşmelerinin sona ermesi ya da feshedilmesi süreçlerinde tazminat gibi alacaklar konusunda hak iddia ederken kişilerin alacağı miktarların belirlenmesinde burada yer alan sigorta prim ödemeleri önemli nitelik kazanmaktadır.

İşçinin Gerçek Ücretinin Tespiti Neden Önemlidir?

İşçi ücretleri kişilerin sadece hali hazırda sürdürmekte oldukları yaşamlarının devamı için kendilerine gerekli olan paralar olmamakta aynı zamanda emeklilik dönemlerinde alacakları maaşların belirlenmesinde de etkili olmaktadır. Bu kişiler gerçek ücret tespiti sayesinde işverenleri tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu’na eksik bildirimi yapılmış olan rakamların düzeltilmesini sağlayabiliyor.

Bir diğer önemli nokta gerçek ücret tespiti ile belirlenmiş olan rakamların kişinin işten ayrılmasının ardından hak iddia edebileceği tazminat gibi masrafların belirlenmesinde etkisinin bulunacağıdır.

Özellikle kıdem ve ihbar tazminatlarının alınmasını gerekli kılacak şekilde iş sözleşmesinin feshedilmesi yoluyla işten ayrılma söz konusu ise işçinin almış olduğu son aydaki ücreti üzerinden bir hesaplamaya gidilmesinden dolayı gerçek ücretin kayıtlı olması önem kazanacaktır. Geriye dönük çalışma ücretlerinde ise kişinin saatlik ücretleri üzerinden belirlenmiş olan miktarlara dikkat etmesi gerekecektir.

İşveren İşçi Ücretini Neden Az Gösterir?

İşverenin Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapmakla yükümlü olduğu ücret bildirimleri ve sigorta prim bildirimlerinde ücretleri düşük göstermesinin temel ve tek sebebi işçi maliyetlerini azaltma isteği almaktadır.

İşçiye vereceği rakamlar üzerinden daha fazla vergi vermek istemeyen işverenler asgari ücretlerin kişiye teslim edilmesinin ardından bunun üzerine eklenecek miktarları vergiye takılmaması adına işçiye elden teslim şeklinde verebiliyor. Bu durum beraberinde çift taraflı bir sorun getirmektedir. Pek çok işçi geleceğini düşünmek yerine gününü kurtarmayı düşünmekte ve ücretlerinin düşük gösterilmesine razı olarak maaşının artırılmasını talep etmektedir.

Düşük Ücretten Bildirim Yapılırsa Ne Olur?

İşçiler açısından bunun sonuçlarının özellikle işten çıkışlarda tazminat benzeri ödemeler alınırken yaşanacak olan kayıplarla emeklilik dönemlerinde alınacak maaş miktarlarının az olması olduğu daha önce belirtilmişti.

İşverenler açısından bu durum ise Sosyal Güvenlik Kurumu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvuran işçilerin taleplerinin haklı çıkması halinde işverenleri idari para cezaları ile cezalandırılmaları söz konusu olduğunda etkili sonuçlar vermektedir.

Bazı işçilerin çalışma faaliyetini sürdürmekte iken almış olduğu ücretlere itiraz etmediği görülürken daha sonrasında bu rakamlara itiraz etmesi durumu ortaya çıkabiliyor. Bu tür durumlarda işçilerin iş mahkemelerine dava açarak ücretlerinin daha yüksek olduğu yönündeki taleplerinin karşılık bulmasını istemesi söz konusu olmaktadır.

Mahkeme bu konuda hakkında karar verirken pek çok veriden hareketle hükmü oluşturur. Tanık beyanları bu noktada ilk önem verilen deliller olmaktadır. Bununla birlikte devletin son yıllarda özellikle üzerinde çalışmakta olduğu meslek gruplarına yönelik alınan en düşük ücret miktarlarının tespit edilmesi adına meslek odaları bulunuyorsa bunlardan bilgi alınmasına da önem verilir.

Mahkeme bilirkişi görüşüne başvurmak isterse bunun için gerekli şartları da sağlar. Ücret tespitlerinde mahkemenin işçi sendikalarından bilgi istemesi de söz konusu olabiliyor.

İşçinin Gerçek Ücretinin Tespiti Davasında İspat Nasıl Yapılır?

İşçiler almış oldukları ücretlerin gerçek değerlerini farklı yollarla ispat edebilmektedir. Bu noktada benzer meslek gruplarındaki çalışma ücretleri ortalama değerler bakımından bilinen ya da meslek odaları tarafından belirli ücretler altında çalışması beklenmeyen kişiler için ispat yükümlülüğü kolayca yerine getirilmektedir.

Bunun dışında ücretlerin ödemesinin yapıldığı banka hesabı gibi verilerden de gerçek ücretin değeri belirlenebiliyor. Sadece banka kayıtlarına bile sahip olan kişiler yeterli şartı ispat için sağlamış olacaktır.

565 Görüntülenme

SORULAR

  1. Murat T. dedi ki:

    Avukat bey yaklaşık on sene bir şirkette şöför olarak çalıştım emekli oldum maaşlarım asgari ücretten gösterildi pirime esas kazanç davası açtım davam reddedidi i gerekçesi yazılı belge olmadığı için dendi on sene şoförlük yapan ipnin maaşı hep aynı mı olur muhasebede çalışan elden para veren kişinin el yazısıyla aldığım paraların olduğu belgenize mahkemeye sundum ayrıca işverenin el yazısıyla kale-i bankaya verdiği yazıyıda mahkemeye sundum ayrıca sendikalardan emsal üçte yazılarıda gedi dava şuan istinaf mahkemesi de bu aşamadan sonra kazanma ihtimalim varmıdır teşekkür ederim.

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp