İşverenin İşçiye Hakaret Etmesi Fesih Kıdem Tazminatı Nasıl Alınır? İşverenin çalışanına hakaret etmesi kıdem tazminatı hakkını doğurur. Bir işverenin, işçisine ya da ailesine hakaret etmesi haklı feshi nedenlerinden birisidir.
4857 sayılı İş Kanunu’nda bir işverenin işçisinin veya aile üyelerinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söylenmesi ya da davranışta bulunması durumunda iş sözleşmesinin süresinin bitimini beklemeden ve herhangi bir fesih bildirimi bulunmadan derhal feshedilebileceği dile getirilmiştir. Ayrıca işverenin işçiye hakaret etmesi fesih kıdem tazminatı hakkını da ortaya çıkartır.
Haklı Fesihte İspat Zorunluluğu
İşverenin yükümlülükleri arasında çalışanların haklarını yerine getirmek bulunur. Bu haklardan bir tanesi de işçiye iyi davranmaktır. Bundan dolayı bir işçinin onurunu kırıcı hakaretlerde bulunmanın İş Kanunu’nda cezası mevcuttur.
Hakareti uğramasından dolayı iş sözleşmesini fesheden işçi de bunu ispatlamakla yükümlüdür. Bu ispatlamanın yapılabilmesi için başvurulabilecek yöntem ve kaynaklardan bazıları şu şekildedir:
- Tanıkların beyanları,
- Mesajlaşmalar,
- Şirket içi yazışmaları içeren e postalar.
İspat Konusunda Problemler Yaşayan Kişiler Ne Yapmalı?
İşçiye hakaret etmesi sonucunda verilen istifa dilekçesi iş sözleşmesinin feshedilmesinde haklı bir sebeptir. Ancak bu işçilerin kıdem tazminatlarını alabilmeleri için işverenden duydukları bu hakaretleri kanıtlamaları gereklidir.
Kanıtlanamazsa haklı sebep olmadan istifa edilmiş sayılır ve kıdem tazminatı da söz konusu olmaz. Pek çok kişi de bu durumu ispatlamakta zorlanabilir. Şayet hakarete uğrandığına dair bir kanıt yoksa işçinin farklı bir haklı sebep bularak istifasını vermesi bu kişiler için bir yöntem olabilir.
Hakarete Uğrayan İşçi Nasıl Kıdem Tazminatı Alabilir?
Bir işçinin kendisine ya da ailesine işveren tarafından hakaret edilmişse o kişi işinden istifa edebilir. Kıdem tazminatları işten çıkarılma durumlarında verilir fakat hakarete uğrama gibi bir haklı sebepten dolayı istifa edilmesi de kıdem tazminatı hakkını doğurur. Burada önemli konu ise işçinin 1 yıldan fazla süre ile o işyerinde çalışıyor olması gerekliliğidir.
Bu kişilerin ilk olarak işverenlerinden kıdem tazminatlarını talep etmeleri gerekir. Şayet işveren tazminatı vermeyi reddederse de mahkemeye başvurarak işverene alacak davası açılabilir. Bu davalar İş Mahkemeleri’nde görülür. Bundan dolayı da gerekli evraklar ile beraber İş Mahkemesi’ne giderek dava süreci başlatılmalıdır.
İşverenin İşçiye Hakaret Etmesi Fesih Kıdem Tazminatı
İş hayatında çoğu zaman stres, sıkıntı ya da çeşitli sorunlar yüzünden işçi ve işveren arasında çeşitli sıkıntılar doğabilmektedir.
Bu sıkıntıların çözülmesi yine ikili ilişkilere bağlı olabileceği gibi sürekli olarak devam eden aşağılanma ya da hakaretler de işçinin verimini düşürecektir. Nitekim işçinin herhangi bir şekilde hakarete uğraması ve işveren tarafından aşağılanması kesinlikle haklı bir durum değildir.
İşverenin Hakaretine Uğrayan İşçi Tazminat Davası Açabilir Mi?
İşverenle ilk işe girme sürecinde işçi ile imzalanan anlaşma her iki tarafında belirli sorumluluklarına ve karşılıklı saygı esasına dayanır. İşverenin hakaretine maruz kalan kişinin işten ayrılması oldukça doğal bir haktır.
Üstelik bu durum kanıtlandığı takdirde kıdem tazminatına da kavuşacak ek mesai ve çalışma zamanı ücreti gibi haklarını da elinde tutmuş olacaktır. Her türlü durumda işçi tek başına bu sözleşmeyi fesih edecek ve hakkı olan ücretleri de almış olacaktır.
Ama bazı noktalarda herhangi bir tazminat alınamayacağı gibi işverene karşı sorumluluklardan vazgeçerek onu zor duruma sokmanız nedeniyle de borçlu çıkmanız muhtemeldir. Kışkırtıcı herhangi bir davranış istifanızda sizin haksız olduğunuz gerçeğini değiştirmeyecektir. (İşverenin İşçiye Hakaret Etmesi Fesih Kıdem Tazminatı)
İşverenin Haksız Hakaretine Uğrama Durumu
İşverenin hakaretine uğrayan işçi hemen bu hakareti kanıtlayacak bir delil bulmalıdır. İlk olarak sms üzerinden yapılan hakaretler, telefonda yapılan hakaretler ya da sözlü bir şekilde yapılan hakaretler kayıt edilebilir. Kamera kaydı yapılırken genelde iş alanında olma durumu bazen sorun yaratabilir.
İşveren bu kayıtları silerek size vermeyecektir. O zaman size hakaret edildiği esnada yanınızda bulunan iki kişiyi şahit göstermek zorunluluğuna girersiniz.
Bu kişiler işyeri çalışanlarından mesai arkadaşlarınız olursa maalesef şahitlik yapma durumları çok mümkün olamayacaktır. Ama işverene bir bağlılığı olmayan kişiler sizin için kolaylıkla şahitlik yapabilir.
Hakarete uğradığınız anda işyerinden ayrılarak bir istifa yazmanız ve bu istifa metnine neden ayrıldığınızı da belirtmeniz kıdem tazminatı ve diğer alacaklarınızı tahsil etmeniz için önemli olacaktır.
Bu andan sonra işverenden alacaklarınızı talep edersiniz ve size olumsuz cevap vermesi durumunda tazminat davası açmak için bir avukattan yardım alarak mahkemeye başvurabilirsiniz. (İşverenin İşçiye Hakaret Etmesi Fesih Kıdem Tazminatı)
Diğer makalelerimize Ankara Avukat sayfamızdan göz atabilirsiniz.
İşverenin İşçiye Hakaret Etmesi Fesih Kıdem Tazminatı ve Sıkça Sorulan Sorular
İŞÇİ ALACAKLARI DAVASI – FESHİN HAKLI NEDENE DAYANIP DAYANMADIĞI HAKARET SUÇUNDAN AÇILAN KAMU DAVASININ SONUCUNA BAĞLI OLDUĞU – MAHKEMECE AÇILAN KAMU DAVASI BEKLETİCİ MESELE YAPILMASI GEREKTİĞİ.
ÖZET: Davacının iş sözleşmesi, işverenin diğer işçilerine hakaret etmesi, işleme konması için verdiği istifa dilekçesi ve diğer belgeleri gizlice alması nedeniyle noter ihtarnamesi ile feshedilmiştir.
Fesih ile ilgili işveren çalışanlarınca verilmiş tarihsiz dilekçeler mevcuttur. Ancak bu dilekçeleri verenler tanık olarak dinlenmemiştir.
İş sözleşmesinin feshinden ve dava açıldıktan sonra adı geçenlerin şikayetleri üzerine davacı hakkında hakaret suçundan 1.Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmış olup, halen derdesttir.
Mevcut bu delil durumu karşısında feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hakaret suçundan açılan kamu davasının sonucuna bağlıdır.
Mahkemece açılan kamu davası bekletici mesele yapılmadan aksi şekilde feshin haklı olduğu gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
TESPİT DAVASI – DAVACI TARAFIN HAKLI NEDENLE FESİH OLGUSUNU İSPATLAYAMADIĞI – OLAYDA ŞÜPHE FESHİNİ HAKLI ÇIKARACAK DELİL BULUNMADIĞI – ŞÜPHE FESHİ KAVRAMI UYGULAMADA HAKLI FESİH SEBEBİ DEĞİL GEÇERLİ FESİH SEBEBİ OLARAK GÖRÜLDÜĞÜ.
ÖZET: Davacının iş akdi ….tarihinde ürün değişimi için eşiyle birlikte mağazaya gelen müşteri Ş. Y.’nın eşi M. Y.’ya “O… Çocuğu” dediği iddiasıyla feshedilmiştir. Fesih konusunda ispat yükü davalı işverende olup, işveren fesih sebebiyle sıkı sıkıya bağlıdır. Müşteri ya da yanındakilere hakaret işverenin itibarını sarsacağından haklı fesih sebebi olarak değerlendirilebilir.
Öncelikle davalı tarafın SGK’ye verdiği ayrılış bildirgesinde “Kod 25” (İşçi tarafından işverenin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranması sebebiyle haklı nedenle fesih) bildiriminde bulunması cevap ve savunmasıyla çelişki arz etmektedir.
Olayın başından sonuna mağazada davacının yanında bulunan tanık Gamze küfür, hakaret benzeri hiçbir olay olmadığını bildirmiş müşteri olan şikayetçi eşi tanık ise değiştirme kabini içindeyken eşine küfredildiğini duyduğunu söylemiştir. Olayla ilgili bir cezai tahkikatta yoktur.
Davacı taraf haklı nedenle fesih olgusunu ispatlayamamıştır. Şüphe feshi ise kanunda tanımlanmamış olup içtihatlarla hukuk sistemine girmiştir. Burada olayın oluşu noktasındaki şüphe değil işverenin kendinde oluşan şüphenin objektif gerekçeleri bulunması gerekir.
Olayda şüphe feshini haklı çıkaracak delil bulunmadığı gibi şüphe feshi kavramı uygulamada haklı fesih sebebi değil geçerli fesih sebebi olarak görülür. Davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan istinaf talebi yerinde görülmüştür.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?