Nesebin Reddi Davası

Nesebin Reddi Davası
Nesebin Reddi Davası | Evlilik birliği dahilinde meydana gelen durumlar çerçevesinde birliğin sürdürülebilirliğinin olanaksız olması durumunda. Türk medeni Kanunu' nun ilgili maddelerine binaen evlilik birliğinin yasal statüde sona erdirilebilmesi mümkün olur. Evlilik birliğinin sona erdirilmesinin nedeni birçok farklı nedenden dolayı kaynaklanabiliyor. Buna göre Türk Medeni...
Nesebin Reddi Davası | Evlilik birliği dahilinde meydana gelen durumlar çerçevesinde birliğin sürdürülebilirliğinin olanaksız olması durumunda. Türk medeni Kanunu' nun ilgili maddelerine binaen evlilik birliğinin yasal statüde sona erdirilebilmesi mümkün olur. Evlilik birliğinin sona erdirilmesinin nedeni birçok farklı nedenden dolayı kaynaklanabiliyor. Buna göre Türk Medeni Kanunu çerçevesinde söz konusu olan aldatma nedeniyle boşanma davası erkek tarafının aldatması nedeniyle olduğu kadar kadın tarafının da aldatması nedeniyle söz konusu olur. Kadının evlilik birliği haricinde üçüncü bir kişiden yaşadığı cinsel birliktelikten dolayı hamile kalması ve erkek tarafının bunu öğrenmesi durumunda erkek tarafının aldatma nedeniyle boşanma davası açma hakkı bulunur. Bu boşanma davası ile birlikte erkek tarafı nesebin reddi davası da açabilme hakkına sahip olabiliyor. Yasal statüde babalık davası ile baba tarafından nesebin reddi davası yani toplum genelinde bilinen adı ile babalığın reddedilmesi davasının açılması sonucunda davacı konumda bulunan erkek tarafından aynı zamanda da davalı eşe karşı aldatma nedeniyle boşanma davası açılabiliyor.

Nesebin Reddi Davası Şartları

Günümüzde kolay ve hızlı bir şekilde biyolojik baba durumunun söz konusu olmadığı ve aldatma eyleminin söz konusu olduğunun belirlenebileceği düşünülüyor. Olsa da hem aldatma nedeniyle boşanma davası hem de nesebi reddi davası oldukça kapsamlı ve karmaşık yapıdaki davalar olması nedeni ile olası hak kayıplarına mahal verilmemesi ve kısa sürede sonuç alınabilmesi için zorunlu olmasa da gereklilik çerçevesinde bu alanda uzman avukat desteği alınması gerekir. Davacı erkek tarafı, davalı olan kadın tarafına karşı açmış olduğu aldatma nedeniyle boşanma davası çerçevesinde. Evlilik birliğinde doğan çocuğun kendisine ait olmadığını öne sürmesi durumunda, boşanma davası neticesinde erkek tarafı nüfusunda bulunan çocuğun dava ardından velayeti ve nafaka konularının da karara bağlanabilmesi açısından ayrı olarak Aile Mahkemesi' nde açtığı nesebi reddi davası içerisinde alınacak. DNA testi raporu neticesinin beklenmesi gerekir ve bu sürede söz konusu davacı tarafından pek çok problem yaşanabilir. Aldatma nedeniyle açılan boşanma davasında Aile Mahkemesi tarafından aldatma delillerinin kabul edilerek. Boşanma kararı verse veya davalı tarafından aldatma eylemi beyanla kabul edilmiş olsa da davacının nüfusunda bulunan çocuğun nüfusundan çıkartılmasını ve nesebin davasının kabul edilmesine DNA testi raporu neticesini görmeden karar vermez. Ayrıca nesebin reddi davasının görüldüğü Aile Mahkemesi' nde hakim tarafından çocuğun reşit olmaması ve davalı taraf olan annenin bu dava içerisinde çocuğu temsil yetkisi olmamasından dolayı davacı erkek tarafına Sulh Hukuk Mahkemesi' nde çocuğa kayyım atanması talebi gerçekleştirebilme yetkisi verir. Dava sonucu için aynı zamanda da kayyım davanın neticesinin beklenmesi ve çocuğa resmi olarak kayyım atanmasının ardından kayyıma tebligat gönderilerek, davaya müdahilliği beklenir. Aldatılan ve evlilik birliğinde kendisinden olmayan bir çocuk söz konusu olan davalının açmak durumunda kaldığı bu 3 davadan herhangi birisinde yaşanan problem diğerlerini de etkiler. Bu durumda 3 dava açısından da söz konusu davalının ciddi sorunlar yaşamasına neden olabileceğinden bu alanda profesyonel avukat desteğinin alınması büyük bir önem taşır. | Nesebin Reddi Davası

Yargıtay Kararı - Nesebin Reddi Davası

T.C. YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas:  2002/9653 Karar: 2002/10439 Karar Tarihi: 23.09.2002 NESEBİN REDDİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ÖZET: Yürürlükten kaldırılan 743 sayılı Medeni Kanun zamanında açılan nesebin reddi davasında, sözü edilen Yasanın 246. Maddesine göre dava açmak için azami bir süre öngörülmemiştir. 4721 sayılı TMK.nun 289. maddesinde öngörülen beş yıllık süre 4722 sayılı Yürürlük Kanunun 20. Maddesi hükmü gereğince, yeni Medeni Kanunun yürürlüğe girdiği tarih olan 1.1.2002 tarihinden itibaren başlaması gerekir. (743 S. K. m.  246) (4721 S. K. m.  289) | Nesebin Reddi Davası YARGITAY KARARI: NESEBİN REDDİ DAVASI T.C. YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas:  2002/6737 Karar: 2002/7420 Karar Tarihi: 03.06.2002 NESEBİN REDDİ DAVASI - RED DAVASININ ANNE VE ÇOCUĞA KARŞI AÇILACAĞI - YETKİ İTİRAZI ÖZET: Nesebin reddi davası ana ve çocuk aleyhine açılır, ana ile çocuğun menfaati bu davada ters olduğundan küçüğün kayyım kanalı ile temsili gerekir. Bu yön gözetilmeden hüküm tesisi doğru görülmemiştir. (4721 S. K. m. 286) (4722 S. K. m. 2)

Bu haber toplam 179 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara