Tanıma Ve Tenfiz Davası Şartları | Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

Tanıma Ve Tenfiz Davası Şartları

Tenfiz Şartları

Tanıma Ve Tenfiz Davası Şartları ve Tenfiz davası için gerekli şartlar yabancı mahkemelerin verdikleri kararların Türkiye’de icraya alınabilmesi için gerekli olan şartları içermektedir. Yabancı ülkelerde tamamlanan boşanma, evlilik ya da farklı hukuksal konuların Türkiye’de de geçerliliği olması için tenfiz davası açılmaktadır.

Yabancı mahkemelerin verdikleri kararların Türkiye’de icra edilebilmesi için tenfiz kararı alınmaktadır. Tenfiz talebinde bulunmak için gerekli olan şartlar Milletlerarası Özel Hukuk Kanunu kapsamında 54. Maddede işlenmiştir. Bu maddeye göre:

  • Tenfiz kararının alınabilmesi için Türkiye Cumhuriyeti ile ilamın verildiği devlet arasında anlaşma olması gerekmektedir.
  • İlamın Türk Mahkemeleri tarafından münhasır yetkiler kapsamında olmayan konularda kararın verilmesi gerekmektedir.
  • Hükmün kamu düzenine açıkça aykırıda bulunmayan kararlar olması gerekmektedir.

Tanıma Ve Tenfiz Davası Şartları ile Hangi Mahkeme Tarafından Açılmaktadır?

Tenfiz davaları için görevli olan mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi iken, 4787 sayılı kanuna göre günümüzde Aile Mahkemesi olarak değiştirilmiştir.

Tenfiz ve tanıma istekleri dilekçe ile beraber Aile Mahkemesi’nde açılacak olan kişi ile görülmektedir. Tenfiz dilekçesi için gerekli olan belgeler ise:

  • Tenfiz dilekçesi kapsamında tarafların kanuni, temsücüerinin isim ve soyadının yanı sıra adresleri belirtilmelidir,
  • Tenfiz ya da tanımaya konu edilen yabancı mahkemenin bilgileri,
  • İlamın tarihi ve numarası,
  • Hükmün özeti belirtilmelidir.

Tenfiz ve tanıma davaları için dilekçelerin mutlaka usulüne uygun olarak hazırlanması gerekmektedir. Bu aşamada uzman bir avukattan yardım almak oldukça önemlidir. Aile Mahkemesi tarafından tenfiz ve tanıma davaları incelenir ve sonuçlandırılır.

Tanıma Ve Tenfiz Davası Koşulları Nelerdir?

Tenfiz, yurt dışında alınan boşanma, evlilik gibi mahkeme kararlarının Türkiye’de de geçerli olmasını sağlamak için Uluslararası Hukuk bakımından diğer ülkelerle yapılan anlaşmalar gereğince, Tenfiz davası açılması gerekmektedir.

Yabancı ülkelerden alınan boşanma kararlarının Türkiye’de de geçerli olması için bazı şartlar aranmaktadır. Tenfiz koşulları için bazı şartlara uygunluk aranmaktadır. Bunlar:

  • Tenfizi talep edilen kararın yabancı bir mahkeme tarafından verilmiş olması gerekmektedir. Bu davanın yabancı mahkeme tarafından sonuçlandırılmış olması gerekmektedir.
  • Karşılıklılık ilkesinin gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Tenfizi talep edilen yabancı boşanma ilamının verildiği devlet ile Türkiye Cumhuriyeti arasında mahkeme tenfizinin gerçekleşmesi için bu ilkelerin mevcut olması gerekmektedir.
  • Tenfizi talep edilen yabancı ilamının Türk Mahkemelerinin yetkisi dışında bir konuda olması gerekir.

Makalede tanıma ve tenfiz şartları konuları işlenmiştir. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve Tanıma Ve Tenfiz Davası ve danışma konularında sayfaları ziyaret edebilirsiniz.

Yargıtay kararında Tanıma Ve Tenfiz Davası Şartları

TENFİZ İSTEMİ – YABANCI MAHKEMEDE GÖRÜLEN DAVADA DAVA DİLEKÇESİYLE KARARIN USULÜNE UYGUN DAVALIYA TEBLİĞ EDİLİP EDİLMEDİĞİNİN ARAŞTIRILMASI.

DAVANIN TESPİT DAVASI MAHİYETİNDE KABUL EDİLMESİ NEDENİYLE MAKTU HARÇ VE VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ.

ÖZET: Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine dair olup, mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahkemece dava dilekçesinin ve yabancı mahkeme kararının davalıya Lahey sözleşmesine uygun olarak tebliğ edilip edilmediği incelenmeden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bu durumda, mahkemece yabancı mahkemede görülen davada dava dilekçesiyle kararın usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilip edilmediği araştırılıp, buna dair tebligat belgeleri dosya içine getirtilip oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, bu konuda inceleme yapılmadan karar verilmesi doğru olmadığı gibi, tenfiz davalarının nitelikleri itibariyle eda davası değil, tespit davası mahiyetinde kabul edilmesi nedeniyle, bu davalarda maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

1.033 Görüntülenme

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp