Trafik Kazası Sonucu Ölüm Tazminat

Trafik Kazası Sonucu Ölüm Tazminat
Trafik Kazası Sonucu Ölüm Tazminat, gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur. Ahlaka mugayir bir fiil ile başka bir kimsenin zarara uğramasına bilerek sebebiyet veren şahıs, kezalik o zararı tazmine mecburdur. Trafik Kazası Sonucu Ölüm...
Trafik Kazası Sonucu Ölüm Tazminat, gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur. Ahlaka mugayir bir fiil ile başka bir kimsenin zarara uğramasına bilerek sebebiyet veren şahıs, kezalik o zararı tazmine mecburdur. Trafik Kazası Sonucu Ölüm Tazminat davasında, hakim, hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre tazminatın suretini ve şümulünün derecesini tayin eyler. Zarar ve ziyan irad şeklinde tayin olunduğu takdirde borçludan icabeden teminat alınır. Mutazarrır olan taraf zarara razı olduğu yahut kendisinin fiili zararın ihdasına veya zararın tezayüdüne yardım ettiği ve zararı yapan şahsın hal ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakim, zarar ve ziyan miktarını tenkis yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilir. Eğer zarar kasten veya ağır bir ihmal veya tedbirsizlikle yapılmamış olduğu ve tazmini de borçluyu müzayakaya maruz bıraktığı takdirde hakim, hakkaniyete tevfikan zarar ve ziyanı tenkis edebilir. Bir adam öldüğü takdirde zarar ve ziyan, bilhassa defin masraflarını da ihtiva eder. Ölüm, derhal vuku bulmamış ise zarar ve ziyan tedavi masraflarını ve çalışmaya muktedir olamamaktan mütevellit zararı ihtiva eder. Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir. Eğer hükmün suduru esnasında, kafi derecede kanaat ile cismani zararın neticelerini tayin etmek mümkün değil ise; hükmün tefhimi tarihinden itibaren iki sene zarfında hakimin, tetkik salahiyetini muhafaza etmeye hakkı vardır. Trafik Kazası Sonucu Ölüm Tazminat davasında, hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara düçar olan kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namiyle adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir. (Trafik Kazası Sonucu Ölüm Tazminat) TAZMİNAT DAVASI - BAKİYE LİMİT DE DİKKATE ALINARAK TRAFİK POLİÇESİ TEMİNATININ ZARAR GÖRENLERİN ZARARLARI ORANINDA GAREMETEN PAYLAŞTIRILMASI GEREKTİĞİ. ÖZET: Davalı sigorta şirketi vekilinin zararın garameten paylaştırılması gerektiğini savunmasına göre, iminsin eş ve çocukları ile anne ve babası tarafından açılan iki ayrı davanın birlikte değerlendirilmesi, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun yaptığı ödemeler, bakiye limit de dikkate alınarak trafik poliçesi teminatının, zarar görenlerin zararları oranında garemeten paylaştırılması gerekirken KİK 96. maddesi gözardı edilerek eksik anıştırmayla hüküm kurulması doğru görülmemiştir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında davalı vekilinin istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Rizikonun gerçekleştiği tarihe göre 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Genel Şartlarda yapılan değişikliklerin somut olaya uygulanması mümkün bulunmadığından Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin, HGK kararlarıyla da örtüşen içtihatlarında da vurgulandığı üzere, Davacıların sigortalı araç sürücüsünün mirasçısı olarak değil, destek alacaklısı 3. kişi olarak sürücünün kusuruyla sorumlu tutulmadan talepte bulunabilecekleri sonucuna varılmakla bu hususa ilişen istinaf itirazlarına itibar edilmediği gibi aynı gerekçeyle rizikonun gerçekleştiği tarihin değişikliklerden önce olması nedeniyle hesaplamada PMF yaşam tablosunun esas alınmasının doğru olduğu düşünmekle davalı vekilinin aşağıdaki husus dışında kalan tüm istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir. Ancak;2918 sayılı KTK'nun 96. maddesinde "zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerin tazminat taleplerinin, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulması gerektiği" hükme bağlanmıştır. Dosya kapsamına göre; murisin eşi ve çocukları tarafından davalı sigorta aleyhine davacılar lehine destekten yoksun kalma tazminatına hükmedildiği ve kararın icraya konulduğunun davalı vekili tarafından bildirildiği anlatılmaktadır. Davalı sigorta şirketi vekilinin zararın garameten paylaştırılması gerektiğini savunmasına göre, iminsin eş ve çocukları ile anne ve babası tarafından açılan iki ayrı davanın birlikte değerlendirilmesi, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun yaptığı ödemeler, bakiye limit de dikkate alınarak trafik poliçesi teminatının, zarar görenlerin zararları oranında garemeten paylaştırılması gerekirken KİK 96. maddesi gözardı edilerek eksik anıştırmayla hüküm kurulması doğru görülmemiştir. (Trafik Kazası Sonucu Ölüm Tazminat)
 YARGITAY: TRAFİK KAZASI SONUCU ÖLÜM TAZMİNAT DAVASI
MADDİ HASARLI VE ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZASI - DESTEK PAYINA DAİR ORANIN ESASEN DOSYA KAPSAMINA GÖRE FAZLA OLDUĞU - DESTEK YAŞASA İDİ KENDİSİNE DE EŞİ İLE EŞİT ORANDA PAY AYIRACAĞI.  ÖZET: Dava, maddi hasarlı ve ölümlü trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece benimsenen aktüer bilirkişi raporunda davacı eşe ait destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken davacı eşe ait payın …. olacağı varsayılarak hesaplama yapılmıştır. Destek payına dair bu oran esasen dosya kapsamına göre fazladır. Destek yaşasa idi kendisine de eşi ile eşit oranda pay ayıracağı kabul edilerek destekten yoksun kalan eş için azami … pay ayrılması düşünülerek bu paya göre hesaplanan tazminat bedeli üzerinden karar verilmesi gerekir. Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna dair zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1966 tarihli ve 7/7 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. YARGITAY: TRAFİK KAZASI SONUCU ÖLÜM TAZMİNAT DAVASI TRAFİK KAZASI SONUCU ÖLÜM NEDENİYLE DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI İSTEMİ - HUKUKİ SORUMLULUĞU KALDIRAN VEYA DARALTAN ANLAŞMALAR - İBRANAMENİN GEÇERLİLİĞİNİN TARTIŞILMASI. ÖZET: Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, olayın meydana geldiği tarih, ibranamenin düzenlendiği tarih ve davanın açılış tarihleri arasında geçen süreler ile birlikte ödenen tazminat miktarı gözetilerek, söz konusu ibranamenin geçerliliğinin tartışılması ve bu surette ibranamenin düzenlendiği tarihten itibaren iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir Trafik kazası sonucu ölüm ve tazminat  2918 sayılı KTK'nın 111. maddesinde "Bu kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir." biçiminde düzenleme getirilmiştir. Şu durumda, yerel mahkemece, olayın meydana geldiği tarih, ibranamenin düzenlendiği tarih ve davanın açılış tarihleri arasında geçen süreler ile birlikte ödenen tazminat miktarı gözetilerek, yukarıda açıklanan yasa maddesi kapsamında söz konusu ibranamenin geçerliliğinin tartışılması ve bu surette ibranamenin düzenlendiği tarihten itibaren iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.

Bu haber toplam 161 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara