Yaralamalı Trafik Kazası Tazminat Davası | Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

Yaralamalı Trafik Kazası Tazminat Davası

Yaralamalı Trafik Kazası Tazminat Davası. Trafik kazalarındaki tazminat davalarında, ölümlü trafik kazası ile yaralanmalı trafik kazasındaki en büyük farklılık tazminatı talep eden kişinin farklı olması ile alakalı bir durum olmasıdır.

Ölümlü trafik kazalarında gerçekleşen ölüm sonrasında, ölen kişinin yakınları tarafından oluşan mağduriyet ve bakıma muhtaç olunması durumu sebebi ile tazminat davası açılabilmektedir. Yaralanmalı trafik kazalarında ise bizzat kaza geçiren ve yaralanan kişi tarafından bu davalar açılmaktadır.

Bu durumda yaralanan kişilerin yakınları için bir destekten yoksun kalma tazminatı açılması söz konusu değildir. Trafik Kazası Nedeniyle Açılacak Tazminat Davası Ölüm nedeniyle Maddi Manevi Tazminat Davası ikincisi ise Bedensel Zarar Nedeniyle Maddi ve manevi Tazminat davasıdır.

Trafik Kazalarda Bedensel Zararlar Şöyledir; Kalıcı sakatlık (sürekli kısmi veya sürekli tam işgöremezlik),  Geçici iş göremezlik durumu, Kalıcı veya geçici ruhsal bozukluk,

Mevzuattaki eksiklik nedeniyle sakatlık oranı  verilemeyen estetik zararlar, diğer makale olan Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği veya gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

Karşı tarafın verdiği bilgi veya soruşturma sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve net olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.

Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği ya da zararın meydana geldiği ya da gelme olasılığının bulunduğu yer veya zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

Karşı tarafın verdiği bilgi ya da tahkîkat sonucu alacağın miktarı ya da dşayetinin tam ve net olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu isteğini artırabilir. Yaralamalı Trafik Kazası Tazminat Davası

Yaralamalı Trafik Kazası Tazminat Davası Zamanaşımı

2918 sayılı KTK.nun 109. maddesinin 1. fıkrasında haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat isteklerinin, kaza 10 yıl zamanaşımına olurken,

2. fıkrasında ise, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması durumunda, bu sürenin maddi tazminat istekleri içinde geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır.

2918 sayılı kanunun anılan hükmünün gözden kaçırılmaması gereken yönü, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin yalnızca eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır.

Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır.

Sözkonusu yasa hükmü, ceza zamanaşımı uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Yaralamalı Trafik Kazası Tazminat Davası

Yaralamalı Trafik Kazaları Nedeni İle Açılabilecek Tazminat Davaları

Bunlardan ilki ölüm nedeni ile maddi ve manevi tazminat davası, bir diğeri ise bedensel zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat davasıdır.

Yasalarımızda trafik kazaları nedeni ile oluşan bedensel zararlar;  geçici iş görmezlik hali, kalıcı sakatlık (sürekli kısmi veya sürekli tam iş görmezlik), kalıcı veya geçici olan ruhsal bozukluklar ve mevzuattan kaynaklanan bir sebep nedeni ile sakatlık oranının belirlenemediği estetik hasarlar.

Bu nedenler ile açılacak davalarda ve haksız bir fiilden doğan davalarda, haksız fiilin meydana geldiği ya da zararın meydana ya da zarar gören kişinin ikamet adresinde bulunan mahkemeler yetkili mahkemeler olmaktadır. Bu mahkemelere davanın açıldığı tarihte tazminat için alacak miktarın ya da diyetin tam ve net bir biçimde belirlenebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği ya da bunun imkânsız olduğu durumlarda, alacaklı kişi asgari bir miktar ya da diyeti belirterek belirsiz alacak davası açabilmektedir.

Yapılan tahkîkat ya da karşı tarafın vermiş olduğu bilgiler neticesinde miktarın ya da diyetin tam ve net bir biçimde belirlenmesinin mümkün olduğu anda, davacı iddiasının genişletilmesi yasağına tabi olmadan davanın başında açıkladığı diyet ya da miktarı arttırabilmektedir. Bunun yanısıra, kısmen eda davasının açılabileceği durumlarda, belirleme davası da açılabilmektedir.

Yaralanmalı trafik kazalarında karşı taraftan istenebilecek olan tazminat miktarının sınırı Türk Borçlar Kanunun 54’üncü maddesinde belirtilmiştir. Bedensel zararlar başlığı altında bulunan bu maddeye trafik kazasında yaralanan kişiler açısından bakıldığında bu kişilerin; tedavi giderleri, kaza nedeni ile oluşan kazanç kayıplarını, çalışma güçlerinde meydana gelecek olan kayıpları ya da bu gücün yitirilmesi ile ortaya çıkacak olan zararlarını ve ekonomik geleceklerinin zarar görmesinden kaynaklanan zararlarını kazaya neden olan gerçek ya da tüzel kişilerden talep edebilmektedir.

Bu zararların yanı sıra kaza sebebi ile oluşan manevi zararların kazaya neden olan gerçek ya da tüzel kişilerden talep edilmesi mümkün olabilir. Yaşanılan yaralanmalı trafik kazası nedeni ile oluşabilecek maddi zararlar genel olarak dört başlık altında incelenmektedir. Bu başlıkların detaylı bilinmesi oldukça önemlidir. Yaralamalı Trafik Kazası Tazminat Davası

Yaralamalı Trafik Kazası Tedavi Giderleri

Yaşanılan trafik kazasının şiddetine göre olabildiğince ciddi bir tedavi süreci gerekli olabilmektedir. Kazaya uğrayan kişinin uzun süreler hastanede kalması, ameliyat olması, yoğun bakım ünitesine girmesi ve gerekli diğer tedavilerin yapılması toplamda büyük bir miktarın fatura edilmesini mümkün hale getirmektedir.

Bu tedavilerin yapıldığı hastanelerinde fiyatlarını değiştirdiği düşünülürse ve ilk etapta bunun dikkate alınmayacağı düşünülürse olabildiğince ciddi rakamlar ile karşılaşılması ve bu rakamların çoğu kişi tarafından basitlik ödenemeyeceği ortaya çıkmaktadır.

Tüm bu oluşan maddi zararın tamamı kazaya neden olan gerçek ya da tüzel kişiler tarafından karşılanmalıdır. Yaralanmalı trafik kazasında kazaya uğrayan kişiler kazaya neden olan kişilerden bu masrafların ödenmesini talep edebilmektedir. Bu tedavi giderleri arasında genel olarak ameliyatlar, ,ilaçlar, yoğun bakım masrafları, fizik tedavi, fizyoterapi ve diğer tıbbi gereklilikler yer alabilmektedir.

Bunların yanısıra hastanın farklı hastanelere ve kurumlara sevkinin ve naklinin gerekmesi halinde ortaya çıkacak olan nakil masrafları ve diğer sağlık kurumlarında da oluşacak tedavi masrafları kazaya neden olan gerçek ya da tüzel kişilerden talep edilebilmektedir. | Yaralamalı Trafik Kazası Tazminat Davası

Yaralamalı Trafik Kazası Kazanç Kayıpları

Yaralanmalı trafik kazası geçiren ve bir dönem tedavi görmesi gereken kişilerin tedavi gördükleri çalışamadıkları ve bu süreçte bir kazanç kaybına uğradıkları kanun koyucular tarafından dikkate alınmıştır. Bu sebeple tedavi süreci sebebi ile ortaya çıkacak olan zararların kazaya sebep olan kişi veya kurumlardan talep edilebilmesi kanunlarda yer bulmuştur.

Tedavi gören kişinin bu süreçte çalışmadığı ve kazancından mahrum kaldığı bilinmektedir. Oluşan bu mahrumiyet konusunda kazaya uğrayan ve yaralanan kişi bu kazanın olmaması durumunda kazanabileceği para miktarını kazaya neden olan gerçek veya tüzel kişilerden talep edebilmektedir.

Trafik kazası nedeni ile yaralanan kişinin tedavi nedeni ile çalışmadığı süre boyunca bir tazminat talep edebilmektedir. bu durum geleceğe dönük bir işlem olmayıp o farklı bir konularak diğer başlıkta incelenecektir. | Yaralamalı Trafik Kazası Tazminat Davası

Yaralamalı Trafik Kazası Çalışma Gücünün Azalması veya Yitirilmesi Nedeni İle Ortaya Çıkan Kayıplar

Bir trafik kazası geçirerek yaralanan kişi tedavi görse bile eski gücüne ve sağlığına kavuşmayabilmektedir.

Trafik kazaları sonrasında kalıcı bir hasara uğrama olasılığı çok fazla rastlanılan bir durum olmaktadır. Bir trafik kazası nedeni ile yaralanan kişinin çalışma gücünü kısmen veya tamamen kaybetmesi durumunda geleceğe dönük olarak ortaya çıkacak maddi kayıp ve zararları, kazaya neden olan gerçek veya tüzel kişiden talep etme hakkı bulunmaktadır.

Bu tazminatın hesaplanmasında çalışma durumunu kısmen veya tamamen kaybeden kişinin iş durumu, yaşı, zararın ne ölçüde çalışma gücünü etkilediği gibi konular dikkate alınmaktadır.

Trafik kazası nedeni ile ileri seviyede bir sakatlığın ortaya çıkması durumunda veya hayatı boyunca bakıma muhtaç kalacak türde bir sakatlık geçirmiş ise belirlenecek tazminatta bu durum dikkate alınmaktadır. Mahkeme tüm bu durumların incelenmesi ile tazminat rakamına karar vermektedir. | Yaralamalı Trafik Kazası Tazminat Davası

Yaralamalı Trafik Kazası Ekonomik Geleceğin Zarara Uğraması Nedeni İle Oluşan Kayıplar

Yukarı bahsedilen zararlar ve kayıplar oluşan trafik kazası ile alakalı olarak somut ve kolay hesaplanabilir kayıp ve zarar olmaktadır.

Bu tip zararlar kesin bir şekilde hesaplanabilmektedir. Ancak bunlarında dışında kalan ve oldukça muhtemel olan bir zarar kalemi daha bulunmaktadır.

Bu konuda bir öğrencinin yaşadığı trafik kazası nedeni ile bir uzvunu kaybetmesi ve bu sebeple de eğitimi ile direkt bağlantılı olan ekonomik geleceğinin nasıl bir zarar göreceği düşünebilir. Bu öğrencinin bir işi olmadığı ve çalışmadığı için tedavi giderleri dışında bir tazminat talebinin olması söz konusu değildir. Ancak ortada bir kayıp olduğu da kesindir.

Bu sebeple de kanun koyucular bu durumdaki mağduriyetin giderilmesi konusunda bu kalemin olmasına karar vermişlerdir.

Bir trafik kazası nedeni ile yaralanan ve bu yaralanma ile gelecekteki ekonomik durumundan mahrum kalacak olan kişiler bu kazaya neden olan kişi veya kurumlardan tazminat talep edebilecektir.

Bu tazminatın hesaplanmasında kazaya uğrayan ve yaralanan kişinin yeteneği, yaşı, öğrenci ise okulu, başarısı ve buna benzer durumları dikkate alınmaktadır.

Yaralanmalı trafik kazalarında maddi tazminatlar yanında manevi tazminat da talep edilebilmektedir. Yaşanılan kaza sonrasında oluşan manevi zararın tespiti maddi zarar gibi kolay olmamaktadır.

Yaralanmalı trafik kazalarında yaralanan ve zarar gören kişilerin çektikleri acı, ızdırap, keder, elem ve öfke hakim tarafından dikkate alınmaktadır. Hakim tüm bu durumları değerlendirerek hakkaniyet gereğince bir tazminat miktarı belirlemektedir.

Bu tazminatta kazaya uğrayan kişinin manevi açıdan bir tatmin edici işlevi bulunmamaktadır. Mahkemenin manevi tazminat konusunda oldukça geniş bir yetkisi bulunmaktadır. Yaralamalı Trafik Kazası Tazminat Davası

Yaralamalı Trafik Kazası Tazminat Davası – Yargıtay Kararı

TAZMİNAT DAVASI – YARALAMALI TRAFİK KAZASI NEDENİ İLE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ – KUSUR ORANININ BELİRLEMESİ YAPILMAKSIZIN EKSİK İNCELEMEYE DAYALI HÜKÜM KURULMASININ İSABETSİZLİĞİ – HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Dava, yaralamalı trafik kazası nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. …  Numaralı takipsizlik verilen dosyada söz konusu takipsizliğe itiraz edilip.

Davalılar hakkında açılmıs bir ceza yargılaması dosyası varsa işbu ceza dosyası getirtildikten sonra, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre oluşa uygun olarak uzman bilirkişiden rapor aldırılıp kusur oranı belirlendikten sonra,

Bir karar verilmesi gerekirken kusur oranının belirlemesi yapılmaksızın eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.

MANEVİ TAZMİNAT DAVASI – YARALAMALI TRAFİK KAZASI – OLAYIN OLUŞ ŞEKLİ İLE KUSUR DURUMU VE YARALANMANIN NİTELİĞİ GÖZETİLDİĞİNDE HÜKMEDİLEN MANEVİ TAZMİNATIN MİKTARININ AZLIĞI – DAHA YÜKSEK DÜZEYDE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ.

ÖZET: Dava, yaralamalı trafik kazasına dayalı manevi tazminat istemine dairdir. Davaya konu olayda; olayın oluş biçimi, eksiklik durumu, yaralanmanın niteliği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıyadaki ilkeler gözetildiğinde,

Davacı F. A. K. faydasına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Anılan davacı faydasına daha yüksek düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır.

TAZMİNAT DAVASI – TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLANAN MADDİ TAZMİNAT İSTEMİ – UZAMIŞ CEZA ZAMANAŞIMI – İŞİN ESASINA GİRİLEREK SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ – ZAMANAŞIMI NEDENİYLE DAVANIN REDDİNİN İSABETSİZ OLUŞU

ÖZET: Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine dairdir. Olayda davacı yaralanmış, kazaya karışan araçta bulunan yolculardan bir kişi de ölmüştür.

Davacı ve davalıya sigortalı araç sürücüsünün eylemlerinin Türk Ceza Kanunu kapsamında cezayı gerektiren bir eylem niteliğinde bulunması(taksirle yaralama, öldürme), eylem ile ilgili ceza davasının cezanın türü ve süresi itibariyle sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması,

Bu sürenin görülmekte olan tazminat davası için de geçerli bulunmasına ve bu itibarla davanın uzamış ceza zamanaşımı süresinde açılmış bulunmasına göre, işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı sebebiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Makalemizde Yaralamalı Trafik Kazası Tazminat Davası ve güncel örnek yargıtay kararlarına bilgi amaçlı yer verilmiştir.

Geniş bilgi için Trafik Kazası  konulu makaleyi okuyabilirsiniz. Diğer makaleler için Ankara Avukat ana sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. | Yaralamalı Trafik Kazası Tazminat Davası

Yaralamalı Trafik Kazası Tazminat Davası Sıkça Sorulan Sorular

TAZMİNAT DAVASI – TRAFİK KAZASI SONUCUNDA MEYDANA GELEN BEDENSEL ZARAR NEDENİYLE AÇILMIŞ İŞ GÖREMEZLİK TAZMİNATI İSTEMİ – HAKEMLERİN TARAFLARIN İDDİASI HAKKINDA KARAR VERMEMESİ Açıklanan nedenle; tahkim komisyonunca işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanması gerçek zarar miktarının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; dava sadece 1.000-TL’lik bir davaymış gibi değerlendirme sonucunda bu miktar üzerinden davanın kabulüne kesin olarak karar verilmesi.

4656 sayılı kanunun 45.maddesi ile değişik 5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/12 maddesinin son cümlesinde belirtilen “Ancak tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olamayan konularda karar verilmesi ve hakemlerin,

Tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında, her halükarda yasa yolu açıktır.” şeklindeki düzenlemenin “Hakemlerin tarafların iddiası hakkında karar vermemesi” şeklinde açıklanan durum kapsamında kaldığı açıktır.

Bu durumda yasa yoluna başvurma hakkının mevcut bulunduğu belirgin olduğundan; kararın kaldırılmasına ve davanın esası ile ilgili deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın yeniden görülmek üzere tahkim komisyonuna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. TAZMİNAT DAVASI – BİR KAZADA HATIR TAŞIMASINDAN SÖZ EDEBİLMEK İÇİN MENFAATE VE ÜCRETE DAYANMAYAN BİR TAŞIMANIN OLMASI GEREĞİ – AHLAKİ YÜKÜMLÜLÜKLER GEREĞİ YAPILAN TAŞIMALARIN HATIR TAŞIMASI OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİ – OLAYDA HATIR TAŞIMASINDAN ZİYADE BİR BAKIMA AHLAKİ BİR DAVRANIŞIN TEZAHÜRÜ OLDUĞU – İSTİNAF TALEBİNİN REDDİ ÖZET: Kazaya karışan …. plakalı araç ambulans olup Sağlık Bakanlığı adına kayıtlıdır. Bir kazada hatır taşımasından söz edebilmek için menfaate ve ücrete dayanmayan bir taşımanın olması gerekir. Ahlaki yükümlülükler gereği yapılan taşımalar hatır taşıması olarak değerlendirilemez.

Olay tarihinde davacının eşinin kanamalı bir hasta olup acil şekilde hastaneye yetiştirilmesi gerekmektedir. Bunun için gelen ambulansa davacının binmesi hayatın olağan akışı içerisinde normal bir davranıştır. Burada hatır taşımasından ziyade bir bakıma ahlaki bir davranışın tezahürü vardır.

Kaldı ki, davalı bakanlığın iddia ettiği gibi ambulansa binmenin uygun olmadığı durumlarda bunu bakanlık çalışanlarının önlemesi gerekir.

Davacının bu şekilde binmesine izin vermek bakanlığın da kusurlu olduğunu göstermekte olup, bu anlamda davacı yönünden bir kusur indirimi yoluna gitmek hakkaniyetle bağdaşmaz. Tüm bu açıklamalar ışığında davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin tüm istinaf taleplerinin reddi gerekmiştir. TAZMİNAT DAVASI – YARALANMALI TRAFİK KAZASI – OLUŞA UYGUN OLARAK DÜZENLENEN UZMAN BİLİRKİŞİ RAPORU – MANEVİ TAZMİNATIN TAKDİRİNDE KANUNDAKİ ÖZEL HALLERİN DİKKATE ALINDIĞI – TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASI GEREĞİ ÖZET: Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle,

Oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde kanundaki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre,

Davacı vekili ve davalıların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanması gerekir.

470 Görüntülenme

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp