Yurtdışı Boşanma Tanıma ve Tenfiz Avukatı | Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

Yurtdışı Boşanma Tanıma ve Tenfiz Avukatı

Yurtdışı Boşanma Tanıma ve Tenfiz Avukatı

Yurtdışı Boşanma Tanıma ve Tenfiz Avukatı | Yurt dışında boşanma davası görülen kişiler bulundukları ülkelerde yasal olarak boşanmış kabul edilebilmektedir. Ancak bu yasal kararlar Türkiye’de geçerli olmamakta ve Türkiye’de bulunan kayıtlarda evli olarak görülmeye devam edeceklerdir.

Bu durumda yurt dışında boşanma işlemleri tamamlanmış ve boşanmış olsalar dahi yeni bir evlilik yapmaları mümkün olmayacaktır. Bunun yanında yasal olarak Türkiye’de boşanmamaları nedeniyle mirasçı olarak yurt dışında boşandıkları eşleri gözükecektir.

Ülkemizdeki kanunlara göre yurt dışında boşanmış olan kişilerin Türkiye’de de boşanmış olarak görüne bilmeleri için yurt dışındaki boşanma kararının Türkiye’de de tanınması gerekmektedir. Bu tanınma işlemi mahkemelere açılacak dava ile olabilmektedir.

Bu dava dışında herhangi bir başvuru yapılması veya verilecek dilekçeler işlemin gerçekleşmesine yetmeyecektir. Bu konuda davaların açılmasını gerektiren durumda olan Türk vatandaşı veya Türk asıllı olmaları halinde yurt dışında yaşayan kişiler olmaktadır.

Yurt dışında yaşıyor olmaları nedeni ile bu davaları ülkemizde bizzat açmaları sorun yaratabilmektedir. Ayrıca dava için yurt dışındaki mahkemeden boşanma kararının alınmasının gerekliliği Türkiye’de bulunma konusunda zorluk çıkartabilmektedir. | Yurtdışı Boşanma Tanıma ve Tenfiz Avukatı

Tanıma Tenfiz DavalarıBoşanma Tanıma ve Tenfiz Davası Avukatı

Açılacak olan tanıma ve tenfiz davalarının Uluslararası Özel Hukuk ve Aile Hukukunu ilgilendirmesi nedeni ile uzmanlık gerektiren davalar olmaktadır. Bu sebeple açılması planlanan tanıma ve tenfiz davalarında bu davaları çokça görmüş olan uzman bir avukat ile çalışmak ve davaların bu kişiler tarafından yönetilmesi avantaj sağlayacaktır.

Bu tip davalar şekil niteliğinde olmaktadır ve evrakların Uluslararası Özel Hukuk gereğinde sorunsuz ve eksiksiz bir şekilde hazırlanması gerekmektedir.

Bu evrakların hazırlanmasında ve mahkemeye sunulmasında uzmanlık oldukça önemlidir. Ancak bu şekilde sorunsuz olarak bu davalar görülebilmektedir.

Bu davaların açılması konusunda destek alınabilecek Ankara, İstanbul ve İzmir gibi illerin bu davalarda genel yetkili olması sebebiyle bu davaların % 80 bu illerde açılmaktadır.

Bu sebepten dolayı bu şehirde bulunan avukatlar uluslararası hukukunda içinde olan bu tarz davalarda tecrübe edinmişlerdir. Bu konularda tecrübe edinmiş tanıma ve tenfiz avukatları ile davanın takibi daha faydalı olacaktır.

Bu davaların açılması konusunda zaman kaybedilmemesi ve yurt dışında boşanma işleminin tamamlanması ardından bu davaların başlatılması da sağlanmalıdır.

Bunun yapılmaması ve boşanma davaları üzerinden zaman geçmesi durumunda gerekli olan evrakların toplanmasında sorunlar yaşanması mümkün olabilmektedir.

Bu gibi sorunların yaşanmaması ve davaların sorunsuz olarak kısa sürede tamamlanabilmesi için yurt dışındaki boşanmadan sonra zaman kaybedilmeden tanıma ve tenfiz davaları açılmalıdır. | Yurtdışı Boşanma Tanıma ve Tenfiz Avukatı

Türkiye'de Boşanma Tanıma TenfizTanıma ve Tenfiz Davası Avukatı

Bu gibi davaların ilgilisi olan ve çoğunlukla tanıma ve tenfiz davaları Uluslararası Hukuk içerisinde yer alan dava çeşididir.

Tanıma ve tenfiz davalarının görülmesi açılması sonuçlandırması Uluslararası Hukuk normları ile bağlantılı olması sebebiyle bu konuda tecrübe ve branşlaşmış olunması gerekmektedir. Çünkü bu tarz davaların ince detayları ve ayrıntıları bulunmaktadır.

Tanıma ve tenfiz davalarında avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermesi ve tanıma tenfiz davalarındaki avukat hizmeti ile başlanılmasında, dava açma şekli, dava süreci, başvuruda gerekli evrakların hazırlanması, davanın doğru yerde doğru şekilde açılması, ve kısa sürede olumlu olarak sonuçlandırması konularında faydalı olacaktır.

Tanıma ve tenfiz davalarında Avukat yol gösterici olarak bilgilendirmeler yapmakta ve davalar öncesindeki hazırlığın sorunsuz bir şekilde tamamlanmasını sağlamaktadır.

Çünkü tanıma ve tenfiz davasının dava sürecinden çok dava öncesi hazırlıkların doğru yapılması davanın en önemli safhasıdır. Avukatın bu aşamadan sonra dava aşamasına geçmesi mümkün olabilmektedir.

Tanıma ve tenfiz davasındaki aşamalardan talep ve beyanlar ile aydınlatılması ve anlatılması gereken yerleri mahkemeye aktarmak ve dava sürecinin oldukça kısa sürede sonuçlanmasını sağlamak avukatın görevi ve işlevi olmaktadır.

Tanıma ve tenfiz davalarında görevlendirilen avukatların en büyük avantajlarından biriside davasını yürüttüğü müvekkilinin duruşmalarda bulunması zorunluluğunu ortadan kaldırmasıdır.

Yani tanıma ve tenfiz davalarının avukat ile açılması ve yürütülmesi sırasında yurt dışında yaşanılan yerden Türkiye’ye gelme zorunluluğu bulunmamaktadır.

Tüm işlemler Yurtdışı Boşanma Tanıma ve Tenfiz Avukatı aracılığı ile Türkiye’de yapılabilmektedir. Bir dava için yurt dışından Türkiye’ye gelinmesi oldukça zor olabilmektedir.

İşten alınacak izinler, bu konuda harcanacak maliyet ve buna zaman ayrılması gibi durumlar ciddi sorun olabilmektedir. Avukatlar ile bu sorun ortadan kalkmaktadır. | Yurtdışı Boşanma Tanıma ve Tenfiz Avukatı

Yurtdışı Boşanma Tanıma ve Tenfiz Avukatı | Sıkça Sorulan Sorular

Tanıma ve tenfiz davaları hakkında yargıtay kararı 28 Haziran 2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 Sayılı Kanunun 45. maddesi ile 5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 5. maddesinin 2. fıkrası değiştirilerek,

12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa ve 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa göre yapılan tahkim yargılamasında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, iptal davalarına,

hakemlerin seçimi ve reddine yönelik davalar ile yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalara asliye ticaret mahkemesinin heyetçe karar vereceği düzenlenmiştir.

“BOŞANMA DAVASI – TANIMA KARARININ DAVA DEVAM EDERKEN KESİNLEŞTİĞİ Tanıma kararının davanın devamı esnasında kesinleşmesi üzerine mahkemece; konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.

Bu davanın devamı sırasında, tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmesi ve tanıma kararının kesinleşmiş olması, davacının

Türk Medeni Kanununun 174/1. ve 2. maddelerine dayalı maddi ve manevi tazminat taleplerinin ve 175. maddesine dayalı yoksulluk nafakası talebinin incelenmesine engel değildir.

Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınmış olması, sadece boşanma talebini konusuz kılar. Mahkeme; tanıma kararının dava devam ederken kesinleştiği ve boşanma talebinin konusuz kaldığından bahisle, davacının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin esasını incelemekten kaçınamaz.

O halde, gösterilen deliller değerlendirilmek suretiyle mahkemece, davacının, Türk Medeni Kanununun, 174/1. ve 2. maddesi ile 175. maddesi kapsamındaki maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerinin esası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

“TARAFLARIN YABANCI MAHKEMECE VERİLMİŞ BOŞANMA KARARININ KESİNLEŞTİĞİ ANDAN İTİBAREN BOŞANMIŞ HALE GELECEKLERİ Somut olayda; tarafların…. Sayılı kararı ile 21.07.2014 tarihinde boşanmalarına karar verildiği, kararın 08.09.2014 tarihinde kesinleştiği ve yabancı mahkeme kararının

Tanıma-tenfizine ilişkin … sayılı ve 18.01.2016 tarihli ilamı ile tarafların boşanmalarına ilişkin kısım yönünde yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verildiği ve kararın 25.02.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca; tarafların yabancı mahkemece verilmiş boşanma kararının kesinleştiği andan itibaren boşanmış hale gelecekleri, tedbir nafakasına talebine ilişkin işbu davanın 22.08.2014 tarihinde açıldığı,

Boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme kararının ise 08.09.2014 tarihinde kesinleştiği, bu nedenle tedbir nafakası talebi yönünden işin esasına girilerek sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.

527 Görüntülenme

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp