İcra Takibine Yetki İtirazı Nedir Nasıl Yapılır? İlamsız icra takibine yetki itirazı, son dönemde internet üzerinden araştırılan konuların başında yer almaktadır.
İcra ve Borçlar Hukuku kapsamında internet araştırmalarını sürdüren kişiler, özellikle haklarında icra takibi başlatılmış olan borçlu vatandaşlar, icra takibine yetki itirazında bulunmak için neler yapmaları gerektiğine dair detaylı bilgilere ulaşmak istemektedir.
Bu sebeple hazırladığımız rehber niteliğindeki bu yazımızda, haklarında icra takibi başlatılan borçlu vatandaşların, şahıslarına kanunlar tarafından söz konusu ilamsız icra takibine yetki itiraz hakkının tanınması doğrultusunda, icra takibine itiraz etmeleri için yapmaları gereken hukuki prosedürleri bulabilirsiniz.
Bununla birlikte icra takibine yetki itirazı işlemlerinde nelere dikkat edilmesi gerektiği hakkında da detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
İcra ve Borçlar Hukuku kapsamında günümüzde pek çok alacak verecek davaları gündeme gelmektedir. Hem tüzel hem de gerçek kişilerin bu alanda borçlarının zamanında tahsil edilmemesi veya borçlunun borcunu ifa edecek bir girişimde bulunmaması üzerine icra takibi konuları güncelliğini korumaktadır.
Nitekim icra takibi yetki itirazı hakkında özellikle borçlu vatandaşların merak ettiği konulara girmeden önce icra takibi kavramının detaylı bir tanımını yapmak gerekmektedir.
İcra Takibi Nedir?
Hemen hemen bütün işyerlerinin ve bu işyeri sahiplerinin sıklıkla karşılaşabildiği bir kavram olan icra takibi hakkında internet üzerinden detaylı ve doyurucu bilgiler veren kaynak sayısı ne yazık ki azdır.
Bu sebeple icra takibinin açık ve net bir şekilde tanımını yaparak bu alanda oluşan bilgi eksikliğini gidermek amaçlanmaktadır.
İcra takibi, borçlu kişinin borcunu herhangi bir gerekçe göstererek veya göstermeden ifa etmemesi üzerine alacaklı kişinin söz konusu borcu devlet gücü ile tahsil etmek amacıyla İcra Müdürlüğü aracılığıyla başlattırdığı takiptir. İcra takibi hem ilamlı icra takibi hem de ilamsız icra takibi olmak üzere iki farklı türe sahiptir.
İlamlı icra takibi bir mahkeme kararı sonucunda başlatılan icra türü olarak kabul edilmektedir. İlamsız icra takibi ise meydanda herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın ve bu mahkeme kararına da ihtiyaç duyulmaksızın, para veya teminat alacaklarının tahsil edilmesi amacıyla başlatılan bir icra takibi türüdür.
Bununla birlikte para veya teminat niteliğinde olmasa da, örneğin kiralanan bir taşınmazın tahliye edilmesi de icra müdürlüğünden ilamsız icra takibi başlatılarak hayata geçirilmektedir.
Genel Haciz Yolu İle İcra Takibi (İlamsız İcra)
Elinde herhangi bir kambiyo senedi yani çek, senet veya poliçe olmayan, aynı zamanda mahkeme kararı da bulunmayan alacaklı, alacağı ipotek ya da rehin altında tutulmuyor ise icra müdürlüğüne giderek genel haciz yoluyla icra takibi başlatabilir.
Bu noktada icra takibi başlatmak için takip talebine alacağın varlığını ispat eden bir belge eklemek zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak alacağı ispat eden bir sözleşme veya evrak olması gelecekte alacağın ispatına yardımcı olacağından faydalı kabul edilmektedir.
Bu şekilde yetkili icra dairesine gönderme talebi oluşturulabilmektedir.
İlamsız İcra Takibinde Yetki İtirazı Nasıl Yapılır?
İlamsız icra takiplerinde yani mahkeme kararı olmadan başlatılan icra takiplerinde, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmaması durumunda, borçlunun ödeme emrini tebliğ aldığı tarihten başlamak kaydıyla 7 gün içinde kanunen yetkiye itiraz hakkı bulunmaktadır.
Kendisine tanınan bu hakkı kullanarak yetki itirazı talebinde bulunacak kişinin, istisnai durumlar göz ardı edilerek icra müdürlüğüne şahsen başvuruda bulunması gerekmektedir.
Dolayısıyla icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan başvuru ve talepler reddedilerek kanunen geçersiz sayılmaktadır. Bununla birlikte faksla veya benzeri iletişim araçlarıyla yapılan başvuru talepleri de geçersiz kabul edilmektedir.
İcra müdürlüğü kendisine yapılan başvurularda ilamsız icra takibini başlatırken, yetkili olup olmadığına bakmamaktadır. Bu durumda borçlu icra müdürlüğü tarafından başlatılan ilamsız icra takibinde 7 gün içinde yetki itirazında bulunmadığı takdirde, takip başlatılan icra müdürlüğü kanunen yetkili haline gelmektedir.
İcra müdürlüğü, yetki itirazı hakkında herhangi bir işlem başlatmamaktadır. Fakat yetki sorunu tamamen ortadan kalkmadan, yani ilk 7 gün boyunca dosyada işlemlerine devam etmemektedir.
İlamsız icra takibi sürecinde kambiyo takibi dışında sadece yetki itirazı bulunmaktaysa ya alacaklı yetki itirazını kabul ederek dosyanın yetkili bir icra müdürlüğüne gönderilmesini talep eder ya da icra hukuk mahkemesinden talepte bulunarak borçlu kişinin yetki itirazının kaldırılmasını talep edebilmektedir. Söz konunu kanunlar İİK’nın ilgili maddelerinde açık şekilde belirtilmektedir.
İcra Takibine Yetki İtirazı Ve Süreci
İİK.nun 50/2 maddesi kararı Yetki itirazı eşliğinde borcun esasına itiraz edildiği halde ise alacaklı icra araştırma merciine müracaat etmeden aynı Yasanın 67 nci maddesi kararı gereğince itirazın iptali davasını mahkemede açmışsa, mahkemece ilk olarak icra dairesinin yetkisinin araştırılması ve eğer buna ait itiraz yerinde değil ise borcun esasına başka itirazın incelenmesine geçilerek karar kurulmalıdır.
Böyle değil ise, başka bir deyişle icra dairesinin yetkisiz bulunduğu neticesine varılıyor ise o vakit mahkemece borcun esasına yönelik itirazın incelenmesine geçilmeksizin takibin yetki sahibi icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın bu istikametten reddine hüküm verilmelidir.
Bu halde alacaklı doğrultu icra takip dosyasının yetki sahibi icra dairesine intikalini sağlayıp, borçluya yeni bir ödeme buyruğu tebliğ ettirmeden, ortada sahip olunan ve geçerli bir icra takibi olmaması nedeniyle itirazın iptali davası koşulları oluşmadığından bu davanın dinlenmesi olası değildir.
İcra Takibine Yetki İtirazı Nasıl Yapılır?
Para ya da güvence borcu içerisinde takip konusunda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye değin hükümleri kıyas yoluyla tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe asal olan akdin yapıldığı icra hanesi de takibe salahiyetlidir.
Yetki itirazı asal ile ilgili itirazla beraber yapılır. İcra mahkemesi doğrulusunda evvel yetki sorunu araştırma ve kati surette istikamete raptolunur. İki araştırma mercii arasında yetki noktasından anlaşmazlık çıkarsa 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 25. maddesi kararı tatbik olunur.
Kamu düzeni konusunda bulunmayan durumlarda taraflar yetki sahibi mahkemeyi (icra dairesini) belirleyebilirler. Taraflar koşulun oluşması halinde yetki sözleşmesi düzenleyebilirler. Bu tertip etme adı geçenlerin isteğini, bono metnine yazmak sureti ile gerçekleşebilir.
İpotekle alakalı ilamsız icra takibinin genel olarak ilamsız icra içerisinde yetki sahibi imkan icra dairelerinde gerçekleşebileceği gibi taşınmazın yer aldığı yerdeki icra dairesinde de yapabilir.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan ilamsız takiplerde genel yetki kuralına göre borçlunun yerleşim yeri icra hanesi yetki sahibi bulunduğu gibi, akdin ifa edileceği yer icra hanesi de yetkilidir.
İhtiyati haciz arzusuna dayanılarak uygulanan takiplerde ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yer aldığı yer icra daireleri de yetkilidir.
İcra takibinde borçlunun hem borca ve hatta icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olması durumunda, itirazın iptali davasına bakan mahkeme,ilk olarak icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemelidir.
İcra dairesinin yetkisiz bulunduğu anlaşılırsa, ortada geçerli bir icra takibi olmadığı içerisinde, o takibe dayalı itirazın iptali davasının reddi lazım olur. Yetki itirazında tespit edilen doğrultu yetki sahibi icra dairesini belirtmeye mecburdur.
İcra Takibine Yetki İtirazı Sıkça Sorulan Sorular
ŞİKAYET DAVASI – TAKİBİN SENETTE GEÇERLİ KEŞİDE YERİ OLARAK KABUL EDİLEN YERDE BAŞLATILDIĞI – YETKİ İTİRAZININ REDDİNE KARAR VERİLMESİNİN YERİNDE OLDUĞU – KARARIN SEHVEN BOZULDUĞU – KARAR DÜZELTME TALEBİNİN KABULÜ GEREĞİ
ÖZET: Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacaktır. Tanzim yeri olarak idari birim adının (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması gerekli ve yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.
Takibin senette geçerli keşide yeri olarak kabul edilen …’da başlatıldığından yetki itirazının reddine karar verilmesi yerindedir. O halde, mahkemece itirazın reddine dair verilen kararın onanması gerekirken Dairemizce maddi hataya dayalı olarak bozulduğu anlaşılmakla, mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?