Kötü niyet tazminatı hakkı bir iş sözleşmesinin işveren tarafından kötü niyetli bir şekilde feshedilmesi durumunda elde edilir.
4857 sayılı İş Hukuku’nun 17. Maddesine göre düzenlenen bu uygulama, iş güvencesinin sağlanabilmesi adına yürürlüğe konulmuştur.
İşten çıkartılan kişilerin kötü niyet tazminatı şartları ve hesaplanması konusunda detaylı bilgiye sahip olması kendileri adına oldukça yararlı olacaktır.
Kötü Niyet Tazminatı Şartları Nelerdir?
İş güvencesi tazminatlarından bir tanesi olan kötü niyet tazminatının söz konusu olabilmesi için bazı durumların oluşmuş olması gereklidir. Bunlardan en temel olanı işçinin sözleşmesinin belirsiz süreli olmasıdır. Diğer şartlar ise şu şekildedir:
- İşçinin iş güvencesinden yararlanıyor olması,
- İşverenin iş sözleşmesini kötü niyetli bir şekilde feshetmiş olması,
Hangi Durumlarda Kötü Niyet Tazminatı Talep Edilebilir?
Bir iş sözleşmesinin feshinin kötü niyet olarak değerlendirilebilmesi için bazı şartların sağlanması gerekir.
Örneğin bir işçinin işveren aleyhine dava açması sonucundan işten çıkarılması kötü niyet tazminatını doğuracaktır. Kötü niyet tazminatının alınabilmesi için şu nedenler ile iş akdinin feshi gerçekleştirilmiş olmalıdır:
- Bir işçinin sendikaya üye olması,
- Bir kadının doğum iznine çıkmadı,
- İşçinin iş vereni şikayet etmesi.
Kötü Niyet Tazminatında Zamanaşımı – Kötü Niyet Tazminatı Şartları ve Hesaplanması
Kötü niyet tazminatı ne zamana kadar istenebilir sorusunun yanıtı İş Kanunu’nda net bir şekilde verilmemiştir.
Ancak bir Yargıtay kararında bu tazminatı için öngörülen sürenin 10 yıl olduğu belirtilmektedir. 10 yılın ardından zamanaşımı söz konusu olacaktır.
Kötü Niyet Tazminatı Nasıl Hesaplanır?
Bir işverenin kötü niyet ile çalışanını işten çıkarmış olduğunun tespit edilmesinin ardında işveren tazminat vermek zorunda kalır. İş Kanunu’nun 17. maddesinde kötü niyet tazminatı hesaplamasına ilişkin ifadeler yer alır.
Bu maddeye göre işveren işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında kötü niyet tazminatı ödemek durumundadır. Bu bildirim sürelerini belirleyen şey ise işçilerin kıdemleridir. Bu bildirim süreleri şu şekildedir:
- 6 aydan az çalışmış olan kişiler için 2 hafta,
- 6 ay ile 1 buçuk yıl arasında çalışmış olanlar için 4 hafta,
- 1 buçuk ile ile 3 yıl arasında çalışmış olanlar için 6 hafta,
- 3 yıldan fazla çalışmış olanlar için 8 hafta.
İcra kanununda kötü niyet tazminatı yeniden düzenlenmiş ve yüzde yirmi olarak tazminat oranı belirlenmiştir. İlgili kanun ilgili maddesinde alacaklı yararına öngörülen tazminat, alacaklının bir icra takibi yapmış olması sonucu yapılan itirazlarda ortaya çıkmaktadır. Kötü Niyet Tazminatı Şartları ve Hesaplanması
Verilen örnek kararda aslında kötü niyet tazminatının ana kuralı ve şartını yargıtay kararında belirtilmiştir. Kararda İİK’nun 67. maddesinin ikinci fıkrası gereğince davacı alacaklının inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için, icra takibinde haksız olmasının yanında kötü niyetli olması da gereklidir.
Somut olayda davacıların kötü niyetli olduğunun ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacılar aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilemez. Mahkemece değinilen bu yön göz ardı edilerek davalı … lehine yazılı şekilde tazminata hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Yargıtay Kararı – Kötü Niyet Tazminatı Şartları ve Hesaplanması
MENFİ TESPİT DAVASI – ALACAKLININ İNKAR TAZMİNATINA MAHKUM EDİLEBİLMESİ İÇİN BORÇLUYU MENFİ TESPİT DAVASI AÇMAYA ZORLAYAN İCRA TAKİBİNİN HAKSIZ VE KÖTÜ NİYETLE YAPILMIŞ OLMASI GEREKTİĞİ.
İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ
ÖZET: İcra İflas Kanununun ilgili maddesi gereğince menfi tespit davasında alacaklının inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması gereklidir.
Dava konusu olayda davalı alacaklının, takipte kötü niyetli olduğu, davacıyı zarara uğratmak kastıyla hareket ettiği ispat edilemediğine göre davacının inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacı borçlu yararına inkar tazminatına hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
İcra İflas Kanununun 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince menfi tespit davasında alacaklının inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için, borçluyu borçlu olmadığını tespiti için menfi tespit davası açmasına sebebiyet vermesi icra takibinin haksız ve kötü niyete dayanması olması gereklidir. Kötü Niyet Tazminatı Şartları ve Hesaplanması
Yargıtay Kararı – Kötü Niyet Tazminatı Kararı
İcra takibine davalı borçlunun itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, davalının itirazının haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olup takibi sürüncemede bırakma amacı taşıdığını,
Bu nedenle iptali gerektiğini belirterek, açıklanan nedenlerle haksız itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına ve kötü niyetli davalının alacağın en az %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Kötü Niyet Tazminatı Şartları ve Hesaplanması
Makalemizde Kötü Niyet Tazminatı Şartları ve Hesaplanması konusu yer almıştır. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve İcra Hukuku Avukatı sayfalarını ziyaret edebilirsiniz.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?