Nafaka ve Velayet Davası | Türk Medeni Kanunu kapsamında gerekli koşulların oluşması durumunda evli çiftlerin, evliliklerini sonlandırmak üzere mahkemeye başvuruda bulunabilmeleri ve boşanma hakları bulunmaktadır. Ancak boşanma davaları oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir.
Boşanma davaları beraberinde nafaka davası ve velayet davası açılması gerekliliklerini de oluşturabilir. Bu davalar ile boşanan tarafların kendi haklarını koruyabilmesi, yaşam standartlarını yitirmemesi gibi önemli durumların değerlendirilebilmesi açısından büyük bir önem taşımaktadır.
Nafaka davası ile boşanan çiftten bir tarafın diğer tarafa aylık periyotlar şeklinde para ödemesi yapmasını sağlar. Velayet davası ise temelde boşanan çiftlerin eğer çocuğu ya da çocukları bulunuyor ise yasal olarak hangi tarafta kalacaklarına ilişkin olarak kararın verilebilmesi amacı ile açılmaktadır.
Nafaka Davası Nedir?
Günümüz Türk hukuk sistemi dahilinde nafaka iştirak, yoksulluk ve tedbir şeklinde 3 farklı türde uygulanmaktadır. Buna göre;
İştirak Nafakası Davası
İştirak nafakası, çocuklara yönelik olarak ödemesi yapılması gereken bir nafaka türüdür.
Boşanma davalarında çocuk ya da çocukların velayetini alan anne veya baba diğer taraftan iştirak nafakası talebi gerçekleştirebilir.
Bu iştirak nafakası davalarında söz konusu çocukların gereksinimleri olması dolayısı ile taraflar arasında kusur değerlendirilmesinde bulunulmaz. | Nafaka ve Velayet Davası
Yoksulluk Nafakası Davası
Yoksulluk nafakası, boşanma davalarının ardından evliliğini sonlandıran ve bundan dolayı yoksulluğa düşecek olan taraf olan eşe ödemesi yapılan bir nafaka türüdür.
Bu dava da maddi yönden iyi ya da diğer eşe göre nazaran daha iyi durumda bulunan eş tarafından bu nafakanın ödenmesine ilişkin karar alınabilir.
Eğer tarafların durumlarının eşit olması durumunda mahkeme tarafından yoksulluk nafakası için herhangi bir uygulama gerçekleştirilmez.
Ancak her iki eşinde kusursuz olması halinde nafaka yükümlüsünün kusuruna bakılmadan boşanma sonucunda yoksulluk durumu oluşacak eşe yönelik olarak yoksulluk nafakası ödemesi yapılması hükmüne karar verilebilir. | Nafaka ve Velayet Davası
Tedbir Nafakası Davası
Tedbir nafakası, boşanmanın sonuca varmasına kadar ve boşanma kararının kesinlik kazanmasına kadar bağlanmasına karar verilebilen bir nafaka türüdür. Her iki koşulda da talebin gerçekleştirilmesi mümkün olabilmektedir.
Boşanma davasının açılmasına gerek olmadan ayrı yaşama hakkına sahip olan eş tarafından diğer eşten hem kendisi için hem de eğer çocuk ya da çocukları varsa onlar için tedbir nafakası talebi gerçekleştirebiliyor.
Boşanma davası ile beraber, boşanma davasının süreci boyunca ve boşanmaya ilişkin kesin kararın alınmasına kadar hem eşin kendisi hem de mevcutsa çocukları açısından tedbir nafakası başvurusu gerçekleştirebiliyor.
Genel olarak tedbir nafakası davası dilekçesi içerisinde, boşanmaya karar verilmesi durumunda, çocuk açısından verilen karar doğrultusunda tedbir nafakasının kesinleşmeyle birlikte iştirak nafakası devamına, eş açısından verilen karar ile tedbir nafakasının da yoksulluk nafakası olarak devam etmesi konusunda bir karar mahkeme tarafından alınabilir. | Nafaka ve Velayet Davası
Velayet Davası Nedir?
Evliliğin yasal olarak boşanma davası ile sona erdirilmiş olması durumunda çocukların velayetinin hangi taraftar olacağı konusu gündeme gelmektedir.
Bu durumda velayet davası nasıl açılır sorusu gündeme geliyor ki çocuk ya da çocukların velayetini almak isteyen taraflar tarafından velayet için dava açılabilir.
Boşanma davasında velayet kapsamında çocuğun psikolojik yönünden yaşamındaki bu zorlu süreci en hafif şekilde atlatabilmesine yardımcı olunması temel hedef olurken,
Gelecek yaşamına ilişkin olarak hem maddi hem manevi hem de sağlık yönünden kendisi açısından en uygun olan velayet kararının alınması için araştırma gerçekleştirilir. | Nafaka ve Velayet Davası
Nafaka ve Velayet Davası | Sıkça Sorulan Sorular
BOŞANMA DAVASI – KADININ HEMŞİRE OLUP DÜZENLİ VE YETERLİ GELİRİNİN BULUNDUĞU VE YOKSULLUĞA DÜŞMEYECEĞİ – KADIN LEHİNE YOKSULLUK NAFAKASI TAKDİRİNİN İSABETSİZ OLDUĞU – ERKEĞİN KARAR DÜZELTME İSTEĞİNİN KISMEN KABULÜNE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ ÖZET: Dosyanın incelenmesinde, davalı-davacı kadının hemşire olduğu, düzenli ve yeterli gelirinin bulunduğu, kadının yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır.
Açıklanan sebeple davalı-davacı kadın lehine yoksulluk nafakası takdiri doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davacı-davalı erkeğin karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekir. BOŞANMA VELAYET VE NAFAKA DAVASI – KOCANIN BOŞANMA DAVASI KABUL EDİLDİĞİ HALDE KENDİSİNİ VEKİLLE TEMSİL ETTİREN KOCA YARARINA KARAR TARİHİNDEKİ AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ UYARINCA İKİ AYRI MAKTU VEKALET ÜCRETİ TAKDİR EDİLMESİ GEREKTİĞİ Davacı-davalı kadının boşanma davası reddedilip, davalı-davacı kocanın boşanma davası kabul edildiği halde,
Kendisini vekille temsil ettiren davalı-davacı koca faydasına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca iki ayrı maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI – KÜÇÜĞÜN VELAYETİNİN DAVALI ANNESİNDEN KALDIRILMASI VEYA DEĞİŞTİRİLMESİNE NEDEN OLACAK ANNENİN KUSURUNUN VEYA VELAYET GÖREVİNİ SAVSAKLADIĞININ KANITLANAMADIĞI – ÖZEL DAİRE BOZMA KARARINA UYULMASI GEREĞİ Boşanma kararının netleştiği tarihten bu davanın açılmasına kadarki süreçde, ufak H.M.’nin velayetinin davalı annesinden kaldırılması ya da değiştirilmesine neden olacak biçimde davalı annenin eksikliği ya da velayet görevini savsakladığı kanıtlanamamıştır.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?