Şirket Alacakları Davası | Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

Şirket Alacakları Davası

Şirket Alacakları Davası

Şirket Alacakları Davası Nerede Açılır? Şirket Alacakları Davası Ne Kadar Sürer? Şirket Alacakları Davasında Yetkili Mahkeme, Şirket Alacakları Davası Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?

Şirket alacak tahsil davaları piyasada olan cari hesaplarının tahsilatında yaşanan sorun nedeniyle yasal takibini yapmak ve bu yolla tahsil etmek amacıyla alacaklı olan şirketlerce açılmaktadır. Hukuki olarak zorlu ve prosedürleri karmaşık bir süreci gerektiren şirket alacakları davası, İcra ve İflas Kanunu’na hakim avukatlarca takip edilmek suretiyle alacağın tahsili şekilde neticelenmektedir.

  • Faturadan kaynaklı alacaklar,
  • Kambiyo (Çek, Senet) alacaklarının tahsili,
  • Cari alacaklar,
  • Sözleşmeden kaynaklı alacaklar,
  • Verilen borçlar

İle ilgili doğan alacaklarının tahsili için ilgili dava tahsilat gerçekleştirilemeyen şirketlerce borçlulara açılabilmektedir.

Şirket Alacakları Davası Hangi Nedenlerle Açılabilir?

Tahsilinin gerek ticari hayatın sağlıklı devamı, gerek şirketin bankalar nezdindeki artacak itibarı nedeniyle şirket alacaklarının tahsili önem taşır. Tahsili yapılamayan alacakların hukuki yollarla tahsilatının talebi nedeniyle açılacak davayı;

  • Borcun talep edilebilir olması (fatura, sözleşme, vb. ispat belgeleri),
  • Borcun tahsilat gününün gecikmiş olması,
  • Borcun daha önceden tahsil edilmemiş olması,
  • Tahsil edilemeyen alacağın dava sürecinde net olarak belirtilerek ispatlanabilir olması

Halinde hukuki olarak tahsil yoluna gidilebilmektedir.

Şirket Alacakları Davası Yetkili Mahkeme Hangisidir?

Şirket alacakları davası yetkili mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri’dir. Dava açılacak Asliye Ticaret Mahkemesi olarak ise borçlunun bulunduğu il seçilmelidir.

Şirket Alacakları Davası Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?

Şirket alacak davası ne kadar sürer sorusunun yanıtını doğru verebilmek pek çok geçerli nedenden dolayı mümkün değildir. Yargıda 540 gün olarak sonuçlanması hedeflenen şirket alacak tahsil davalarında;

  • Dava dosyasının durumu,
  • Mahkeme iş yükü,
  • İstinaf ve temyiz yollarına başvurulması

Dava sürecinin uzamasına sebep olmaktadır.

Şirket Alacakları Davalarında Verilen Karar Nasıl Uygulanır?

Talep edilebilir borçlar nedeniyle açılmış şirket alacak tahsil davalarında borcun ifasının mümkün olması halinde karar lehte çıkarak borcun ifasının yapılması yönünde çıkmaktadır. Verilen bu kararın icrası için ise iki yol bulunmaktadır:

  • İlk yol borçlunun kendi rızası ile borcun ödemesini gerçekleştirmesidir.
  • İkinci yol ise borçlunun borcunu ödemeye yanaşmaması sonrası cebri icra yoluna başvurularak borçlunun mallarına haciz veya iflas yoluyla paraya çevrilmesi suretiyle dava kararı icra edilmesini öngören ilamlı icra yöntemidir.

Şirket Alacakları Davası

  • Kambiyo senetleri (çek,senet,poliçe), fatura vs. alacakların icra ve iflas yoluyla takibi
  • Borçlunun malvarlığının araştırılması, istihbarat çalışma yapılması
  • Tahliye, itirazın kaldırılması, istihkak, ihalenin feshi, kıymet takdirine itiraz, haczedilemezlik itirazı ve diğer icra davaları
  • Taahhüdü ihlal, ticareti terk, malvarlığının kötü niyetli olarak azaltılması ve diğer icra ceza davaları
  • İflas ve iflasın ertelenmesi davaları
  • Hacizli menkul ve gayrimenkul satışları ile rehinin ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi

Şirketin piyasadan olan cari hesap, fatura, çek, bono gibi değişik hukuki nedenlerden kaynaklanan alacaklarının İcra ve İflas Hukuku gereği, yasal takibini yapmak ve bu uğurda gerekli ve son derece detaylı olan hukuksal işlemlerini yerine getirmek suretiyle, tahsilatını yaparak derhal şirket veya müvekkillerimizin hesaplarına geçmesini sağlamaktır.

Zaman zaman oluşan tahsilat imkansızlığı halinde ise, açılacak ceza davalarının takibini yapmak. Gerek duyulursa aciz belgesine bağlamak ve bu suretle şirketin yıl sonu vergi avantajı elde etmesine çalışmaktır.

Makalede Şirket Alacakları Davası konusuna yer verilmiştir. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve Avukatlık ve Danışmanlık konularında sayfaları ziyaret edebilirsiniz.

Şirket Alacakları Davası | Sıkça Sorulan Sorular

ALACAK DAVASI – ADİ ORTAKLIK İLİŞKİSİ – DAVACININ TARAFLAR ARASINDAKİ SÖZLEŞMEYİ FESHETTİĞİ – DAVALININ ORTAKLIĞIN DEVAMI YÖNÜNDE İRADE ORTAYA KOYMADIĞI – TARAFLARIN GÖNDERDİĞİ İHTARNAMELER DE GÖZETİLEREK ADİ ORTAKLIĞIN FESHİYLE DAVANIN ÇÖZÜMÜ GEREĞİ.

ÖZET: Mahkemece, yanlar arasındaki sözleşmesinin davacı tarafından haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı taraflar arasındaki sözleşmeyi feshetmiş, davalı taraf da ortaklığın devamı yönünde bir irade göstermemiştir.

Tarafların birbirlerine noter aracılığı ile gönderdiği ihtarnameler de nazara alındığında, taraflar arasındaki adi ortaklığın devamının imkansız hale geldiği, ortaklığın devamında tarafların bir menfaatinin kalmadığı, taraflar arasındaki iç ilişkide güven unsurunun da ortadan kalktığı anlaşıldığından, artık bu durumda adi ortaklığın feshiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir.

Somut olayda mahkemece, yanlar arasındaki sözleşmesinin davacı tarafından haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı taraflar arasındaki sözleşmeyi feshetmiş, davalı taraf da ortaklığın devamı yönünde bir irade göstermemiştir.

Tarafların birbirlerine noter aracılığı ile gönderdiği ihtarnameler de nazara alındığında, taraflar arasındaki adi ortaklığın devamının imkansız hale geldiği, ortaklığın devamında tarafların bir menfaatinin kalmadığı,

Taraflar arasındaki iç ilişkide güven unsurunun da ortadan kalktığı anlaşıldığından, artık bu durumda adi ortaklığın feshine ve yukarıda açıklanan ve maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir.

Bütün bu açıklamalar ışığında, mahkemece; taraflar arasında geçerli bir adi ortaklık ilişkisinin kurulduğunun kabulü ile uyuşmazlığın yukarıda açıklanan ve maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözümlenmesi suretiyle hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm tesis edilmesi gerekirken,

Bu şekilde bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.

232 Görüntülenme

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp