Asliye Hukuk Davaları Nelerdir? Ankara Asliye Hukuk mahkemeleri hangi adliyede? Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

Asliye Hukuk Davaları Nelerdir? Ankara Asliye Hukuk mahkemeleri hangi adliyede?

Asliye Hukuk Davaları

Asliye hukuk mahkemesinde görülen davalar, özel hukuk uyuşmazlıklarının gündeme gelmesinin ardından söz konusu ihtilafların asliye hukuk mahkemesi tarafından, hukuka uygun ve tabi olarak çözülmesiyle sonuçlanan hukuki anlaşmazlıklardır.

Bu noktada asliye hukuk mahkemesinde görülen davalardan önce asliye hukuk mahkemesi hakkında detaylı bilgilere göz atılması yerinde olacaktır.

Asliye Hukuk Mahkemesi Hangi Davalara Bakıyor?

Asliye hukuk mahkemesi, malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalara bakar. Bu mahkemeler, özellikle maddi ve manevi tazminat, miras paylaşımı, mülkiyet hakları gibi konuları kapsayan davalarda yetkilidir.

Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi Telefon – Adres – İletişim

Ankara’daki asliye hukuk mahkemeleri, Etlik Cd, 06050 Altındağ/Ankara adresinde bulunan Dışkapı Ankara Adliyesi Ek Hizmet Binası içinde faaliyet göstermektedir. İletişim için 0312 5404501 numaralı telefon kullanılabilir.

Hangi Dava Hangi Mahkemede Açılır?

Davanın türüne göre açılacağı mahkeme değişiklik gösterir. Malvarlığına ilişkin davalar asliye hukuk mahkemelerinde, idari işlemlere itirazlar idare mahkemelerinde, ceza davaları ise cumhuriyet savcılıkları tarafından açılır.

Sulh Hukuk Mahkemesi Hangi Davalara Bakar?

Sulh hukuk mahkemeleri, daha çok kira sözleşmeleri, miras paylaşımı, vasi ve kayyum ataması gibi konularla ilgilenir. Kiralanın tahliyesi ve kira bedelinin ayarlanması gibi davalar da sulh hukuk mahkemelerinin yetki alanına girer.

Asliye Hukuk Mahkemesi Dava Ne Kadar Sürer?

Asliye hukuk mahkemelerindeki dava süreçleri, davanın karmaşıklığına ve mahkemenin iş yüküne bağlı olarak değişir. Ortalama olarak, dava süreçlerinin 300 – 390 gün arasında tamamlanması hedeflenir.

Ankara’da Kaç Tane Asliye Hukuk Mahkemesi Var?

Ankara Adalet Sarayı’nda toplam 40 asliye hukuk mahkemesi bulunmaktadır. Bu mahkemeler, Ankara Adliyesi 1 Nolu Ek Hizmet Binası’nda hizmet verirler.

Asliye Hukuk Mahkemesi Ceza Verir mi?

Asliye hukuk mahkemeleri ceza davalarına bakmaz. Bu mahkemeler, maddi ve manevi tazminat talepleri gibi hukuki ihtilafları çözüme kavuşturur. Ceza kararları ceza mahkemeleri tarafından verilir.

Davalı Duruşmaya Gelmezse Dava Düşer mi?

Davalı, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olmasına rağmen duruşmaya gelmezse, hakim, duruşmaya gelen tarafın talebi üzerine, yokluğunda yargılamaya devam edebilir veya dosyayı işlemden kaldırabilir.

Asliye Hukuk Mahkemesi İstinaf Süresi Ne Zaman Başlar?

İstinaf başvurusu için süre, kararın ilgili tarafa tebliğ edildiği tarihten itibaren 2 haftadır. İstinaf dilekçesinde, başvurunun sebebi ve gerekçesi açıkça belirtilmelidir.

Asliye Hukuk Mahkemeleri Hangileridir?

Asliye hukuk davaları konusunda yetkili ve bu uyuşmazlıkların görüldüğü mahkemeler, asliye hukuk mahkemeleridir. Nitekim asliye hukuk mahkemeleri ülkemizde faaliyette bulunan bütün yargı çerçevesinde adliyede kurulması zorunlu tutulan mahkemeler arasında kabul edilmektedir.

Bu konuda 5235 sayılı Kanunda yer alan 5. madde ilgili düzenlemeler bulunmaktadır. Özel hukuk davalarına bakan mahkemeler, esas itibarıyla 3 farklı birime ayrılmaktadır. Bunlar;

  • Asliye hukuk mahkemesi
  • Sulh hukuk mahkemesi
  • Özel mahkemeler (Tüketici mahkemesi, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi, aile mahkemesi, iş mahkemesi ve benzerleri)

Bu noktada asliye hukuk mahkemesi ve sulh hukuk mahkemesi, özel hukuk ihtilaflarında görevli olarak kabul edilen iki ana mahkemedir. Nitekim bu kapsamda genel mahkemeler arasında gösterilen asliye hukuk mahkemesinin görevleri asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevleri ise istisnadır.

Dolayısıyla kanunen açık bir şekilde sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gereken bir dava veya işlemler, doğal olarak asliye hukuk mahkemesinde görülmektedir. Kanunen yaşanmış bir ihtilaf hakkında özel bir mahkemenin görevli olduğu belirtilmiş ise, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme, söz konusu kanunda açık ve net bir şekilde belirtilen o özel görevli mahkeme olmaktadır.

Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevleri Nelerdir?

Pek çok kişi Asliye hukuk mahkemesi neye bakar? sorusunun yanıtlarını aramaktadır. Bu sorunun yanıtını vermek adına asliye hukuk mahkemesinin görevlerine değinmek gerekmektedir.

Zira asliye hukuk mahkemesi, kanun başka bir mahkemeyi yetkilendirmediği sürece, dava konusunun değer veya miktarları göz önünde bulundurulmaksızın şu iki kategori kapsamına dahil edilen bütün davalara bakmakla görevli kılınmıştır:

  • Malvarlığı haklarına ilişkin davalar
  • Şahıs varlığına ilişkin davalar

Genel hatlarıyla konuyu özetleyecek olursak, yazımızın başında da belirttiğimiz üzere genel görevli mahkemeler, Sulh hukuk ve Asliye hukuk mahkemeleri olarak kabul edilmektedir.

Sulh hukuk mahmekelerinin görevli olarak yetkilendirildikleri davalar, kanun nezdinde özel olarak belirtilmiş ve bu mahkemelerin görev sınırları kesin hatlar ile çizilmiştir. Ancak sulh hukuk mahkemesinin söz konusu belirlenen sınırlarının dışında kalan tüm davalara da asliye hukuk mahkemesi bakmakla görevli kılınmıştır.

Asliye hukuk mahkemesi kaç hakimlidir sorusunun yanıtını da yazımızın başında yanıtladığımız üzere tek hakimlidir.

Asliye Hukuk Mahkemesi Hangi Davalara Bakar?

Asliye hukuk mahkemesinde görülen davalar pek çok kişi tarafından merak edilmektedir. Bu noktada asliye hukuk mahkemesinde en sık görülen davalardan bahsetmek yerinde olacaktır. Söz konusu davalar;

  • Tapu iptal ve tescil davaları
  • Haksız işgal ve ecrimisil davaları
  • Şufa davaları
  • Menfi tespit ve istirdat davaları
  • Maddi ve manevi tazminat davaları
  • Mirastan mal kaçırma davaları
  • İtirazın iptali davaları
  • Kamulaştırma nedeniyle tescil ve bedel davaları
  • Mirasçılıktan çıkarma veya çıkarmanın iptali davaları
  • Vasiyetnamenin iptali davaları
  • Ad ve soyad değişikliği ile nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin bütün davalar

gibi pek çok farklı konuya ilişkin yaşanan hukuki ihtilafların görüldüğü davalardan oluşmaktadır. Asliye hukuku mahkemesi dava süreleri, söz konusu davaların birbirinden farklı olması sebebiyle de genel itibarıyla farklılık göstermektedir.

Dolayısıyla davaya ilişkin dosyanın kapsamı, tanıkların ve bilirkişi raporlarının incelenmesi gibi hukuki işlemler mahkemelerde görülen dava süresini artıran uygulamalar arasında gösterilmektedir.

Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevsizlik Kararı Nedir?

Görevsizlik hükmünde bulunan asliye hukuk mahkemesi, söz konusu kararında dava dosyasının görevlendirilmiş olan mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinmektedir. Dolayısıyla dava soyası resen yani kendiliğinden görevli mahkemeye gönderilmemektedir.

Asliye hukuk mahkemesi görevsizlik hükmünde bulunduğunda, 2 haftalık süre içinde bu karara karşı istinaf mahkemesine başvuruda bulunabilmektedir. İstinaf mahkemesinin yerel mahkemenin görevi konusunda vermiş olduğu karar ise kesin olarak kabul edilmektedir.

Asliye Hukuk Davaları Nelerdir?

Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevleri, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2. maddesinde açıklanmaktadır.

Açıklanan bilgilere bakıldığında, malvarlığı haklarına ilişkin davalar ve şahıs varlığına ilişkin davalar aksi bir düzenleme olmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yürütülmektedir.

Malvarlığı haklarına ilişkin olan davalar da, dava konu ve değerine bakılmamaktadır. Ayrıca bahsi geçen kanunda veya diğer kanunlarda, aksine bir düzenleme söz konusu olmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava işler bakımından da görevli olabilmektedir. Asliye Hukuk Davaları

Asliye Hukuk Ön İnceleme Nasıl Yapılır?

Asliye Hukuk Davaları için tahkikat yapılması ve duruşma günü verilmesi, ön incelemenin tamamlanma şartına bağlıdır. Mahkeme, davanın şartları hakkında ve yapılan ilk itirazlar nezdinde dosya üzerinde karara varır. Ayrıca karara varmadan evvel gerek duyarsa, ön inceleme duruşması yapar ve tarafları dinler.

Dilekçeler karşılıklı olarak verildikten ve gerekli inceleme tamamlandıktan sonra mahkeme, ön inceleme için bir duruşma günü tespitinde bulunup, bu günü taraflara bildirir. Bildirim sağlanan davetiyede pek çok husus yer alır. Davetiyede öncelikle, duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin hususlar yer alır. Ayrıca taraf olanlara sulh için hazırlık yapmaları konusunda ihtarda bulunulur. Eğer duruşmaya sadece taraflardan biri gelirse ve bu durumda yargılama devam ederse, gelmeyen tarafın kendisi yokken oluşan işlemlere itirazda bulunamayacağı da belirtilir. Ayrıca diğer taraf gelmeyen taraf hakkında iddia ve savunmasında değişikliğe ve genişletmeye gidebilir. Bu durumlar davetiye de taraflara ihtar edilmektedir.

Asliye Hukuk Davaları Nasıl Açılır ve Görülür?

Ön inceleme duruşmasında hâkim gerekli gördüğü hallerde tarafları dinleyebilir. Bu dinleme işlemini, dava şartları ve ilk itiraz konularında karar verebilmek için yapar. Taraf kişilerin yaptığı iddia ve savunmalara göre, anlaşılan ve anlaşılamayan hususlar tek tek tespit olur.

Uyuşmazlık yaşanan konu tespiti yapıldıktan sonra, taraflar hâkim tarafından sulh için davet ve teşvik görürler. Eğer sulh için sonuç alınabileceği kanaati oluşursa, yeni bir duruşma günü tayine dilebilir. Fakat bu yeni duruşma günü sadece bir defaya mahsus olmaktadır.

Yapılan ön inceleme duruşması sonrası, sulh faaliyetinin olumlu olup olmadığı, olumsuz ise hangi hususlarda anlaşma sağlanamadığı tutanakla tespit edilir. Tutanağı, taraflar imzalar. Yapılacak olan tahkikat, bu tutanak temel alınarak yürütülmektedir. Ön inceleme faaliyeti, tek duruşmada tamamlanmaktadır. Bahsettiğimiz gibi zorunlu hallerde bir defaya mahsus olarak yeni duruşma günü tayin edilebilmektedir.

Asliye Hukuk Davaları Ön inceleme duruşmasında taraflar için gerekli olabileceği düşünülen iki haftalık kesin süre verilmesi söz konusudur. Bu süre içerisinde taraflar dilekçede gösterdikleri fakat sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunma veya başka bir yerden belge getirebilme olanağına sahip olurlar. Tarafların iddia veya savunmalarını değiştirmeleri ya da genişletilmeleri serbest şekilde cevaba cevap şeklinde olmaktadır.

Ayrıca ikinci cevap dilekçeleri ile de serbestçe uygulamada bulunabilirler. Eğer ön inceleme aşamasında bir iddia veya savunma değiştirilmesi yapılacaksa bu durum ancak karşı tarafın açık muvafakati ile olmaktadır. Bu noktada bilinmesi gereken ayrıntı, eğer taraflardan biri ön inceleme duruşmasına mazeret belirtmeden gelmezse, o zaman iddia veya savunma değiştirilmesinde gelmeyen tarafın muvafakati aranmaz. İddia veya savunma genişletilmesi ya da değiştirilmesi, ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra yapılamaz.

Tamamlanan ön inceleme duruşması sonrasında hâkim tahkikata başlamadan evvel, hak düşürücü süreler ve zamanaşımı itirazları inceleyerek, gerekli kararları sağlamaktadır.

Asliye Hukuk Davaları Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından yürütülen davalar, mümkün olduğu hallerde taraflar duruşmaya çağrılmadan dosya üzerinden karara bağlanabilir. Davalar basit yargılama usulünde; mahkemenin karar verilemeyen hallerde gerekli olan konularda tarafları dinlemesiyle yapılır. İlk duruşmada bu dinleme aşaması sağlanır. Dinlenen tarafların( dava şartları, ilk itiraz ve zamanaşımı hakkında) anlaştıkları veya anlaşamadıkları yanlar belirlenir. Uyuşmazlık ile ilgili hususların tespitinden sonra, hâkim tarafları sulh için teşvik eder ve tarafları davet eder.

Tarafların sulh sağlayıp sağlayamadıkları, eğer sağlayamadılarsa hangi hususlarda sulh sağlanamadığı tutanağa yazılır ve bu tutanak taraflarca imzalanır. Bu tutanak esas alınarak tahkikat yürütülmektedir. Mahkeme, iki duruşmada gerekli olanları tamamlar. Fakat bu iki duruşmaya,; tarafların dinlenmesi, delil incelemeleri ve tahkikat işlemlerinin yapılması gereken duruşmalar dahil değildir.

Duruşmalar arasındaki süre bir aydan daha uzun olamamaktadır. Tabi ki duruşma sayısında veya duruşmalar arası sürede istisnalar da olabilmektedir. Bilirkişinin incelemesinin uzaması hallerinde, istinabe yolu ile tahkikat işlemlerinin sürdürülmesi gibi zorunlu durumlarda, hâkim gerekçesini belirterek bir aydan sonraya da duruşma günü verebilir. Aynı zamanda ikiden fazla duruşma da aynı gerekçeler ile yapılabilir.

Basit yargılama usulü söz konusu olduğunda, basit usule tabi olan davalar için dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmişse ve yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılmışsa, dava açılmamış sayılmaktadır.

Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu Davalar

  • Tapu ve nüfus kayıtlarında yer alan ismi düzeltme ve değiştirme davaları, yaş düzeltme ve kazai rüşt davaları
  • Tenkis ve mirasta iade davaları
  • Muvazaa gerekçesiyle tapu iptal davası
  • Vasiyetname iptali davası
  • El atmanın önlenmesi yani men’i müdahale davası
  • Tapu iptali ve tapu tescili davaları
  • Şuf’a davası
  • Geçit hakkı davası
  • Ecrimisil (haksız işgal tazminatı) davası
  • Alacak maddi tazminat ve alacak manevi tazminat davaları
  • Bedel artırımı (Tezyid-i) davası
  • Tespit davası
  • Şirket kararları ile ilgili ortaklar adına açılacak davalar
  • Kooperatif üyeliğinden çıkarma kararının iptali ile ilgili davalar
  • Tenfiz ve tanıma davaları
  • Zayi ve Kambiyo Senedi Davaları

Asliye Hukuk Davaları | Sıkça Sorulan Sorular

ÖZET: Davacı davalı yüklenicilerden gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca sözleşmeye konu depolu dükkan vasfındaki taşınmazın eksik ve ayıplı inşa edildiği iddiasına dayalı eldeki tazminat davasını açmıştır.

Görülmekte olan bir davada hem görev hem de yetki uyuşmazlığı söz konusu olduğu hallerde öncelikle görev uyuşmazlığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Yetki uyuşmazlığı ise görevli mahkemece çözümlenmelidir. Bu durumda mahkemece, davanın Asliye Hukuk mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin kararı usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.

İstinaf sebepleri ve dosya kapsamında yapılan incelemede verilen karar ve gerekçesi, göz önüne alındığında ilk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı ve bir kısım davalıların istinaf talepleri yerinde görülmemiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. İstinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Asliye Hukuk Davalarında Şirketin İhyası Davacı vekili dava dilekçesi ile; Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden tapu iptali ve tescil davasının müvekkili lehine sonuçlandığını, kararın kesinleşmesi durumunda taşınmazın satışının yapılarak şirketin borçlarının ödeneceğini, şirket ana sözleşmesine göre taşınmazın satışı için genel kurulun 2/3 nisapla karar alması gerektiğini, müvekkili şirketin ortakları olan …. A.Ş. ile … A.Ş.’nin sicilden terkin edildiğini, genel kurulun toplanabilmesi için bu iki şirketin ihyasının zorunlu olduğunu belirterek .. A.Ş. ile… A.Ş’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ

ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi; yargılama aşamasında İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazı cevabının hatalı değerlendirildiği, davacı şirket adına tasfiye memuru tarafından açılan bu iş davada davacının taraf ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;

Uzun süredir devam eden davanın müvekkili lehine sonuçlanması sebebiyle taşınmazın satılabilmesi için genel kurulun 2/3 nisapla karar vermesi gerektiğini, genel kurulun toplanabilmesi için de davacı şirketin ortakları olan iki şirketin ihyasının zorunlu olduğunu, İlk derece mahkemesince yazı cevaplarının hatalı değerlendirilerek sehven davanın reddine karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Asliye Hukuk Mahkemesi Kararlarının İncelenmesi İstinaf Dairesi Asliye Hukuk Mahkemesinin …. tarihli kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 03.05.2016 tarihli iş bölümüne göre, eser sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlara yönelik istinaf kanun yolu başvurularını inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15.Hukuk Dairesine verilmiştir.

İKİ HAFTALIK BAŞVURU SÜRESİNİN KISA KARARIN TEVHİMİNDEN BAŞLATILDIĞI – BAŞVURU SÜRESİNİN DOLDUĞU GEREKÇESİNİN DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİ KANUNA AYKIRI OLDUĞU

ÖZET: İlk derece mahkemesince, 13.11.2017 tarihli kararı miktar itibariyle istinafı kabil kararlardan olmasına ve tevhim edilen kısa kararda istinaf yolunun açık olduğunun belirtilmesine rağmen, tebliğ edilmeyen gerekçeli kararda kesin olarak karar verildiğinin açıklanması, 6100 sayılı kanunun ilgili maddesindeki iki haftalık başvuru süresini, kısa kararın tevhiminden başlatılması ve başvuru süresinin dolduğu gerekçesiyle, ek kararla davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olmuştur.

Bu durumda Dairemizce, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.106 Görüntülenme

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp