Boşanma Davası Açma Şartları Nelerdir? Boşanma davasının açılması şartları her boşanma türüne göre farklılık arz etmektedir. Boşanma çeşitleri konularına göre anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davaları olarak ikiye ayrılmaktadır.
Anlaşmalı boşanmalarda farklı çekişmeli boşanma davalarında farklı şartlar ve uygulamalar ile evlilik birlikteliği sonlanmakta bu şartların gerçekleşmemesi halinde ise ya dava reddedilmekte ya da dava düşmektedir.
Boşanma davası açma şartları boşanmanın türüne göre kanunda belirtilen hususlar çerçevesinde uygulanmaktadır. Anlaşmalı boşanmalarda eşler arasında evlilik birlikteliği sonra ererken ortaya çıkan nafaka, tazminat, velayet, mal paylaşımı gibi hukuki meselelerde anlaşma sağlanması gerekirken çekişmeli boşanmalarda ise evliliğin sona ermesi bir nedene bağlanmış ve aleyhinde dava açılan eşin mahkemede kusurunun ortaya çıkarılması şartı benimsenmiştir.
Anlaşmalı Boşanma Davası Açma Şartları
Evliliğini sona erdirmek isteyen çiftler bu taleplerini mahkemeye dilekçeyle bildirerek ve anlaşmalı boşanma davasının tüm hukuki sonuçları hakkında protokol imzalayarak anlaşmalı boşanma davası açma hakkına sahiptirler. Ancak anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için;
- Evliliğini sonlandırma talebinde bulunan eşlerin en az 1 yıldır evli olması,
- Evliliği bitirme talebiyle mahkemeye başvuran eşlerin anlaşmalı boşanma protokolüyle anlaşma yaptıkları konularda mahkemeye bilgi sunması,
- Evlilik birlikteliği sonlandırma arzusu taşıyan eşlerin özgür iradeleri ve bağımsız düşünceleriyle bu durumu mahkeme huzurunda da dile getirmesi
Şartlarının bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma kararının tek celsede alınarak davanın sonuçlanması mahkemede hazır bulunmaya, en az 1 yıllık evli olmaya ve boşanma sonucunda ortaya çıkan hukuki durumları mahkemede kabul etmeye bağlıdır.
Genel Sebeplere Dayanarak Boşanma Davası Açma Şartları
Boşanma davasının çekişmeli boşanmalar şeklinde açılması halinde mutlaka evlilik birlikteliğinin sona ermesine sebep olacak bir nedene bağlı olarak açılmak zorundadır. Boşanma davası açma dilekçesi hazırlanırken kanunda sayılı olmayan özel boşanma gerekçeleri dışında kalan;
- Şiddetli geçimsizlik,
- Evlilik birlikteliğinin temelden sarsılması,
- Güven sarsıcı davranışlar sebebiyle boşanma davası,
- Evlilik birlikteliğine bağlı yükümlülükleri yerine getirmeme,
- Mizaç uyuşmazlığı
Gibi pek çok sebebe bağlı olarak çekişmeli boşanma davası ileri sürülebilmektedir. Bu sebepler özel sebeplerle birlikte ileri sürülerek karşı tarafın kusuru ortaya çıkartılabileceği gibi yalnızca genel sebeplerle de boşanma davası açılabilmektedir.
Özel Sebeplere Dayanarak Boşanma Davası Açma Şartları
Boşanma davalarında çekişmeli boşanma davası açılmasının özel sebeplere bağlı olması medeni kanunda açıkça düzenlenmiştir. Buna göre kanunda sayılan özel sebeplere dayanan boşanma davaları şunlardır:
- Zina (aldatma) sebebiyle boşanma davası,
- Terk sebebiyle boşanma davası,
- Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası,
- Suç işleme sebebiyle boşanma davası,
- Haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davası,
- Hayata kast, kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma davası
Açılarak evliliğin sona ermesinde kusurlu olan eş aleyhinde çekişmeli boşanma dilekçesi örneği 2019 hazırlanarak boşanma kararı alınabilmektedir. Yukarıda sayılan özel sebeplerin varlığı halinde davacı kusur durumunu ispatla mükelleftir. Örneğin diğer eşin evlilik birlikteliği içinde eşini aldatması halinde bu durum dava dilekçesinde özel sebeplere bağlı olarak açıklanmakta ve boşanma kararı alınabilmektedir.
Boşanma Davası Açma Şartları
Boşanma kelimesi, evlilik birliğinin sona ermesidir. Boşanma genel olarak kusur, irade, temelden sarsılma, elverişsizlik ve eylemli ayrılık sebeplerine dayanır. Boşanma Açma Şartları de Medeni Kanunumuzda düzenlenmiştir. Boşanma açma şartları aşağıda sıralayacak olursak;
- Terk nedeniyle boşanma davası,
- Zina nedeniyle boşanma davası,
- Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası,
- Anlaşmalı boşanma davası, (anlaşmalı boşanma ile ilgili makaleye göz atabilirsiniz )
- Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası,
- Suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davası,
- Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası,
- Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası
Boşanma Davası Açabilmenin Şartları Nelerdir?
Boşanma davasının açma şartları için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunda belirtilen haklı boşanma sebeplerinden birinin geçerli olması gerekmektedir. Yasalarda boşanmanın gerçekleşmesi için bulunan şartlar içerisinde özel boşanma nedenleri ile genel boşanma nedenleri birbirinden farklı olarak yer almaktadır. Ancak temel olarak boşanmaların gerçekleştirilmesi konusunda evlilik birliğinin temelden sarsılması bir neden olabilmektedir.
Bu durumda boşanmak isteyen taraflar özel boşanma şartları veya genel boşanma şartlarını yerine getirerek boşanma talebinde bulunabilmektedir. Ancak mahkemenin üzerinde duracağı temel konu evlilik birliğinin temelden sarsılması olmaktadır.
Mahkeme evlilik birliğinin temelden sarsıldığını ve tarafların evli kalmasının mümkün olmayacağına kanaat getirmelidir.
En Çok Karşılaşılan Boşanma Nedenleri Nelerdir?
Boşanma davası açma şartları, Eşlerin birbirine karşı sergilediği birçok tutum boşanma için geçerli sebeplere neden olabilmektedir. Ülkemizde ise son dönemde ön plana çıkan en önemli boşanma sebebi ile ilgisizlik olarak görülmektedir. Daha önceki dönemlerde ise aldatma eşler arasındaki en çok karşılaşılan boşanma sebebi olarak ön plana çıkmaktaydı.
Özellikle son iki yıllık dönemde daha fazla olarak ilgisizlik nedeni ile boşanma istekleri artış göstermektedir. Bunu sebebi aldatma nedeni ile boşanma, terk nedeni ile boşanma ve aile işi şiddet nedeni ile boşanma izlemektedir.
İlgisizlik Nedeni İle Boşanma Davası Açma Şartı
Boşanma davası açma şartları, Ülkemizde en fazla boşanma sebebi olan ilgisizlik eşler arasında ve evlilik içerisinde farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir. İlgisizlik nedeni ile boşanma davası açmak isteyen eşlerin genel olarak, eşlerden birisinin diğer eşe karşı ilgisizlik göstermesi ve davranışlarının bu şekilde olması sebebi ile ortaya çıkmaktadır.
Ayrıca çocuklara karşı olan ilgisizlik, eşin ev işlerine karşı ilgisiz olması, eşin ev geçimi konusuna ilgisiz olması ve eşin aile ve arkadaşlara karşı ilgisiz olması gibi durumlar da boşanma için eşler tarafından neden olarak öne sürülebilmektedir.
Eşlerin veya eşlerden birisinin ilgisizlik nedeni ile boşanma davası açması durumunda dava açılmasındaki hukuki temelleri evlilik birliğinin temelden sarsılması olmalıdır. Mahkemeye sunulacak olan evlilik birliğinin temelden sarsılması konuyu iddiayı gösterilen ilgisizlik olarak gösterilmesi ile mahkeme hakimi evliliğin ve ortak bir yaşamın taraflardan beklemeyeceğine karar vererek boşanmayı gerçekleştirebilmektedir.
Ülkemizdeki boşanma nedenleri arasında en çok bulunan ilgisizlik nedeni ile boşanmak isteyen bireylerin bu konuda mahkemeye Türk Medeni Kanunun 166’ncı maddesini öne sürecekleri bir dilekçe hazırlayarak başvurabilmektedir.
Bundan sonrada mahkemeye yaşadıkları ilgisizliğin evlilik birliğini temelden sarstığını ispat ederek ve mahkemenin bu yönde karar vermesini sağlayacak şekilde bir savunma yaparak boşanma kararının onaylanmasını sağlayabilmektedirler.
Aldatma Nedeni İle Boşanma Davası Açma Şartı
Boşanma davası açma şartları, Aldatma durumu evli olan bireylerden birisinin birbirlerine olan sadakat yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebi ile meydana gelmektedir. Türk Medeni Kanununda yer alan özel boşanma şartları arasında bulunan aldatma,
Evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olacağından haklı boşanma sebepleri arasında yer almaktadır. Boşanma davası açacak olan kişinin aldatma olayını öğrenmesinden itibaren altı ay içerisinde boşanma davasını açması gerekmektedir. Aynı şekilde öğrenme olayı ve altı aylık süre yanında davanın aldatma eyleminin gerçekleştiği tarihten beş yıl içerisinde açılmalıdır.
Bu iki tarihe dikkat edilmez ve geçerse aldatma nedeni ile boşanma davasının açılması mümkün olmayacaktır. Bu iki süre hak düşürücü süre olmaktadır. Konuyu daha detaylı anlatan aldatma boşanma davası nasıl açılır konulu makaleyi okuyabilirsiniz.
Aldatma ile boşanmanın ispat edilmesi ile haklı boşanma nedenleri arasında yer aldığı için mahkeme boşanmayı onaylayacaktır. Aynı zamanda bu davalarda aldatan eşin diğer eşten daha fazla kusurlu bulunması muhtemel olacağı için diğer eşin nafaka ve tazminat alma hakları bulunacaktır. Bunun yanında aldatma eyleminin gerçekleştiği üçüncü kişilerden de manevi tazminat alma hakları bulunmaktadır.
Aldatma ile boşanmanın gerçekleşmesi durumunda aldatan eşin, yani kusurlu olan eşin diğer eşten nafaka istemesi ve alması mümkün olmayacaktır. Boşanma davaların ileri sürülen boşanma nedeninin mahkemeye ispat edilmesi zorunluluğu olduğundan ve bunun yapılması için etkili bir savunma yapması da gerekmektedir. Bu savunmanın yapılması ve tüm yasal haklarının korunarak hak kaybı yaşamaması için bir uzman avukattan yardım alınması gerekebilmektedir.
Terk Nedeniyle Boşanma Davası Açma Şartı
Boşanma davası açma şartları, Ülkemizde görülen boşanma davalarının açılma sebeplerinden birisi de terk nedeni ile boşanma nedenleridir. Oldukça sık şekilde terk sebebi ile boşanma davaları açılabilmektedir. Bu davaların açılmasındaki sebep olarak terkin, ortak yaşımın devam ettirilmesini engellemek amacı ile birlikteliğin sonlandırılması olduğu bilinmelidir.
Bu durumda terk nedeni ile boşanma sebebinde sadece eşin evi terk etmesi anlamında bir geçerliliği yoktur. Bunun yanında eşin evden kovulması, eşin aileye bırakılması, eşin eve girmesinin engellenmesi, evin kilidinin değiştirilmesi, eşin haberi olmadan evden taşınılması gibi durumlarda terk nedeni ile boşanma kapsamında yer almaktadır ve bu davranışlar sonrasında da terk sebebi ile boşanma davası açılabilmektedir. Terk nedeniyle boşanma davası hakkında ki diğer makaleyi okuyabilirsiniz.
Terk nedeni ile boşanma davasının açılmasında hangi eylemin gerçekleştiğine bağlı olarak farklı hukuki prosedürlerin izlenmesi gerekmektedir. Bu durumlardan hangisinin yaşandığına bağlı olarak boşanma davalarının açılmasındaki izlenecek yol ve dilekçelerdeki nedenlerde değişebilmektedir.
Bu konuda terk sebebi ile boşanma davası açmayı isteyen kişilerin, terk olayının gerçekleştiği tarihten itibaren dört ay içerisinde eşe ihtarname göndermeleri gerekmektedir. Bu durumda eşin ortak yaşamı sürdürmeye yanaşmaması durumunda ise iki aylık bir sürenin beklenmesi ile terk nedeni ile boşanma davası açılabilmektedir.
Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davası Açma Şartı
Boşanma davası açma şartları, Şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davası açılması konusunda mahkemeye sürülecek hukuki temel evlilik birliğinin temelden sarsılması olmaktadır. Bu bir genel boşanma sebebi olarak Türk Medeni Kanunun 166’ncı maddesinde yer almaktadır. Sunulacak dava dilekçelerinde hukuki bir temel olarak evlilik birliğinin temelden sarsılması sunulmalıdır.
Bu durumda hakim ortak yaşam kurulmasının ve evliliğin sürdürülmesinin mümkün olmayacak bir duruma gelmiş olması durumunda bir kanaate varmalıdır.
Tarafların yaşadıkları uyuşmazlık ve ortak şekilde yaşamın mümkün olmayacağı konusunda hakime ispat yükümlülüğü bulunmaktadır. Bunun yapılması ile de asıl olarak evlilik birliğinin temelden sarsıldığı konusunda mahkemeye bir savunma yapılması gerekmekte ve bu konuda bir ispat yapılması gerekmektedir.
Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davası Açma Şartı
Boşanma davası açma şartları, Boşanma davasının açılması ve boşanmanın gerçekleşmesi konusunda birçok farklı sebep ve neden yer alabilmektedir. Bunlardan biriside evlilik içerisinde olan ve eşlerin uygulayacağı şiddet olabilmektedir. Bu konuda hayata kast eşler arasında görülebilen ve boşanma davalarına yansıyabilen bir neden olmaktadır.
Eşlerden birinin diğeri öldürmeye teşebbüs etmesi durumunda bu eyleme maruz kalan eş mahkemeye bu sebeple boşanma davası açabilmektedir. Bu durumda mahkemeye yeniden böyle bir durum ile karşılaşmamak konusunda hızlı boşanma talebinde bulunabilmektedir.
Bunun yanında eylemin bir kez daha gerçekleşmesi durumunda yenilenmemesi için tedbirlerin alınması konusunda da karar verilebilmektedir.
Hayata kast davasında boşanmanın gerçekleştirilmesi yanında yeniden bir hayata kast durumunun yaşanmaması için eşin korumaya alınması, evden uzaklaştırma cezaları, hayata kast eden kişinin okul, iş yeri ve buna benzer yaşam alanlarına yaklaşmasının yasaklanması gibi cezalar ve yaptırımlar da verilebilmektedir. Bu durum eş için geçerli olduğu gibi ortak çocuklar için de geçerli olabilmektedir.
Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davası Açma Şartı
Boşanma davası açma şartları, Türk Medeni Kanunu içerisinde bulunan boşanma sebeplerinde bir tanesi de onur kırıcı ve pek kötü olan davranışlar olarak yer almaktadır. Bu sebeple eşlerden birisi onur kırıcı bir davranış nedeni ile boşanma davası açabilmektedir.
Bu konuda, yani onur kırıcı davranış nedeni ile boşanma dava açacak olan kişinin eşi aşağılama, eşe hakaret etme, eşe psikolojik baskı yaratma, eşi ailesinden veya sosyal hayatından yoksun bırakma, eşe fiziksel şiddet uygulama ve buna benzer bazı davranışların gerçekleşmesini gerekçe göstererek dava açılması mümkün olabilmektedir.
Akıl Hastalığı Nedeni İle Boşanma Davası Açma Şartı
Boşanma davası açma şartları, Türk Medeni Kanunu içerisinde yer alan boşanma nedenlerinden biriside akıl hastalığı nedeni ile boşanma olmaktadır. Bu sebeple eşlerden birinin akıl hastası olması durumunda boşanmanın gerçekleşmesi mümkün olacaktır. Bu konuda bir dava açabilmek içinde kanunda belirtilen bazı şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu konuda en önemli şart akıl hastalığının evlilik birliği içerisinde gerçekleşmiş olmasıdır.
Aynı zamanda mevcut olan akıl hastalığının evliliğin sorunsuz bir şekilde sürmesini engelleyecek bir seviyede olması gerekmektedir. Bunun yanında akıl hastalığının tedavi edilemeyecek türde bir hastalık olması gerekmektedir. Bu durumda akıl hastalığının evliliğin başlamasından sonra ortaya çıkması, evliliğin devam etmesine engel olarak şiddette bir hastalık olması ve bu hastalığın tedavisinin mümkün olmaması durumunda diğer eş boşanma davası açabilmektedir.
Mahkemeye akıl hastalığı nedeni ile dava açan eşin bu iddiasını mahkemeye kanıtlaması gerekmektedir. Bu ispat eşin, diğer eşin akıl hastalığının hastane veya sağlık kuruluşlarından alınacak bir rapor ile yapması mümkün olacak bir ispattır. Alınacak olan raporda mahkemenin istediği şartların yazılı olması gerekmektedir.Özellikle akıl hastalığı için alınacak raporda tedavisinin mümkün olmadığı belirtilmelidir.
Ev İşleri Yapmama Nedeni İle Boşanma Davası Açma Şartı
Boşanma davası açma şartları, Medeni Kanunumuzda evlilik içerisinde eşlerin eşit şekilde sorumluluk sahibi oldukları belirtilmiş olsalar bile, toplumumuzda ev işlerinin kadının görevi olduğu kanısı fazla olduğu için kadınların herhangi bir meşru sebepleri olmadan ev işlerini yapmaktan imtina etmesi durumunda boşanma davaları açılabilmektedir.
Bu davalarda genel olarak ortak yaşamın sürmesinin ve evliliğin devam etmesinin mümkün olmayacağı ve evlilik birliğinin temelden sarsılmış olacağı iddia edilmektedir
Erkeğin Çalışmaması Nedeni İle Boşanma Davası Açma Şartı
Boşanma davası açma şartları, Türk Medeni Kanununda eşlerin eşit sorumlulukta olduğu belirtilmiş olsa bile toplumumuzda erkeğin çalışarak evini geçindirmesi gerekliliği kabul görmektedir. Bu sebeple de bir kadın erkeğin herhangi bir meşru sebebi olmadan çalışmaması ve geçimi sağlamaması nedeni ile boşanma davası açabilmektedir.
Bu durumda da evlilik birliğinin temelden sarsıldığı iddia edilmektedir.
Yalan Nedeni İle Boşanma Davası Açma Şartı
Boşanma davası açma şartları, Evliliklerin kurulduğu temellerden biriside güvendir. Güvenin sarsılması evliliğin yürütülmesini ve ortak bir yaşamın devamını etkileyebilmektedir. Bu sebeple de eşlerden birisi söylenen bir yalan ile evlilik birliğinde güvenin kaybolduğunu ve bu şekilde evliliğin süremeyeceğini iddia ederek boşanma davası açabilmektedir. Bu durumda da evlilik birliğinin temelden sarsıldığı iddia edilmektedir.
Makalede Boşanma Davası Açma Şartları bilgi amaçlı yazılmıştır. Boşanma Davası Açma Şartları konusunda daha detaylı bilgi için avukat desteği için başvurunuz.
Boşanma Davası Açma Şartları | Sıkça Sorulan Sorular
BOŞANMA DAVASI – ERKEĞİN BELİRLENEN KUSURLU DAVRANIŞLARA GÖRE BOŞANMAYA SEBEP OLAN OLAYLARDA KADINA NAZARAN AĞIR KUSURLU OLDUĞU.
BOŞANMA DAVASI – ERKEĞİN BELİRLENEN KUSURLU DAVRANIŞLARA GÖRE BOŞANMAYA SEBEP OLAN OLAYLARDA KADINA NAZARAN AĞIR KUSURLU OLDUĞU – TARAFLARIN EŞİT KUSURLU KABUL EDİLMESİNİN İSABETSİZ OLDUĞU – KADININ TAZMİNAT TALEPLERİNİN KABULÜ GEREĞİ
Türk Medeni Kanunu’nun 166/2. maddesi şartlarının oluştuğunun, aynı bozma ilamında mahkemece erkeğe yüklenen kusurlu davranışlara da değinilmek suretiyle temyiz incelemesi kapsamı dışında kalan kadının davası yönünden de Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi koşullarının gerçekleştiğinin kabulü gerekir.
ANLAŞMALI BOŞANMA DAVA ŞARTLARI HAKKINDA YARGI KARARI
Türk medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanma talebinde bulunmuş, ön araştırma celsesinde davalı farklı bir koşul ileri sürmüş ve evin yarısının üstüne tescilini talep etmiş, bu sebeple uyuşma bozulmuş.
Davacı da bunun üstüne temyizekonu davayla alakalı görüşünü belirtmeden, müphem bir ifadeyle çekişmeli boşanma davası açacağını belirtmiş, mahkemece de bayanınçekişmeli boşanma davası açacağını beyan ettiği gerekçesiyle, yasal şartları oluşmayan davanın reddine hüküm vermiştir.
BOŞANMA DAVASI – ÖNCEKİ DAVADA VE FİİLİ AYRILIK SÜRESİ İÇİNDE KADININ ERKEĞİN KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI NİTELİĞİNDE BİR KUSURUNUN İSPATLANAMADIĞI.
BOŞANMA DAVASI – ÖNCEKİ DAVADA VE FİİLİ AYRILIK SÜRESİ İÇİNDE KADININ ERKEĞİN KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI NİTELİĞİNDE BİR KUSURUNUN İSPATLANAMADIĞI – MANEVİ TAZMİNAT ŞARTLARININ ERKEK LEHİNE GERÇEKLEŞMEDİĞİ – ERKEĞİN MANEVİ TAZMİNAT İSTEĞİNİN REDDİ GEREĞİ
Gerek mahkemece reddine karar verilen önceki davada, gerekse fiili ayrılık süresi içinde, kadının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir kusuru ispatlanamamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında manevi tazminat şartlarının erkek lehine gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Bu husus nazara alınmadan, erkeğin manevi tazminat isteğinin reddi yerine yetersiz gerekçe ile kabulü doğru bulunmamıştır.
BOŞANMA TANIMA DAVASI – BOŞANMA KARARI – KARARA İLİŞKİN TERCÜMENİN KONSOLOSLUK TARAFINDAN ONAYLANMADIĞI GİBİ NOTER TARAFINDAN YAPTIRILMADIĞI
Dosyaya sunulan karara ilişkin tercüme, konsolosluk tarafından onaylanmadığı gibi, noter tarafından da yaptırılmamıştır.
Sunulan Türkçe tercüme bu haliyle, tanımaya elverişli değildir. O halde, davacıya yabancı mahkemece verilen kararın o yerdeki Türk konsolosluğu tarafından onaylanmış veya noter tarafından yaptırılan Türkçe tercümesini sunması için uygun süre verilmeli, eksiklik tamamlandığı takdirde,
Tanıma talebinin kanunda gösterilen şartları incelenip, hasıl olacak sonucu uyarınca karar verilmeli, verilen süre içinde eksiklik tamamlanmaz ise, davanın usulden reddi yönüne gidilmelidir. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
MANEVİ TAZMİNAT DAVASI – DAVACININ EŞİ İLE DUYGUSAL VE CİNSEL İLİŞKİYE GİREN DAVALININ EYLEMİNİN KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI NİTELİĞİNDE OLUP OLMADIĞI.
Eşlerden birinin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda, diğer eş dilerse TMK.174/2 maddesi hükmü gereğince şartları varsa boşanma sonucunda manevi tazminat talep edebileceği gibi,
BK. 49 .(TBK.58) maddesine dayanılarak, müstakil bir dava açmak suretiyle de kişilik haklarının saldırıya uğradığı iddiasıyla diğer eşe karşı manevi tazminat talep edebilir.Bu hususlarda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?