Kıdem ve İhbar Tazminatı Nasıl Alınır?

Kıdem ve İhbar Tazminatı Nasıl Alınır?
Kıdem tazminatının alınması ve hesaplanması konusundaki yaşanan uyuşmazlıklar nedeni ile açılacak kıdem tazminatı davaların hesaplama oldukça önemli olmakta ve taraflar arasında sorun yaratabilmektedir.

Kıdem ve İhbar Tazminatı Nasıl Alınır? İşçi kıdem ve ihbar tazminatlarının alınması işçi ve işveren arasında imzalanan iş sözleşmesine bağlı olarak hak edilen birtakım ücretlerdir.

Kıdem tazminatı işçinin iş sözleşmesinin haksız yere feshi ya da haklı nedenle işten ayrılması halinde işçinin belli süre bir işyerinde çalışması sebebiyle elde ettiği kazanımları ifade ederken ihbar tazminatı işçi veya işveren tarafından iş sözleşmesi feshedilmeden belli sürelerden önce karşı tarafa bildirim zorunluluğuna aykırı davranılması durumunda ortaya çıkan tazminatı ifade etmektedir.

Kıdem ve ihbar tazminatı nasıl alınır konusunda davalı ve davacının yerleşim yerinin bulunduğu iş mahkemeleri görevli ve yetkili kılınmıştır. Ancak dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk uygulamasına başvurarak işveren ile anlaşma yoluna gidilmeli buradan sonuç alınamaması halinde ise dava açılmalıdır.

Kıdem Tazminatı Alabilme Şartları

Kıdem tazminatı iş kanunundan kaynaklanan belirli veya belirsiz iş sözleşmelerinde işçinin 1 yıldan fazla çalışmasıyla elde ettiği tazminattır.

Kıdem tazminatı şartları kıdem tazminatının hak edilmesinde önemli bir yere sahiptir. İş sözleşmesinin haksız yere işveren tarafından feshedilmesiyle bir yıldan fazla çalışan işçi kıdem tazminatına hak kazabileceği gibi işçinin haklı nedenlere dayanarak işten ayrılması halinde de kıdem tazminatına hak kazanmaktadır. İşçinin işe bırakmasında haklı nedenler;

  • 3600 gün prim süresini doldurarak emekliliği beklemek üzere işten ayrılması,
  • Zorunlu askerlik hizmeti,
  • Evlenen bayanların 1 yıl içinde işten ayrılma hakkı,
  • Sağlık koşullarının iş nedeniyle bozulması,
  • İşin veya işyerinin değişmesi,
  • İşyerinde uğranılan kötü muamele görme
  • İşçinin ücretinin tamamının ya da bir kısmının ödenmemesi

Gibi hallerde de işçi kıdem tazminatını isteme hakkına sahiptir.

Kıdem Tazminatının Hesaplanması

Kıdem tazimatına 1 yıl aynı işyerinde çalışarak hak eden işçi işten ayrılması halinde işverenden bu ücretlerin tarafına ödenmesini isteyebilir. Bu ücretin ödenmemesi halinde ise dava açma hakkına sahiptir.

Kıdem tazminatı hesaplama yapılırken işçinin son çalıştığı ayda almış olduğu brüt ücret ile birlikte yol yardımı, yemek yardımı, prim, ikramiye gibi tüm ücretleri kıdem tazminatı hesaplamasına dahil edilmekte giydirilmiş brüt ücret hesaplanarak kıdem tazminatı hesaplanmaktadır.

İhbar Tazminatı Alınmasının Şartları

İhbar tazminatı işveren ya da işçinin iş sözleşmesini sona erdirmeden önce karşı tarafa bildirim yapmasını öngören ve bu bildirimlerin yapılmadığı takdirde ihbar tazminatı alınmasına hak kazanılan tazminat türüdür. İşçi veya işveren;

  • 6 aydan daha az çalışılan işlerde iş sözleşmesi feshedilmeden önce karşı tarafa bildirim yapmaması halinde 14 günlük brüt asgari ücret,
  • 6 ay ile 1,5 yıl arasında çalışılan işlerde iş sözleşmesi feshedilmeden önce karşı tarafa bildirim yapmaması halinde 28 günlük brüt asgari ücret,
  • 1,5 yıl ile 3 yıl arasında çalışılan işlerde iş sözleşmesi feshedilmeden önce karşı tarafa bildirim yapmaması halinde 42 günlük brüt asgari ücret,
  • 3 yıl ve daha fazla çalışılan işlerde iş sözleşmesi feshedilmeden önce karşı tarafa bildirim yapmaması halinde 56 günlük brüt asgari ücret

Karşı tarafa ihbar tazminatı olarak ödenmek zorundadır. İhbar tazminatı işin sona ermesiyle ilgili bildirim süresine uyulması amacıyla uygulanmakta olup işçi veya işveren sorumluluk altına alınmaktadır.

İhbar Tazminatının Hesaplanması

İşçi ve işveren arasında ihbar tazminatı hesaplanırken çalışma süreleri ve işçinin almış olduğu brüt ücret son derece önemlidir. İhbar tazminatı hesaplama yapılırken öncelikle işçinin ne kadar süreyle çalışıldığına bakılmakta sonrasında brüt ücret üzerinden ödenmesi gereken ihbar ücreti ortaya çıkarılmaktadır.

Arabuluculuk Ne Kadar Sürede Sonuçlanmalı?

İşçi ve işveren alacaklarında kıdem ve ihbar tazminatı alacakları için, iş mahkemesine dava açmadan önce Arabulucuya başvuru yapılması zorunludur. Arabuluculuk süreci hakkında bilgiler ise şunlardır.

Arabuluculuk sonuçlanma süreci 3 haftadır. Bu süre arabulucunun görevlendirilmesinin hemen ardından başlar. Arabulucu bu süreyi bir hafta daha uzatabilme hakkına sahiptir. Fakat bu süre içerisinde arabuluculuk süreci olumlu ya da olumsuz tamamlanmaktadır.

Anlaşmaya varılamazsa da arabuluculuk sonrası dava süreci başlatılmalıdır. Anlaşmaya neden olan konuya göre başvurulacak olan mahkeme de değişebilir. Örneğin işçi ve işveren arasında bir çekişme varsa bunun için İş Mahkemesi’ne başvurulmalıdır.

Arabuluculuk Toplantıların İşleyişleri

Arabuluculuk toplantılarında taraflar bizzat bulunmak durumundadır. Toplantıya katılamayacak olan kişiler avukatlarını bunun için görevlendirebilir. Eğer bir tarafın kendisi ve avukatı ilk toplantıda yer almazsa bunun için bir mazeret sunmalıdır.

Şayet taraflardan birisi ilk toplantıya mazereti olmaksızın katılmazsa ve görüşmeler sonucunda anlaşma olmasa bu durum arabulucu tarafından mahkemeye iletilir. Bu da toplantıya katılmayan tarafın aleyhine olacak bir durumdur.

Arabuluculuk görüşmelerine kimler katılabilir sorusunun cevabı ise arabulucunun ve tarafların izni olan herkestir. Şayet taraflar ve arabulucu izin verirse herkes bu görüşmelerde bulunabilir.

Kıdem ve İhbar Tazminatı Nasıl Alınır?

Bir işçi kıdem tazminatı almaya hak kazanması için belirli şartların meydana gelmesi gerekmektedir. Bunlar İş Kanunda belirtilmiş kıdem tazminatı almak için gerekli şartlardır. Aşağıda Kıdem Tazminatının ne olduğu, nasıl alınır ve kıdem tazminatı nasıl alacağının hesaplanması gibi konular belirtilmiştir.

Kıdem Tazminatı Nasıl Alınır Şartları Nelerdir?

İşçinin kıdem tazminatı alabilmesi için hazırlanacak iş sözleşmesi ve iş kolunun yasada belirtilen şekilde olması gerekmektedir. Yani işçinin 4857 sayılı İş Kanuna bağlı olması gerekmektedir.

Bu kanuna bağlı olmayan kişilerin kıdem tazminatı alma hakları bulunmamaktadır. 4857 sayılı İş Kanunun ilgili hükümlerinde işçinin asgari olarak bir senelik çalışmasının olması gerektiği belirtilmektedir. Bu durum kıdem tazminatı için ilk şartlardan birisidir. Yapılan iş sözleşmesinde kıdem tazminatı süresinin işçi lehine kısaltılması mümkün olabilmektedir.

Çıraklık için geçen süre kıdem olarak sayılmamaktadır. Ayrıca tutukluluk ve hükümlülük gibi sürelerde kıdem süresinden sayılmamaktadır. Bunun yanında deneme süreleri de kıdem olarak sayılmamaktadır.

Grev lokavtlarda geçen sürelerde kıdem süresinden değildir. Ayrıca işçinin ücretsiz izinleri de kıdem süresine eklenemez. Bir diğer önemli şart ise İş Sözleşmesinin yasalarda belirtilmiş nedenler il sona erdirilmesi gerekliliğidir.

Buna göre iş sözleşmesinin, işveren tarafından İş Kanunun 25'inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen durumda feshedilmesi, işçi tarafından İş Kanunun 24'üncü maddesinde belirtilen haklı sebepler ile feshedilmesi, işçi tarafından iş sözleşmesinin yasa veya kurum ile bağlı bulunduğu sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı veya toplu ödeme alması için feshedilmesi gerekmektedir.

Bunlarında yanında erkek işçinin askerlik görevi nedeni ile iş sözleşmesinin feshedilmesi, kadın evlilik sonrasında bir yıl içerisinde sözleşmesini feshetmesi, İş Kanunda belirtilmiş olan 15 yıl ve 3600 gün prim ödeme koşullarının yerine getirilmesi nedeni ile iş sözleşmesinin feshedilmesi ve işçi vefat etmesi durumlarında işçi kıdem tazminatı almaya hak kazanacaktır.

Kısmi Süreli İş Sözleşmelerinde Kıdem Tazminatı Nasıl Alınır?

Hazırlanan iş sözleşmesinde işçi veya iş verenin haftalık çalışma süresini 30 saat veya daha az şekilde belirlemesi durumunda işçi kısmi süreli çalışım olacaktır. Kıdem süresi ise bir yıllık olarak, iş sözleşmesinin başlaması ve sona ermesi tarihlerine göre belirlenmektedir.

Mevsimlik İşçiler Kıdem Tazminatı Nasıl Alınır?

Mevsimlik işçilerin iş sözleşmeleri belirsiz süreli veya belirli süreli olarak düzenlenebilmektedir. Mevsimlik işçilerde de yasalardaki gerekli şartların sağlanması durumunda işe iade mümkün olabilmektedir.

Mevsimlik işçilerin iş sözleşmelerinin belirli süreli yapışmış olması durumunda ve sona erdiğinde gerekli koşulların oluşmaması halinde işçi kıdem tazminatı talep etmesi mümkün olmayacaktır. Kıdemin süresinin belirlenmesinde fiili olarak çalışma süresi esas alınmaktadır.

Kıdem Ve İhbar Tazminatı Ödenmesi

İşçi işveren ile anlaşması ve işçinin bu durumu kabul etmesi kıdem tazminatları taksitle ödenebilmektedir. Ancak işçinin rızası olmadan taksitle ödeme mümkün değildir. Ödemenin diğer ödeme şekilleri ve vasıtaları ile yapılması aynı koşula bağlı olmaktadır.

Kıdem Tazminatı Miktarı ve Hesaplaması

Kıdem tazminatının hesaplanması işleminde çalışma süresi boyunca geçen her bir yıl için 30 günlük bürüt ücret dikkate alınmakta ve bu şekilde hesaplama yapılmaktadır. 30 günü aşan günler için de aynı oran dikkate alınmaktadır. İşçi ile işverenin düzenledikleri iş sözleşmesinde 30 günlük ücret miktarının arttırılması mümkün olmaktadır.

Kıdem Tazminatı Nasıl Hesaplanır Nasıl Alınır?

Kıdem tazminatının alınması ve hesaplanması konusundaki yaşanan uyuşmazlıklar nedeni ile açılacak kıdem tazminatı davaların hesaplama oldukça önemli olmakta ve taraflar arasında sorun yaratabilmektedir.

Bu konuda yasalarda belirtilmiş olan, işçinin bir yıllık çalışması için bir aylık bürüt ücreti üzerinden hesaplama yapılması geçerlidir. Kıdem tazminatının alınması konusundaki hesaplamada bürüt ücret dikkate alınmalıdır. Ayrıca işçiye ödenmiş olan bürüt ücretin yanında işçiye yapılan gıda yardımı, giyim yardımı, ikramiyeler ve sosyal yardımlarda hesapta yer almaktadır.

Kıdem Tazminatı Nasıl Alınır?

İşçinin kıdem tazminatı alabilmesi için işverenin İş Kanunda belirtilmiş olan durumlar içerisinde işçinin iş sözleşmesini feshetmesi gerekmektedir. Bunun yanında işçinin İş Kanunda belirtilmiş olan haklı nedenler ile iş sözleşmesini feshetmesi halinde da kıdem tazminatı alabilmektedir. Bu konuda İş Kanunun 24'üncü maddesinde işçinin haklı olarak iş sözleşmesini feshetme nedenleri belirtilmektedir. Bu nedenler ile iş sözleşmesini fesheden işçinin kıdem tazminatı alma hakkı bulunmaktadır.

İşçinin İstifa Etmesi Kıdem ve İhbar Tazminatı Nasıl Alınır?

Kıdem tazminatı alınması konusunda en merak edilen konulardan biriside işçinin istifa etmesi sonrasında kıdem tazminatı alıp alamayacağı durumu olmaktadır. Bir işçinin iş sözleşmesini feshederek istifa etmesi halinde kıdem tazminatı alabilmesi için, istifa nedeninin İş Kanunun 24'üncü maddesinde belirtilmiş olan nedenlerden birisine dayanması gerekmektedir. Bu durumda kanunun ilgili maddesinin incelenmesi gerekmektedir. İşçinin iş yerindeki psikolojik veya fiziksel tacize maruz kalması, işveren tarafından hakarete uğramış olması, tehdit edilmiş olması veya iş yerindeki işleyişin bir haftadan fazla süreli olarak durması gibi nedenler ile istifa etmesi gerekmektedir. Aynı zamanda kadın işçilerin evlilik tarihinden bir yıl içerisinde istifa etmesi durumunda kıdem tazminatı almaları mümkün olacaktır.

Evlilik Nedeniyle Kıdem ve İhbar Tazminatı Nasıl Alınır?

Çalışan kadınların evlenmesi halinde iş yerinden istifa etmeleri ile kıdem tazminatı almaları mümkün olacaktır. Bu durum evlilik tarihinden bir yıl içerisinde olması durumunda geçerli olacaktır. Kadının evlenme tarihinden sonra bir sene içerisinde istediği bir tarihte iş sözleşmesini feshetmesi ve istifa etmesi durumunda kıdem tazminatı alabilecektir.

Askerlik Nedeniyle Kıdem ve İhbar Tazminatı Nasıl Alınır?

Erkek işçilerin zorunlu askerlik görevine başlaması nedeni ile iş sözleşmesini feshetmelerinde kıdem tazminatı alınır ve almaları mümkündür. Askerliğin erkekler için zorunlu bir görev olması işten isteği dışında ayrılmayı gerektirmektedir. Bu durumda erkek çalışanlar bu zorunlu görevi yerine getirmek için iş sözleşmelerini yerine getirmek için işten ayrıldıklarında kıdem tazminatı almaları mümkün olacaktır. Makalemizde Kıdem ve İhbar Tazminatı Nasıl Alınır konusu bilgi amaçlı hazırlanmıştır. Kıdem ve İhbar Tazminatı Nasıl Alınır hakkında geniş bilgi için avukat desteği alınız.

Kıdem ve İhbar Tazminatı Nasıl Alınır? | Sıkça Sorulan Sorular

ALACAK DAVASI - İŞ AKTİNİN İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI ÖDENMESİNİ GEREKTİRMEYECEK HAKLI NEDENLERE DAYALI OLARAK FESHEDİLDİĞİ KANITLANAMADIĞI - ALACAK TUTARININ TESPİTİ İÇİN ALINAN BİLİRKİŞİ RAPORUNUN YERLEŞİK YARGISAL KARARLARA UYGUN GEREKÇELİ VE HÜKÜM KURMAYA YETERLİ OLDUĞU - BU RAPORU ESAS ALAN İLK DERECE MAHKEMESİ KARARINDA İSABETSİZLİK BULUNMADIĞI ZAMANAŞIMI DEFİNİN DEĞERLENDİRİLDİĞİ.

ÖZET: İş aktinin ihbar ve kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek haklı nedenlere dayalı olarak feshedildiği kanıtlanamadığından, davacı kıdem ve ihbar tazminatına da hak kazanmıştır. Dolayısıyla bu yöne ilişkin istinaf nedeni de yersizdir. Alacak tutarının tespiti için alınan bilirkişi raporunun, yerleşik yargısal kararlara uygun, gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, bu raporu esas alan ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı, zamanaşımı def'inin değerlendirildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesinin kararına dayanak teşkil eden bilirkişi raporuna karşı, davacı vekilinin beyanı, raporda tespit olunan ve mahkemenin kabulünde olan alacak miktarı dikkate alındığında, H.M.K'nın 362 (1)-a maddesi gereğince dairemizin kararının miktar itibariyle kesin olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve yukarıda belirtilen ölçütler çerçevesinde yapılan inceleme sonucu ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir.

TAZMİNAT DAVASI - DAVACI MEMUR OLARAK ÇALIŞSA DA TARAFLAR ARASINDA İŞ SÖZLEŞMESİ KURULMASINDA HERHANGİ BİR ENGEL BULUNMADIĞI - ESKİDEN BERİ İŞYERİ HEKİMLERİNİN İŞÇİ OLARAK KABUL EDİLDİĞİNİ AÇIKÇA ORTAYA KONDUĞU - BİLİRKİŞİ HESAPLAMALARINDA KIDEM TAZMİNATI TAVANININ GÖZETİLDİĞİ.

ÖZET: Davacı memur olarak çalışsa da 4857 SK anlamında taraflar arasında iş sözleşmesi kurulmasında herhangi bir engel bulunmamaktadır. Kaldı ki, davacının 4857 SK’ya tabi işçi kabul edilmemesi halinde işe iadesinin de mümkün görülmemesi gerekirdi. Açıklanan gerekçeler Yargıtay uygulamalarında da eskiden beri işyeri hekimlerinin işçi olarak kabul edildiğini açıkça ortaya koymaktadır.

Bilirkişi hesaplamalarında kıdem tazminatı tavanı gözetilmiştir. Davalının istinaf talepleri yerinde olmadığı gibi resen kararın bozulmasını gerektiren kamu düzenine ilişkin bir neden de bulunmamaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bu haber toplam 254 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara