Nitelikli Dolandırıcılık Davası Nasıl Açılır? Nitelikli dolandırıcılık cezası kaç yıl?

Nitelikli Dolandırıcılık Davası Nasıl Açılır? Nitelikli dolandırıcılık cezası kaç yıl?
Nitelikli dolandırıcılık suçu, mağdurların ciddi maddi zararlara uğramasına neden olan ve toplumda güven duygusunu zedeleyen bir suç türüdür.

Nitelikli dolandırıcılık suçu, mağdurların maddi zarara uğratıldığı ve suçluların daha ağır cezalarla yargılandığı ciddi bir suç türüdür. Bu suçun işlenmesi, yasalarca belirlenen çeşitli ağırlaştırıcı koşullar altında gerçekleşirse, "nitelikli" olarak kabul edilir. İşte nitelikli dolandırıcılık suçuyla ilgili temel bilgiler:

1. Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Hangi Mahkemede Görülür?

Nitelikli dolandırıcılık suçları, suçun işlendiği yerin ağır ceza mahkemelerinde görülür. Bu, suçun karmaşıklığı ve cezaların ağırlığı göz önünde bulundurularak, daha uzman bir yargılamayı gerektiren vakalar için tasarlanmış bir düzenlemedir.

2. Nitelikli Dolandırıcılık Suçu ve Cezası Kaç Yıl?

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 158. maddesi uyarınca, nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası üç yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıdır. Bu ceza, suçun işleniş biçimine, mağdurun uğradığı zararın boyutuna ve suçun topluma etkisine göre belirlenir.

3. Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Uzlaşma Kapsamında Mıdır?

TCK'nın 157. maddesi, basit dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamında olduğunu belirtirken, 158. madde uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçu için uzlaşma hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Bu, nitelikli dolandırıcılık suçunun ciddiyetini ve mağdurlara verilen zararın boyutunu göz önünde bulundurarak adaletin sağlanmasını amaçlar.

4. Nitelikli Dolandırıcılık Takibi Şikayete Bağlı Mıdır?

Dolandırıcılık suçu, takibi şikayete bağlı suçlar kategorisinde yer almaz. Dolayısıyla, savcılık suçun işlendiğini öğrendiği anda, kendiliğinden soruşturma başlatmak ve kamu davası açmak zorundadır. Bu, dolandırıcılık suçlarına karşı etkin bir mücadele ve mağdurların haklarının korunması açısından önemlidir.

5. Nitelikli Dolandırıcılıkta Tutuklama Olur Mu?

Nitelikli dolandırıcılık suçunda, kuvvetli suç şüphesinin varlığı, delillerin karartılma ihtimali veya şüpheli veya sanığın kaçma ihtimali gibi durumlar mevcut olduğunda, tutuklu yargılama kararı verilebilir. Bu, suçun ciddiyeti ve adaletin sağlanması için gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.

Nitelikli Dolandırıcılık Davası Nasıl Açılır ve Görülür? Yargıtay Emsal Kararlar...

TCK'nın 157. Maddesi şeklinde tanımlanmıştır. Sanığın TCK'nın 158/1-f maddesindeki banka vasıta kılınmak sureti ile nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılması talep edilmiştir.

Hile objektif olarak hataya düşürücü ve başkasının tasavvuru üzerinde etki meydana getiren her türlü davranıştır. Yani gerçekte mevcut olmayan bir hususu mevcut göstermek veya gerçekleşmiş bir olayı olduğundan başka türlü ya da hiç gerçekleşmemiş gibi göstermek sureti ile bir insanın yanılgıya düşürülmesidir.

Hile icrai bir davranış ile gerçekleştirilebileceği gibi karşı tarafın içine düştüğü hatadan yanlış bilgi sahibi olmasından yararlanarak ihmali bir davranışla da gerçekleştirilebilir. Dolandırıcılık suçunun oluşması için sanığın hileli davranışlarla muhatabını aldatmış olması gerekmektir.

Aldatma muhatabın iradesini etkileyen bir niteliği sahip olduğu için aynı zamanda kişilerin irade özgürlüğü de ihlal edilmektedir. Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için fiilin hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp onun veya başkasının zararına olarak kendisine veya başkasına bir yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır.

Yalan belli oranda ağır yoğun ve ustaca olmalı sergileniş açısından mağdurun denetleme olanağını ortadan kaldırmalıdır. Kullanılan hile ile mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu kandırıcı davranışlar ile yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.

Hilenin kandırıcı nitelikli olup olmadığı olaya göre değerlendirilmeli olayın özelliği mağdurun durumu fiil ile olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli kullanılmış ise gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. O halde hileli davranışın aldatacak nitelikte olması gerekir. Basit bir yalan hileli hareket olarak kabul edilemez.

Hileli hareketin ne olduğu mağdur üzerindeki etkisi kandırılabilecek bir hareket olup olmadığı mağdurun iyi niyeti ve güven duygularının suiistimal edilip edilmediğine bakılmalıdır. (Nitelikli Dolandırıcılık Davası)

Nitelikli Dolandırıcılık Davası - Yargıtay Kararı

DOLANDIRICILIK SUÇU - SANIĞIN EYLEMİNİN NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇUNU OLUŞTURUP OLUŞTURMAYACAĞINA İLİŞKİN DELİLLERİN TAKDİRİNİN ÜST DERECELİ AĞIR CEZA MAHKEMESİNE AİT OLDUĞU

ÖZET: Sanığın eyleminin “Kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumu çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekir. (Nitelikli Dolandırıcılık Davası)

Nitelikli Dolandırıcılık Davası Sıkça Sorulan Sorular

NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇLARI - DÖRT SANIĞIN BİRLİKTE HAREKET EDİP ŞİRKETİN İFLAS AŞAMASINDA OLUP ÇEKLERİ ÖDEME İMKANININ KALMADIĞI BİR TARİHTE SUÇA KONU ÇEK İLE ARABA SATIN ALIP ÜÇ GÜN İÇERİSİNDE BAŞKASINA SATMAK SURETİYLE NAKDE ÇEVİRDİKLERİ - BERAAT KARARININ KALDIRILMASI.

ÖZET: Dört sanığın birlikte hareket ettikleri aşikar olup sanık M. P. K.'nun şirketinin iflas aşamasında olup çekleri ödeme imkanının kalmadığı bir tarihte suça konu çek ile araba satın alıp 3 gün içerisinde başkasına satmak suretiyle nakte çevirdikleri,

Aynı günlerde iflas erteleme kararı alan ve iflas erteleme davası açan ve buna istinaden çeklerin ödenmesi ve icra takiplerine tedbir koyduran sanık M. P. K.'nun ödeme niyeti olmadığı ve karşılıksız çıkmasından mütevellit bir yasal kovuşturmaya uğramayacağını da düşünerek bu çeki verdikten sonra müştekinin yaptığı icra takibine de itiraz ederek çekin tahsil imkanını yok ettiği,

Bunun karşılığında arabayı satmak suretiyle haksız menfaat temin ettikleri, bütün bu fiilleri bir plan çerçevesinde yaptıkları ve dolandırıcılık kastı ile hareket ettikleri sabit görülmüş, ilk derece mahkemesinin beraat kararı yerinde görülmeyerek kaldırılmasına karar verilmiştir.

NİTELİKLİ HIRSIZLIK SUÇU - SUÇA KONU BİLEZİKLERİN DEĞER OLARAK AZ OLMADIĞININ ANLAŞILDIĞI - SANIĞIN ÇALDIĞI BİLEZİKLERİ İADE ETMEDİĞİ GİBİ MÜŞTEKİNİN ZARARINI DA KARŞILAMADIĞININ ANLAŞILDIĞI - SANIK HAKKINDA ARTIRIM VE İNDİRİM MADDELERİNİN UYGULANMASINA YER OLMADIĞI KARARI VERİLMESİ.

ÖZET: 5271 sayılı TCK'nun 142/2-b maddesinde yazılı suçun yaptırımının, 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 62. maddesi ile yapılan değişiklikten önce, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasını gerektirdiğinden, aynı Kanunun 7/2 maddesi hükmü de gözetilerek, sanık lehine olarak değişiklikten önceki yaptırım uygulanmış,

Ancak TCK'nun 61. maddesi hükmü de gözetilerek, suçun işleniş şekli, zaman ve yeri ile suç konusunun önem ve değeri dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezanın belirlenmesi gerekmiştir. Suça konu bileziklerin değer olarak az olmadığı anlaşıldığından TCK'nun 145/1 maddesinin, sanığın çaldığı bilezikleri iade etmediği gibi müştekinin zararını da karşılamadığı anlaşıldığından hakkında TCK'nun 168. maddesinin, Sanığın geçmişteki hali, sabıkalı kişiliği, suçtan sonraki davranışları dikkate alınarak 5237 Sayılı TCK.nun 62/1-2. maddesinin ve sanık hakkında başkaca artırım ve indirim maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

Bu haber toplam 431 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara