Whatsapp Yazışmalarıyla İlgili Yargıtay Emsal Kararı Verdi! Artık Delil Sayılıyor...

Borç ve alacak davalarında önemli bir karara imza atan Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, elektronik ortamlardaki yazışmaların delil olarak kullanılabilirliğini onayladı. 2017/1014 Esas ve 2020/4488 Karar numaraları ile verilen karar, teknolojik iletişim araçlarındaki yazışmaların, borç-alacak davalarında önemli bir yer tutacağına işaret ediyor.

Teknolojinin süratle geliştiği günümüzde, ispat vasıtalarının da bu gelişmeye ayak uydurması gerekliliği ile alınan bu karar, mail, WhatsApp, Facebook gibi dijital platformlarda yapılan yazışmaların belge ve delil niteliği taşıyacağını resmiyetle kabul ediyor.

Elektronik Yazışmalar da Delil Kabul Edilecek!

Bu içtihatla, alacaklılar için mahkeme süreçlerine yeni bir boyut kazandırılırken, borç ilişkisi ve alacak belgelerinin sadece kağıt üzerindeki dokümanlar ile sınırlı olmadığı, dijital ortamda yapılan yazışmaların da bu süreçte değerlendirileceği vurgulanıyor.

Özellikle alacak davalarında, taraflar arasında geçen elektronik yazışmaların, anlaşmanın ve iş ilişkisinin varlığına dair ciddi deliller sunan önemli veriler olduğu kabul görmüş bulunuyor. Uzmanlar, tarafların bu yeni yaklaşım ışığında, elektronik iletişimlerini de dikkatli ve bilinçli bir şekilde yürütmelerini, potansiyel hukuki süreçlerde bu tür iletişimlerin delil olarak sunulabileceği gerçeğini gözetmelerini tavsiye ediyor.

Bir davanın reddedilmesi sürecinde temyiz yoluna gidilmiş ve bu aşamada Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, e-mail yazışmalarının da yasal bir belge niteliği taşıdığına hükmetmiştir. Ayrıntılı olarak ifade edilen kararda, hukuki süreçlerin, dijitalleşen dünyamızın gerekliliklerine uyum sağlamasının ve yargılama süreçlerinin bu doğrultuda şekillenmesinin kaçınılmaz olduğu belirtilmiştir.

Yargıtay'ın bu çığır açan kararı, alacak ve borç davalari bakımından yeni bir dönemin kapılarını aralamış olup, bu alandaki hukuki süreçlerin ve alacaklı-borçlu ilişkilerinin yönetilme biçimine dair yeni bir perspektif sunmaktadır.

Sadakatsiz Mesajlar İle Boşanma Davasında Yargıtay’dan Emsal Karar!

Ankara'da ikamet eden bir çift, aralarındaki sadakatsizlik iddiaları ve geçimsizlik nedeniyle karşılıklı olarak Aile Mahkemesine başvurarak boşanma sürecini başlattı. Boşanma davasının fitilini ateşleyen, kadının eşi ile başka bir kadın arasındaki samimi mesajları mahkemeye delil olarak sunması oldu.

Kadın tarafından sunulan delillerde, kocasının başka kadınlarla olan flörtleşme içerikli mesajlaşmalarının bulunduğu ekran görüntüleri yer aldı. Kadın, dilekçesinde "Eşimin başka kadınlarla olan mesajlaşmalarını mahkemeye sunuyorum" ifadelerini kullanarak, eşinin evlilik yeminine sadık kalmadığını iddia etti.

Duruşmada söz konusu yazışmaların hukuka aykırı bir şekilde ele geçirildiği argümanı ile savunma yapan koca, delillerin geçerliliğini sorgulattı. Ancak kadın, mesajların nasıl ele geçirildiği hakkında herhangi bir savunma yapmadı.

Aile Mahkemesi, sunulan yazışmaların içeriğini göz önüne alarak, kocanın evliliğine sadakatsiz davrandığı sonucuna vardı ve kocayı kusurlu buldu. Mahkeme, tarafların boşanmasına hükmetti ve kadının, maddi ve manevi tazminat talebini kabul ederek, kocadan tazminat ödemesini talep etti.

Ancak bu dava, Yargıtay'a taşındığında işler değişti.

Yargıtay, delillerin hukuka uygun bir şekilde temin edilip edilmediğini sorgulayarak, süreci tekrar değerlendirdi. Delillerin hukuka aykırı yollarla elde edildiğini tespit eden Yargıtay, çiftin her ikisinin de eşit oranda kusurlu olduğuna karar verdi ve bu kapsamda, kocanın ödemesi gereken tazminatı iptal etti.

Bu karar, özellikle dijital delillerin ve elektronik iletişimin boşanma davalarında nasıl bir role sahip olduğu, nasıl temin edildiği ve bu delillerin hukuki süreçte nasıl değerlendirileceği konularında önemli bir emsal teşkil ediyor.