Türkiye'de Evlenme ve Boşanma Sayıları Düştü! Evlenme Yaşı Yükseldi!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan 2023 yılına ait evlenme ve boşanma istatistikleri, Türkiye'de aile yapısında önemli değişikliklerin yaşandığını gösteriyor. Geçen yıl evlenen çiftlerin sayısının 565 bin 435'e düşmesi ve boşanan çiftlerin sayısının 171 bin 881'e gerilemesi, sosyal dinamikler açısından dikkat çekici bulgular arasında yer alıyor.
Türkiye'de ortalama evlenme yaşının 22 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını ortaya koyuyor. Öte yandan, evlilik süreleri incelendiğinde, evli çiftlerin üçte birinin 15 yıl sonra boşandığı, yüzde 33'lük bir kesimin ise ilk beş yıl içinde evliliklerini sonlandırdığı görülüyor.
Kaba evlenme hızında en yüksek oranın Kilis'te, kaba boşanma hızında ise İzmir'de kaydedilmesi, Türkiye'nin farklı bölgelerinde evlenme ve boşanma eğilimlerinin çeşitlilik gösterdiğini gösteriyor. Yabancı gelin ve damat istatistiklerine göre, Özbek gelinler ve Alman damatlar sıralamanın başında yer alıyor.
2023'te kesinleşen boşanma davaları sonucunda 171 bin 213 çocuğun velayeti karara bağlanırken, çocukların büyük çoğunluğunun annelere verildiği belirlendi. Bu durum, boşanma süreçlerinin aile yapısı üzerindeki etkilerini de gözler önüne seriyor.
Türkiye'de Evlenme ve Boşanma Rakamlarında Dikkat Çekici Düşüş
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yayımladığı verilere göre, Türkiye'de evlenme ve boşanma sayıları ile ilgili önemli istatistikler dikkat çekmektedir. Bu istatistikler, sosyal yapı, demografik değişimler ve toplumsal tercihler hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Aşağıda, bahsedilen konulara dair özgün bir şekilde ele alınmış bilgiler yer almaktadır:
Evlenme ve Boşanma Sayılarındaki Düştü:
Türkiye'de geçen yıl evlenen çiftlerin sayısı 565 bin 435'e, boşanan çiftlerin sayısı ise 171 bin 881'e düştü. Bu düşüş, toplumda yaşanan değişiklikler, ekonomik faktörler, eğitim düzeyindeki artışlar ve evlilik ile ilgili algıların değişmesi gibi birçok faktörden kaynaklanabilir. Günümüzde bireyler, evlenme kararlarını daha geç yaşlarda ve daha titizlikle almakta, bu da ortalama evlenme yaşının artmasına neden olmaktadır.
Ortalama Evlenme Yaşı Yükseldi!
Ortalama evlenme yaşı, erkeklerde 28,3 ve kadınlarda 25,7 olarak belirlenmiş olup, bu da 22 yılın zirvesine işaret etmektedir. Bu artış, bireylerin eğitimine daha fazla zaman ayırması, kariyer hedeflerine ulaşma arzusu ve ekonomik bağımsızlığını sağlama isteği gibi faktörlere bağlanabilir.
Evlenme Süresine Göre Boşanma Oranları:
Evli çiftlerin üçte biri 15 yıl sonra boşanırken, yüzde 33'ü ise ilk beş yıl içinde evliliklerini sonlandırmıştır. Bu durum, evliliklerin ilk yıllarındaki uyum sorunları ve zamanla ortaya çıkan beklenti farklılıkları gibi çeşitli nedenlere işaret edebilir.
Evlenme ve Boşanma En Yüksek İller
Türkiye'de kaba evlenme hızının en yüksek olduğu il Kilis olarak kaydedilmişken, kaba boşanma hızının en yüksek olduğu il ise İzmir olarak belirlenmiştir. Bu farklılıklar, bölgesel sosyo-ekonomik koşullar, kültürel faktörler ve toplumsal normlardaki çeşitlilikten kaynaklanabilir.
Yabancı Gelin ve Damat Saylarında Artış
Yabancı gelinlerin sayısı 31 bin 29 olarak kaydedilirken, yabancı damatların sayısı 6 bin 345 olmuştur. Bu durum, uluslararası evliliklerin yaygınlığını ve kültürel entegrasyonun önemini vurgular. Yabancı gelinler arasında Özbekler, yabancı damatlar arasında ise Almanlar ilk sırada yer almaktadır. Bu, Türkiye'nin kültürel çeşitliliğine ve uluslararası ilişkilerdeki konumuna dair ipuçları sunar.
Boşanma Sonucu Etkilenen Çocuk Sayısı
Boşanma olaylarından 171 bin 213 çocuk etkilenmiş ve velayet çoğunlukla annelere verilmiştir. Bu, aile yapısındaki değişimlerin ve boşanmanın çocuklar üzerindeki etkilerinin toplumsal bir mesele olarak ele alınması gerektiğini göstermektedir.
Bu istatistikler, Türkiye'de evlenme ve boşanma eğilimlerinde meydana gelen değişikliklerin yanı sıra toplumsal yapı ve aile dinamiklerindeki dönüşümü de ortaya koymaktadır.
Ekonomik, sosyal ve kültürel faktörlerin bu eğilimler üzerindeki etkisi, detaylı araştırmalar ve analizlerle daha iyi anlaşılabilir. Bu değişimler, politika yapıcılar, sosyal hizmet uzmanları ve toplum liderleri için önemli bilgiler sunarak, toplumun ihtiyaçlarına yönelik stratejiler geliştirmede kritik rol oynar.