Miras Avukatları Ankara

Miras Avukatları Ankara
Miras Hukuku Avukatları | Ankara Hukuk sistemi içinde miras hukuku alanı özellikle kişilerin kendi haklarını kaybetmemeleri noktasında son derece özenle takip edilmesi gereken davaları kapsamaktadır. Bu noktada avukatlık hizmetleri ile davalara gereken önem verilmekte ve tüm detayların hiçbir şekilde gözden kaçırılmadan hakların alınmasına yönelik hukuki süreçler...
Miras Avukatları Ankara Konuları Nelerdir? Hukuk sistemi içinde miras hukuku alanı özellikle kişilerin kendi haklarını kaybetmemeleri noktasında son derece özenle takip edilmesi gereken davaları kapsamaktadır. Bu noktada avukatlık hizmetleri ile davalara gereken önem verilmekte ve tüm detayların hiçbir şekilde gözden kaçırılmadan hakların alınmasına yönelik hukuki süreçler başlatabilmektedir. Bununla birlikte pek çok kişinin hakkında bilgi sahibi olmadığı zaman aşımı süreleri noktasında avukatlardan alınan danışmanlık hizmetleri sonrasında hakların düşmesinin de önüne geçilmesi sağlanmaktadır. Kişiler Miras Avukatları Ankara ve miras alanında avukatlık hizmeti veren avukatlara vekalet vererek davaların onların gözetiminde ilerlemesini isteyebilirler. [caption id="attachment_17792" align="aligncenter" width="600"]miras-avukatlari Miras Avukatları Ankara[/caption] Hukuki açıdan davaların tüm gerekleri hakkında bilgi sahibi olduğu için avukatlar tarafından takip edilen davalarda daha başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Miras hukuku denildiğinde hemen hemen herkesin tahmin edebileceği gibi gerçek kişilerin ölmesi sonrasında sahip oldukları malların üzerinde işlem yapılması anlamı ortaya çıkıyor.

Miras Hakkı Nedir - Mirasta İntikal İşlemleri

Miras hakkı ise kanunlarla birlikte mirasın intikali işlemlerinde terekeye sahip olan kişilerin sahip olduğu haklar olarak tanımlanmıştır. Kendi ölümünün ardından mirasını dilediği gibi paylaşma fırsatını bulan kişiler ise miras bırakan olarak adlandırılmıştır. Bu kişiler aynı zamanda muris, müteveffa gibi adlarla da anılmaktadır. Murisin ölümünün ardından terekesi üzerinde hak iddia edecek olan kişiler ise miras hukuku davalarında mirasçı sıfatına sahip olan kişilerdir. Miras hukukuna ilişkin düzenlemeler Türk hukuk sisteminde Medeni Kanun'a dahil şekilde yapılmaktadır. Miras bırakacak olan kişinin kesin bir şekilde ölümünün gerçekleşmesinin ardından başlayan süreçte kişilerin herhangi bir itirazı bulunmazsa ya da murisin miras paylaşımı konusunda bir talebi bulunmazsa kanunların öngördüğü şekilde miras paylaşımının yapılmasına karar verilir. Kişilerin bu süreç için ayrıca herhangi bir işlem yapmasına gerek kalmamaktadır. Mirasçılar ölen kişilinin sadece varlıklarını ve mallarını değil aynı zamanda borçlarını da paylaşırlar. Mirasçı olan kişilerin belirlenmesinde ise hukuk sisteminde yasal olarak mirasçı statüsüne sahip olan kişilerin dışında bir de vasiyetnameye dayanarak miras talebinde bulunan kişiler gelmektedir.

Miras Hukukunda Mirasçıların Payları Nasıl Belirlenir?

Mirasçılık şartlarını yerine getirmiş olan kişiler arasında murisin mallarının paylaşımı ile ilgili karar verilirken kişilerin sahip olduğu konumlara bakılarak mirastan alacakları paylar düzenlenir. Bu noktada ilk paya dahil edilecek olan kişiler miras bırakan kişinin kendi eşi ve çocukları olmaktadır. Eşler bu aşamada mirasın ¼'ünü alırlar. Kalan ¾ miras ise çocukların arasında eşit olarak paylaştırılmak üzere ayrılır. Mirasçı sıfatına sahip olan çocukların hayatta bulunmaması halinde ise o kişinin çocuklarının yerine torunlarının mirasta söz sahibi olması sağlanabiliyor.

Miras Bırakanın Çocuğu Yoksa Paylaşım Nasıl Olur?

Miras bırakan kişinin hiç çocuğu bulunmuyorsa bu noktada mirasçıları anne ve babası olmaktadır. Hem eşin hem de anne babanın ortak bir şekilde mirasa dahil edildiği durumlarda eş mirasın yarısını alma hakkına sahiptir. Eğer miras bırakanın öldüğü zamanda anne ve babası da çoktan ölmüş durumdaysa bu halde aynı anne ve babadan dünyaya gelen miras bırakan kişinin kardeşlerinin mirasta söz sahibi olması sağlanabiliyor. Miras bırakan kişinin anne ve babası da bulunmuyorsa bu durumda mirasta söz sahibi olacak kişiler miras bırakan kişinin büyükanne ve büyükbabası olmaktadır. Bu halde eş tüm mirasın ¾ kadarını alma hakkına sahiptir. Anneanne, babaanne ve dede konumunda bulunan kişiler hayatta değillerse bu durumda bu kişiden miras bırakan kişiyle ortaklık kurulan dayı, amca, hala ve teyzelerin mirasta söz sahibi olması sağlanabiliyor. Söz konusu bu kişilerin vefatı halinde ise kişilerin çocuklarının mirastan pay alma hakkı doğmaktadır. Miras bırakacak olan kişiler arasında eşten başka hiçbir ortağın yer almadığı durumlarda eş mirasın tamamını alarak miras paylaşımını sonlandırır. Buna ek olarak eşi de bulunmayan kişilerin mirasının devlete kalmasına karar verilmektedir. [caption id="attachment_17794" align="aligncenter" width="550"]miras-hukuku-avukatları ve-danisma Miras Avukatları Ankara[/caption]

Mirasta Mirasçı Statüsü Nedir

Miras paylaşımlarında bilinmesi gereken en önemli konu mirasçıların belli bir sıra dahilinde mirastan pay alma hakkını talep etmeleri olmaktadır. Bu durum kimin mirasçı statüsüne sahip olduğu, kimin hayatta olup olmadığı ile doğrudan ilişkili bir durumdur. Zaman zaman miras hukukunun belirlediği sınırlar dahilinde bir miras davası çözülmeye çalışılırken çok karmaşık bir durumla karşı karşıya kalınabiliyor. Daha çok mirasçı statüsüne sahip olan kişilerin hayatını kaybetmesi durumunda ortaya çıkan bu zorlu durumlarda mirasın tekrar miras hakları ölçüsünde sıralanarak mirasçılara aktarılmasına karar verilmektedir. Kimlerin mirasta hak sahibi olmadığının da bilinmesi mirasın paylaşımı açısından son derece önemli bir konu olmaktadır. Gelin ve damatlar mirastan hiçbir şekilde ilk sırada pay alamazlar. Öncelik bu kişilerin çocuklarına geçmektedir. Gelin ve damat konumunda olan kişiler ise sadece ve sadece bu çocukların bulunmaması ya da hayatını kaybetmeleri durumunda mirasçı sıfatına sahip olabilirler. Kardeşlerle ilgili olarak mirasçıların belirlenmesinde mirasın evlenen kardeşin eşi tarafından alınması mümkün değildir. Ancak ve ancak kardeşin vefat etmesi haline bu kişiler mirastan pay alabiliyorlar.

Miras Hukukunda Miras Sözleşmesinin İptali -Miras Avukatları Ankara

Miras sözleşmesinin iptali davaları tasarrufun iptal edilmesi durumlarında kendi hakkı kayba uğramış olan mirasçılar ya da vasiyet alacaklıları tarafından açılabilmektedir. Ölüme bağlı olarak doğal şekilde ortaya çıkan tasarrufların tamamının ya da büyük bir bölümünün iptal edilmesine yönelik açılan bu davalarda belirli noktalara dikkat edilerek haksız şekilde ortaya çıkan kazandırmaların iptaline karar verilmektedir. Örneğin, kendine, eşine ya da hısımlarına kazandırma amacı taşıyan durumlarda tüm tasarrufun değil sadece bu kazandırmaya dahil edilmiş kısmın iptaline karar verilmektedir. Bu iptal davalarını açmak isteyen kişilerin zamanaşımı sürelerine kendi haklarını kaybetmemeleri için mutlaka dikkat etmeleri gerekmektedir. Bu davalarda zamanaşımı süresi ile ilgili olarak davacının tasarrufu ve iptal sebebini ve kendisinin de hak sahibi olduğunu öğrenmesinin ardından geçen bir yıllık sürede davanın açılmasına yönelik karar verilmiştir. Diğer tüm hallerde ise iyi niyetli davalar için on yıl diğer davalar için yirmi yıllık bir zamanaşımı süresine karar verilmiştir. Ölüme bağlı tasarruflar üzerinden bu tasarrufların iptali yönünde bir kararın mahkeme tarafından alınmasını isteyen kişilerin mutlaka mirasçılık sıfatını üzerinde taşıyan kişiler olması gerekmektedir. | Miras Hukuku Avukatları Ankara

Miras Hukukunda Veraset Belgesinin Alınması Süreci - Miras Avukatları Ankara

Miras bırakan kişinin varlığının ve mallarının paylaşımında mirasçı sıfatına sahip olacak kişiler ancak veraset belgelerini almalarının ardından yasal olarak söz sahibi oldukları haklarını alabilmektedirler. Bir aylık süre içinde herhangi bir itirazla karşılaşılmadıkça otomatik olarak kişilere sulh mahkemeleri tarafından kendisinin yasal mirasçı ya da vasiyetname alacaklısı olduğuna dair bir belge verilmektedir. Mirasçılık belgelerinin geçersiz olduğuna dair her zaman diğer mirasçılar itirazda bulunabilmektedir. Bu tür durumlarda kişilerin dava hakları da korunma altına alınmıştır. Mirasçılık belgesi sadece bir mirasçılık beyanı olmasının ötesinde miras bırakan kişilerle mirasçıların arasındaki irsi bağın tespit edildiği belgeler de olmaktadır. Iskat adıyla bilinen mirasçılıktan çıkarma ve mahrumiyet kavramı ile açıklanan mirastan yoksunluk durumlarında dahi kişilere mirasçılık belgeleri verilmektedir.

Mirasta Ortaklığın Giderilmesi - Miras Avukatları Ankara

Mirasçılar, miras sözleşmeleri ve kanunların kendilerine vermiş olduğu haklar çerçevesinde her zaman mirasın paylaşılmasına ilişkin taleplerini yasal düzene oturta bilmektedirler. Bu noktada mirasçının terekede yer alan mallarını aynen ya da diğer durumlarda satış yoluyla paylaştırarak sulh mahkemesinden bu işlemin gerçekleştirilmesini isteyebilmektedir. Hakim mirasçılardan en az birinin talep etmesi halinde bir mirasçıya söz konusu taşınmazların ya da malların aktarılmasına yönelik paylaşımların yapılmasını sağlamaktadır. Bu paylaşım sırasında hakim tarafından denklik ilkesi göz önüne bulundurularak işlem yapılmaya çalışılır. Taşınmazlar arasında farklı değerlerin oluşması halinde mirasçılar arasındaki paylaşımlarda ortaya çıkan farklar para değerleri ile belirlenerek kapatılmaktadır. Paylaşımın acil bir şekilde yapılması söz konusu paylaşıma açık hale gelmiş olan malın ya da taşınmazın değerini düşürecekse bu durumda sulh hakimi tarafından malın paylaşılmasının ertelenmesi yönünde bir karar verilebilmektedir. [caption id="attachment_17797" align="alignnone" width="550"]miras-davasi-davalari miras avukatları ankara[/caption]

Miras Hukukunda Mirasın Reddi Davaları (Terekenin Borca Batık Olması Durumu) Miras Avukatları Ankara

Mirasın reddinin gerçekleşmesi için sulh mahkemelerine mutlaka mirasçılar aracılığı ile sözlü ve yazılı olarak beyanda bulunarak başvuruların yapılması gerekmektedir. Miras bırakan kişinin öldüğü zamanda terekesinin borca batık durumunda olması halinde mirasın reddedilmesi durumu ortaya çıkacağından buna ilişkin taleplerde görevli mahkemeler tarafından tereke alacaklılarının alacak miktarına bağlı olarak belirlenmesi yapılmaktadır. Ret işleminde esas olan nokta kayıtsız şartsız bir şekilde işlemin yapılabileceğidir. Bu anlaşmazlıklarda husumet alacaklılar arasında bulunmaktadır. Sulh hakimi tarafından sözlü ve yazılı olarak mahkemeye sunulmuş ret beyanının bir tutanakla kesinleştirilmesi sağlanır. Zamanaşımı sürelerine uygun şekilde verilmiş olan ret beyanlarında mirasın açıldığı yerde görevli olan sulh mahkemesi tarafından özel kütüğe bu işlemin kaydedilmesi sağlanmakta ve reddi isteyen mirasçıya da buna ilişkin bir belge verilmektedir. Mirasın reddi için kişilerin başvuru yapabilecekleri süre üç ay olarak belirlenmiştir. Bu durum ölümün öğrenilmesinin ardından ya da vasiyetnameden gelen mirasçıların kendilerine durumun bildirilmesinin ardından başlamaktadır. Yasal olarak mirasçı statüsünde olanlar da vasiyetname ile atanmış olan mirasçılar da mirası reddetme hakkına sahiptirler. Ödemeden aczi belli olan murislerle ilgili olarak ölüm tarihinde tespit işlemleri yapılmışsa miras reddedilmiş sayılmaktadır.

Miras Hukukunda Tenkis (Saklı Pay) Davaları - Miras Avukatları Ankara

Her bir mirasçının miras bırakan kişinin taşınmazları ya da varlığı üzerindeki haklarının korunmasına ilişkin saklı payları bulunmaktadır. Miras bırakan kişiler bu saklı payları gözeterek mirasçılar arasında paylaşım yapabilmektedirler. Mirasçılar saklı paylarının zarara uğraması sonucunda saklı paylarının karşılığını alamazsa bu durumda tasarrufların tenkisini gerçekleştirmek üzere dava açma hakkına sahip olmaktadırlar. Bu durumda mirasın paylaştırma kurallarına dayanarak kişilerin haklarının korunması sağlanır. Saklı payları aşan kısımların orantılı bir şekilde tenkis işlemine dahil edildiği bu süreçte mirasçılar arasında saklı payların dikkate alınmadan yapıldığı tüm kazandırmaların orantılı bir şekilde tenkis edilmesi işlemi gerçekleştirilir.

Miras Hukukunda Kira Parasının Mirasçılara Ödenmesi - Miras Avukatları Ankara

Miras bırakan kişinin kira geliri aldığı bir taşınmaz bulunuyorsa bununla ilgili olarak da düzenleme yapılmaktadır. Öncelikle kiralarla ilgili olarak bilinmesi gereken en temel bilgiler kira bedelinin ödemekle yükümlü olan kiracı tarafından karşılanması zorunluluğudur. Herhangi bir şekilde aksini belirten bir durum ortaya çıkmadıkça kira bedellerinin ve buna ilişkin diğer giderlerin mutlaka kira süresinde ödenmesi gerekmektedir. Sözleşmelerin ardından kiralanan yerlerin el değiştirmesi durumlarında ise sözleşmenin aynı şekilde devam etmesine karar verilmektedir. Birden çok mirasçının bulunduğu durumlarda mirasçılar arasında tüm alacaklara ve giderlere ilişkin bir ortaklık kurulmaktadır. Bütün mirasçılar tereke üzerinde hak sahibi olurlar ve tasarruflarını da ortak şekilde yaparlar. Ortaklık statüsüne gelmiş olan bu kişilerin içinde bulundukları topluluğa ilişkin kuralların belirlenmiş olduğu kanun veya sözleşme hükümleri uyarınca oy birliği ile kararlarını vermeleri gerekmektedir. Toplulukların devam ettiği sürelerde herhangi bir şekilde paylaşım yapılması ya da tasarrufta bulunulması mümkün değildir. Ortaklardan her biri topluluğa giren hakların korunmasını sağlamasına yönelik talepte bulunabilir. Tüm ortak bu durumdan yararlanırlar.
İstihkak Davaları - Miras Avukatları Ankara
Miras bırakan kişinin ölümünün ardından paylaşımı yapılacak olan varlıklar ve taşınmazlarla ilgili olarak mirasçılık statüsü açısından üstün hakları ellerinde bulunan kişiler bu durumu gerekçe göstererek miras istihkak davalarının açılmasını talep edebilmektedir. Bu yönde talebi bulunan kişilerin sulh hukuk mahkemelerine ve asliye hukuk mahkemelerine başvuru yapması gerekiyor. Mirasçıların miras nedeniyle istihkak davası açmak istemeleri halinde miras bırakan kişinin bulunduğu yerde görevli olan mahkemede davanın açılması mümkün olmaktadır.

Mirasta Mal Kaçırılması Davası - Miras Avukatları Ankara

Miras bırakan sıfatına sahip olacak kişiler ölümlerinden önce mirasçılardan belirli miktarlarda mallarını kaçırmak amacıyla tapu üzerinden gerçeklik payı bulunmayan muris muvazaası adındaki satış işlemlerini yaparak kişilerin hak ettiği varlıkları almalarının önüne geçebilmektedirler. Miras bırakacak olan kişinin tapu üzerinde satış işleminin yapıldığına dair bir işlem yapıldığını göstermesi halinde buna karşılık olarak tapu iptali ve tescili davasının açılması da söz konusu olabiliyor. Bu durum hukuk sistemi içinde mirasçılardan habersiz bir şekilde satış işleminin yapılması tanımıyla karşılık bulmaktadır. Mirastan pay alma hakkını elinde tutan ve gerçekleştirilmiş olan muris muvazaası nedeniyle hak kaybına uğramış olan kişiler tapu iptali davalarını açabilmektedirler. Tapu iptali davalarında kişilerin satış işleminin geçersiz olduğunu gösterecek deliller ortaya koyması gerekmektedir. Bu sayede tapu iptalinin gerçekleştirilmesi mümkün olabiliyor.

Miras Hukukunda Mirastan Mal Kaçırmanın İspatı

Mirastan mal kaçırmanın ispat edilmesinde mirasçıların hakim görüşlerini etkileyecek şekilde hazırlanması gerekmektedir. Malın bir satış işlemine dahil olmasının ötesinde kaçırılma niteliklerini taşıdığına karar verilmesi hakim tarafından tespit edildiği için bu yönde çalımalar yapılmalıdır. Bu noktada kişinin satış işleminden gelecek kazanca ihtiyacı olup olmadığı, satış sonrası malı alan kişinin bu malı alabilecek ekonomik durumda olup olmadığı, satış için belirlenmiş rakamın gerçek olup olmadığı. Hangi sebeplerle satışın yapıldığı, ne şekilde satışın sona erdirildiği gibi pek çok detay göz önüne alınarak karar verilmektedir. Kişiler tüm bu bilgilere dayanarak kendi haklarının elinde alındığını iddia edebilirler. Miras Hukuku Avukatları Ankara

Miras Hukukunda Kız Çocuklarının Mirastaki Payları Hakları Nelerdir?

Miras paylaşımlarında çocuklar kız ya da erkek olarak ayrılmaksızın ortak bir şekilde mirasa dahil edilirler. Miras bırakan kişi tarafından farklı bir tasarruf ortaya konmamışsa işlemin bu şekilde yapılması sağlanmaktadır. Kız çocukları da aynı şekilde kendi haklarının elinden alınması halinde dava açarak yasal zeminde haklarını arayabilmektedir. Bu süreçte mahkemelerden istenilen şekilde hızlı sonuç almak adına bir avukat yardımıyla süreci yönetmek avantajlı olacaktır. Miras hukukunun oldukça karmaşık olduğu göz önüne alındığında bu konular hakkında bilgi sahibi olmayan kişilerin hak kaybı da yüksek olabilecektir.

Miras Hukuku Avukatları Ankara | Sıkça Sorulan Sorular

Miras davalarında saklı pay oranı ve muvazaa, hakkında Yargıtay Kararı. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile miras bırakanın dört parça taşınmazını mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olarak satış suretiyle temlik ettiği saptanarak anılan taşınmazlar yönünden davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki; davacıların miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 26.maddesi göz ardı edilerek ve istek aşılmak suretiyle davada yer almayan mirasçıyı da kapsar şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı gibi; Muris muvazaası nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil istekli davalarda dava değerinin, dava edilen taşınmazların toplam değerinden davacıların miras payına isabet eden kısım olduğu gözetilemeksizin taşınmazların tümünün değeri üzerinden vekalet ücreti ve harca hükmedilmesi de isabetsizdir. Dosyanın incelenmesinde; ...in, sahibi bulunduğu motorlu kara nakil vasıtaları ile miras yoluyla maliki olacağı taşınmazları vasiyet ettiği, mahkemece ...e ait araç yönünden araştırma yapılmadığı, Ayrıca 393 parsel yönünden ...in babası ... Atay’ın ½ payı yönünden iptal ve tescil hükmü kurulduğu, ...in annesi...’dan kalan pay yönünden hüküm kurulmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece; dava konusu 393 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarındaki çelişkinin giderilmesi suretiyle ...in annesinden kalan hissenin bulunması halinde, ayrıca ...e ait araç kaydının araştırılarak adına kayıtlı araç bulunması halinde, Belirtilen malların vasiyetnamenin tenfizinde dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Miras Hukukunda Terekenin Tespiti Yargıtay Karar

Terekenin tespiti olarak açtığı davayı ıslah ederek mirasta iade davası olarak devam edilmesini talep ettiğini, terekeden miras hissesine düşen miktarın iadesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının açtığı tereke tespiti davasının ıslah yolu ile mirasta iade davasına dönüştürülmesinin uygun olmadığı, Islah talebinin reddedilmesi gerektiği, murise ait terekenin tespiti yapılmış olduğu gerekçesiyle terekeden el çekilmesine, kaydın kapatılmasına, davacının diğer taleplerinin reddine, mirasçıların ilgili mahkemede dava açmakta muhtariyetlerine karar verilmiştir. Somut olayda; dava terekenin tespiti talebiyle açılmışsa da davacı 22.02.2016 tarihli dilekçesiyle talebini mirasta iade davası olarak ıslah etmiştir. HMK'nın 2. maddesi uyarınca mirasta iade davasına bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken ıslah dilekçesi dikkate alınmadan ıslah öncesi taleple ilgili yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.

Mirasçılık belgesi İptali Hakkında Yargıtay Kararı

Mirasçılık belgesi, mirasçılık sıfatını kanıtlayan ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup iptal edilmedikçe geçerliliklerini korurlar. Somut olayda, mirasçılık belgesinin iptaline ilişkin dava olduğuna göre eldeki davanın sonucunu etkileyeceği tartışmasız olup, anılan dava dosyasının sonucunun beklenilmesi gerekeceği açıktır. Hâl böyle olunca, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan davanın HMK'nin 165. maddesi gereğince bekletici mesele yapılması, Anılan davanın kesin olarak karara bağlanmasından sonra toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.

Miras payına mahsuben sağ eşe özgülenmesi Yargıtay Kararı

Davacı ... dava dilekçesinde aile konutunun tespiti yanında, ayrıca aile konutunun kendisine tahsisini de talep etmiş, Mahkemece tahsis talebi Türk Medeni Kanununun 652. maddesinde yer alan aile konutunun miras payına mahsuben sağ eşe özgülenmesi istemi olarak değerlendirilip, Bu ikinci davaya sulh hukuk mahkemesince bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş. Her dava ayrı harca tabi olup, dava başvurma harcı dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsamakla birlikte, bu ikinci dava yönünden peşin harcın yatırılmadığı anlaşılmış, Peşin harç noksanlığı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 30. 32. maddeleri çerçevesinde tamamlattırılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Miras davaları, her miras sürecinde farklı çözüm yolları gerektiren hukuki konulardır. Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre görülen miras davalarında, bazı hususlarda çok farklı hakim yorumları çıkabilir. Miras hukuk avukatlarının çıkacak her türlü karara karşı hazırlıklı olması gerekir. Miras Avukatları Ankara tanımı, tüm hukuki süreçlerde olduğu gibi avukatın kendini yetiştirmesi, kanunlara yönetmeliklere hakimiyeti, kendi alanındaki Yargıtay kararlarını dikkate alarak sürekliği güncelliğini korumasıyla ilgilidir. Bir avukatın kazandığı dava sayısından çok saydığımız bu hususlar çok önemlidir. Hukuki konulara çok yakın olmayan kişiler için, Miras Avukatları Ankara belirleme aşaması bile yardım gerektirecektir. Çünkü, miras hukuku biraz araştırıldığında görülecektir ki; miras davaları sadece miras hukukunun çerçevesini oluşturan Türk Medeni Kanunu değil, İcra İflas Kanunundan, aile hukukuna, gayrimenkul ve taşınmaz hukukuna kadar birçok farklı kanun ve disiplini içerisinde barındırır. Yani özetle Miras Avukatları Ankara için dersine en iyi çalışan, araştırmacı, tecrübeli, çalışkan ve en önemlisi mesleğine profesyonelce yaklaşan avukatlardan danışmanlık almanız, vekalet vermeniz sizi lehinize olacaktır. Daha fazla konu ve inceleme için Miras Avukatları Ankara ve Ankara Avukat ana sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Bu haber toplam 370 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara