Kredi alırken hayat sigortası yaptırmak zorunlu mu? Hayat sigortası yoksa ne olur?
Hayat sigortası, kredi kullanımında borçlunun vefatı gibi beklenmedik durumlar karşısında, kalan borcun ödenmesini sağlayan bir güvencedir. Hayat sigortası yapılmamışsa ve borçlu vefat ederse, bu durum hem borçlunun mirasçıları hem de kredi veren banka için önemli sonuçlar doğurur.
Hayat Sigortası Yoksa Ne Olur?
Eğer kredi alırken hayat sigortası yapılmamışsa ve borçlunun vefatı gerçekleşirse, kalan borç borçlunun mirasçılarına devredilir. Banka, borcun ödenmesini mirasçılardan talep eder. Mirasçılar, borcu kabul etmek istemiyorsa, mirası reddetme hakkına sahiptirler. Ancak, mirası kısmen reddetme gibi bir durum söz konusu değildir; ya tüm varlıklarla birlikte borcu da kabul ederler ya da hepsini reddederler.
Vefat Eden Kişinin Kredi Borcu Silinir mi?
Vefat eden kişinin hayat sigortası varsa, kredi borcu sigorta şirketi tarafından, poliçe kapsamındaki teminat ve limitlere uygun olarak ödenir. Ancak hayat sigortası yoksa borç, vefat eden kişinin yasal varislerine kalır. Yasal varisler, mirasın mal varlıklarıyla birlikte borcu da üstlenirler. Eğer varisler borcu üstlenmek istemezlerse, yasal süre içinde reddi miras yapabilirler, bu durumda mirasın bıraktığı varlıklardan da feragat etmiş olurlar.
Vefat Eden Bir Kişinin Ödediği Kredi Borcu Geri Ödenir mi?
Vefat eden kişinin kredi borcu, yasal mirasçıları tarafından üstlenildiğinde, borç mirasçıların şahsi borcu haline gelir ve ölüm durumunda borç sona ermez. Yani, vefat eden kişinin ödediği kredi borcu, yasal mirasçılar tarafından ödenmeye devam edilir.
Hayat sigortasının olmaması durumunda, vefat eden borçlunun mirasçıları zor bir durumla karşı karşıya kalabilirler. Bu sebeple, kredi kullanırken hayat sigortasının önemi büyük olup, beklenmedik durumlar için bir güvence sunar. Mirasçılar, kendilerine miras kalan borçla ilgili olarak reddi miras hakkını kullanabilirler, ancak bu onları mirasın varlıklarından da mahrum bırakır. Bu nedenle, kredi kullanırken hayat sigortası yaptırmak, hem borçlular hem de mirasçıları için önemli bir koruma sağlar.
Yargıtay Hayat Sigortasına Bankayı Sorumlu Tuttu
Yargıtay’dan Banka Kredileri İçin Emsal Niteliğinde Bir Karar: 75 yaşındaki birine hayat sigortası yapan, buna göre poliçe düzenleyen banka, tüketicinin vefat etmesi durumunda kalan kredi miktarını karşılayacak.
Adana'nın Ceyhan ilçesinde ikamet eden 75 yaşındaki bir vatandaş, 4 Ekim 2010 yılında bir bankadan kredi çekti. Kredi çeken her vatandaşa uyguladıkları sözleşmenin gereğiyle, 75 yaşındaki vatandaşa da hayat sigortası düzenleyen banka, 7 Ekim 2010 tarihinde poliçeyi düzenledi. Poliçe için bir yıllık sürenin dolmasıyla, banka şubesi poliçeyi 2011 yılında tekrar yeniledi. 2012 yılında tekrarlanan hayat sigortası poliçesini kağıt üzerinde göstermeyen banka şubesi, buna rağmen vatandaşın hesabından 1.279 TL hayat sigortası poliçesi adı altında tahsil etti.
Kalan Kredi Borcunun Banka Tarafından Ödenmesi Talebi
Krediyi çeken vatandaşın 25 Eylül 2012 tarihinde vefat etmesiyle birlikte, vatandaşın yakınları kalan borcun, hayat sigortası sözleşmesinin gereği olarak, banka tarafından ödenmesini talep etti. Bu talebe karşılık, banka şubesi, 75 yaşında olan bir kişiye hayat sigortası yapmadıklarını söyleyerek, yakınlarının talebini reddetti.
Talebin reddiyle birlikte, vatandaşın yakınları Ceyhan 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne, hayat sigortası poliçesi adı altında hesaptan tahsilat yapılmasının sözleşme yapıldığına dair bir kanıt olduğunu öne sürerek başvuruda bulundu. Buna istinaden kalan kredi borcunun hesaplanarak, sigorta bedelinden çıkarılması ve artan kısmının iade edilmesini talep etti.
Kararın Bankanın Avukatı Tarafından Temyiz Edilmesi
Mahkeme, kredinin çekildiği tarihte vatandaşın 75 yaşında olduğunu ve banka şubesinin buna göre hayat sigortası yaptığını belirterek, vatandaşın yakınlarının borcun ödenmesi yönündeki taleplerini haklı buldu.
Sözleşmenin 2011 yılında da yenilenmesine ve sözleşmenin 6 Ocak 2012 tarihinde bitmesine rağmen, 2012 Eylül'de tekrar tahsilat yapılmasını sözleşmenin devamına yönelik bir kanıt olarak gösterdi. Banka şubesinin avukatı ise, karara itiraz ederek temyize gönderdi.
Bilirkişi raporunun yeniden incelenmesi ve sunulan delillerde gerekçesiz bir sebebin görülmemesi ile birlikte 19.Yargıtay Hukuk Dairesi, temyizin reddine karar verdi ve verilen kararın oy birliğiyle kabul edildiğini bildirdi. 19. Yargıtay Hukuk Dairesinin kararının, Ceyhan 3.Asliye Mahkemesi'ne ulaşması ile birlikte davanın yeniden görüleceği bilgisine ulaşıldı.