Yargıtay’dan Şiddet ve Hakaret Gören Kadın Hakkında Emsal Karar!
Yargıtay’dan Şiddet ve Hakaret Gören Kadın Hakkında Emsal Karar! Yargıtay boşanma davasında davalı durumda olan kadın hakkında emsal niteliğinde bir karara imza attı.
Yerel aile mahkemesinin şiddetli geçimsizlik yaşayan çifti boşamasının ardından kararı temyiz eden kadının, Yüksek Mahkeme tarafından evliliğin sonlandırılmasında kusuru bulunmadığına hükmedildi.
Yargıtay’ın almış olduğu bu karar boşanma davalarına yeni bir boyut kazandırdı. Detaylar haberimizin devamında yer alıyor…
Davaya konu olan olayda 1. Aile Mahkemesi’ne boşanma talebiyle müracaat eden koca, mahkemeye şiddetli geçimsizlik yaşadığını öne sürerek, karısı hakkında dava başvurusunda bulundu.
Karısından boşanmak istediğini beyan eden davacı koca, davalı olduğu eşinin, kendi ailesini hiçbir zaman istemediğini, sık sık ailesine hakaret ettiğini hem kendisine hem de ailesine saygısız davranışlarda bulunduğunu iddia ederek, aile mahkemesine dilekçesini sundu.
Aile Mahkemesi tarafından görülen davada, davalı konumunda olan kadın ise kendisini savundu. Davalı kadın mahkemeye verdiği savunmasında “Kocam beni ailesine karşı korumadı. Ailesinin bana karşı yapmış olduğu şiddet ve hakaretlerini engellemedi.” ifadelerini kullandı. Davacı olan kocasının ailesinin kendisini istemediğini dile getiren kadın tarafına yönelik iddiaları kabul etmediğini beyan etti.
Yerel Mahkeme Çifti Boşadı
Tarafların beyanlarını ve savunmalarını dinleyen 1. Aile Mahkemesi hâkimi, çift arasında şiddetli geçimsizlik bulunduğunun sabit olduğunu, çift arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve söz konusu çiftin evliliklerinin korunmasında herhangi bir yarar kalmadığını gerekçe gösterdi. Bu kararın üzerine davacı olan kocanın boşanma davası başvurusunun kabul edilmesine karar kılan yerel mahkeme, çiftin boşanmasına hükmetti.
Davalı kadın, hakkındaki suçlamaları kabul etmemesi sebebiyle 1. Aile Mahkemesi’nin almış olduğu bu kararı temyiz etti. Bunun üzerine devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi.
Yargıtay’dan Emsal Niteliğinde Karar
Söz konusu dava dosyasını inceleyen ve değerlendirmeye alan Yüksek Mahkeme, davalı kadın hakkında emsal bir karara imza attı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, davaya konu olan olayda, davalı kadına herhangi bir kusur yüklenemeyeceğine hükmetti. Alınan kararda, kadının erkeğe ve ailesine saygısızlık ettiğine yönelik eyleminden önce, davacı erkeğin ailesinin, kendisine yönelik şiddet ve hakaretleri olması sebebiyle davalı kadının yapmış olduğu eylemlerin tepkisel nitelikte olduğuna dikkat çekildi. Bununla birlikte karar metninde, söz konusu durumun dolayısıyla kocasının ailesi tarafından kendisine uygulanan şiddete karşılık bir tepki olarak ortaya çıkan bu eylemlerin, davalı kadına kusur olarak yüklenemeyeceğinin anlaşıldığı ifade edildi.
Öte yandan mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen davacı erkeğin kusurlu tutum ve davranışlarına göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının da kuşkusuz sabit olduğuna dikkat çekildi. Ancak bu duruma sebebiyet veren davranışların tamamen davacı olan kocanın tutum ve davranışlarından kaynaklandığına vurgu yapılan kararda, davalı kadına atfı mümkün olan hiçbir kusurun gerçekleşmediği belirtildi. Bu vaziyette açıklanan nedenle davanın reddinin gerektiği bildirilirken, yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesinin usul ve kanunlara aykırı olduğuna dikkat çekilerek söz konusu yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın bozulmasına hükmedildi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin almış olduğu bu kararda “Temyiz edilen hükmün anlatılan sebepler ile bozulmasına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 16 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.” ifadeleri kullanıldı.
Yargıtay’ın Bu Emsal Kararı Neyi İfade Ediyor?
Boşanma davasının ardından gerçekleşen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin bu emsal kararı neyi ifade etmektedir? Bu karar neticesinde boşanma davalarında tarafların göz önünde bulundurması gereken ve aile mahkemelerinin uyması gereken hükümler nelerdir?
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin almış olduğu bu emsal niteliğindeki karar, bizlere boşanma davalarında kusurun önemini bir kez daha hatırlatıyor.
Boşanma Davalarında Kusurun Önemi
Boşanma davasında kusur, oldukça önemli bir yere sahiptir. Zira boşanmaya, tazminat ve nafakaya karar verilmesinde ‘kusur’ önem teşkil etmektedir. Dolayısıyla hiçbir boşanma davasında kusur belirlenmeden, boşanmaya, tazminata ve nafakaya hükmedilmemektedir. Hakim boşanma davalarında öncelikle tarafların kusurlu hareket ve eylemlerini göz önünde bulundurarak, tarafların kusur derecelerini; kusursuz, az kusurlu, eşit kusurlu ve ağır kusurlu olarak değerlendirmeye almaktadır.
Boşanma davalarında kusur belirlendikten sonra, maddi veya manevi tazminat ile nafaka tutarı gibi konular hakim tarafından karara bağlanmaktadır.