Tebligat usulsüz olursa ne olur? Usulsüz tebligat takibi durdurur mu?
Usulsüz tebligat, hukuki süreçlerde önemli bir konudur ve çoğu zaman dava ve icra işlemlerinde karşımıza çıkar. Tebligat, bir dava veya icra süreci ile ilgili belgelerin ilgili taraflara yasal yollarla ulaştırılması işlemidir. Ancak, bu işlemin yasalara uygun olarak yapılmaması durumunda usulsüz tebligat söz konusu olur.
Usulsüz Tebligat Nedir?
Mevzuatın öngördüğü şekilde yapılmayan tebligatlara usulsüz tebligat denir. Ancak, usulsüz tebligatın her zaman geçersiz olmadığını belirtmek önemlidir. Eğer tebligatın içeriği, gönderilen kişi tarafından öğrenilmişse, bu durumda tebligatın yapıldığı kabul edilebilir.
Usulsüz Tebligat Davası Nasıl Açılır?
Usulsüz tebligatı öğrenen kişinin, öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine şikayet yoluna başvurması gerekmektedir. Şikayet, usulsüz tebligatın mahkeme önüne getirilmesi için kullanılan yasal bir yoldur. Bu süreçte, öğrenme tarihi belirleyici olup, bu tarih karşı tarafça sadece yazılı belge ile ispat edilebilir.
Usulsüz Tebligat Nereye Şikayet Edilir?
Usulsüz tebligatın şikayeti, borçlu veya ilgili tarafın, tebligatın usulsüz olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine yapılır. Bu süreçte, tebligatın düzeltilmesi talep edilebilir.
Usulsüz Tebligat Süresiz Şikayete Tabi midir?
Usulsüz tebligat, kamu düzeni ile ilgili bir konu olduğundan süresiz şikayete tabidir. Ancak, daha önce borçluya usulsüz bir ödeme emri tebligatı yapılmamışsa, tebligat usulüne aykırı yapılsa bile, tebligatın muhatabı tarafından öğrenilmesi durumunda geçerli sayılır.
Usulsüz Tebligat Satışı Durdurur mu?
Satış ilanının ilgili kişilere usulsüz tebliğ edilmemesi veya usulsüz şekilde tebliğ edilmesi, ihale sürecinin feshi sebebi olarak kabul edilir. Bu, satış sürecinin durdurulması için yeterli bir gerekçedir.
Usulsüz Tebligat Ne Zaman Yapılmış Sayılır?
Usulsüz tebligat, öğrenme tarihinde yapılmış sayılır. İlgili kişi, tebligatı öğrendiğini bildirdiği anda, tebligat yapılmış kabul edilir ve bu tarih, tebligatın yapıldığı tarih olarak kabul edilir.
Muhtara Yapılan Tebligat Geçerli midir?
Mahkeme, savcılık, icra müdürlüğü gibi resmi kurumlar tarafından yapılan tebligatlarda, adreste kimsenin bulunmaması halinde, postacı kapıya haber verme kağıdı yapıştırır ve evrakı mahalle muhtarına bırakır. Bu tür tebligatlar geçerli kabul edilir.
Usulsüz tebligat için şikayet yapılması için geçerli olan genel kurallar icra ve iflas hukuku için de geçerli olan kurallar arasında yer alır. İcra ve İflas Kanunu’nun 21. Maddesi incelendiği zaman, icra daireleri tarafından yapılan tebliğler Tebligat Kanunu hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilir.
Tebliğler İcra ve İflas Hukuku’nda Özel Önem Taşır
Usulsüz tebligat itirazın iptali makbuz karşılığında ve doğrudan doğruya tevdi edilmek suretiyle yapılmaktadır. İcra ve iflas hukuku kurallarında bu tebliğler özel önem taşımaktadır. Bu nedenle mümkün olan en kısa sürede çabuk ve doğru tebligat yapılması gerekir. Bu doğrultuda 21. Madde düzenleme yapmış, 4949 kanunu ile de maddelerde bazı revizyonlar gerçekleşmiştir.
Kötü Niyetle Eski Adrese Tebligat Yapılmasının Cezası Nedir?
İlam ve 38. Madde incelendiği zaman, tebligatın noter vasıtası ile bildirilen adrese yapılması uygun olur. Eğer kişi, belgede yer alan adreste bulunmazda, Tebligat Kanunu hükümlerine göre davranmak uygun olur.
Usüle uygun olarak yeni adres bildirimi yapılması halinde, kötü niyetle eski adrese tebligat yapılması halinde, bu taraf, diğer tarafa verilen zararın yüzde 15 fazlasını ödemekle yükümlü olur. Bu yükümlülüğe ek olarak 343. Maddeye göre de cezalandırılırlar.
Usulsüz Tebligatın Şikayet Edilmesi Tebligatın kanuna uygun olarak yapılmadığı durumlarda, durumun fark edilmesi ile birlikte usulsüz tebligat itiraz süresi dahilinde kişilerin şikayet hakkı bulunur. Bu süre 7 gündür. Aynı gün içinde icra müdürlüklerine itirazını iletmeniz gerekir. Bunun için dilekçe yazmak yeterlidir. Bu usülsüz öğrenme tarihi tebliğ tarihi sayılmakla beraber, usulsüz tebligat itiraz şikayet davasının süresinin durdurulmasına neden olmaz.
Usulsüz Tebligata Gecikmiş İtiraz Nasıl Olur?
Tebligatın kanuna uygun olarak yapılmasına rağmen, itirazda bulunmaya engel olan bazı durumlar olabilir. (Hastalık gibi). Bu durumlarda tebligattan haberdar olduğunuz tarih baz alınarak 3 güne kadar gecikmiş itirazda bulunma hakkınız doğar.
Eğer itiraz etmezseniz, itiraz süresinin dolması ile birlikte, hakkınızda bulunan icra takibini kesinleştirmiş olursunuz. Takibin kesinleşmesi ile birlikte de evinize haciz gelmesi olasıdır. Üçüncü kişilerde bulunan haklarınıza da el konulabilir.
Usulsüz Tebligat İtiraz Şikayet
Tebligat hakkında genel kurallar, icra ve iflas hukukunda da geçerlidir. Nitekim İcra ve İflas Kanununun 21.maddesine göre, icra dairelerince yapılacak tebliğler yazı ile ve Tebligat Kanunu (ve aynı zamanda Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliği) Hükümlerine göre olur.
Bu tebliğler makbuz karşılığı doğrudan doğruya tevdi suretiyle de yapılır. İcra ve iflas hukukunda tebliğler çok önemlidir. Mümkün olduğu kadar çabuk ve doğru tebligat yapılabilmesi için,21.maddede özel düzenleme yapılmış ve 4949 sayılı Kanunla diğer maddelerde önemli değişikler getirmiştir.
İcra Emrinin Tebligatı Nasıl Yapılır - Usulsüz Tebligat İtiraz Şikayet
İlamda ve 38.maddeye göre ilam niteliğinde belgelerle ipotek senedinde yazılı olan adresini değiştiren alacaklı ve borçlu; keyfiyeti birbirine noter vasıtasıyla bildirmiş olmadıkça, tebligat aynı adrese, yani ilam veya ilam niteliğindeki belgede yer alan adrese yapılır (m.21,II).Bu adreste bulunulmadığı takdirde Tebligat Kanunu’nun hükümleri uygulanır.
Ancak usulüne uygun olarak yeni adres bildirildiği halde kötü niyetle eski adrese tebligat yaptıran taraf, diğer tarafa verdiği bütün zararları yüzde on beş fazlasıyla ödemeye mecbur olduğu gibi ayrıca 343.maddeye göre cezalandırılır (m.21,III). İcra takiplerinde, kötü niyetli borçluların yurt dışında adres göstererek takibi geciktirmesini önlemek amacıyla,4949 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler arasında, yurt içinde adres gösterme zorunluluğu getirilmiştir.
Bu şekilde yurt dışına tebligat yapmanın zorluğu, zaman alması önlenmek istenmiştir. Örneğin, genel haciz yolu ile takibe itiraz eden borçlu veya vekili, yurt içinde adres göstermek zorundadır (m.62,III).Aksi halde itiraz yapılmamış sayılır.
Yine İcra ve İflas Kanunu’nun 68/b maddesine göre, kredi alan kişinin sözleşmede gösterilen adresini değiştirmesi, yurt içinde bir adresi noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirmemesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.
İpotek sözleşmesinin tarafları veya ipotekli taşınmazı daha sonra satın alanlar ya da bunların halefleri, tapu sicili müdürlüğüne yurt içinde bir tebligat adresi bildirmek zorundadırlar. Aksi takdirde ilgililerin tescil talebi, tapu sicili müdürlüğüne red olunur.
Adresin değiştirilmesi tapu sicil memurluğuna bildirilmesi halinde sonuç doğurur. Yeni adresin bildirilmemesi halinde tebligatların eski adrese ulaştığı tarih tebellüğ tarihi sayılır (m.148/a). İcra ve İflas Kanunu’nun 91.maddesine göre taşınmazların haczinde, hacizli taşınmazın el değiştirmesi halinde 148/a maddesi uygulanır. Yine ihalenin feshini, Borçlar Kanunu’nun 226.maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere, sadece satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden isteyebilirler.
Tüzel kişiye yapılacak tebligatların usulüne uygun yapılmış sayılması için, tüzel kişinin mümessiline veya şirket ikametgahında tebellüğe yetkili kişilere yapılması zorunludur. Şirketi temsile yetkili kişilerin birden fazla olması ile birden fazla kişinin şirketi birlikte temsil edebilmesi ya da birlikte temsil zorunluluğu aynı şey değildir.
Tebligat Kanunun 12.maddesinde yetkili temsilci kişiler birden fazla ise, tebligatın içlerinden birisine yapılabileceği ifade edilmektedir. Bunun anlamı, temsile yetkili birden fazla kişi değil, birden fazla kişinin bir araya gelerek şirketi temsil etmeleri söz konusu olması farklıdır.
Yetkili temsilcilerin, ticaret şirketini birlikte temsil yetkisine haiz olmaları durumunda ise, ticaret şirketine yapılacak tebliğin geçerli olabilmesi için birlikte temsil yetkisine sahip yetkili temsilcilerin tamamına yapılması gerekir. Tebligat Kanununun 12. ve 13.maddesi ile Yönetmeliğin 20. ve 21.maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, tüzel kişiye yapılacak tebligat, tüzel kişinin ticaret siciline kayıtlı adresine yapılmalıdır.
Bu adrese yapılan tebliğ üzerine tebligat yetkili temsilciye, yoksa görev itibariyle temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi bu işle görevlendirilmiş kimselere, bu da yoksa, tüzel kişinin o yerdeki başka memur veya müstahdemine yapılır. Tebligat Kanunun 13.maddesine göre; “Hükmi şahıslar namına kendilerine tebligat yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.
” Tebligat Yönetmeliğinin 21.maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasına göre, “Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerde ki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir.”
Usulsüz Tebligat Nedeni İle Şikayet
Tebligat eğer kanuna uygun yapılmamış ise, öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinden tebligatın usulsüzlüğü ile öğrenme tarihinin tesbitini şikayet yolu ile isteme hakkınız bulunmaktadır. Aynı gün icra müdürlüğüne de itirazlarınızı içeren dilekçe vermekle yükümlüsünüz. İddia ettiğiniz usulsüz öğrenme tarihi tebliğ tarihi sayılır. Şikayet davası sürenin işlemesini durdurmaz.
Usulsüz Tebligata Gecikmiş İtiraz Nedir?
Tebligatın kanuna uygun olarak yapılmış olmasına rağmen hastalık vs. gibi itirazda bulunmanızı engelleyecek zorunlu bir sebep varsa, tebligattan haberdar olduğunuz tarihten itibaren 3 gün içinde icra mahkemesine gecikmiş itirazda bulunabilirsiniz.
Usulsüz İtiraz Etmemenin Sonuçları Nelerdir?
İtiraz etmemeniz halinde, itiraz süresi sonunda hakkınızdaki icra takibi kesinleşir. Takip kesinleştikten sonra evinize hacze gelinebilir, bankada bulunan paralarınıza, gayrimenkullerinize ve üçüncü kişilerde bulunan hak ve alacaklarınıza haciz konulabilir.
Yargıtay Kararı - Usulsüz Tebligat İtiraz Şikayet USULSÜZ TEBLİGAT - GEREKÇELİ KARARIN DAVALIYA EN SON GELEN MERNİS ADRESİNE TEBLİĞ EDİLMESİ - TEMYİZ SÜRESİ BEKLENDİKTEN SONRA GÖNDERİLMESİ İÇİN DOSYANIN MAHALLİNE İADESİ GEREĞİ
ÖZET: Olayımızda; gerekçeli karar davalılardan ...'ya Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş olup, 6099 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra Tebligat Kanununun 21. ve 35. maddelerinde yapılan değişiklikler uyarınca bu şekilde tebligat yapılması usulsüz olduğundan, Gerekçeli kararın adı geçen davalıya en son gelen MERNİS adresine tebliğ edilmesi ve temyiz süresi de beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir.
Usulsüz Tebligat İtiraz Şikayet | Sıkça Sorulan Sorular
ŞİKAYET DAVASI - ŞİKAYETİN İŞLEMİN ÖĞRENİLMESİNDEN İTİBAREN 7 GÜN İÇERİSİNDE YAPILMASI GEREKTİĞİ - DAVACININ BU SÜREYİ GEÇİREREK ŞİKAYETİNİ 19/01/2016 TARİHİNDE YAPTIĞI - ŞİKAYETİN SÜREDEN REDDİ GEREĞİ.
ÖZET: İİK. 16.maddesinde şikayetin, işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içerisinde yapılması gerektiği yazılıdır. Usulsüz tebligata ilişkin bu şikayetin, davacı borçlunun ödeme emrini ve icra takibini öğrendiği 04/01/2016 tarihinden itibaren 7 gün içerisinde yapılması gereklidir. Davacı bu süreyi geçirerek şikayetini 19/01/2016 tarihinde yapmıştır.
Bu nedenle şikayetin süreden reddi gerekirken ilk derece mahkemesince esastan reddi hukuka aykırı olsa da verilen red hükmü sonuç itibariyle doğru olduğundan HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi hükmünün gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesine ve istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir.
TAZMİNAT DAVASI - KİŞİYE ÖNCE BİLİNEN EN SON ADRESİ ESAS ALINARAK TEBLİGAT ÇIKARILMASI GEREĞİ - ADRES TEBLİGATA ELVERİŞLİ DEĞİLSE BUNA İLİŞKİN ŞERH VERİLEREK TEBLİGAT YAPILMASI GEREĞİ - DOSYANIN GERİ ÇEVRİLMESİ
ÖZET: Bu durumda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılması gerektiğinden dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir.
TEBLİĞ TARİHİNİN TESPİTİ VE KAYITLARIN DÜZELTİLMESİ İSTEMİ - DAVACININ DAVAYA KONU TEBLİGATIN USULSÜZLÜĞÜNÜN TESPİTİNİ İLGİLİ BÖLGE İDARE MAHKEMESİNDE TALEP EDEBİLECEĞİ - HUKUKİ YARAR YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN REDDİ GEREĞİ.
ÖZET: Davacının davaya konu tebligatın usulsüzlüğünün tespitini ilgili Bölge İdare Mahkemesinde talep edebileceği halde, eldeki tespit ve düzeltme davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Ayrıca davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi de doğru değildir. Bu haliyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife uyarınca vekalet ücreti ve yargılama giderinin takdiri gerekirken konusu kalmayan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar kanuna aykırı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.