Araç mahrumiyet bedeli nasıl hesaplanır? Araç mahrumiyet tazminatını kim öder, nasıl talep edilir?

Araç mahrumiyet bedeli nasıl hesaplanır? Araç mahrumiyet tazminatını kim öder, nasıl talep edilir?
Araç mahrumiyeti bedeli taleplerinde, mahkemelerin bilirkişi raporları ve mevcut yasal çerçeve ışığında adil ve objektif bir değerlendirme yapması, haksız fiilden kaynaklanan zararların doğru bir şekilde tazmin edilmesini sağlar.

Araçtan mahrum kalma tazminatı, trafik kazası gibi nedenlerle aracınızı kullanamadığınız süreçlerde, bu durumun yol açtığı maddi kaybı telafi etmek amacıyla talep edilebilen bir haktır.

Bu tazminatın hesaplanması, talep edilmesi ve ilgili detaylar çeşitli faktörlere bağlıdır. Aşağıda, konuyla ilgili merak edilen sorulara özgün bir şekilde cevaplar verilmektedir:

1. Araçtan Mahrum Kalma Tazminatı Nasıl Hesaplanır?

Araçtan mahrum kalma tazminatı hesaplama işlemi, oldukça basit bir formüle dayanır. Bu formül, aracın onarım süresince ya da pert durumu nedeniyle yeni bir araç alınana kadar geçen süre zarfında, günlük ikame araç bedelinin, bu süre boyunca çarpımıyla hesaplanır.

Örneğin, günlük 2000 TL olarak belirlenen bir ikame araç bedeli üzerinden, aracın onarımı ya da yerine yeni bir araç alınması için 15 gün gerekiyorsa, toplamda 30.000 TL tazminat talep edilebilir. Bu hesaplama, zarar gören tarafın yaşadığı maddi kaybın objektif bir değerlendirmesini sunar.

2. Araç Mahrumiyet Bedelini Kim İsteyebilir?

Trafik kazası sonucu aracın onarımı gerektiğinde veya araç tamamen kullanılamaz hale geldiğinde, araç sahibi ya da kaza anında aracı kullanan sürücü, araçtan mahrum kalma tazminatı talebinde bulunabilir.

Bu tazminat, kazanın etkilediği kişilerin, yaşadıkları maddi kaybı belirli bir ölçüde telafi etmeyi amaçlar. Dolayısıyla, araç sahibi veya sürücü, aracın kullanılamamasından doğan zararları için hukuki yollara başvurabilir.

3. Araç Mahrumiyet Bedeli İçin Fatura Gerekli mi?

Yargıtay'ın belirli bir kararına göre, araç mahrumiyet bedeli talebinde bulunan kişiler, bu tazminatı alabilmek için mutlaka fatura sunmak zorunda değildir.

Bu karar, mağdurların tazminat taleplerini, aracın kullanılamamasından doğan maddi zararlarını ispatlamak için fatura gibi belgelere ihtiyaç duymadan yapabilmesinin önünü açmaktadır. Bu durum, mağdurların hak arayışını kolaylaştırır ve tazminat sürecini hızlandırabilir.

4. İkame Araç Bedeli Sigorta Şirketinden İstenebilir mi?

Trafik kazaları bağlamında, ikame araç bedeli genellikle kusurlu tarafın sigorta şirketi tarafından karşılanır. Ancak, mağdur tarafın doğrudan kendi sigorta şirketinden ikame araç bedeli talep etmesi, genelde mümkün olmayabilir. Bu tür talepler, kusurlu tarafın sigorta şirketine yönlendirilir.

Kusurlu tarafın sigorta şirketi, kazada kusuru bulunan müşterisinin sorumluluğunu kapsamında, mağdur tarafa ikame araç bedelini ödemekle yükümlüdür. Bu süreç, taraflar arasındaki kusur durumunun netleştirilmesi ve sigorta şirketlerinin hasar değerlendirmesinin yapılması ile ilerler.

Araçtan mahrum kalma tazminatı belirsiz alacak davası nedir, nasıl görülür?

Tazminat davaları, özellikle haksız fiil sonucu zarar gören kişilerin haklarını aradıkları hukuki süreçlerdir. Bu süreçlerde, zararın boyutu ve tazminatın miktarı sıklıkla tartışma konusu olmaktadır. Araç mahrumiyeti, hasar gören aracın tamir süresince kullanılamamasından doğan zararları ifade eder ve bu tür bir zarar, genellikle kişilerin günlük yaşamlarını olumsuz yönde etkiler.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50. maddesinin ikinci fıkrası, zarar gören kişilerin gerçekleşen zararları için tazminat talep edebilmelerinin yasal dayanağını oluşturur. Bu madde, aracın tamir sürecinde yaşanan mahrumiyetin maddi bir karşılığının olması gerektiğini ve bu zararın tazmin edilmesi gerektiğini belirtir. Buna göre, aracını kaza nedeniyle bir süre kullanamayan davacının, bu süre zarfında araç kiralama gibi ek masraflar yapma ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.

Mahkemelerin, araç mahrumiyeti nedeniyle oluşan zararların tazminatını değerlendirirken bilirkişi raporlarından yararlanması yaygın bir uygulamadır. Bilirkişi raporu, hasarın boyutu, tamir için gereken süre ve bu süre zarfında mağdurun karşılaşacağı maliyetler gibi önemli detayları içerir. Eğer davacı, araç kiralama gibi doğrudan masraflar yapmışsa, bu masrafların belgeleri mahkemeye sunulabilir. Ancak, davacının bu tür belgeleri sunamaması durumunda bile, hakim, mevcut kanun ve objektif kriterler çerçevesinde zararı belirleme yetkisine sahiptir.

Bu bağlamda, eğer mahkeme, davacının aracını kaza sonucu kullanamadığı süre için makul bir araç mahrumiyeti bedeli talebinde bulunduğunu ve bu talebin objektif kriterlere ve bilirkişi raporuna dayandığını tespit ederse, bu talebin kabul edilmesi gerektiği sonucuna varabilir.

Mahkemenin, davacının zararını objektif kriter ve delillere dayanarak ispatlayamadığı gerekçesiyle bu talebi reddetmesi, haksız fiil sebebiyle uğranılan gerçek zararın tazmin edilmesi ilkesiyle çelişir. Bu durum, zarar gören kişinin hakkının tam olarak korunamadığını gösterir ve hükümün bu nedenle bozulması gerektiğini ortaya koyar.

Bu haber toplam 763 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara