Alkollü Sürücünün Zararını Kasko Ödemez Devri Kapandı
Alkollü Sürücünün Zararını Kasko Ödemez Devri Kapandı.Yargıtay kararına göre sürücünün alkollü olması kaskonun ödemesine engel değil. Alınan karara göre sigorta şirketleri artık sürücü alkollü diyerek hasarı ödemekten kurtulamaycaklar. Sürücünün alkol etkisinde olmasına rağmen kazada kusuru yoksa sigorta şirketleri masrafları ödemek zorundadır.
Alkollü Sürücü Kusursuz Bulundu
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından alınan kararla sigorta şirketlerinin sadece sürücü alkollü gerekçesiyle ödemediği onarım bedelinin ödenmesinin önü açıldı. N...B... adlı sürücünün tek taraflı olarak yaptığı kazada sigorta şirketi aracın kaskolu olmasına rağmen sürücünün alkollü olduğu gerekçesini öne sürerek hasarı ödemedi. Hasarlı araçta toplamda 922 kilometre çekici ücreti ve onarım bedeli masrafları çıktı. Kasko firması tarafından karşılanmayan masraflar için N...B... 16 bin 400 liralık tazminat davası açtı.
İlk olarak Asliye Mahkemesine giden dava da mahkeme yapılan “sürücü alkollü, hasar teminat dışı” itirazlarına rağmen hasarın sürücüye ödenmesine karar verildi. Mahkeme nihai kararda faturalanan bin 400 liralık çekici ve 10 bin 34 liralık onarım masrafının sürücüye ödenmesine karar verdi. Sigorta şirketi ise davayı temyize götürdü.
Alkkollü Kazada Kasko Artık Masrafları Ödeyecek!
Sigorta şirketi ve sürücü tarafından yapılan şikayetler Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından incelendi. Karar olarak da sürücüye 10 bin 34 liralık onarım masrafının ödenmesini onadı. 922 kilometrelik çekici masrafının ödenme kararını ise bozdu.
Çekici masrafının ödenmesinin bozulmasına aracın en yakın servise çektirilmesi gerekmesini gösterdi. Aracın daha uzak bir yere çektirilmesinden dolayı daha makul bir çekici ücreti belirlemek bilirkişiden istendi.
Yargıtay tarafından alkollü sürücünün kusurusuz olduğu kararının dayanağı olarak kazada etkisi olmadığı gösterildi.
Kasko Hasarın Teminat Dışı Kalması Nasıl Olur?
Alkollü sürücülerin karıştıkları kazalarda sigorta şirketleri genellikle sadece sürücülerin alkollü olduklarını göstererek masrafları ödemekten kaçınırlar. Bu yüzden birçok kişi tarafından alkollü araç kullanımı esnasında yaşanılan kazalarda kaskodan yararlanılamayacağı düşünülür. Yukarıdaki olayda da görüldüğü gibi sürücünün alkollü olması kaskonun ödeme yapmaması için yeterli değildir.
Çünkü kazanın alkolün etkisinde gerçekleşmesi ve münhasır alkolün etkisi ile kaza arasında bir illiyet bağı bulunmalıdır. Yüksek Yargıtay’a göre kazanın münhasır alkol etkisi altında işlendiğinin ispatı yapılmalı ve kazanın sadece alkol kullanımı nedeniyle gerçekleşmiş olması gerekir. Bu konuda mahkeme bilirkişilerce hazırlanan rapora başvurur. Çünkü meydana gelen kaza başka sürücü hatası, yol veya hava koşullarından kaynaklı problemler veya çevresel faktörlerden kaynaklı olabilir. Bu gibi durumlarda hukuki yardım almanız sizin için faydalı olacaktır.
Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartnamesi’nde bulunan B-4 maddesi uyarınca davacı sigorta şirketi söz konusu ücreti rücu edebilir. B-4 maddesinde de kazanın münhasır alkolün etkisi ile gerçekleşmiş olması ibaresi bulunmaktadır. Eğer kaza munhasır alkol etkisi altında ve alkollü olma nedeniyle gerçekleştiyse sigorta şirketinin rücu hakkı doğar. Bu noktada da mahkeme nöroloji uzmanı, trafik konusunda bilirkişi ve hukukçular tarafından oluşturulan bilirkişi kurulunda olayın salt alkol etkisinde gerçekleşip gerçekleşmediği, alkol dışında başka etkenlerin kazada etken rol oynayıp oynamadığına karar verir.
Eğer yapılan bu toplantıdan olayın sadece alkol etksiyle meydana geldiği kabul edilirse sigorta şirketinin hasarı teminat dışında bırakması mümkündür. Bu durumda karşı tarafın masrafını ödeyen sigorta şirketi alkollü sürücüden bu ücreti rücu etme hakkına da sahip olabilir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin Alkkollü kazada kasko Kararı
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir karar da alkollü araç kullanılması esnasında karşılaşılan kaza durumlarında nasıl karar verilmesi ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir. Meydana gelen hasarın sigorta poliçesi kapsamı dışında kalması için, sürücünün alkollü olması veya alkol oranın az ya da çok olarak belirlenmesi yeterli olmadığı ifade edilirken alkol ile gerçekleşen olay arasında bir illiyet bağı kurulması gerekliliği belirtilmiştir.
Bu durumunda bir nöroloji hekimi tarafından tespit edilmesi ve alkolün sinir sistemine etki edip etmediğine karar verilmesi ve trafik uzmanı bilirkişinin kazanın nedeniyle ilgili sadece alkolü göstermesi gerektiği belirtilmiştir.
Sonuç olarak sadece alkollü olduğu için kaskonun meydana gelen hasarı ödememesi veya poliçe dışı göstermesi mümkün değildir. Olayda önemli olan kazanın alkol etlkisi ile meydana gelmesidir.
Yukarıda belirtilen emsal kararda da sürcünün %100 kusursuz görüldüğü bir kaza olması ve alkollü olmasının kazanın oluşuyla herhangi bir bağlantısının bulunmaması bu kara gerekçe olarak gösterilmiştir.